Hayvanlar Alemi

And tilkisi, And çakalı, Ateş Toprakları tilkisi, Macellan tilkisi, Culpeo, Culpeo tilki veya Patagonya tilkisi olarak da bilinir, yeleli kurtdan sonra Güney Amerika'nın en büyük yaban köpeği türüdür. And tilkisi, 60–115 cm arası gövde uzunluğuna sahip olup buna ilave yaklaşık 40 cm uzunluğunda kuyruğu vardır. Ortalama 7,5 kg gelirken büyük örneklerinde 13 kg ağırlığa ulaşabilirler. Post rengi gridir. Sırtının üzerinden genelde zayıf olarak fark edilen koyu bir şerit geçer. Türün karekteristik özelliği beyaz çene ve kırmızımsı kahve bacak kısımlarıdır. And tilkisi, Ekvador ve Peru'dan Bolivya üzerinden Şili ve Arjantin'e kadar dağılmıştır. Yaşamak için Andlar'ın batı tarafını tercih eder ve 1000 ile 4500 m yükseklikte bulunur...
Dünyada sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan tombul çekirge (Bradyporus) yumurtasını daha kaliteli hale getirmek için erkeğini yerken, sönmüş volkanik Karacadağ eteklerinde görüntülendi. Dünyada sadece Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşayan ve endemik bir tür olan tombul çekirge, Diyarbakır, