366
367
1,469,687
7 Ekim - Tarihte Bugün
Mercidâbık Muharebesi; 24 Ağustos 1516 tarihinde, I. Selim (Yavuz Sultan Selim) komutasındaki Osmanlı İmparatorluğu ile Kansu Gavri komutasındaki Memlük Devleti arasında gerçekleşmiştir. Halep yakınlarında gerçekleşen muharebe Osmanlı ordusunun mutlak zaferiyle sonuçlanmıştır. Muharebenin sonucunda Sultan Kansu Gavri maktûl düşmüş, Memlük kuvvetleri bozulmuş ve Suriye toprakları Osmanlı egemenliğine açılmıştır. Muharebe Öncesi 1516’da Doğu cephesinde serdar olarak bulunan Bıyıklı Mehmed Paşa’ya yardım etmek için 28 Nisan’da Sadrazam Sinan Paşa, 5 Haziran da I. Selim İstanbul'dan ayrıldı. Yavuz Sultan Selim her ne kadar Kansu Gavri'ye hedefinin İran olduğunu belirtse de ana orduyla önden hareket eden sadrazam paşa Malatya’ya ulaştığında...
Çaldıran Savaşı, Çaldıran Muharebesi ya da Çaldıran Meydan Muharebesi, Osmanlı padişahı I. Selim ile Safevi hükümdarı Şah İsmail arasında 23 Ağustos 1514'te, günümüzde İran sınırları içinde olan Maku şehri yakınında yer alan Çaldıran Ovası'nda yapılan savaş (Volker Eida'e göre Van Gölü'nün hemen kuzeyindeki bir yer değil, bugün İran'ın sınırları içerisindeki Maku'ya biraz uzak bir yer.) Muharebe Osmanlı Ordusu'nun kesin zaferiyle sonuçlandı. Savaşın Nedenleri Savaşın nedeni, özellikle uzun süredir Osmanlı Devleti'nin ve Safevi Tarikatı'nın arasında bulunan kötü ilişkilerden kaynaklanmaktadır. Osmanlı padişahı II. Bayezid, Şah İsmail'in babası Şeyh Haydar'ın ölüm (1488) haberini duyunca: "Haydar'ın ölümünü işitmiş olmak sevincimi kat...
Şahkulu İsyanı, 1511 yılı Nisan ayında, Şah İsmail'i kurtarıcı olarak kabul eden Şahkulu (Hasan Halife oğlu) önderliğindeki Kızılbaşlar tarafından II. Bayezid yönetimindeki Osmanlı İmparatorluğu'na karşı gerçekleştirilmiş bir isyandır. Safevi Tarikatı'nın şeyhi olan Şeyh Haydar'ın müridlerinden olan ve onun eğitiminden geçen Hasan Halife'nin, oğlu olan Şah Kulu Halife, babasının ölümü üzerine yerine geçmişti. Osmanlı'nın, kendilerini çok iyi gizleyen Safevi Tarikatı mensubu bu halifelerin başlangıçtaki faaliyetlerinden haberdar olmadıkları, hatta onlara para gönderdikleri biliniyor. İsyanın Nedenleri Şeyh Bedrettin İsyanı sırasında Anadolu ilk defa dini içerikli bir ayrışmaya tanıklık etmişti. Ancak bu ayrışma ilk ve tek olmayacak...
Osmanlı-Venedik Savaşı, Fatih Sultan Mehmet döneminden beri yapılan ilk Osmanlı-Venedik Savaşı'dır. Savaş, Osmanlıların deniz üstünlüğünün önemli derece arttığını göstermiştir. Sonunda 1502 yılında imzalanan '"1502 İstanbul Ateşkes Muahedesi" ve "1503 İstanbul Anlaşmasi" ile barış sağlandı. Savaştan önce Osmanlı Sultanı II. Bayezid ve Venedik Cumhuriyeti docesi Agostino Barbarigo hükûmet sürmesinin başlarında yaklaşık olarak 1490 itibaren Osmanlı-Venedik ilişkileri bozulmaya başladı. Venedik, Osmanlıların giderek artan gücünden kaygılanıyor ve elinden geldiğince Osmanlıları yıpratmaya çalışıyordu. Fatih Sultan Mehmet döneminde,Osmanlilarla Venedik 1463-1479 Osmanlı-Venedik Savaşı olarak da anılan uzun süren bir savaş yapılmışlardı.Bu...
