Ansiklopedi

209
220
466,411
81
105
195,137
Şehir Malatya
644
757
1,692,807
Sani Geçidi (Sani Pass), Güney Afrika'daki KwaZulu-Natal'ın batısında Underberg, KwaZulu-Natal ve Mokhotlong, Lesotho arasındaki yolda bulunan bir dağ geçididir. Sani Geçidi'ne çıkan rota 1544 m'den başlar ve 1332 dikey metreyi 2876 m yüksekliğe tırmanır. Yol, 1: 3'e kadar eğimleri olan dik ve çakıllı bir yoldur, kötü havalarda sürülmesi zor olabilir ve kışın kar ve buzla kaplı olabilir. Güney Afrika yasalarına göre yolda sadece 4x4 araçlara izin verilmektedir. Birkaç tur operatörü geçiş boyunca rehberli turlar düzenler. Geçiş her iki ülkenin sınır kontrolleri arasında yer alır ve yaklaşık 9 km uzunluğundadır. Pek çok can aldığı için, geçişte seyrederken sürücüler dikkatli olmalıdır. Güney Afrika - Lesoto sınırı, Güney Afrika sınır...
Biyocoğrafya, bitki ve hayvan türlerinin dağılımını ve bu dağılımın nedenlerini inceleyen fiziki coğrafyanın alt bilim dalıdır. Biocoğrafya kelimesi; Bio (canlı) ve geography (coğrafya) kelimelerinin birleşmesiyle oluşturulmuştur. Bitki coğrafyası (Fitocoğrafya) ve Hayvan coğrafyası (Zoocoğrafya) olarak iki alana ayrılır. Hayvanlar fazla hareketli olduğundan araştırılmaları biraz daha zordur, bu nedenle Bitki coğrafyası daha fazla gelişmiştir. Bitki ve hayvan topluluklarının özelliklerini, dağılışlarını ve insan yaşamı üzerine etkilerini inceler. Biyoloji, botanik, zooloji, ekoloji, jeoloji, jeomorfoloji, klimatoloji, genetik, pedoloji ve tıp canlılar biliminin yardımcı bilim dallarıdır. Biyocoğrafya üç alt alana ayrılır; Tarihsel...
Papazın Çayırı (daha sonraki adlarıyla Union Club Sahası ve İttihatspor Sahası), İstanbul'un Kadıköy ilçesinde yer alan ve futbol maçlarının oynandığı eski saha. Sahanın olduğu bölgede, günümüzde Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadyumu yer almaktadır. Papazın Çayırı olarak adlandırılan alanda ilk olarak 1900'lerin başında, İstanbul'da yaşayan İngiliz ve Rumlar futbol oynamaya başladı. 1908'de; dönemin padişahı II. Abdülhamid'in doktoru Cemil Topuzlu'nun önerisiyle kurulan Union Club, maçlarını oynamak amacıyla alanı, yıllık 30 altın karşılığında kiraladı. Bu yüzden bu tarihten sonra Union Club Sahası olarak da anılmaya başlandı ve İstanbul'daki ilk modern futbol sahası oldu. İstanbul Futbol Ligi'nin 1909-10 sezonundaki tüm maçlara ev...
Geçmişi 2500 yıl öncesine dayanan bu eşsiz yapı, İstanbul`un tarihine eş bir tarih yaşamış ve bu kentin yaşadıklarına görgü şahitliği yapmıştır. Antik çağda başlayan geçmişiyle, Eski Yunan`dan Bizans İmparatorluğu’na, Bizans`dan Osmanlıya, tüm tarihi dönemlerde var olarak günümüze kadar gelmiştir. M.Ö. Kızkulesi İstanbullu bir Rum olan araştırmacı Evripidis’in anlattığına göre önceleri Asya sahillerinin bir çıkıntısı olan kara parçası zamanla sahilden kopmuş ve Kızkulesi’nin üzerinde bulunduğu adacık oluşmuştur. Kızkulesi’nin üzerinde yer aldığı kayalıktan ilk kez M.Ö. 410’da söz edilir. Bu tarihte Atinalı komutan Alkibiades, Boğaz’a girip çıkan gemileri denetlemek ve vergi almak amacıyla bu küçük ada üzerine bir kule inşa ettirir...
