Ansiklopedi

209
220
466,366
81
105
195,123
Şehir Malatya
644
757
1,692,431
Su koçu pompası (Ram Pompası), mekanik ve hidrolik bir cihazla, düşük yükseklikteki bir şelalenin enerjisini kullanarak suyun belirli bir yükseklikte pompalanmasını sağlar. Pompanın çalışma amacı, pompa seviyesinden yüksekte olan suyun yapmış olduğu basınç ile suyun bir kısmını çok daha yüksekteki bir su deposuna basmaktır. İlk kendiliğinden çalışan su koçu pompası, 1796'da Voiron'daki kağıt fabrikasında su toplamak için Fransız Joseph Michel Montgolfier (sıcak hava balonunun ortak mucidi olarak bilinir) tarafından icat edildi. Çalışma prensibi oldukça basit olan su koçu pompasının çalışması için yalnızca bir su kaynağı olması (küçük dereler gibi) yeterlidir. Herhangi bir enerjiye ihtiyaç duymadan, pompa seviyesinden yüksekte olan...
Pamfilya, batıda Likya, doğuda Kilikya, kuzeyde Pisidia ve güneyde Akdeniz arasında yer alan, günümüzde Antalya ilinin doğusunu kapsayan bölgeye Antik Çağ'da verilen addır. Pamfilya adı Yunancada "Irkların Ülkesi" anlamına gelmektedir. Antik çağda pek çok ırkın bir arada yaşadığı Pamfilya kenti bu özelliğiyle diğer kentlerden ayrılmaktadır. Tarihi Pamfilya kentinin kuruluşu hakkında birden fazla görüş bulunmaktadır. Grekler, Pamfilya isminin Mopsos'un kızı Pamphilia veya üvey kız kardeşi Pamhyle'e bağlayarak verilmiş olduğunu düşünmektedirler. Romalı yazar Gaius Plinius Secundus ise Pamfilya'nın eski adının Mopsopia olduğunu bildirmektedir. Yapılan arkeolojik kazılarda Mopsos'a ait çıkan eserlere bakıldığında Plinius'u doğrular...
HALİÇ ( ALTIN BOYNUZ ) Haliç (Altın Boynuz olarak da bilinir), İstanbul'un Avrupa yakasını kaplayan Çatalca Yarımadası'nın güneydoğu ucunda, Boğaziçi girişinde, İstanbul (Tarihi yarımada) ve Beyoğlu platolarını birbirinden ayıran deniz girintisi. Denizin kendisine ulaşan akarsu yatağının bir bölümünü istila etmesiyle meydana gelen yapının jeomorfolojik adı olan Arapça haliç sözcüğü, İstanbul halicinin kent açısından taşıdığı önemden dolayı Osmanlılar döneminden bu yana bir özel isim haline gelmiş, birçok semti kapsayan bir kent bölgesi adı olmuştur. Adı Yunan efsanesine göre; Megaralılar, kralları Byzas'ın annesi Keroessa için Altın Boynuz ismini vermişlerdir. Tarih Bizans döneminde kolonileşme de burada başlamıştır. Aynı zamanda...
İsrail'in, Gazze ve Batı Şeria'dan gelebilecek roket ya da diğer hava saldırılarına karşı oluşturduğu gelişmiş bir hava savunma sistemidir. İsrail, Hamas'ın ve diğer direniş gruplarının attığı roketlerin verdiği zararı ve can kaybını en aza indirmek için 2011 yılında bu sistemi tamamlamış ve hizmete açmıştır. Temeli ise 2005'da atılmıştır; Hizbullah ve Hamas saldırılarının yoğun olduğu bir dönemde, "vatandaşları korumak" için çalışmalar yapılmıştır. 2011 yılında hizmete girmiştir. Çalışma şekli ise atılan füzeyi tanımlamak, hedefe kilitlenmek ve roketi veya füzeyi havadayken imha etmek. Sistem, hizmete girdiği 2011 yılından bu yana atılan her 10 füzeden 8 tanesini havada vurmuştur. Günümüzde de kullanılmaktadır. İsrail hava sahası...
