Ansiklopedi

209
220
470,452
81
105
196,800
Şehir Malatya
Ayasofya, Bizans İmparatoru I. Justinianus tarafından, 532-537 yılları arasında İstanbul'un tarihî yarımadasındaki eski şehir merkezine inşa ettirilmiş bazilika planlı bir patrik katedrali olup 1453 yılında İstanbul'un Osmanlılar tarafından alınmasından sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından camiye dönüştürülmüştür. 1935 yılından beri müze olarak hizmet vermektedir. Ayasofya, mimari bakımdan bazilika planı ile merkezî planı birleştiren kubbeli bazilika tipinde bir yapı olup kubbe geçişi ve taşıyıcı sistem özellikleriyle mimarlık tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak ele alınır. 15 yüzyıl boyunca ayakta duran Ayasofya, sanat tarihi ve mimarlık dünyasının baş yapıtları arasında yer alır ve büyük kubbesiyle Bizans mimarisinin bir...
Galatasaray Adası veya Kuruçeşme Adası, Boğaziçi'nde Kuruçeşme sahilinin 165 m açığında yer alan bir adadır. Maliye Hazinesi'nin mülkiyetinde olup üst kullanım hakkı Galatasaray Spor Kulübü'ne aittir. 1872'de Sultan Abdülaziz tarafından Saray Başmimarı Sarkis Balyan'a hediye edilen ada, bir dönem Sarkis Bey Adacığı olarak anıldı. Osmanlı döneminde, ünlü ressam Ayvazovski'nin kaldığı bu ada, 1914'lerden itibaren kömür deposu haline getirildi. Bir süre sonra şehir hatları vapurlarına yakıt sağlayan bir yer oldu. 1957'de Galatasaray Spor Kulübü Başkanı Sadık Giz 150 bin TL karşılığında adayı satın aldı ve diğer üyelerin hizmetine sundu. 1956-1992 yılları arasında kürek dalında öğrenci yetiştiren bir okul gibi hizmet verdi. 1957-1968...
İstanbul Boğazı, Karadeniz ile Marmara Denizi'ni bağlayan 29.9 km uzunluğunda bir su yoludur. Genel olarak kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanır ve İstanbul şehrini Avrupa Yakası ve Asya Yakası (Anadolu Yakası) olmak üzere ikiye böler. Boğazın her iki yakasına yayılmış yerleşim bölgesine Boğaziçi adı verilir. İstanbul Boğazı, Marmara Denizi ve Çanakkale Boğazı ile birlikte Türk Boğazları olarak adlandırılır ve Avrupa ile Asya kıtalarını birbirinden ayıran doğal sınırlardan biri olarak kabul edilir. Adının kökeni Boğaz'ın en eski yerleşimcilerinden olan Bizanslılar, buraya Bosporos adını veriyordu. Bu sözcük inek ya da öküz anlamına gelen bous ve yol, geçit anlamlarına gelen poros adlarının birleştirilmesiyle türetilmişti. Öküz ya...
İttifak Devletleri (Bağlaşma Devletleri ya da Merkezî Devletler), Almanya (ve yanında katılan Alman sömürge bölgeleri), Avusturya-Macaristan, Osmanlı Devleti ve İtalya'dan oluşan devletler ittifakıdır. I. Dünya Savaşı'ndaki iki ana ittifaktan biridir. Diğer ana ittifak ise, İtilaf Devletleri olarak adlandırılır. Kuruluşu Kökeni 1882'de kurulan Üçlü İttifak Antlaşması'na dayanır. İtalya, I. Dünya Savaşı başlayınca önce bir yıla yakın süre tarafsız kalmış, daha sonra İtilaf Devletleri tarafına geçerek 23 Mayıs 1915'te savaşa girmiştir. Osmanlı Devleti, müttefik arayan İttifak Devletleri yanında Kasım 1914'te savaşa katıldı. Osmanlı İmparatorluğu, o zamanlar hâlâ tamamlanmamış olan Berlin-Bağdat Demiryolu projesiyle Almanya ile güçlü...
