Ansiklopedi

209
220
466,430
81
105
195,139
Şehir Malatya
644
757
1,692,993
Harran, Türkiye'nin Şanlıurfa ilinin bir ilçesidir. Suriye sınırına yakın olan bir ilçedir. Şanlıurfa'ya 44 kilometre uzaktadır. Dünyanın ilk bilim merkezlerinden (Atina, Mardin, Şanlıurfa gibi) biridir. Dünyada kurulan ilk üniversite buradadır. Şanlıurfa'daki Harran Üniversitesi'de adını bu ilçeden almıştır. Kuzey Mezopotamya'nın kadim yerleşim yerlerindendir. İlçe halkının tamamına yakınını Arap kökenli Türk vatandaşları oluşturur. Dünya'nın hâlâ yaşanılan en eski kentlerinden biridir. Harran, 1946 yılına kadar "ilçe" statüsüne sahipken, o yıl "bucak merkezi"ne dönüştürülerek Akçakale ilçesine bağlanmıştır. 1987 yılında ise 3392 sayılı Kanunla tekrar ilçeye dönüştürülmüştür. Tarihçe Şehrin adının ilk geçtiği buluntular MÖ 2250...
Alahan Manastırı, Mersin ili Mut ilçesi civarında büyük bir kilise örenidir. Alahan Mersin’i Karaman’a bağlayan devlet karayolunun 2 km. kadar doğusunda ve Mut ilçesinin kuş uçuşu 15 km. kadar kuzeyinde yer alır. Toros Dağları üzerinde ve yaklaşık olarak 1200 m. rakımındadır. Manastırın yolu hemen hemen her mevsim açıktır ve ana yoldan ulaşım 10 dakika sürmektedir. Tarih İsa'nın havarilerinden Tarsus'lu Pavlus (Sen Paul) ve yine Tarsus'ta yaşamış Hristiyanlığın öncülerinden Barnabes, M.S. 41 yılında Hıritiyanlığı yaymak için Anadolu’da çeşitli yolculuklar yapmışlardır. Bu azizlerin gezileri sırasında konakladıkları hemen her yerde anılarına tapınaklar yapılmıştır. Fakat, o tarihte Hıristiyanlık henüz resmi din olmadığından ve ibadet...
Van gölü kıyısında yer alan ve tarihi M.Ö 900'e uzanan Ahlat Eski Yerleşimi ve Mezar Taşları, Selçuklu dönemi taş işçiliği, inanışları ve yaşam biçimini en güzel şekilde yansıtan mezar taşları ile UNESCO Dünya Miras Listesi'ne önerilecek adaylar arasında bulunuyor. Orta Çağ'ın gözde şehirlerinden olan Ahlat, döneminin önemli bir bilim - kültür ve ticaret merkezlerinden biriydi. Ahlat'taki diğer kültür varlıkları ve mimari örneklerin yanı sıra, Selçuklu dönemine ait mezar taşları da günümüze ulaşan önemli tarihi eserlerdir. Ölen kişinin yattığı yeri belirtmek için yapılmış olan bu mezar taşları, aynı zamanda birer mimari eser olarak ele alınmış ve ayrıntılı bir şekilde yontulup işlenmiştir. Bu mezar taşları, kitabe içerikleri ve...
Karain Mağarası, Türkiye'nin en büyük doğal mağaralarından biridir. Denizden yüksekliği 430-450 metredir. Antalya'nın 30 km kuzeybatısında eski Antalya-Burdur kara yoluna 5–6 km uzaklıkta bulunan Yağca mahallesi sınırları içinde bulunur. Antalya-Burdur kara yolunun 13. km'sinde Karain işaret levhasından sola dönülerek Karain Mağarası yoluna girilir. Antalya'ya uzaklığı 27 km'dir. Oluşumu Karain Mağarası; doğal karstik oluşumlar sonucu meydana gelmiştir. 1946 yılında mağara, Kılıç Kökten tarafından keşfedilmiş olup mağaranın oluşumu hakkındaki yaptığı araştırmalar mağaranın ince dehlizlerle üç kayanın birleşimi sonucunda ortaya çıkmış olduğunu gösterir. Mağara Çam (Katran) Dağı'nın kalkerli dik yamaçlarında bulunan Çadır Tepesi içine...
