Ansiklopedi

209
220
466,399
81
105
195,134
Şehir Malatya
644
757
1,692,686
Santrifüj, genellikle tıbbi amaçlarla kullanılan bir cihazdır. Sıvı veya katı bir maddedeki parçacıkları ayrıştırır. Merkezkaç kuvvetin etkisi ile çalışır. Santrifüj, sabit eksenli, dairesel dönme hareketi yapan bir alettir. Laboratuvar ekipmanlarının vazgeçilmez ve en değerli parçasıdır. Genellikle elektrikli bir motor yardımıyla çalışır. Merkezkaç kuvveti prensibi ile çalışır. Bu kuvvete, “santrifüj kuvveti” adı da verilir. Katı veya sıvı maddelerdeki parçacıkları, yer çekimi ivmesinden daha büyük bir kuvvetle ve büyük hızla döndürerek ayrıma işlemine dayanan bir prensiple çalışır. Santrifüj cihazları, motor büyüklükleri ve kullanıldıkları alana göre dakikada 10 ila 15 bin devirle çalışabilir. Ticari uygulamalar, astronomi...
Süper Lig, Türkiye'deki en üst seviye futbol ligidir. Bir sezonda 18 takımın mücadele ettiği ligde, her takımın diğerleriyle ikişer maç yaptığı çift devreli lig usulü uygulanmaktadır. En üst sırada yer alan takım şampiyon olurken son üç sıradaki takım 1. Lig'e düşmekte, 1. Lig'deki üç takım ise ertesi sezon mücadele etmek üzere Süper Lig'e yükselmektedir. Ağustos ve mayıs ayları da dahil olmak üzere dokuz ay süren bir organizasyon olan Süper Lig, 34 hafta ve 306 maçtan oluşur. UEFA Şampiyonlar Ligi'ne 2, UEFA Avrupa Ligi'ne 2 takım yollamaktadır. Türkiye Kupası şampiyonu olup ilk 4'e giremeyen bir takım da UEFA Avrupa Ligi'ne katılabilir. Şimdiye dek 70 takımın mücadele ettiği Süper Lig'de 6 takım; Galatasaray: 22 Fenerbahçe: 19...
Bağdat Kuşatması, Büyük Moğol Han'ı Mengü Han'ın emriyle Hülagû Han'ın komutası altında birleşen Moğol ordularının, Abbâsî Halifeliğinin başkenti Bağdat'ı almak için yaptıkları başarılı kuşatmadır. Bu kuşatma sonunda başkent Moğollar tarafında ele geçirilerek istila edilmiş, yağmalanmış ve tahrip edilmiştir. Moğol askerleri 7 gün boyunca şehirde bulunanları öldürmüştür. 200 bin ila 1 milyon arasında Bağdatlı'nın öldürüldüğü tahmin edilmektedir. Abbâsî Halifeliği de bu saldırı sonrası yok edilmiştir. Son Abbasi halifesi Müstasım, kanının dökülmesinin uğursuzluk getireceğine inanılarak oğullarıyla beraber bir halıya sarılmış ve ölene kadar atlar tarafından çiğnenmiştir. Şehrin yakılıp yıkılmasından ve halifenin öldürülmesinden dolayı...
SAVAŞ SUÇU NE DEMEKTİR? Savaş suçu, askerî veya sivil, kişi veya kişilerin, savaş kanunları ihlâli için uluslararası ceza hukuku çerçevesinde cezalandırılabileceği suçtur. Bunlar özellikle, sivil halkın öldürülmesi, kötü muameleye tabi tutulması veya zorla çalıştırılması, savaş esirlerinin öldürülmesi ya da kötü muameleye tabi tutulması, rehinelerin öldürülmesi, kamu ve özel kişilerin mallarının yağmalanması, gereksiz yere şehirlerin yakılıp yıkılması gibi eylemleri kapsamaktadır. Devletler arası çatışmalarda savaş kanunlarının her ihlâli bir savaş suçu sayılmaktadır, ama devlet içi çatışmalarda yer alan ihlâller savaş suçu sayılmayabilir. Savaş hukuku sınırları içinde, yerleşmiş güvenliğinin ihlâli, çatışma esnasında kabul edilmiş...