İtilaf Devletleri (Anlaşma Devletleri ya da Müttefik Devletler), Britanya İmparatorluğu, Fransa ve Rusya'dan oluşan ittifaktır. I. Dünya Savaşı'ndaki iki ana ittifaktan biridir. İtilaf Devletleri Almanya'nın önderliğindeki İttifak Devletleri'ne karşı savaşmıştır. İtalya önceleri İttifak Devletleri grubunun içerisindeydi fakat 1915'te İtilaf Devletleri'nin yanında savaşa girdi (1915 yılı İtalya'nın savaşa dahil olduğu yıldır ve İttifak Devletleri'nin saflarında asla savaşmamıştır). Savaşın ilerleyen safhalarında ABD İtilaf Devletleri'ne katıldı. Rusya 1917 İhtilali'nden sonra İtilaf Devletleri grubundan ayrılarak savaştan çekildi. Savaş sırasında yeni katılımlarla İtilaf Devletleri grubu genişledi. İtilaf Devletleri I. Dünya...
1912 yılında İstanbul’da kurulan Türk mûsikisi cemiyeti ve topluluğudur. 1912 yılında bestekâr ve ud sanatçısı Fahri Bey (Kopuz) yönetiminde Şehzadebaşı’nda faaliyetine başladı. Bazı yayınlarda kuruluş tarihinin 1916 yılı olarak gösterilmesi yanlıştır. Amacı Türk mûsikisini geliştirmek, ses ve saz sanatkârları yetiştirmek olan cemiyetin kurucuları Fahri Bey, kemanî ve piyanist Reşad Bey (Erer), neyzen İhsan Aziz Bey ve kanunî Âmâ Nâzım’dır. Dârütta‘lîm-i Mûsikī’nin kurucuları dışındaki ilk üyeleri arasında neyzen İhsan Bey, kemanî ve tanburî Ömer Bey, tanburî Ahmed Neş’et Bey, kemanî ve ûdî Hâşim Bey, hânende Sıdkı ve Hâfız Memduh (İmre) beylerle hânende Arap Cemal Bey (Câlân) bulunmaktadır. Gerek öğretici gerekse icracı olarak görev...
Osmanlı Mühendis ve Mimar Cemiyeti, 1908 yılında Mimar Kemalettin Bey’in öncülüğünde kurulmuş bir mimarlık birliği olup, Osmanlı İmparatorluğu tarihindeki ilk modern anlamda mimarlık örgütlenmesidir. Mimarların örgütlenmeleri Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından öncesine dayanmaktadır. Osmanlı İmparatorluğu döneminde Saraya Bağlı Mimarlar anlamında gelen Hassa Mimarlar Ocağı, bu topraklar üzerindeki ilk mimarlık örgütlenmesi sayılsa da modern anlamda bir mimarlar birliği 1908 yılında Mimar Kemalettin Bey’in öncülüğünden kurulan Osmanlı Mühendis ve Mimar Cemiyeti’dir. 1908 yılında ilan edilen II. Meşrutiyet ve kabul edilen anayasanin dernek kurma özgürlüğü getirmesinin etkisiyle kurulmuştur. I. Dünya Savaşı ve hemen ardından...
Hicaz Demiryolu, II. Abdülhamid tarafından 1900-1908 yıllarında Şam ile Medine arasında inşa ettirilen, Osmanlı İmparatorluğu'nun İstanbul'dan başlayan demiryollarının bir bölümüdür. Demiryolunun teknik işlerinin başında Alman mühendis Meissner bulunuyordu. Hicaz Demiryolu inşaatında 2666 kâgir köprü ve menfez, yedi demir köprü, dokuz tünel, 96 istasyon, yedi gölet, 37 su deposu, iki hastane ve üç atölye yapılmıştır. Hicaz Demiryolu özellikle İstanbul ile Kutsal Topraklar arasındaki ulaşımı güçlendirmek için yapılmıştır, bu bölgelere taşınacak askerlerin ulaşımının kolaylaşması, hacıların daha güvenli bir şekilde hacca gidip gelmesi ve Arap ülkelerinin ekonomik gücünü yükseltmek öncelikli hedeflerdir. Ancak Alman mühendislerinin...