Dünya Mirası, UNESCO tarafından listelenen, özel kültürel veya fiziksel öneme sahip yerlerden (orman, dağ, göl, ada, çöl, anıt, kompleks veya şehir gibi) her birine verilen addır. Genel Kurul tarafından seçilen 21 UNESCO üyesi ülkenin oluşturduğu Dünya Miras Komitesi tarafından yönetilen uluslararası Dünya Mirası Programı bu listeyi güncellemektedir. Program, insanlığın ortak mirası için kültürel veya doğal öneme sahip alanları listeler, adlandırır ve korur. Listelenen alanlar, bazı koşullar altında Dünya Miras Fonu'ndan para alabilmektedir. Program, 16 Kasım 1972'de UNESCO tarafından kabul edilen Dünya Kültürel ve Doğal Mirasının Korunmasına Dair Sözleşme ile kuruldu. Günümüzde 193 devlet tarafından onaylanan sözleşme, en fazla...
Arslantepe Höyüğü (Melid), Malatya'nın 7 km. kuzeydoğusunda yer alan bir arkeolojik yerleşimdir. Türkiye’deki en büyük höyüklerden biridir. Höyük, Fırat üzerindeki Karakaya Baraj Gölü’nün batısındadır. Otuz metre yükseklikteki höyük MÖ 5 bin yıllarından MS 11. yüzyıla kadar iskan edilmiştir. Bölge MS 5. ve 6. yüzyıllarda bir Roma köyü olarak, daha sonra da Bizans nekropolü olarak kullanılmıştır. Yerleşim alanı 200 x 120 metre boyutlarındadır. 26 Temmuz 2021 tarihinde UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne dahil edilmiştir. Kazılar Bölgedeki kazılar Louis Delaporte başkanlığında bir Fransız ekip tarafından 1932 yılında başladı ve özellikle Geç Hitit devri tabakalarında gerçekleştirildi. Kazı çalışmaları, Hitit İmparatorluğu'nun çöküşü ardından...
Lut Gölü Göl türü Tuz gölü Havza ülkeleri İsrail, Ürdün ve Batı Şeria Uzunluk 50 km Genişlik 15 km Yüzölçümü 605 km² Ortalama derinlik 199 m En derin noktası 298 m Kıyı uzunluğu 135 km Yüzey rakımı -430 m Özellikler Dünyanın en derinde bulunan gölü Lut Gölü ya da Ölü Deniz, doğuda Ürdün, batıda İsrail ve Batı Şeria ile sınırlanmış bir tuz gölüdür. Ürdün Rift Vadisi'nde yer almaktadır ve ana kolu Ürdün Nehri'dir. Yüzeyi ve kıyıları, Yeryüzü'nün en düşük rakımlı deniz seviyesinden 430.5 metre daha altındadır. 304 metre derinlikte, dünyanın en derin hipersalin gölüdür. 342 g/kg tuzluluk oranı ile dünyanın en tuzlu su kütlelerinden biridir – okyanusa göre 9.6 kat tuzlu – ve yüzmeyi deneyen kişileri havaya...
Gözlemsel astronomide bir Einstein halkası; bir galaksi ya da yıldız gibi bir kaynaktan bir başka galaksi ya da kara delik gibi devasa bir kütleden kaynaklı ışık kaynağının yerçekimsel merceklemesine doğru giden ışığın deformasyonudur. Einstein halkası, “kütle çekimsel mercekleme” olarak isimlendirilen bir olgudan kaynaklanır. Kütle çekimsel merceklemede, Dünya’dan bakıldığında aynı hizadaki iki gök adadan, arkada olandan gelen ışınlar öndeki gök adanın kütle çekiminden etkilenerek yön değiştirir ve arkadaki gök ada olduğundan daha büyük görünür. James Webb Uzay Teleskobu tarafından çekilen fotoğrafta, Dünya’dan 12 milyar ışık yılı uzaktaki SPT0418-47’den gelen ışınlar, daha yakındaki diğer gök adanın kütle çekiminden etkilenerek yön...
APU, İngilizce Auxiliary Power Unit sözcüklerinin başharflerinden oluşmaktadır. Türkçe anlamı Yardımcı Güç Ünitesi olarak çevrilebilir. Genellikle uçaklarda bulunmakla birlikte bazı büyük kara taşıtlarında da bulunmaktadır ve amacı aracın ana güç kaynaklarının devre dışı kalması sonrasında araç için gerekli olan enerjinin sağlanmasıdır. Uçaklarda APU Günümüz uçaklarında APU, bazı uçaklarda farklılık göstermek kaydıyla, genellikle kuyruk kısmında bulunur. Bir nevi küçük gaz türbinli motor olan APU'lar uçağın motorunu çalıştırmak için gerekli olan basınçlı havayı sağlamak için kullanılırlar. APU'nun uçaklardaki kullanım amaçları şu şeklide sıralanabilir: Elektrikli Uçağın motorunun çalıştırılabilmesi için gerekli olan ilk elektrik...
26 Ağustos 1071 tarihinde, Büyük Selçuklu Hükümdarı Alparslan ile Bizans İmparatoru IV. Romen Diyojen arasında gerçekleşen bir savaştır. Alp Arslan'ın zaferi ile sonuçlanan Malazgirt Muharebesi, "Türklere Anadolu'nun kapılarında kesin zafer sağlayan son savaş" olarak bilinir. 1060'lar süresince Büyük Selçuklu Sultanı Alp Arslan Türk müttefiklerinin Ermenistan ve Anadolu'ya doğru göç etmesine izin verdi ve Türkler buralarda şehirlere ve tarım alanlarına yerleştiler. 1068 yılında Romen Diyojen Türklere karşı bir sefer düzenledi, fakat Koçhisar şehrini geri almasına rağmen Türk atlılarına yetişemedi. 1070 yılında Türkler (Alparslan komutanlığında), günümüzde Muş'un bir ilçesi olan Malazgirt'te Manzikert (Bizans dilinde Malazgirt) ve...
WYSIWYG, İngilizce'de "What You See Is What You Get" teriminin baş harflerinden oluşan bir bilgisayar terimidir. Türkçesi Ne Görüyorsan Onu Alırsın demek olup ekranda görülene çok benzer bir çıktı alınacağı ortamları tanımlar. Kelime, işlemci ve metin düzenleyiciler sınıflandırmasında kullanılmaktadır. İlk gerçek WYSIWYG editörü Bravo adı verilen bir kelime işlemci programıydı. 1970'lerde Xerox Palo Alto Araştırma Merkezi'nde Charles Simonyi tarafından icat edilen bu sistem, Simonyi'nin Microsoft'taki çalışmalarının temelini oluşturdu ve Word ve Excel adı verilen diğer iki WYSIWYG uygulamasına dönüştü. Bir Ne Görüyorsan Onu Alırsın aracını diğer uygulamalardan ayıran en önemli özellik, yeni girilen veya değiştirilen bir bilgisayar...
Bibi Hanım Camii, Semerkant'ın (Özbekistan) en önemli anıtlarından biridir. 15. yüzyılda İslam dünyasındaki en büyük ve görkemli camilerden biriydi. 20. yüzyılın ortalarında sadece görkemli bir harabe ayakta durmaktaydı. Caminin büyük bir bölümü Sovyet döneminde restore edildi. Tarihi Timur 1399'da Hindistan Seferi'ne çıkmadan önce yeni başkenti Semerkant'ta devasa bir cami inşa etmeye karar verdi. Timur 1404'teki askeri seferinden döndüğünde cami neredeyse tamamlanmıştı. Bununla birlikte, Timur inşaatın ilerlemesinden memnun değildi ve özellikle ana kubbede hemen çeşitli değişiklikler yapıldı. İnşaatın başlangıcından itibaren, yapının yapısal bütünlük sorunları kendisini göstermeye başladı. Camiyi kurtarmak için çeşitli...