MİKEN UYGARLIĞI (M.Ö: 1600-1100) Miken uygarlığı, MÖ yaklaşık 1600-1100 yılları arasında Antik Yunanistan'da Tunç Çağı'nın son evresinde yaşanan dönem. Saray devletleri, şehir örgütlenmesi, yazı sistemi ve sanat eserleriyle Yunanistan'daki ilk gelişmiş uygarlıktır. Dönem özelliklerinin en belirgin gözlemlendiği Miken sitesi uygarlığa adını vermiştir. Bazı araştırmacılar, Miken Yunanistanını Hitit metinlerinde adı geçen Ahhiyava Ülkesi ve Homeros'un Akaları ile bir kabul etmekte olsalar da bu görüş tartışmalıdır. Linear B yazısının sahipleri, Yunanistan'da ilk Grek kültürünü oluşturan ve genellikle Mikenler adı ile anılan kavim MÖ 2. binin ortalarına doğru Doğu Akdeniz kıyılarında ve bu arada Anadolu'da ticaret kolonileri kurmaya...
Faymonville, Belçika'nın Liège eyaletinde bulunan bir köydür. Sakinleri komşu kasabalar ve köyler tarafından "Türkler" olarak adlandırılır. Köyde yaşayanların, 16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'na karşı haçlı seferlerine katılmayı reddettiği ve dolayısıyla Türkler olarak adlandırıldığına inanılır. Bir başka (daha muhtemel) sebep, bölge sakinlerinin, Faymonville'nin, Lüksemburg Dükalığı'nın bir parçası olduğu için, Osmanlı imparatorluğuna karşı savaşmak amacıyla Stavelot-Malmedy Prensliği'nin rahipleri tarafından toplanan vergileri ödemek istememeleridir. Bu nedenle Valon bölge köylerinin sakinleri, Faymonville sakinlerini "Türkler" olarak adlandırırlardı. Bunu protesto etmek için, hilal ve yıldızlı giysiler giyen ve binalarını...
Azorlar subtropikal fırtınası, 2005 Atlantik kasırga mevsiminde, adlandırılacak güce ulaşmış 19. fırtınadır. Ulusal Kasırga Merkezi tarafından subtropikal bir alçak basınç etkinliği olarak değerlendirilen fırtınaya, resmî bir ad konulmamıştır. 4 Ekim tarihinde Atlas Okyanusu'nun doğusundaki bir alçak basınç noktasının subtropikal özellikler sergilemesiyle başlayan fırtına, aynı gün içinde Azorlar üzerinden geçmiş ve ertesi gün ekstratropikal duruma gelmiştir. Herhangi bir maddi hasar ya da can kaybına neden olmayan fırtına, bir soğuk hava kütlesi tarafından yutulmuş; daha sonra İber Yarımadası'nı etkileyen Vince Kasırgası'na dönüşmüştür. Fırtına olağandışı bir konuma ve geniş rüzgâr alanına sahip olmasına karşın, bir sıcak hava kütlesi...
KÂHİNLİK Kâhinlik (kehanet), çok eski uygarlıklardan beri var olan bir uzmanlık alanı olup, kısaca, meydana gelecek olayları birtakım yöntemlerle önceden bilmeye çalışma olarak tanımlanır. Eski uygarlıklar içinde kâhinlik çalışmalarına önem vermemiş bir uygarlık hemen hemen yok gibidir. Falcılara, bakıcılara, gaibten haber veren kimselere verilen isim Falcılık, bakıcılık sanatına da "kehânet" denilir. Kâhin kelimesi arapça bir kelime olup çoğulu "kehene" veya "kühhân" dır. İslâm'ın tebliğinden önce kâhinler geleceğe yönelik bazı bilgileri haber verirler, kâinattaki gizli sırları bildiklerini iddia ederlerdi. Kâhinlerin cahiliyye toplumu içinde önemli yerleri vardı. Onlara bazı hususlar sorulur, düşünceleri alınırdı. Her kabilenin bir...