Muharrem kararnamesi, Osmanlı Devleti'nin ödeyemediği iç ve dış borçlarını düzenlemek amacıyla, alacaklıların talepleri doğrultusunda II. Abdülhamid döneminde, 15 Ekim 1881 (28 Muharrem 1299) tarihinde açıklanan mali kararlardır. Osmanlı Devleti 1854 Kırım Savaşı'ndan sonra ilk kez borçlanmaya başlamıştır. Bu tarihten itibaren 20 yıl boyunca çeşitli aralıklarla iç ve dış piyasalardan borçlanılmıştır. Ancak bu kaynaklar verimli değerlendirilemediğinden dolayı borçların vadesi gelince ödeme sıkıntısı çekilmiş, zamanla anapara ve faizler ödenemez hale gelmiştir. En nihayetinde 1874-1875 yıllarında bütçe dengesi tamamen bozulmuş, gelirler borç faizlerini bile karşılayamaz olmuştur. Bunun neticesinde 30 Ekim 1875 tarihinde “Ramazan...
100 Türk Edebiyatçısı, Türkiye Cumhuriyeti 59. Hükumeti (14 Mart 2003 - 29 Ağustos 2007) Millî Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarındaki öğrencilere hem Türk Dili ve Edebiyatı dersi müfredatı ile ilişkilendirilerek yazarların kitaplarının okutulması hem de boş zamanlarını değerlendirmek üzere öncelikle başvurabilecekleri yazarların kaynak eserleri olarak tavsiye edilmesi için derlenmiş Türk yazarlar listedir. MEB tarafından önerilen kitapların yazarları (Alfabetik sıra) Abbas Sayar Abdülhak Şinasi Hisar Abdülhak Hamit Tarhan Ahmet Hamdi Tanpınar Ahmet Haşim Ahmed Hikmet Müftüoğlu Ahmet Kutsi Tecer Ahmed Midhat Efendi Ahmet Muhip Dıranas Ahmet Rasim Ahmed Vefik Paşa Arif Nihat Asya Âşık Veysel Şatıroğlu...
Anımsatıcılar ezberlemesi zor olan fazla miktardaki bilginin kolayca ezberlenmesini sağlamak amacıyla oluşturulan ilişkilendirmelerdir. Ezberlenmek istenen bilgi, harfler, rakamlar, kafiyeli veya kafiyesiz sözcükler, tekerlemeler, cümleler, kısa hikayeler, kısaltmalar veya resimler ile ilişkilendirilerek kolayca hatırlanır. Anımsatıcılar hafıza geliştirme yönteminin bir parçasıdır ve mnemotekni (İngilizcesi : mnemonics) olarak da isimlendirilmektedir. Şimdi bazı anımsatıcılara göz atalım. Sıralı Gezegen İsimleri (Anımsatıcı : Anlamlı Cümle) Güneş sisteminde 8 gezegen bulunur. Bu gezegenleri güneşe yakınlığa göre sıralarsak Merkür, Venüs, Dünya, Mars, Jüpiter, Satürn, Uranüs, Neptün sıralamasını elde ederiz. Bu sıralamayı anlamlı bir...
Bir tropikal fırtınanın hızı saatte 119 km'yi geçerse fırtınaya coğrafi konumuna göre Tayfun, siklon veya kasırga denir. Yani isimlendirmenin farklı olmasını sağlayan sadece fırtınanın oluştuğu yerdir. TROPİKAL FIRTINA TORNADO Nerede Oluşurlar? Tropikal Okyanuslarda Karalarda Ne Kadar Büyüktürler? Yüzlerce kilometre genişliğe sahip olabilirler. Genellikle 1 km'den az genişliğe sahiptirler. Ömürleri Ne Kadardır? 3 haftaya kadar sürebilir. Genellikle 1 Saatten az. Rüzgar Hızları Saatte Ne Kadardır? 290 km'den az. 480 km'ye kadar çıkabilir. Görülme Sıklıkları Nedir? Yılda 10-20 arası. Yılda 1000'den fazla. Uyarı Zamanları Nelerdir? Günler öncesi. 15-30 dk. öncesi. TAYFUN NEDİR? Tayfun; şiddetli rüzgarları, ilginç...