Tatar yayı, kundaklı yay, kurmalı yay veya arbalet, ergonomik bir tahta gövdeye eklenmiş yaydan oluşan bir silahtır. Çalışma prensibi, yayı gergin tutan tetiğin çekilmesiyle tahta gövdenin (kundak) üzerinde bulunan okun ileri fırlatılmasıdır. Menzili kısadır. En büyük özelliği kısa okları ve enerjisi sayesinde levha zırhları bile çok iyi delmesidir. Kurmalı yayın ne zaman nerede keşfedildiği özellikle Pers kaynaklarının Arap istilasında yok edilmesinden dolayı biraz karışıktır. Ancak tahminler MÖ 600'lerde Çinliler tarafından keşfedildiği yönündedir. Yunan ve Roma dönemlerinde de bilinen bir silahtır. Türkçede Tatar yayı denilmesinin nedeni; bu yayın anavatanı olan Çin'den Orta Asya Türklerine geçmesi ve bu şekilde Kırım Hanlığı'na...
Gombe Şempanze Savaşı, Tanzanya'daki Gombe Ulusal Parkı'nda iki şempanze topluluğu arasında yaşanan, 1974'ten 1978'e kadar süren şiddetli çatışmalar serisidir. İki grup ilk zamanlarda Kasakela topluluğu altında birleşik bir şekilde yaşamaktaydı. 1974'te araştırmacı Jane Goodall, topluluğun parçalanmaya başladığını fark etti. Sekiz ay boyunca, büyük bir şempanze grubu, Kasakela'nın güney bölgesine yerleşti ve Kahama topluluğu olarak adlandırıldı. Ayrılıkçılar, altı yetişkin erkek, üç yetişkin dişi ve bir gençten oluşuyordu. Kasakela'da ise sekiz yetişkin erkek, on iki yetişkin dişi ve onların yavruları kaldı. Dört yıllık çatışmanın ardından, Kahama topluluğunun tüm erkekleri öldürüldü ve topluluk etkin bir şekilde dağıtıldı. Muzaffer...
17 Ağustos 1999 sabahı, saat 03:02'de gerçekleşen, Kocaeli/Gölcük merkezli depremdir. 40,70 kuzey enlemi ile 29,91 doğu boylamının tarif ettiği bölgede, İzmit'in 11 km güneydoğusunda meydana gelmiştir. Richter ölçeğine göre 7,5 Mw büyüklüğünde gerçekleşen deprem, büyük çapta can ve mal kaybına neden olmuştur. Tüm Marmara Bölgesi'nde, Ankara'dan İzmir'e kadar geniş bir alanda hissedildi. Resmi raporlara göre, 17.480 ölü, 23.781 yaralı oldu. 505 kişi sakat kaldı. 285.211 konut, 42.902 işyeri hasar gördü. Resmi olmayan bilgilere göre ise yaklaşık 50.000 ölü, ağır-hafif 100.000'e yakın yaralı olmuştur. Ayrıca 133.683 çöken bina ile yaklaşık 600.000 kişiyi evsiz bırakmıştır. Yaklaşık 16 milyon insan, depremden değişik düzeylerde...
Tarihteki ilk hastanenin bundan bin yıl önce Müslümanlar tarafından kurulduğunu biliyor muydunuz? Peki ya bu hastanelerde, tedaviden nekahete, akıl hastanesinden huzurevine kadar bir dizi tesisin bulunduğunu? Müslüman hekimler için, her kim olursa olsun hastaları iyileştirmek, bir yükümlülüktü ve bu şifahanelerde sosyoekonomik statüye bakılmaksızın herkesle ilgilenilirdi. İlmi, gelecek kuşaklara aktarmayı görev edinen hekimler, tıp eğitimi alan öğrencilere teorik ve pratik bilgiler veriyorlardı. İslam uygarlığında temelleri atılan 'ilk hastanelere' dair bilinmeyenler.... TÜM HASTALAR ÜCRETSİZ OLARAK TEDAVİ EDİLİYORDU Ahmed bin Tolun Hastanesi, tüm hastaları ücretsiz olarak tedavi ediyor ve ilaç sağlıyordu. Kadınlar ve erkekler için...
