Ansiklopedi

209
220
466,395
81
105
195,132
Şehir Malatya
644
757
1,692,636
Astronomik modellere göre Samanyolu’muzda 100 milyon ve bir milyar arasında yıldız kara deliği olmalı. Bunlar süpernovadaki yoğun kütleli bir yıldızın patlaması sonucunda oluşurlar. Fakat astronomlar bugüne kadar bu tür sadece birkaç cisim keşfettiler. Bunun nedeni eğer bir karadelik o sırada herhangi bir maddeyi yutmuyorsa teleskoplar için görünmezdir. Avrupa Güney Gözlemevi’nden (ESO) Thomas Rivinius şans eseri gizli kalmış bu tür bir karadeliği dünyamıza beklenenden çok daha yakın bir yerde keşfetti. Araştırmacı ekibiyle birlikte çift yıldız sistemlerinin hareket verilerini incelemişlerdi ve bunların arasında yaklaşık olarak 1000 ışık yılı uzaklıkta yer alan ve iki yıldızı güney yarımküredeki gökyüzünde çıplak gözle bile görülebilen...
Kan kartalı (Blodørn) Vikingler'in bir idam şeklidir. Mahkumların sırtı kesilerek açılıyor, kaburgaları omurgadan ayırdıktan sonra kartal kanatları gibi yan tarafa açılıyordu. Son olarak akciğerler bedenden kopartılarak omuzlara konuluyordu. Kan kartalı çeşitli Sagas, Skald şiirlerde ve Edda türkülerinde düşmanlardan intikam alma yöntemi olarak tarif edilir ve belgelenir. Bazı tarihçiler tarafından kan kartalı uygulaması yenileşmiş Odin insan kurbanı veya oğullar tarafından kendi babalarını öldüren katillere uygulanan ceza olarak öne sürülmektedir. Kan kartalı eski Viking (İskandinav) törelerine göre, baba katillerine uygulanan cezadır. Bu uygulama sadece yukarıda adı geçen iki saga'da geçmektedir. Yalnız bu gelenek sadece Hristiyan...
Samsunspor kafilesi, 20 Ocak 1989 tarihinde Malatyaspor ile oynayacağı Türkiye 1. Futbol Ligi müsabakasına giderken bir trafik kazası yaşamıştır. Saat 9:30 civarında Havza ilçesinde kafileyi taşıyan 55 DU 637 plakalı kulüp otobüsünün 61 AC 535 plakalı kamyonla çarpışması sonucu kafileyi taşıyan otobüs uçuruma yuvarlanmış ve Samsunspor üç oyuncusunu, teknik direktörünü, şoförünü kaybetmiştir. Samsunspor'un kazazedelerine ilk yardımı hemen geriden gelen ve Diyarbakırspor deplasmanına gitmekte olan Çarşambaspor kafilesi yapmıştır. Çarşambasporlu yönetici, futbolcu ve görevliler kazaya uğrayan Samsunsporluları tek tek otobüsten çıkartıp Havza Devlet Hastanesi'ne taşıyıp kan vermişlerdir. Bu kazada hayatta kalan birçok oyuncu ve kafile üyesi...
Kuvars grubu taşlarından olan Güneş taşı, belirli yönlerden bakıldığında parlayan bir görünüm sergileyen bir plajiyoklaz mineraldir. Güney Norveç, İsveç, ABD'nin çeşitli bölgelerinde ve Güney Avustralya'nın orta kıyısı boyunca bazı kıyı kesimlerinde bulunur. Kullanımı çok eski çağlara kadar uzanır. Viking dönemine ait antik kalıntılarda güneş taşına rastlanmıştır. Kuvars grubunun daha çok opak halde bulunan turuncu – kahverengi ateş gibi rengi olan bir taştır. Yaşama sevincini ve gücünü sembolize eder. Antik dönemlerde şans getiren bir taş olduğuna, enerjisini güneşten aldığına, iyi ve güzel enerji verdiğine, iyiliği çağırdığına inanılmıştır. Güneş Taşı; parlak turuncu, ateş rengi, portakal rengi, kahverengi, kırmızı, yeşil, gri, sarı...