Petrikor, yağmur sonrasında duyulan yağmur kokusu veya toprak kokusu olarak isimlendirilen kokuya denir. Bu kelime Antik Yunanca "petros" (taş) ve "ichor" (Tanrı kanı) sözcüklerinden türetilmiştir. Petrikor hemen hemen tüm insanlar tarafından taze, ferah ve güzel bir koku olarak tanımlanır. Bu özelliği ile diğer bütün kokulardan ayrılır. 1960'larda Avustralyalı iki araştırmacı bu kokuyu araştırmaya başladı ve sonunda petrikorun temel bileşenlerini belirlediler. Araştırmacılar temel bileşenlerin yağ asitleri ve Geosmin adı verilen bileşik olduğunu buldular. Ayrıca kil, toprak ve kayalardan bu bileşenlerin zengin olduğu sarı renkli bir yağ çıkarmayı da başardılar. Petrikorun temel bileşenleri bitki ve bazı mikroorganizmlar tarafından...
Korozyon, maddelerin bulundukları ortam nedeniyle aşınmalarıdır. Bilimsel olarak bütün maddeler korozyona uğrayarak aşınır fakat korozyon denildiğinde ilk akla gelen metallerin aşınmasıdır. Metaller bazı etkiler nedeniyle önceki durumlarına göre daha dayanıksız ve kırılgan hale dönüşür. Metalleri çoğunlukla dayanıklılık sağlaması için kullandığımızı göz önüne alırsak korozyon metaller için kesinlikle istenmeyen bir olaydır. Örneğin demirin paslanması bir korozyondur. Demir atomları havadaki oksijen ve su molekülleri ile reaksiyona girerek dayanıksız, kırılgan, kahverengi renkteki demir oksit moleküllerini oluşturur. Oksijen ve su gibi pek çok başka etken de korozyona neden olabilir; asitler, bazlar, sıcaklık, bakteriler, bazı gazlar...
Salgın hastalıklar tıbbın bir dalı olan epidemiyoloji tarafından incelenir. Epidemiyolojide salgın hastalıklar görülme sıklığı, artış oranı, farklı ülke ve kıtalara yayılma gibi özelliklerine göre farklı sınıflara ayrılmıştır. Sporadik Bilinen ve nadir olarak ortaya çıkan hastalıklar sporadik sınıfına girer. Örneğin tetanoz ve kuduz hastalıklarının görülme sıklığı oldukça nadirdir. Bu nedenle bu hastalıklar sporadik olarak değerlendirilir. Endemik Eğer bir hastalık belirli bir coğrafyada uzun süredir görülüyor ve hastalıktan etkilenen kişi sayısında ani artışlar olmuyorsa bu hastalık endemik sınıfına girer. Örneğin sıtma hastalığı Afrika'nın bazı bölgelerinde uzun süredir görülmektedir. Ayrıca yıllara göre hastalığın etkilediği kişi...
LCD, ATM, SIM, PIN, RADAR, WI-FI, IP ... Günlük hayatımızda pek çok yabancı kökenli kısaltmalar kullanıyor fakat genellikle anlamlarını bilmiyoruz. Dahası zaman zaman bu kısaltmaların bir kısaltma olduğu bile aklımıza gelmiyor. ATM İngilizce bir kısaltma olan ATM, Automated Teller Machine yani otomatikleştirilmiş banka memuru makinesi anlamına gelmektedir. Farklı ülkelerde ATM'lere farklı isimler verilmiştir. Örneğin Kanada'da ABM (Automated Banking Machine - Otomatikleştirilmiş Banka Makinesi), İngiltere'de "Cash Machine" (Nakit Para Makinesi) veya "Hole in the Wall" (Duvardaki Delik) denmektedir. Pek çok ülkede ise ATM yanında Banka ve Otomatik kelimelerinin birleşimi olan Bankomat kelimesi de kullanılmakadır. SMS ve MMS SMS, Short...