Mesir macunu, 41 çeşit baharat ve şifalı ottan oluşan bir macun çeşididir. İlk olarak Yavuz Sultan Selim'in (1470 – 1520) eşi Ayşe Hafsa Sultan hastalanınca dönemin ünlü ve başarılı hekimi Merkez Efendi tarafından kullanılmıştır. Daha sonra halk tarafından ilgi görünce halka da dağıtılmaya başlanmış ve dilden dile dolaşan mesir macununun tarifi öğrenilmiş ve insanlar tarafından yapılmıştır. Mesir macununun genel özellikleri, hoş lezzeti ve kokusudur. Vücuda kuvvet, kalbe ferahlık verir, damağı kuvvetlendirir, dikkati arttirir, siniri yatıştırır, nefes darlığı, başdönmesi, sırt ağrısı, bel ağrısı, siyatik ve romatizmaya iyi gelir, kanı temizler, göğsü yumuşatır, idrar zorluğunu giderir ve iştah açar. Manisa'da her yıl Mesir...
Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşayan ve toplumun farklı sosyal ve ekonomik katmanlarından gelen tiplerle (kabadayılar, uyuşturucu müptelaları, özürlüler vs.), İmparatorluk şemsiyesi altında yaşayan çeşitli milletleri temsil eden tiplemelerin (Yahudi, Rum, Arap, Acem, Arnavut vs.) hemen hepsi Karagöz ve Hacivat oyunlarında yer alır. Bu tiplemeler temsil ettikleri kitlenin en temel özellikleri; kılık, kıyafet, davranış biçimleri, şarkılar, danslar, maniler vs... ile ön plâna çıkarlar ve perdede göründükleri anda bu özellikleri ile anında farkedilirler. Osmanlı imparatorluğu sınırları içinde yaşamış her türlü tip perdede yerini almıştır. Bunlardan bazıları: Rum, Çingene, Külhancı, Pişekâr, Kavuklu, Kilci, Tulumbacılar, Bekçi, İmam...
Hindenburg felaketi, zeplin tarihinin en büyük faciasıdır. Hindenburg felaketi 6 Mayıs 1937 tarihinde, New Jersey'deki Lakehurst donanma hava üssünde gerçekleşmiştir. Yapılmış olan en büyük zeplin olma özelliğini taşıyan LZ 129 Hindenburg, bilinen adıyla Hindenburg Zeplin'i ani dönüş yapmasının etkisiyle kopan iskeletin, zeplinin havada kalmasına yarayan hidrojen tanklarından birini delmesiyle oksijenle karışmış ve statik kıvılcımlanma ile bir anda alev almıştır. 36 saniyede zeplinin içinde bulunan yolculardan (36 yolcu ve 61 mürettebattan) 36'si hayatını kaybetmiştir. Bu facia daha sonra, modern havacılık tarihinin başlamasına sebep olmuştur.
Sarnıç, içinde su biriktirmek için yer altında yapılan depodur. Sarnıçlar genellikle yağmur suyunu depolamak için inşa edilmiştir. Ayrıca gemilerde saçtan yapılmış tatlı su deposuna da sarnıç denir. Eskiden evlerin bodrum katlarındaki küçük sarnıçlarda, damdan alınan yağmur suyu biriktirilirdi. Daha eski dönemlerde de suyu bir mahalle ya da kent halkı tarafından kullanılmak üzere, çok daha büyük boyutlarda sarnıçlar yapılırdı. Arkeolojik kazılarda Antik Çağ'da Anadolu'da, dağ kalelerinde, su gereksiniminin sarnıçlarla karşılandığını gösteren buluntulara rastlanmıştır. Bizans döneminde sarnıç yapımına büyük önem verilmiş; sarnıçların en ünlülerinin yer aldığı İstanbul'daki üzeri tümüyle kapalı sarnıçlar bulunduğu gibi, büyük bir havuz...