Boanthropy (boantropi), bir diğer adıyla öküz sendromu, insanın kendisini bir büyükbaş hayvan olduğuna inandırdığı ciddi bir psikolojik rahatsızlıktır. Bazı insanlar bu hastalığın genellikle bir rüya olarak başladığını ve daha sonra uyanıkken de devam ettiğini, nihayetinde kişinin bedenini tamamen ele geçirdiğini düşünürler. Eğer kişi kolay bir şekilde etki altına alınabildiği takdirde hipnozun da bu hastalığa sebep olması muhtemeldir. Dini kaynaklarda da bu hastalıktan muzdarip olan kişiler görülmektedir. Örneğin, İsrailoğullarını Kenan'dan sınır dışı eden Babil kralı II. Nebulkadnezar hakkında Daniel kitabı kendisinin "insanlıktan çıktığını ve öküzler gibi otladığını" söyler. Öküz sendromu günümüzde de görülmekte ve hastalar...
Uzay çöplüğü (Uzay enkazı, yörünge enkazı, uzay döküntüsü ve uzay atığı olarak da bilinir), insanlar tarafından uzaya gönderilen ancak artık herhangi bir yararlı amaca hizmet etmeyen Dünya'nın çevresindeki yörüngede bulunan nesneler topluluğudur. Bunun ilk örneği insanların uzaya ilk adımı olan Sputnik I'dir. 4 ekim 1957' de Sputnik I yörüngeye oturtuldu ve 3 aydan fazla kalmasına rağmen Sputnik I sadece 3 hafta çalıştı ve 2 aydan fazla dünyanın etrafında dolaştı. Bu da onu ilk uzay enkazı yapmış oldu. Bu nesneler harcanan roket aşamaları ve işlevlerini yitirmiş uyduların patlama ve çarpışmalarıyla oluşan tüm parçacıkları içerir. Örneğin 10 şubat 2009’da kulanım dışı olan bir Rus uydusu aktif bir ABD İridyum ticari uydusu ile çarpışmış...
Egzotik tür (yerel olmayan tür) yerel yaşam alanı dışına insanlar tarafından bilinçli olarak ya da istemeyerek getirilmiş ve burada yaşamaya başlamış olan türdür. Yerel olmayan türler girdikleri ekosistemler üzerinde çeşitli etkiler gösterebilirler. Sokuldukları bölge dışına da yayılmış olan egzotik türlere istilacı türler adı verilir. Egzotik türlerin etkileri oldukça değişkenlik gösterir. Bazı egzotik türlerin sokuldukları ekosistem üzerinde yıkıcı olumsuz etkileri olabilirken bazılarının ya etkisi olmaz ya da önemsiz derecede etkileri olabilir. Bazı egzotik türler, zararlılarla mücadele etmek için bilinçli olarak ekosistemlere sokulmuştur. Biyolojik mücadele amacıyla kimyasal pestisitlerin yerine kullanılan bu türler tarım için...
Angel Şelalesi veya Kerepakupai Meru Şelalesi (Arekuna dilinde "en derin yerin şelalesi" anlamına gelir) (İspanyolca: El salto Ángel), Venezuela'da bulunan dünyanın en yüksek şelalesidir. National Geographic ekibi tarafından 1949 yılında yapılan resmî ölçüme göre 979 metre yüksekliğindedir. Şelaleyi, 20. yüzyılın başlarında, kâşif Ernesto Sánchez La Cruz keşfetmiştir. Batı dünyası ise ancak 1935'te Amerikalı pilot Jimmie Angel sayesinde bu şelalenin varlığını öğrenmiştir. Angel, değerli taşlar aramak amacıyla 1933 yılında çıktığı yolculukta şelaleyle karşılaşır. Şelalenin güzelliğini karısı ve iki arkadaşıyla da paylaşmak isteyen Angel'ın tekrar gelişinde kullandığı uçak, yerlilerin Şeytan Kanyonu dediği Auyan tepesine düşer. Angel...
Geri