Çoğunlukla kamikazeler hakkında tek bildiğimiz Japon intihar pilotu olduklarıdır. Fakat kamikazelerin hikayesi bu kadar kısa değildir. Kami - Kaze Ne Demektir? Kamikaze ("tanrısal rüzgâr,""ruhani rüzgâr," veya "kutsal rüzgâr"; genel tercümesi: "ilahi rüzgâr" aslı ve resmî adı: Shimpū Tokubetsu Kōgekitai (Tanrı Rüzgârı Özel Saldırı Birliği) Japonca temelli sözcük, Türkçede genellikle II. Dünya Savaşı sırasında Japon İmparatorluğu'nun Müttefiklere karşı intihar saldırısı yapan havacılarına verilen ad. Kamikaze pilotları bilinçli olarak bombalar, patlayıcılar, torpidolar veya çok miktarda yakıtla yüklü olan uçaklarını Müttefik gemilerine çarparak alışılmış bir saldırıya kıyasla çok daha fazla zarar vermeyi amaçlarlardı. 13. yüzyılında...
Zeno, MÖ 490 - 430 yıllarında İtalya'nın Elea şehrinde yaşamış ünlü filozoftur. Metafizik ve varlık felsefesinin kurucusu sayılan Parmenides'in öğencisi olan Zeno yaşamı boyunca pek çok paradoks üretmiş ve bu çalışmaları ile adını duyurmuştur. Farzedin ki belli uzaklıktaki bir yere gideceğiz. Hedefe varmak için önce yolun yarısına ulaşmış olmamız gerekir. Yarı yola ulaştıktan sonra hedefe varmak için kalan yolun yarısına, daha sonra kalan yolun yarısına, sonra kalan yolun yarısına... ulaşmış olmamız gerekir. Bu süreç sonsuza kadar gitmekte ve bu mantıkla asla hedefe ulaşılamamaktadır. Zeno "O halde hareket imkansızdır, olsa olsa bir illüzyondur" sonucuna ulaşmıştır. İşte bu paradoksa dikotomi paradoksu adı verilir. Dahası toplam...
Mecelle-i Ahkâm-ı Adliye (Mecelle), 1868-1876 yılları arasında Ahmet Cevdet Paşa başkanlığındaki bir komisyon tarafından derlenen İslami özel hukuk (medeni hukuk) kuralları kodeksidir. Osmanlı İmparatorluğu'nun son yarım yüzyılında şer'i mahkemelerde hukuki dayanak olarak kullanılmıştır. Bir giriş 16 bölümden oluşur ve 1851 madde içerir. Mecelle, kendi çağında 13 yüzyıllık İslami fıkıh geleneği üzerinde inşa edildiği halde, maddeler halinde düzenlenmiş analitik ve pozitif bir hukuk sistemi oluşturma çabasıdır. Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus tarafından 6. yüzyılda Konstantinopolis'te hazırlatılan ilk (code civil) derlemesinden sonraki ilk örnek olması özelliğiyle İstanbul'u özel bir konuma kavuşturur. Batı ülkelerinin Medeni Kanun...
Şura-yı Devlet, Osmanlı Devleti'nde günümüzdeki Danıştay'a karşılık gelen yüksek yargı kurumudur. 1868-1922 yılları arasında görev yapmıştır. Şura-yı Devlet'in temelleri II. Mahmut tarafından 1837 yılında kurulmuş olan Meclis-i Vâlây-ı Ahkâmı Adliye adındaki yüksek mahkemeye dayanır. Bu mahkeme günümüzdeki Danıştay ile Yargıtay’ın temelleri olan bir kurumdur. Daha sonra 1839 yılında Gülhane Hattı Hümayunu ile Osmanlı halkının din ve mezhep farkı gözetilmeksizin can, mal, ırz ve namus gibi tabi haklarının kanun teminatı altına alınacağı devletçe vadedilmiş, böylece yeni bir hukuk devletinin temel prensipleri ortaya konmuş, idarenin (devletin) de hukuk kurallarına uyması gerekliliği Osmanlı’da kabul edilir bir fikir haline gelmiştir...
Geri