Kanlı Kilise ya da Moğolların Azize Meryem Kilisesi, İstanbul'un Fatih semtinde bulunan bir Ortodoks kilisesidir. Osmanlı döneminde camiye çevrilmeyerek Rumların ibadetine bırakılmış Bizans döneminden kalma tek kilisedir. Fatih semtinde yüksek duvarların arkasında kalan kilise, genellikle halka açık değildir. Tevkii Cafer Mektebi Sokakta bulunmaktadır. 7. yüzyılın başlarında, Bizans imparatoru Maurikios'un kızı prenses Sopatra ve arkadaşı Eustolia tarafından İstanbul'un beşinci tepesinde bir manastır inşa ettirmişti. Ancak Dördüncü Haçlı Seferinin ardından kurulan Latin İmparatorluğu sırasında manastır yıkılmıştır. 1261'de, şehrin Bizanslılar tarafından yeniden ele geçirilişinin ardından Georgios Akropolites'in kayınpederi ve VIII...
Halk arasındaki adıyla saçkıran ya da kılkıran hastalığı (Alopesi areata) , saçlı deri, sakal bölgesi, kaşlar, kirpikler ve diğer vücut kıllarının, belli bir belirti olmaksızın, tüm vücuda yayılmış bir biçimde dökülmesiyle kendini gösteren bir hastalıktır. Tüm dünyada sıklıkla görülen bir hastalıktır. Normal nüfusta %0.1 oranında gözlenirken, dermatoloji polikliniğine başvuran hastaların yaklaşık %1-2'sinde görülür. Kadın ve erkekte eşit oranda görülebilir. Irk, cins ve yaş ayırımı yapmadan herkeste görülebilir. Ancak hastalar çoğunlukla genç erişkinlerdir. Hastaların %60'ı ilk atağı 20 yaş altında geçirirler. Nedenleri Hastalığın sık yinelemesi ve nasıl seyredeceğinin bilinmemesi nedeniyle hastaların yaşam kalitelerini etkilemesi...
Bulaşıcı hastalıklar, hastalık yapıcı, herhangi bir yolla insana geçme özelliğindeki mikropların veya parazitlerin vücuda girmesiyle ortaya çıkan hastalıklardır. Enfeksiyon, intaniye ya da bulaş (bulaşım) olarak da bilinir. Bu hastalıklar, bir bireyden diğerine veya bir türden diğerine geçebilmelerinden dolayı, genellikle bulaşıcı hastalık olarak tanımlanırlar ve tıbbın enfeksiyon hastalıkları dalında incelenirler. Bulaşıcı hastalıklar Belli başlı bulaşıcı hastalıklar: Covid-19 Belsoğukluğu Bruselloz Çiçek hastalığı Difteri Dizanteri (amipli veya basilli) Grip Hepatit Kızamık Kolera Menenjit Psittakoz Sıtma Suçiçeği Tetanos Tularemi Tüberküloz Uyku hastalığı Zatürre Tifo Tifüs Hastalığın nedeni ve bulaşma şekilleri Hastalığı yapan...
İstanbul'un Üsküdar ilçesindeki Küçük Çamlıca Tepesi'nde yer alan Küçük Çamlıca Televizyon Kulesi, Eylül 2020'de tamamlanıp hizmete girmiştir. İstanbul'daki en yüksek yapıdır. Kule hizmete girdikten sonra şehirdeki diğer anten ve anten kuleleri kaldırılmıştır. Toplam yüksekliği 369 metre olan kulenin 221 metrelik bölümü 49 katlı betonarme yapı, 168 metrelik bölümü ise antendir. 31 Aralık 2014 tarihinde yapılan ilk ihalede projenin maliyeti 73,1 milyon Amerikan doları olarak açıklanmıştır. Bununla birlikte yapının değişen isterleri sebebiyle 3 yeni ihale daha yapılmış; bu yeni ihalelerle birlikte Çamlıca Kulesi'nin toplam maliyeti 121,7 milyon dolara çıkmıştır. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin 2011 yılında açtığı Çamlıca Tepesi TV...