GALATA KULESİ TARİHİ Tepesinde bulunan haçtan ötürü o dönem "Kutsal Haç Kulesi" (Turris Sancte Crucis) olarak anılan Galata Kulesi, 1348'de inşa edildi. Bizans İmparatorluğu ile ittifak hâlinde olan Cenevizliler 1267'de, Haliç'in kuzeyinde bulunan Galata'da "Pera" adlı bir koloni kurmuş, bu koloninin hâkimiyet alanını da zaman içinde Bizans tarafından verilen izinlerle genişletmişti. Kule de, bu izinlere aykırı bir şekilde kuzeydoğu yönündeki tepeye doğru hâkimiyet alanı artırılarak 1335-1349 yılları arasında bölgede yapılan tahkimatların bir parçası olarak inşa edildi. İki devlet arasında o yıl patlak veren savaş, ertesi yıl imzalanan antlaşmayla sona ererken kulenin bulunduğu tepe Ceneviz kontrolüne bırakıldı. Konstantinopolis'in 29...
Hatem sanatı, İran’a özgü önemli el sanatları türlerinden biridir. Ahşap eşyaların yüzeyini, eşkenar ya da ikizkenar ahşap, kemik ve metal küçük üçgenler ile mozaiğe benzer bir tarzda süsleme sanatı olan hatem, en az dörtyüz yıldan beri İran'ın bazı şehirleri özellikle de Şiraz ve İsfahan’da icra edilmiş ve edilmektedir. Elimize ulaşan en eski hatem örnekleri Safeviler dönemine aittir ancak bu sanatın Deylemîler döneminden beri İran'da var olduğunu gösteren kanıt ve belgeler de bulunmaktadır. Hatem İran’a özgü el sanatlarından biridir. Her ne kadar Suriye ve Lübnan gibi bazı ülkelerde hatemle benzerlik arz eden mozaik tarzı sanatlar bulunsa da bu sanat İran’a özgüdür ve eldeki mevcut belgelere göre doğduğu yer Şiraz şehridir. Hatem...
Trakya, Güneydoğu Avrupa'da yer alan güney Bulgaristan, kuzeydoğu Yunanistan ve Türkiye'nin Avrupa kıtasındaki topraklarını içeren bölgedir. Türkiye sınırları içindeki yüz ölçümü 23.764 km2 olan bu bölgenin Karadeniz, Marmara Denizi ve Ege Denizi ile sınırı vardır. Trakya kelimesi Eski Yunanca'daki Thrāikē kelimesinden türemiştir ve Trak kavimine dayanır. Kökenini Yunan mitolojisinden alan Trak ismine ise ilk olarak Homeros'un İlyada destanında rastlanır. Trakya'nın toprakları; Türkiye Trakyası (Doğu Trakya) Bulgaristan Trakyası (Kuzey Trakya) Yunanistan Trakyası (Batı Trakya) olmak üzere farklı üç siyasi üniteye ayrılmıştır. Türkiye Trakyası'na Doğu Trakya, Bulgaristan Trakyası'na Kuzey Trakya, Yunanistan Trakyasına ise Batı...
Frigya, Sakarya Irmağı ile Büyük Menderes'in yukarı çığırları arasında kalan bölgenin eski çağlardaki adıdır. Bu ad, Balkanlar’dan gelip bu bölgeye yerleşen Friglerden geliyordu. Frigler, MÖ 1200'lerde Trakya ve Boğazlar üzerinden Anadolu'ya gelen ancak MÖ 750'lerde ortaya çıkan topluluktur. Frigler, Anadolu’ya göç eden Balkan kökenli boylardan olup siyasi bir topluluk olarak ilk defa MÖ 750’den sonra ortaya çıkmışlardır. Midas döneminde ise (MÖ 725-695/675) bütün Orta ve Güneydoğu Anadolu’ya egemen, güçlü bir krallık düzeyine ulaşmışlardır. Anadolu'ya yerleşmeye başladıkları dönem (MÖ 1200 dolayları), Bronz Çağı Çöküşü'nün yaşandığı dönemdir. Bu bağlamda Anadolu'ya yerleşmeleri, söz konusu çöküşün nedenlerinden biri olarak öne...