Niğbolu Muharebesi, 25 Eylül 1396'da Osmanlı ordusunun Macaristan, Kutsal Roma-Cermen İmparatorluğu, Fransa, Eflak, Lehistan, İngiltere Krallığı, İskoçya Krallığı, Eski İsviçre Konfederasyonu, Venedik Cumhuriyeti, Genova Cumhuriyeti, St. Jean Şövelyeleri askerlerinden oluşmuş bir Haçlı Ordusu'yla Tuna Nehri üzerinde bulunan Niğbolu kalesi yakınlarında yaptığı ve Osmanlı zaferiyle sonuçlanmış bir savaştır. Bu savaş aynı zamanda Niğbolu Haçlı Seferi diye de anılmakta olup Ortaçağın sonuncu büyük Haçlı Seferi olarak da nitelendirilmektedir. Bazı kaynaklarda savaşın tarihi 28 Eylül olarak verilmiştir. Haçlı Seferine Hazırlık 1394'te Bulgar Çarı İvan Sişman'in geçici başkenti olan Niğbolu Türk ordusunca fethedilerek Osmanlı Devleti'ne...
Kırkdilim Savaşı, 1392 yılında Osmanlılarla Kadı Burhaneddin kuvvetleri arasında yapılmıştır. Kastamonu'nun işgalini müteakip o mıntıka ile Yeşilırmak tarafında Kadı Burhaneddin'in nüfuzu altındaki beyler ki Burhaneddin'den nefret ediyorlardı Osmanlıların yüksek hâkimiyetini tanımışlardı. Bu hâdise artık Orta Anadolu'yu işgal etmek üzere bulunan Osmanlı devletiyle Kadı Burhaneddin arasında muharebeye sebep olmuştur. Osmanlı hükümdarı, hasmı olan Süleyman Paşa'yı öldürünce Kadı Burhaneddin'e bir nâme yollayıp onun müttefiki olan Candaroğlu'nun katlini bildirmiş ve zımnen tehdid etmişti. Bundan başka asıl Kadı Burhaneddin'den yüz çeviren Amasya, Osmancık ve Maden tarafındaki beylerin Osmanlı himayesini kabul etmeleri de bu muharebenin...
Ploşnik Muharebesi, 1386'da (veya 1387) güneydoğu Sırbistan'da Prokuplje (Eski adıyla Osmanlı İmparatorluğu'nun Niş Sancağı'na bağlı Ürgüp kazası) yakınında Ploşnik'te Şahin Paşa komutasındaki Osmanlı Ordusu ile Prens Lazar Hrebeljanović komutasındaki Sırp-Boşnak ordusu arasında yapılmış ve ilk ciddi Osmanlı yenilgisini beraberinde getiren muharebedir. Bu muharebe Kosova Meydan Savaşına kadar Osmanlı ilerlemesini yavaşlatmıştır. Osmanlı'nın Sırbistan'a kadar ilerlemesi ve Bosnayı tehdit eder hale gelmesi tekrar Osmanlı karşıtı bir cephe oluşmasına neden olmuştur. Sırplar Boşnaklarla ortak kuvvet oluşturup Osmanlı ile mücadeleye girişmiştir. Ancak yine de Sırp Sındığı ve Çirmen sonrası bu birlik bu muharebeye kadar pek destek...
Çirmen Muharebesi (İkinci Meriç Muharebesi), 1364 yılında yapılmış olan Sırpsındığı Muharebesi'nde yenilen taraf olan Sırpların Osmanlı Devleti ile, Meriç kıyısındaki Çirmen yakınlarında (günümüzde Ormenio, Yunanistan), 26 Eylül 1371 tarihinde yapılan muharebe. Osmanlıların zaferiyle sonuçlanmıştır. Sırp kral Jovan Uglješa, sultan Murat Anadolu'dayken Edirne yönüne saldırıp Osmanlı Devleti'ni hazırlıksız yakalamak istedi. Sırp ordusunun mevcudu 70.000 kadar asker idi. Karşısına çıkan Osmanlı ordusu sayıca kendisinden çok az 800 kişi kadardı ancak taktiksel yönden bu kuvvet yüksek manevra kabiliyetine ve daha üstün taktiklere sahipti. Sırp ve Makedon birliklerinin ilerlemesine izin veren Osmanlı Kuvvetleri Çirmen mevkiinde geceleyin...