Hattuşaş, Çorum ilinin 82 km güneybatısında, günümüzdeki adıyla Boğazkale ilçesinin 4 km doğusunda, Sungurlu ilçesinin güneydoğusunda bulunmaktadır. Hititler'in geç tunç çağı dönemindeki başkentidir. Kent, tarih sahnesinde, Hitit İmparatorluğu'nun MÖ 17. ile 13. yüzyıllar arasında başkenti olarak yer almıştır. Hattuşaş, 1986 yılında UNESCO Dünya Mirasları listesine dahil edilmiştir. Önceleri ilk sahipleri olan Hattiler tarafından "Hattuş" olarak adlandırılan şehir, Hitit egemenliğine geçtikten sonra "Hattuşa" adını aldı. M.Ö. 1700’lerde Kuşşara şehrinin kralı Anitta tarafından alınan Hattuşa, yine Anitta tarafından yıkıldı. Yazılı kayıtlarda Anitta ilk Hitit kralıdır. Yaklaşık yüzyıl kadar sonra şehir, I. Hattuşili tarafından...
Urfa Adamı, diğer adıyla Balıklıgöl Heykeli Şanlıurfa ili Balıklıgöl kazı alanı civarında 1993 yılında bulunan insan şeklindeki tarih öncesi heykel. Yapılan araştırmalar heykelin, milattan önce 9000 ila 10000 yıl öncesine ait olduğunu ortaya çıkartmıştır. Urfa Adamı'nın, bugüne kadarki insan şeklindeki tespit edilmiş en eski heykel olduğu tahmin edilmektedir. Bir inşaat kazısı sırasında tespit edilmiş olan Urfa Adamı Heykeli, 1,90 metre uzunluğunda, kireçtaşından yontulmuş, gözleri siyah obsidyen taşından, göğüs bölgesinde V şeklinde takıyı andıran bir şekle sahiptir. Heykelin, dönemi itibarıyla Göbeklitepe ve Nevali Çori höyükleri ile benzer bir tarihi geçmişe sahip olduğu düşünülmektedir.
Lütf-i Celil sınıfı, 1860'ların sonlarında Osmanlı donanması için Fransa'da inşa edilmiş bir çift zırhlı korvet tipi savaş gemisidir. Sınıf, Lütf-i Celil ve Hıfzu'r-Rahman gemilerinden oluşmaktaydı. İki gemi de başlangıçta Mısır Eyaleti tarafından sipariş edilmiş; ancak yapım aşamasında iken Osmanlı İmparatorluğu'na devredilmiştir. İki gemi de döner taretli gemi türündeydi ve ön taretinde iki 229 mm Armstrong top, arka taretinde ise iki 178 mm Armstrong top taşıyordu. Her iki gemi de 1877-1878 Rus-Türk Savaşı sırasında görev yaptı. Lütf-i Celil 11 Mayıs 1877'de Tuna üzerinde Rus topçu bataryaları tarafından batırıldı. Hıfzu'r-Rahman Tuna ağzında Rus mayın gemileriyle girdiği çatışma haricinde önemli bir çatışmada yer almadı; savaştan...
Orhun Yazıtları, Göktürk Yazıtları ya da Köktürk Yazıtları, Türkler'in bilinen ilk Alfabesi olan Orhun alfabesi ile Göktürkler tarafından yazılmış, Türk dilinin en eski metinlerinin yazılı olduğu taşlardır. Bu yazıtlar Türkçenin tarihsel süreçteki gramer yapısı ve bu yapının değişimiyle ilgili bilgiler verdiği gibi Türklerin devlet anlayışı ile yönetimi, kültürel ögeleri, komşuları ile soydaşlarıyla olan ilişkileri ve sosyal yaşantısıyla ilgili önemli bilgiler içermektedir. Orta Moğolistan’da Koça-Çaydam gölü dolayında Orhon ırmağının eski yatağı yakınında bulunduğu için bu adla anılan yazıtlardan Kül Tigin yazıtının 732, Bilge Kağan’ın 735, Tonyukuk’un (Tunyukuk) 716-734 yılları arasında dikilmiş olduğu tahmin edilmektedir. Kül Tigin...