Varda Köprüsü, İstanbul-Bağdat-Hicaz demiryolu hattını tamamlamak üzere 1907-1912 yıllarında Adana ili Karaisalı ilçesi Hacıkırı (Kıralan) mahallesi'nde inşa edilen köprüdür. Almanlar tarafından yapıldığı için Alman Köprüsü olarak ta bilinir. Yöre halkı tarafından "Koca Köprü" diye anılır. Adana'ya uzaklığı karayolu ile Karaisalı üzerinden 64 km'dir. Demir yolu ile Adana İstasyonu'na mesafesi 63 km'dir. 1912 yılında hizmete açılan Varda Köprüsü, çelik kafes taş örme tekniği ile yapılmıştır. Kâgir köprü türünde 3 ana açıklık 4 ana ayak üzerine kuruludur. Uzunluğu 172 m'dir. Yerden orta ayak yüksekliği 99 m'dir. Köprü ayakları çelik mesnet türü olup dış kaplaması taş örme tekniği ile yapılmıştır. Köprü ayakları bakımı için dört adet...
Kırmızı Pelerin Çayı (Da Hong Pao) dünyanın en pahalı çayı olarak biliniyor. Kilogram fiyatı yaklaşık 1 milyon 250 bin dolar civarındadır. Da Hong Pao, Çin’in Fujian eyaletindeki dağlık Wuyishan (Wu Yi Dağları) bölgesinde yetişen bir kaya çayıdır. Bu bölgede dünyanın en iyi çayları yetiştirilir. En iyisi, Da Hong Pao’dur! “Wu Yi kaya çayı” olarak da bilinir; çünkü mineralleri çaya kaya tadı verir. Çince “Da Hong Pao” terimi, “büyük kırmızı kaftan” veya “kırmızı pelerin” anlamındadır. Da hong pao adıyla tanınan bu çay zamanında kraliçenin hastalığına şifa sağladığı için ödül olarak çayı getiren kişiye kırmızı pelerin hediye edilmiştir, ismi de buradan gelmektedir. Günümüzde Asya Çayı olarak da bilinen kırmızı pelerin çayı fazla...
GÖK TAŞI Gök taşı ya da meteorit, uzaydan Dünya yüzeyine düşen maddelerin genel adıdır. Meteorit düşen nesnenin katı bir kalıntısıdır. Bu nesne kuyruklu yıldız, asteroit veya meteordur. Bütün bunlar dış uzaydan herhangi bir gezegene veya dünya'nın atmosferine girer ve genellikle de yeryüzüne ulaşamadan eriyerek atmosfere karışırlar. Objeler dünyanın atmosferine girdiği andan itibaren sürtünme, basınç ve diğer kimyasal etkileşimlerin de sonucu olarak ısınmaya ve sonrasında bu ısıyı yaymaya başlar. Böylece meteora dönüşmüş olur ve "ateş topu" oluşturur. Kayan yıldız olarak da bilinir. Astronomlar en parlak olanlara bolit derler. Gök taşlarının atmosferi aşıp da bıraktığı etkiler kendi aralarında çok çeşitlidir. Jeologlara göre, bolitler...
Balaklava, Türkçede halk arasında "kar maskesi" diye de bilinen başlıktır. İsmini, batı dillerine Balaclava olarak geçen Kırım'daki Balıklava şehrinden almıştır. Türkçe kökenli bir kelime olarak kabul edilir. Kimisinde yüz kısmı tamamen, kimisinde ise sadece gözlere denk gelen yerler açıktır. Bu şekilde kafanın soğuktan azami biçimde korunması amaçlanır. Genellikle yün ya da sentetik kumaşlardan üretilir. Rüzgar geçirmeyen modelleri de vardır. Motosikletçilerin kullandığı balaklava modellerinde ise genellikle kaskın içine denk gelen kısımları ince dokumadan yapılmıştır, ancak boyun ve göğüsü rüzgârdan koruyan bölüm daha kalındır. Ayrıca kaskın içinin temiz kalmasını da sağlar. Yarış pilotlarının kullandığı balaklavalar ise yanmaz...