Misya, Antik Çağ'da Anadolu'nun kuzeybatısında yer alan ve günümüzde yaklaşık olarak Bandırma, Erdek, Balıkesir ilinin tümünü, Manisa, İzmir, Kütahya, Bursa, Çanakkale illerinin bir kısmını kapsayan bölge ve çevrenin adıdır. Herodot’tan 400 yıl sonra Amasya doğumlu coğrafyacı Strabon (M.Ö. 64-M.S. 21) yazdığı Coğrafya isimli kitabında Uludağ, Olympos ve Mysia Olympos’u olarak geçer. Strabon, Mysia isminin aslının Lidya'lılarda gürgen ağacı anlamına gelmekte olduğunu belirtir. Ünlü coğrafyacı, Prusia (Bursa) kentinin Mysia Olympos’u (Uludağ) eteklerinde kurulduğunu, Frigyalılar ve Misyalılar sınır komşusu olduğunu belirtir. Misya ismini, bölgenin yerli halkı olan ve ilk olarak Truva Savaşı döneminde Truvalıların müttefikleri...
Mu Kıtası, Büyük Okyanus'ta yer aldığı ve 14 bin yıl önce battığı iddia edilen efsanevi batık kıtadır. İlk olarak İngiliz Albay ve gezgin James Churchward'ın Tibet'te yaptığı araştırmalara dayanan ve bunlarla ilgili olarak yazdığı 4 adet kitabına konu edilmiştir. Churchward, Tibet tapınaklarında bulduğu yazı tabletlerini oradaki rahiplerden oniki senede öğrendiği Naga Maya dili ile tercüme ederek elde ettiğini açıkladığı efsaneye göre Büyük Okyanus'ta, Asya kıtası ve Amerika kıtası arasında ve Avustralya'nın iki katı büyüklüğünde bir kıta olduğunu anlatır. Bilim çevrelerinde levha tektoniği konusundaki bilgi birikimine dayanarak Mu'nun da Atlantis gibi bir efsane olduğu konusunda görüş birliği vardır.Levha tektoniğine göre kıtaları...
Lidya, Anadolu'da Tunç Çağı'nın sonlarından başlayarak MÖ 6. yüzyıla kadar hüküm süren Lidya medeniyetinin merkezini oluşturan tarihî bölgedir. Bu topraklarda yaşayanlara da Lidyalılar denilmiştir. Hint-Avrupa kökenli bir kavim olan ve doğudan Anadolu'ya gelen Lidyalılar önce Hititler'in daha sonra da Frigler'in egemenliği altında yaşadılar. Dilleri, Hitit dili ile benzerlik göstermektedir. Lidya, Gediz Nehri ve Küçük Menderes vadilerini kapsayan, günümüzde yaklaşık olarak Manisa ve Uşak illerine denk gelen bölgedir. Lidya medeniyetinin tarih sahnesinden çekilmesinden sonra da Roma İmparatorluğu dönemine kadar bu isimle anılmıştır. Kuzeyinde Misya, güneyinde Karya, doğusunda Frigya, batısında ise İyonya bölgeleri bulunmaktadır...
MERMER Mermer, metomorfizma olayı sonucunda kalker ve dolomitik kalkerlerin yeniden kristalleşmesiyle meydana gelmiş bileşimdir. Mermerler, metamorfik hareketler ile zamanla oluşan kireç taşlarının ısı ve basınca maruz kalmasıyla oluşan sert cisimlerdir. Bileşimlerinin %90-98'i CaCO3'ten (Kalsiyum karbonat) oluşmaktadır. Düşük oranda MgCO3 (Magnezyum karbonat) içermektedir. CaCO3 kristallerinden oluşan mermerlerde esas mineral “Kalsit” tir. Aynı zamanda az miktarda silis, silika, feldspat, demiroksit, mika, fluorin ve organik maddeler bulunabilir. Renkleri genellikle beyaz ve grimsidir. Fakat yabancı maddeler nedeniyle sarı, pembe, kırmızı, mavimtırak, esmerimsi ve siyah gibi renklerde de olabilirler. Mikroskop altında incelendiğinde...