Tütsü ya da buhur isimleri ile de bilinen sığla yağı, çok uzun yıllardır kutsal ve tıbbi amaçlar için kullanılmaktadır. Mısır Medeniyeti’nde mumyalama amacıyla kullanılan, daha sonra sağlık yararları keşfedilen sığla yağı nedir? Uçucu yağların kralı olarak bilinen sığla yağı, geleneksel tıpta, yüzyıllardır bronşit ve astımı tedavi etmek için kullanılmıştır. Bazı kanser türleri ile savaşmaya da yardımcı olan sığla yağı, bugün, esas olarak aromaterapide zihni rahatlatmak, enerjiyi arttırmak ve cildi yaşlanmaya karşı korumak için kullanılmaktadır. SIĞLA YAĞI NEDİR? Mersin ve Muğla civarında yetişen, bilimsel adı Boswellia olan ve 300 yıla kadar yaşayan ağacın gövdesinden çeşitli tekniklerle elde edilen balzamın kaynatılması ve...
Kaknüs veya musikar, büyük bir gagası ve gagasında yüzlerce delik bulunan, rüzgar esmesi sonucu bu deliklerden nağmeli sesler çıkaran ve bu şekilde musikinin doğuşuna öncülük ettiğine inanılan büyük mitolojik bir kuş. Musiki kuşu olarak da bilinen kaknüs, kuğu anlamına gelen Yunanca kökenli kiknos (Cygnus) kelimesinden gelmektedir. Bu kuşun güzel sesini duyarak etrafına doluşan küçük kuşları yiyerek beslendiği ifade edilir. Bin yıl yaşayıp daha sonra Feniks gibi küllerinden yeniden doğmak için ormanlardan odun toplayıp bunları kanatlarını süratle çırparak tutuşturduğuna ve kendini yanan ateş ile yaktığına inanılır. Edebiyatta kullanımı Ferîdüddîn-i Attâr'ın Mantık-ut Tayr adlı eserinde şu şekilde anlatılmaktadır...
Vikingler veya Norslar, İskandinavyalı korsan ve tüccar kavim. Ömürlerinin büyük bir kısmını denizlerde geçirmiş olan savaşçı bir halktır. 8 - 11. yüzyıllar arasında kuzeybatı Avrupa'da birçok yeri fethetmişlerdir. Viking akınları ile birlikte birçok manastır yok olmuştur. Olaya tanıklık eden ve hayatta kalarak Avrupa'nın çeşitli bölgelerine dağılan keşişlerin dramatik ve trajik anlatımları, yüzyıllarca sürecek bir Viking korkusu ve düşmanlığı yaratmıştır. Vikingleri kaba, ilkel, medeniyetten uzak bir kavim olarak betimlemişlerdir. Bu anlatımların etkisiyle, Avrupalıların Viking kültürüne uzun süre kayıtsız kaldıkları anlaşılmaktadır. Göçebe ve savaşçı bir kavim olan Vikinglerin yazılı geleneği olmayışı, kültür izlerinin sürülmesini...
Zeynel Bey Türbesi, Batman'ın Hasankeyf ilçesinde bulunan tarihi türbedır. Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın 1473'te Otlukbeli Savaşı'nda ölen oğlu Zeynel Bey için yaptırılmıştır. Hangi tarihte yapıldığı bilinmemekle beraber Zeynel Bey'in öldüğü yıllarda yapıldığı tahmin edilmektedir. Türbenin mimarı İran asıllı Abdurrahman oğlu Pîr Hüseyin'dir. Mimari özellikleri itibarıyla Anadolu'daki türbeler içerisinde tek örnektir. Eser, Azerbaycan, İran ve Osmanlı mimari özelliklerini barındırmaktadır. Zeynel Bey Türbesi'nin Taşınması Ilısu Barajı tamamlanınca su altında kalacağından dolayı 12 Mayıs 2017 tarihinde bulunduğu yerden özel bir sistemle 2 kilometre uzaklıktaki Hasankeyf Yeni Kültürel Park Alanı'na taşındı...
21 Aralık kış dönümünün bir diğer adı Şeb-i Yelda'dır. Başta İran olmak üzere birçok yerde Şeb-i Yelda günü kutlamaları yapılır. Bölgelere göre değişiklikler gösterse de özellikle İran’da yapılan Şeb-i Yelda kutlamalarında, ailenin en büyüğünün evinde toplanılır, başta karpuz ve nar olmak üzere hemen her tür yiyecek hazırlanır, sabah güneşin doğuşuna şahit olana kadar bu ritüel devam eder. 21 Aralık tarihi ile beraber Dünya’nın Güneş etrafında dönmesi ve eksen eğikliğine bağlı olarak dört önemli gün ortaya çıkar. Bu günler aynı zamanda mevsimlerin başlangıcıdır. 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerine ekinoks (gece – gündüz eşitliği) tarihleri 21 Aralık ve 21 Haziran tarihlerine de solstis (gündönümü) tarihleri denir. Kuzey Yarım Küre Güneş...
İncir çekirdeği yağının sağlık açısından birçok faydası bulunuyor. Ancak çoğu insan tarafından bilinmiyor. İncir genellikle sıcak iklimlerde yetişen bir meyvedir. Hemen hemen tüm vitaminleri içerisinde barındıran incirin içerisinde de bol miktarda çekirdeği bulunmaktadır. Peki, incirin içerisinde yer alan çekirdeklerden yağ elde edildiğini ve bu yağın sağlık açısından olağanüstü faydaları olduğunu biliyor muydunuz? Bu güzel meyvenin kendisi kadar çekirdekleri de sağlık açısından bir o kadar faydalı… Hücre yenilenmesini uyarır ve serbest radikallere karşı korunmaya yardımcı olur Güzel ve sağlıklı bir cilt için cildi nemlendirir ve canlandırır Erken yaşlanmayı önlemek için cildi sıkılaştırır Cildi çevresel hasarlara karşı korur...
Mors Alfabesi Nedir? Mors Alfabesi Nasıl Öğrenilir? Uluslararası mors kodu ise, modern şekliyle Alman Freidrich Clemens Gerke tarafından 1848 yılında geliştirilerek kullanılmaya başlanmıştır. Tek bir şemaya bağlı olarak düzenlenen mors alfabesi oldukça kolay kullanılan bir iletişim aracıdır. Önemli olan sadece mors şemasına vakıf olmak, çizgi ve noktaları takip etmek suretiyle iletilecek metini oluşturmaktır. Mors alfabesi yöntemiyle bir metin oluşturmak herkesin kolayca yapabileceği bir iştir. Her harf ve rakam kısa ve uzun çizgilerden meydana geldiği için, karşıdan gelen sinyaller yazılırken uzun ve kısa( nokta olarak da yazılır) çizgiler halinde boşluklar kullanılır. Gelen mesajın yazılması sonrasında mors alfabesi kullanılarak...
Hardal Yağı Hakkında Hardal ilk olarak M.Ö. 3000 yıllarında Hindistan’da yetiştirilmiştir. Ünlü tıp adamı Hipokrat bazı ilaçların yapımında hardal kullanmıştır. Hardal yağı, hardal tohumlarından elde edilir. Hardal yağı iki türlü elde edilir: Presleyerek ve öğüterek. İlk yöntem, hardal tohumlarını yağ elde eritmek için preslemektir. İkinci yöntem, tohumları öğütmek, suyla karıştırmak ve daha sonra damıtma yoluyla yağı çıkarmaktır. Bu, yöntemle elde edilen yağın, yağ içeriği daha düşüktür. Gerçek hardal yağını diyet takviyesi olarak veya yemek pişirmek için kullanmanın tehlikeleri vardır. Tüketilecek hiçbir şeyde kullanılmamalıdır. Bununla birlikte, masaj yağı olarak kullanabilirsiniz. Hardal yağını kullanmadan önce, daha hafif yağlarla...
Bir tramvay rayının yanında durduğunuzu hayal edin. Uzakta, kontrolden çıkmış bir tramvayın, onun gelişini duymayan beş işçiye doğru hızla geldiğini görüyorsunuz. İşçiler tramvayı görse bile, raydan zamanında ayrılamayacaklar. Felaket belli belirsiz göründükçe, yere bakıyorsunuz ve raylara bağlı bir kaldıraç olduğunu görüyorsunuz. Eğer kaldıracı çekerseniz, tramvayın beş masum işçinin bulunduğu raylardan ikinci bir ray takımına yönleneceğini farkediyorsunuz. Ancak, yan taraftaki bu rayın aşağısında, iş arkadaşları kadar habersiz, yalnız bir işçi bulunuyor. O halde kaldıracı kaldırıp, bir insanın ölümüne yol açar fakat beş kişiyi kurtarır mıydınız? Bu düğüm noktası, tramvay ikilemi olarak bilinen bir klasik düşünce deneyidir ve 1967...
Göbeklitepe Arkeolojik Alanı, Şanlıurfa kent merkezinin 18 kilometre kuzeydoğusunda, Örencik Köyü yakınlarındadır. Alan 1963 yılında, İstanbul ve Chicago Üniversitelerinin ortaklığıyla gerçekleştirilen bir yüzey araştırması sırasında keşfedilmiş ve “V52 Neolitik Yerleşimi" olarak tanımlanmıştır. Alanın gerçek değeri, 1994 yılından sonra başlatılan kazı çalışmaları ile ortaya çıkmaya başlamıştır. Bu çalışmalar sonrasında, Göbeklitepe’nin 12000 yıl öncesine uzanan bir kült merkezi olduğu anlaşılmıştır. Çapları 30 metreyi bulan yaklaşık 20 yuvarlak ve oval yapının ortasında 2 adet “T" biçimli, 5 metre yüksekliğinde, kireçtaşından bağımsız sütun yer almaktadır. Yapıların iç duvarlarında da daha küçük sütunlar bulunmaktadır...
Ksanthos antik kenti, Antalya ili, Kaş ilçesi Kınık köyü sınırları içerisinde bulunmaktadır. Ksanthos kutsal alanı ise Muğla ili Fethiye ilçesi, Kumluova beldesi sınırları içerisindedir. Ksanthos-Letoon 1988 yılında Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır. Antik kent ilk kez İngiliz Charles Fellow tarafından 1838 yılında ziyaret edilmiştir. 1842 yılında, buradaki pek çok önemli eser Londra’daki British Museum’a götürülmüştür. Antik Dönem’de aynı ismi taşıyan Ksanthos Nehri (Eşen Çayı) doğusundaki yüksek bir kayalık üzerine kurulmuştur. Günümüzdeki Akdeniz bölgesinin sınırlarıyla benzerlik taşıyan Antik Dönem Likya bölgesinin en önemli ve en büyük kenti olma özelliğini taşımaktadır. Yapılan araştırmalar yerleşim tarihinin MÖ 8. yüzyıla kadar...
Gaz beton, modern dünyada inşaatların tercihi haline gelen hafif bir duvar örgü malzemesidir. Yüksek performans gösteren gaz beton, modern dünyadaki büyük şehirlerin bir çoğunda inşaatlarda tercih edilmektedir. Kullanımı giderek yaygınlaşan gaz beton sayesinde bina, duvar yükünden kurtularak hafifler ve deprem direnci artar. Ayrıca önemli bir yalıtım öğesi olan gaz beton sayesinde binalara ısı yalıtımında önemli bir katkı sağlar. Bunun sebebi ise gaz betonun ısı iletkenliği en düşük ağır duvar malzemesi olmasıdır. Yüksek performansı sayesinde tüm dünyada yaygın olarak kullanılan gaz beton, Amerika'dan Japonya'ya kadar birçok ülkede üretilir. Dünyanın en prestijli şehirlerinin gözde yapılarında kullanılan gaz beton, yüksek ısı yalıtımı...