Selanik, I. Murad zamanında 1383-1387 yılları arasında dört yıl devamlı Türk hücum ve kuşatması altında kalmış ve 1387 yılında bir süre için Osmanlı hakimiyetine geçmişse de, kesin olarak I. Bayezid'in hükümdarlığı zamanında 1394 yılında zaptedilmişti. 1402 Ankara Muharebesi'nden sonra kardeşlerine karşı taht mücadelesinde İmparator Manuerin desteğini sağlamak isteyen Süleyman Çelebi tarafından 1403 de VII. İohannes ile Gelibolu'da yapılan bir antlaşma ile Kartal, Pendik, Gebze, Silivri, Tesalya ile birlikte Selanik de Bizanslılara geri verilmiştir. II. Murad zamanında Selanik tekrar kuşatıldı. 1422 yazında Evrenoşoğlu Burak Bey, Kassandra ve Kalamarya'ya kadar uzanmış, 1423 Mayısında ise Turahan Bey Mora'ya girmiştir. Uzun süreden...
Ankara Savaşı, Osmanlı Padişahı Yıldırım Bayezid ile Timur arasında, Ankara'nın Çubuk Ovası'nda 20 Temmuz 1402 tarihinde yapılan savaştır. Geç Orta Çağ tarihinin en kanlı çarpışmalarından olan ve Osmanlıların yenilgisiyle sonuçlanan Ankara Savaşı, Fetret Devri (1402-1413) olarak bilinen bir iktidar boşluğu döneminin yaşanmasına yol açmıştır. Osman Gazi ve Orhan Gazi ile I. Murad'ın inşa ettikleri devlet, daha çok Balkanlar'da genişlediği gibi, henüz gevşek vâsallık (derebeylik) bağlarına dayanıyordu. Bu dönemde Osmanlılar özellikle Anadolu'da hızlı ve kesin ilhaklara girişmişlerdi; aradaki çatışmalara karşın, Türk-İslam beylikleriyle daha yumuşak bir ilişkiyi gözetiyorlardı. Yıldırım Bayezid ise, İstanbul kuşatmasını sürdürürken, bir...
Fetret Devri, Osmanlı hükümdarı Yıldırım Bayezid'in beş oğlundan dördü arasındaki taht kavgaları nedeniyle 1402'den 1413'e kadar süren kargaşa dönemidir. Bu süreç Yıldırım Bayezid'in 1402'de Ankara Savaşı'nda, Timur İmparatorluğu'nun kurucusu Timur'a yenilip esir düşmesi sonucu ortaya çıktı. Fetret Devri'nde birbirleriyle taht mücadelesine giren Yıldırım Bayezid'in oğulları Emir Süleyman, İsa Çelebi, Musa Çelebi ve Çelebi Mehmed'dir. Dağılan Osmanlı birliği, 1413 yılında, I. Mehmed (Çelebi Mehmet) tarafından yeniden sağlandı. Fetret, "iki olay arasında geçen süre" anlamına gelen Arapça kökenli bir sözcüktür. Fetret Devri, Ankara Savaşı’ndan sonra Yıldırım Bayezid’in oğullarının birbirleriyle saltanat mücadelesi yaptıkları 11 yıllık...
Çanakkale Savaşı'nda ''çivi bombası'' kullanan İngilizlerin Osmanlı bünyesinde tek bacaklı bir ordunun oluşmasına neden olduğu iddia edildi. İngilizler’in Türk askerleri için Kurtuluş savaşında özel ürettikleri zehirli çivilerle savaş suçu işlediklerini iddia eden yetkililer, “Tarihin en korkunç yöntemlerinden biri olan bu çiviler, uçaklar vasıtasıyla cephelere dağıtılmış. Çanakkale'de zaten ayağında doğru dürüst çarık dahi olmayan binlerce Mehmetçik, yukarıdan atıldığı zaman mutlaka bir tarafı dik kalan bu zehirli çivilere basarak kangren olmuş. Bu çiviler dört taraflı olup, her bir kancasında zehir bulunuyor. Ayrıca her ne şekilde atılırsa atılsın ,bir kenarı mutlaka ayağa saplanacak şekilde üretilen bu zehirli...