YANARDAĞ NEDİR? Bir yanardağ (ya da volkan), magmanın (Dünya’nın iç tabakalarında bulunan, yüksek basınç ve yüksek sıcaklıkta ergimiş ya da erimiş kayalar), yeryuvarlağının yüzeyinden dışarı püskürerek çıktığı coğrafi yer şekilleridir. Güneş sisteminde bulunan kayalık gezegen ve aylarda (bazıları çok aktif olan) birçok yanardağ olmasına rağmen, bu olgu en azından Dünya’da, genellikle tektonik plaka sınırlarında görülür. Ne varki, sıcak nokta yanardağlarında önemli istisnalar vardır. YANARDAĞLAR NASIL OLUŞUR? Yer yuvarlağının iç kesimlerinin çoğu gibi, magmanın hareketleri ve dinamikleri de fazla iyi anlaşılamamıştır. Ancak bir püskürmenin, yanardağın altında bulunan katı bir tabakaya (Dünya’nın kabuğuna) doğru magmanın hareket...
Korint Kanalı, Yunanistan'ın kuzey kara topraklarını Mora Yarımadası'ndan (Peloponez) ayıran, uzunluğu yaklaşık 6,3 km olan yapay kanaldır. Kanal için Korint Kıstağı bölgesinin en ince yeri seçilmiştir. Yapımı 1881 ile 1893 yılları arasıdır. Uzunluğu yaklaşık 6,3 km´dir ve Korint Körfezi ile Saronik Körfezi´ni birbirine bağlar. Ege denizinden Adriyatik denizine bağlantıyı kurmak için, kanalın bulunduğu en yüksek noktadan 84 metre kadar dibe, sert taşlıktan oluşan beldeyi kazma mecburiyeti vardı. Sadece bu gerekçe ile bugün ortalama 8 metre su derinliği elde edilebilinmiştir. Kanalın duvarları birbirine eşit uzaklıkta değildir. Yukarı duvarları 24 metre, aşağısı ise birbirine 21 metre uzaklıktadır. Kanal 1893'ten bugüne kullanılmakta...
Karya, Anadolu'nun güneybatısında günümüzde Aydın ve Muğla illerinin büyük bir bölümü ile Denizli ilinin batı uç kısmını kapsayan coğrafyanın eski çağlardaki ismidir. Bu bölge, genel olarak antik dönemde doğu ve güneydoğuda Frigya ve Likya, kuzeyde Lidya ve İyonya bölgeleri ile komşudur. Bölgenin batısı ve güneyini tümüyle Ege Denizi çevreler. Herodot'a göre, Karyalılar adlarını verdikleri Karya bölgesine efsanevi kurucu kralları Kar önderliğinde yerleşmiştir. Dilbilim araştırmaları Karya dilinin komşu Lidya ve Likya ve daha kuzeydeki Misya dilleri gibi Hititlerin ardılı Luviceden türemiş yerli bir Anadolu dili olduğunun kanıtlarını ortaya koymuştur. Bizzat Karyalıların Anadolu'nun yerlileri olduğu inancını taşıdıkları yine Herodot...
Likya veya Lisiya, Anadolu'nun Teke Yarımadası'nı kapsayan antik bir bölgedir. Likya, aynı zamanda bu bölgedeki antik kentlerin oluşturduğu bir federasyon ve daha sonra da Roma İmparatorluğu’nun bir eyaletidir. Likya "Işık Ülkesi" anlamına gelmektedir. Likya, Antalya'nın batısını, Muğla'nın güneydoğusunu ve Denizli ile Burdur'un güneyini kapsar. Tarihsel olarak sınırları batıda Dalaman Çayı, doğuda bugünkü Kemer ile sınırlıdır. En kuzeyi Burdur'un Gölhisar ilçesidir. Toros Dağları'nı da içeren bu bölgenin yüksekliği Akdağlar ve Beydağları gibi noktalarda 3000 metreyi aşar. Likya tarihte, kuzey ve kuzeybatıda Karya, kuzeydoğuda ve doğuda Pamfilya ve Pisidya, kuzeyde Frigya ile çevrilmiştir. Günümüzde Likya dilinin, Luvi dilinin devamı...