İspanyol gribi ya da İspanyol nezlesi, 1918 - 1920 yılları arasında H1N1 virüsünün ölümcül bir alt türünün yol açtığı grip salgınıdır. İspanyol Gribi, 500 Milyondan fazla kişiye bulaşması sonucu 18 ay içinde 50 milyon dolayında insanın ölümüne sebep olarak insanlık tarihinde bilinen en büyük salgınlardan biri olmuştur. Salgın ılımlı ilk dalga, şiddetli ikinci dalga ve artçı üçüncü dalga olmak üzere üç dalga halinde seyretmiştir. İspanyol Gribinin bir özelliği, zayıf, yaşlı ve çocuklardan çok, sağlıklı genç erişkinleri etkilemiş olmasıdır. I. Dünya Savaşı'nın son aylarında tüm dünyayı etkisi altına almış, hatta kimi tarihçilere göre dört yıl süren savaşın sona ermesinde önemli bir etken olmuştur. Türkçede 1918'den itibaren "İspanyol...
Atatürk'ün beğendiği bir çınar ağacının altına yapılmasını istediği köşk, tamamlandığında ağacın dalıyla kesişince, köşk çınara zarar vermemek için yaklaşık 5 metre ileri taşınmıştı. Atatürk'ün "Dal kesilmeyecek, köşk yürüyecek" talimatıyla taşınan köşk, bu nedenle Yürüyen Köşk olarak anılıyor. 1929 yılında Atatürk, İstanbul’dan Bursa’ya giderken Yalova’ya uğrar. Sahilde gördüğü bir çınar ağacının heybetinden çok etkilenir ve bu ağacın altına kendisine bir köşk yapılmasını ister. Köşk çok kısa zamanda tamamlanır ve uzun yıllar Atatürk’ün dinlenme ve özel çalışma mekanı olur. Aradan yaklaşık bir yıl geçer. Hızla büyüyen çınar ağacının bir dalı, köşkün yan bölümüne zarar vermeye başlar. Durum Atatürk’e bildirilir ve dalı kesmek...
Huber Köşkü, Boğaziçi'nin Rumeli yakasında, Tarabya Koyu'nun güneyinde ve Yeniköy-Tarabya yolunun üzerinde bulunan köşktür. Gerisinde Boğaz'a inen yamacın tümünü içine alan yaklaşık 64.000 m²'lik koruluğu vardır. Huber Köşkü, aslında ana bina dışında büyük bir ahır ve arabalık, hizmetliler konutu, iki küçük şale ve seradan oluşan bir malikanedir. 1985 yılından beri beri Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Köşkü olarak kullanılmaktadır. Huber Köşkü, silah ticareti ve komisyonculuğu yapan ve Mauser Fişek ve Kolonya Müşterek Barut Fabrikaları'nın ve daha sonra da ünlü Krupp firmasının İstanbul'daki temsilciliğini yapan Huber kardeşlerden Auguste Huber ve ailesine aittir. Malikane, önceki sahipleri, Ermeni kökenli Tıngıroğlu ve Düzoğlu...
"Kaza kırım"a uğradı ifadesi, hava taşıtlarının karıştığı kazalarda sıkça kullanılmaktadır. Kazanın durumunu nitelemek için ifade edilen bu terim, taşıtın ve içinde bulunan kişilerin durumunu açıklamaktadır. "Kırım", hava taşıtının tekrar onarılmasına müsaade edecek düzeyde hasar görmesidir. Bu tarz olaylarda can kaybının olmaması kırım anlamına gelir. Can kaybının olması durumunda olay 'kırım' değil 'kaza' şeklinde ifade edilir. Teknik veya fizikler aksaklıklar veya hava koşulları dolayısı ile yanlış veya hatalı yapılan inişlerde ve kalkışlarda hasar gerçekleşebilir. Bu gibi durumlarda uçakta kırım yaşanabilir. Helikopterin kırıma uğramasının sebepleri farklılık göstermektedir. "Kaza kırım raporu" kısaca hasar raporudur. Daha çok...