Edirne Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu'nun Habsburg Monarşisi ile 17 Şubat 1568'de imzaladığı barış antlaşmasıdır. Kanuni Sultan Süleyman döneminde Avrupa’da gerçekleşen gelişmeler sonrasında Osmanlı Devleti; gelişme gösteren olaylara kayıtsız kalmamıştır. Erdel beyi ile Habsburg arasında var olan anlaşmazlık, Avrupa genelini ilgilendiren bir durum haline gelmiştir. Erdel Beyi’nin Habsburg topraklarındaki fetih hareketlerinin sonuç vermesi üzerine Kutsal Roma Germen İmparatoru; Osmanlı’dan taleplerde bulunarak; fethedilen toprakların iadesini istedi. Aynı zamanda Osmanlı ile olan barış şartlarını ihlal eden Erdel’e savaş ilan edildi. Böylelikle kanuni Sultan Süleyman’ın 13. ve son seferi olan Zigetvar Seferi başlamış oldu. Osmanlı...
Osmanlı döneminde kendi hayatını tehlikeye atarak, boğulanı kurtaranlar “cankurtaran madalyası” ile ödüllendirilirlerdi. Osmanlı döneminde boğulma vakaları gündemin en önemli meselelerinden birisiydi. Türkler, asırlarca bozkırlarda yaşamışlar, denizi tanımamışlardı. Bozkırlara alışık yapımız yüzünden Anadolu'ya geldiğimizde, ilk zamanlarda denize karşı mesafeli durduk. Ancak özellikle sahillere yerleşen Türkmenler'in bir kısmı zamanla denizlere yavaş yavaş alıştılar. Batı Anadolu'daki Türkler arasından Barbaros kardeşler, Turgut Reis gibi birçok büyük denizci çıktı. Fakat yine de Türkler'in önemli bir kısmı denize mesafeli durmaya devam ettiler. Bu yüzden yüzme bilen de azdı. Osmanlı yönetimi, boğulmaları önlemek için özel alanlar...
İstanbul'da bir zamanlar kış şimdikinden çok daha sert ve imkansızlıklardan ötürü daha hasar verici geçiyordu. 1954'te İstanbul boğazı donmuş ve bazı vatandaşlar rivayetlere göre iki kıta arasında yürüyerek seyahat etmişlerdi. Fakat hiç bir olay 1935'te yaşananlar gibi olmamıştı. Günlerce İstanbul'u esir alan kar, hayatı felç etmiş ve vatandaşlara yapacak tek bir şey kalmıştı; Karın sefasını sürmek... Kar denince akla gelen en güzel eğlencelerden biri şüphesiz kartopudur. İstanbullular da bu eğlenceden mahrum kalmayarak birbirlerine hunharca kartopu atıyor ve çeşitli sakatlanmalara yol açıyorlardı. Başta sadece çocukların karıştığı kartopu savaşları günler içerisinde yetişkinlerin de katılımıyla şehir çapında bir kartopu terörüne...
Amerikan İç Savaşı (Eyaletler Arası Savaş), Amerika Birleşik Devletleri'nin Washington'daki yönetimi ile bu ülkeden ayrılmak isteyen 11 Güney Eyaleti (Amerika Konfedere Devletleri) arasında çıkmış geniş kapsamlı bir iç savaştır. 11 Güneyli Eyalet, Abraham Lincoln'un 1860 yılında başkan seçilmesiyle Jefferson Davis komutasında bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. 12 Nisan 1861 yılında ise Güney Carolina'daki Sumter Kalesi'nden ilk top atışıyla birlikte savaş başlamıştır. Savaşın ilk sonucu Lincoln'un duraksamalarına ve bazı Demokrat Parti'lilerin tepkisine rağmen köleliğin kaldırılmasıdır. 22 Eylül 1862'de hazırlanmaya başlanan, 1 Ocak 1863'te uygulamaya konan bu önlem, 13 anayasa değişikliği önergesinin oylanıp kabul edilmesiyle 31...