Pisidya, Anadolu'nun güney kesiminde bulunan antik bir bölgedir. Kuzeyde ve batıda Frigya, güneybatıda Likya, güneyde Pamfilya, doğuda Likaonya ile çevrilidir. Bugünkü Isparta ilinin tümünü, Afyonkarahisar, Burdur, Antalya ve Konya illerininde bazı bölümlerini de içine alıyordu. Bölgenin büyük bölümü Toros Dağlarının kuzey-güney doğrultusunda sıralanmış yalçın kireçtaşı tepeleri üstünde yer alırdı. Bu dağlar, yöreye egemen olmak isteyenlere karşı sürekli direnen, yasa tanımaz bir halkın sığınağı idi. MÖ 1. yüzyılda bu halk küçük kabileler ya da köy grupları biçiminde örgütlenmişti. Eski Frigya'nın kendine özgü teokratik yönetimi, anlaşıldığı kadarıyla Pisidya'da da uygulanıyordu. Ülkede geniş topraklara sahip olan ve köle çalıştıran...
Likaonya, Orta Anadolu'da, bugünkü Konya ve Karaman illerinin büyük bölümünü kapsayan antik bir bölgedir. Doğuda Kapadokya, güneyde Kilikya, batıda Pamfilya ve Pisidya, kuzeyde de Frigya ve Galatya ile çevrilidir. Antik Çağ'da Anadolu'da önemli bir rol oynamayan Likaonyalılar dağlarda yaşayan, özgürlüklerine düşkün, savaşçı bir halktı. Gelenek ve göreneklerini tarih boyunca korudular. Anadolu'da MÖ 6. yüzyılın ortalarında başlayan Pers egemenliğine boyun eğmediler ve geçimlerini daha çok yağmacılıktan sağladılar. MÖ 133'ten sonra Romalıların, Kapadokya Krallığı'na bıraktığı Likaonya, MÖ 100'de Roma'nın Kilikya Eyaleti sınırlan içine alındı. MÖ 37'de Antonius tarafından, Pamfilya ve Pisidya bölgeleriyle birlikte Galatya kralı Amyntaş'a...
Galatya (Galatiya, Galya) günümüz Türkiye'sinin Ankara ve Eskişehir illerini kapsayan, orta Anadolu tepeliklerinde bulunan antik bir bölgedir. Galatya, M.Ö. 279'da Balkanlara göçlerinin ardından, 3.yy.'da Trakya'dan buraya göç edip yerleşen Galya kabilelerinden ismini almıştır. Romalı tarih yazıcıları tarafından bu bölge Doğu Galya ve yerlileri Galli (Galyalı ya da Kelt) olarak adlandırılmıştır. Galatya'nın kuzeyinde Bitinya ve Paflagonya, doğusunda Pontus ve Kapadokya, güneyinde Kilikya ve Likaonya ve batısında Frigya bulunmaktaydı. Merkezi Ankira (Ankara) 'dır. Kelt Galatyası Galatyalılar adı Anadolu'da yaşayan Kelt kavimleri olan Tektosaglar, Trokmiler ve Tolistoboglar için Greklerce kullanılmıştır. M.Ö. 1.yy.'dan itibaren bu...
Çatalhöyük, Günümüz Konya Şehri'nin 52 km. güneydoğusunda, Hasandağı'nın yaklaşık olarak 136 kilometre uzağında, Çumra İlçesi'nin 11 km. kuzeyinde, Konya Ovası'na hakim buğdaylık arazide bulunmaktadır. Orta Anadolu'da, günümüzden 9 bin yıl önce yerleşim yeri olmuş, çok geniş bir Neolitik Çağ ve Kalkolitik Çağ yerleşim yeridir. Doğu ve batı yönlerinde yanyana iki höyükten oluşmaktadır. Doğudaki Çatalhöyük (Doğu) olarak adlandırılan yerleşme Neolitik Çağ'da, Çatalhöyük (Batı) olarak adlandırılan batıdaki höyük ise Kalkolitik Çağ'da iskan görmüştür. Doğu yerleşimini, en son Cilalı Taş Devri sırasında ovadan 20 metre yüksekliğe kadar ulaşan bir yerleşim birimi oluşturmaktadır. Ayrıca, batıya doğru da ufak bir yerleşim birimi ve...
Geri