Bir daktilonun tuşlarına sonsuz bir süre boyunca gelişigüzel basan bir maymunun, belirli bir metni, (örneğin William Shakespeare'in tüm yapıtlarını) neredeyse kesin olarak yazabileceğini ortaya koyan matematik teoremidir. Bu bağlamda, "neredeyse kesin" söz öbeği matematiksel bir terimdir ve "maymun" da gerçek bir maymundansa, rastgele harflerden oluşan bir diziyi sonsuza dek üreten soyut bir aygıtı ifade eder. Teorem, çok büyük ama sonlu bir sayı hayal ederek sonsuzluk hakkında akıl yürütmenin risklerine dikkat çekmektedir. Bir maymunun Shakespeare'in Hamlet'i gibi bir yapıtı tümüyle aynı biçimde yazabilme olasılığı o denli küçüktür ki, bu durumun evrenin yaşı ölçeğindeki bir sürede gerçekleşme şansı önemsizdir ama sıfır değildir...
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW - Human Rights Watch), dünya çapında insan haklarını savunan ve bu konuda araştırmalar yapıp yayınlayan uluslararası sivil toplum kuruluşu. 1978'den beri kurulan insan hakları örgütlerinin 1988'de tek şemsiye altında toplanmasıyla oluşmuştur. HRW'nin temel hedefi; insan hakları ihlalleri ışığında, "ihlalci devletler üzerinde uluslararası baskının artması ve ilgili devletlerin bu kapsamda uygun ve etkin önlemlerin alınmasını sağlamaktır." HRW Uluslararası Af Örgütü'ne göre çok daha az gönüllüye ve profesyonel çalışana sahiptir. HRW'ye yönelik yapılan bağışlardan tarihinin en büyük bağışçısı George Soros'tur. İnsan Hakları İzleme Örgütünün tarihi, Sovyet bloğunun 1975 Helsinki Sonuç Belgesi'nin...
Türkopol (Yunanca Turkopouloi: "Türk Oğulları"), Haçlı Seferleri döneminde Haçlılar tarafından paralı asker olarak tutulan özellikle süvari okçuluğunda yetkin Türk kökenli paralı askerlerdir. Çeşitli ordularda yer almalarına rağmen Türkopoller şövalyelerden daha düşük bir sınıf olarak kabul ediliyor ve bu yönde kimi sınırlamalara maruz bırakılıyorlardı. Yemeklerde diğer süvarilerle birlikte yemek yemelerine izin verilmezdi. Büyük Yunan Ansiklopedisi'nde Türkopoller'in Bizans ordusunda ilk olarak Aleksios Kommenos döneminde 1097 İznik Kuşatması sırasında yer aldıkları belirtilmektedir. Türklerin savaş sanatındaki kabiliyetleri, at üzerindeki hızları ve yine at üstündeki ok atma kabiliyetleri, başta Doğu Roma (Bizans) olmak üzere pek...
Haçlı Seferleri 1095 ve 1272 yılları arasında yapılan, Avrupalı Katolik Hristiyanların ve Papanın talebi, çeşitli vaatleri üzerine Müslümanların elindeki kutsal topraklar üzerinde askeri ve siyasi kontrol kurmak için düzenlemiş oldukları seferlerdir. Kilisenin Çıkarları, Diğer Adıyla “HAÇLI RUHU” 1071 Malazgirt zaferinden sonra Selçuklu Türkleri Anadolu’ya girmiş ve 1075 yılında İznik’i ele geçirerek burayı devletin merkezi yapmaya çalışmışlardır. Türklerin Anadolu’ya girişi başta Bizans olmak üzere bütün Avrupa devletlerini rahatsız etmiştir. Bunun nedeni ise, Bizans’ın işgal tehlikesininde olması demek Türklerin önünün açılması dolayısyla Avrupa’ya akınlar düzenlemeleri demek olmuştur. Haçlı seferleriyle birlikte Avrupalı...
Geri