Türkçenin en uzun kelimesi, popüler kültürde, 70 harften oluşan muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine sözcüğü olarak geçmektedir. Teknik olarak Türkçe sondan eklemeli bir dil olduğu için sonsuz sayıda harften oluşan kelimeler oluşturmak mümkündür. Ancak, aynı ek birden çok kullanıldığı zaman kelime anlaşılmaz bir hal almaktadır; bu yüzden en uzun kelimeden bahsederken anlaşılır olması esas alınır. Muvaffakiyetsizleştiricileştiriveremeyebileceklerimizdenmişsinizcesine kelimesi popüler olarak en uzun kelime olarak kabul edilse de, başında 15 harften oluşan "muvaffakiyetsiz" kısmını, anlamı bozulmadan 20 harflik bir sözcükle değiştirmek mümkündür, çünkü Türkçe sözlüklerde geçen en uzun kelimeler 20...
Eğitmen ve öğrencinin aynı mekanda olma zorunluluğunu ortadan kaldıran öğrencinin kendi öğrenme sorumluluğunu kazandıran “Uzaktan eğitim”, geçmişi ilk yüzyıla kadar dayanan, günümüz örgün eğitim sistemine de alternatif bir sistem olarak bulunan ve gelişen teknoloji ile birlikte başarı oranı her geçen gün artan bir eğitim sistemidir. Her ne kadar kesin bir başlangıç tarihi belirlenemese de, uzaktan eğitim uygulamalarının organizasyonel bir yapıda kullanımına 19. yüzyılda rastlanmaktadır. Özetle maddeler halinde inceleyecek olursak, uzaktan eğitim uygulamalarının tarihsel gelişimini aşağıdaki şekliyle sıralamak mümkündür; - 1728 İlk Uzaktan eğitim çalışması Boston gazetesinde "Steno Dersleri" ile başlamıştır. - 1833 İsveç...
Normandiya, Fransa'nın kuzeyinde coğrafi ve kültürel bir bölgedir. Yukarı Normandiya (Haute-Normandie) Seine-Maritime ve Eure, Aşağı Normandiya (Basse-Normandie) Orne, Calvados ve Manche departmanından oluşur. Normandiya Dükalığı eskiden aşağı Seine departmanı, Pays de Caux ve batıda Cotentin yarımadasına kadar olan bölgeyi içine alan kuzey Fransa'da bağımsız bir dükalıktı. Bölge kuzey sahilinde Manş Denizi, batıda granit, doğuda kireç taşı tepeleriyle çevrili bir bölgedir. Bölgenin merkezinde uzun sahili bulunmaktadır. 30.100 km2 yüzölçümü olan bölgenin nüfusu yaklaşık 3.5 milyondur. Normandiya adı, Latince kökenli Norman teriminden türetilmiştir. Normand "Kuzeyin adamı" anlamına gelir. Normandiya, etimolojik olarak "Kuzeyli...
Kara Veba ya da Kara Ölüm, insanlık tarihinde kaydedilen en ölümcül salgındır. 1347-1353 yılları arasında Avrasya ve Kuzey Afrika'da tahmini 75-200 milyon kadar insanın ölümüne yol açtı. Yersinia pestis bakterisinin neden olduğu bir hastalık, veba idi. Yersinia pestis enfeksiyonu en yaygın olarak bubonik vebaya neden olur ancak septikemik veya pnömonik vebalara da neden olabilir. Veba nedir? Veba, Yersinia pestis adındaki bakteri tarafından oluşturulan enfeksiyon hastalıklarına verilen genel isimdir. "Veba" sözcüğü Arapça'da "salgın" (bulaşıcı hastalık) demektir. Örneğin, Koronavirüs pandemisi sürecinde Arap televizyonlarında "Veba-i Kurûna" (Korona salgını) tabiri sıklıkla kullanılmaktadır. Ancak "Veba" kelimesi Osmanlıca'da özel bir...
Geri