Hayvanat bahçesi gibi ancak kafeslerde insanların olduğu İnsanat bahçeleri 1950’ye kadar Avrupa’nın en utanç verici sırlarından biridir. Dünyanın dört bir yanından getirilen siyahi insanlar hayvanlarla beraber kafeslere kapatılıp sergileniyordu ve ziyaretçi sayıları da oldukça fazlaydı. 1800’lerin sonlarından en son görülen 1958’e kadar Avrupa’da, dünyanın dört bir yanından getirilen yerlilerin "insanat bahçesi" adı verilen yerlerde sergilenmesi çok popülerdi. Ziyaretçilerin tahta çitler arkasından izlediği bir 'Kongo Köyü' bulunan Belçika'nın başkenti Brüksel'deki 1958 Fuarı'nda bir Afrikalı kız. Afrikalılar, Kızılderililer, Aborjinler gibi topluluklardan tutsak edilen insanlar kollarından tutulup Avrupa’ya getiriliyor ve...
1939 yılının Eylül ayında Avrupa’da patlak veren ve hızla genişleme eğilimi göstererek kısa sürede dünyanın dört bir yanına yayılan İkinci Dünya Savaşı’nın çok geçmeden Türkiye ekonomisi üzerinde de önemli ve derin etkilerini göstereceğini tahmin etmek, ilk dünya savaşının tecrübesiyle de hiç güç değildi. Bu gerçeği ve tecrübeyi değerlendiren Refik Saydam Hükûmeti, savaşın çıkışından çok kısa bir süre sonra, 18 Ocak 1940’da Millî Korunma Kanunu’nu (MKK) meclisten hızla geçirdi. Yasada, hâli hazırdaki özel duruma atıfta bulunuluyor; savaşın etkilerine karşı ekonomik bakımdan da yeni önlemler alınmak istendiği vurgulanıyordu. “Fevkalade hâllerde devletin bünyesini iktisat ve millî müdafaa bakımından takviye maksadıyla” hükûmete...
Latife Uşşaki (17 Haziran 1898 - 12 Temmuz 1975) Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün eşidir. 29 Ocak 1923-5 Ağustos 1925 tarihleri arasında iki buçuk yıl Mustafa Kemal Atatürk ile evli kalmıştır. İzmir’in tanınmış ailelerinden olan Uşak kökenli Uşakizade (sonra Uşşaklı) Muammer Bey ile Adeviye Hanım'ın kızı olan Latife Uşşaki'nın Vecihe (ö.1992), İsmail, Münci, Ömer ve Rukiye adlarında 5 kardeşi vardı. İzmir Lisesi’ni bitirdi. Paris'te Sorbonne Üniversitesi’nde hukuk okudu. Londra'da dil öğrenimi gördü. Kurtuluş Savaşı henüz bitmeden Türkiye'ye döndü. 11 Eylül 1922'de, Türk ordusunun İzmir'e girişinin ardından, güvenli bir karargâh arayışındaki kurmayları, Başkumandan Mustafa Kemal’e...
Ülkemizde son yıllarda Mekke’nin fetih tarihi 10 gün önceye çekilerek Miladi 31 Aralık - 1 Ocak’ta kutlanmaya başlandı. Mekke’nin fethi, tarihi kaynaklara göre; (İbn İshâk, İbn Hişâm, Belâzûrî, Vâkıdî, İbn Esir, İbn Kesir, Taberî gibi pek çok tarihçinin ittifakla verdiği tarih) Hicrî takvime göre 20 Ramazan 8’de (Hicretin 8. yılı) gerçekleşmiştir. Bu Hicri tarih Milâdî takvime uyarlanınca 11 Ocak 630 tarihi elde edilir. Müslümanlarla Mekkeli Kureyşliler arasında Hudeybiye Antlaşması yapılmıştı. Mekkeli Kureyşlilerin müttefiki olan Beni Bekir kabilesi bu antlaşmaya aykırı biçimde, Müslümanların himayesindeki Huzaa kabilesine saldırdı. İslam peygamberi Hz. Muhammed (s.a.v) Mekke'ye haber göndererek, öldürülenlerin kan bedellerinin...
Geri