DÜNYADA Kİ İLKEL KABİLELER KABİLE: Birlikte yaşayan, konup göçen, bir sülâleden türemiş insanlar. Bir reisin idaresi altında bulunan ve ekserisi aynı soydan gelen insanlar. Neden bazı gruplar evrim sürecinde dünyanın geri kalan kısmından mühürlendi ve neden onların yaşam biçimleri son binyılda değişmedi? Darwin'in insanlığın kökeniyle ilgili en büyük teorisini, gezegende izole kabilelerin ve ulusların varlığı sorgular. Tahrip edilen kabilenin tahmini sayısı, yüzlerce, binlerce kişiden fazladır. Her kavim yüzyıllar boyu gelişen kendine özgü kültürel geleneklere sahiptir. Bazı uygarlık hazzelerinin küresel yayılımına rağmen insanlar, modern özelliklerinden yoksun basit yaşam biçimiyle birlikte yer almak için hiç acele etmiyorlar...
Microsoft Worldwide Telescope Microsoft firmasının geliştirdiği WorldWide Telescope (Microsoft Sanal Teleskop Programı) ile artık amatör, profesyonel farketmeksizin tüm uzay meraklıları gökyüzünü bilgisayarlarından dolaşabilecekler. Nasa’nın bilimsel teleskopları olan Hubble ve Spitzer teleskoplarıyla Chandra X ışını gözlemevinden elde edilmiş görüntüleri bilgisayarınıza getiren bu program sayesinde bilgisayarınız üzerinden gökyüzünü dolaşabileceksiniz. Uzayda şimdiye kadar keşfedebildiğimiz tüm yerlere, bulutsulara, supernova patlamalarına yakınlaştırma (zoom) yaparak göz atabileceksiniz. Ve aynı zamanda bunlarla ilgili bilgiler de edinebileceksiniz. İsterseniz de Mars’ta bulunmuş olan Opportunity modülünün çektiği fotoğraflar ile...
II.Abdulhamid Han zamanında Hicaz'daki Su Arıtma Tesisi Projesi Hicaz, Osmanlı Devleti idaresine girdikten sonra vilâyet haline getirilmiştir. Bu vilayet Mekke, Medine ve Cidde sancaklarından oluşmaktaydı. Hicaz’daki bu teşkilat, küçük değişikliklerle Osmanlı Devleti’nin buradaki idaresinin sona ermesine kadar devam etti (1919). Osmanlı Devleti ve mahallî idareler, Hicaz’da mülkî ve askerî teşkilâtlanmanın icabı olarak bütün tarihi boyunca ve bilhassa son yüzyılda çok büyük çalışmalar yaptı. Hem devlet idaresi için hem de halk ve hacılar için sayılamayacak kadar çok bina ve müessese yapıldı. Çok geniş bir hizmet sahasında olmak üzere posta ve telgraf idareleri kuruldu. Kızıldeniz limanlarının hepsinde gümrük idareleri oluşturuldu...
Osmanlı’nın Boğaz Köprüsü ve Marmaray Projeleri: Cisr-i Hamidi ve Tünel-i Bahri Osmanlı döneminde hızla büyüyen İstanbul’da özellikle şehrin her iki yakasını birleştirme düşüncesi, 19. yüzyılın başından itibaren sarayın birinci vazifesi haline geldi. İlk olarak 1860 yılında dönemin Sultanı Abdülmecid, Fransız mühendis S.Preault’a bir proje yaptırdı. Bu projeye göre tıpkı bugünkü gibi bir tüp geçit Boğaz’ın altına döşenecek, tüp Boğaz’ın altında ayaklar üstüne oturtulacaktı. Tren Sirkeci’den girecek, Boğaz’ın altından Üsküdar’dan karaya çıkacaktı. Kağıt üzerinde matamatiksel verileriyle birlikte çizimi de yapılan “Tünel-i Bahri” ismi verilen proje, günün şartlarında hayata geçirilemedi. Proje, bilindiği kadarıyla ekonomik nedenlerin...
Geri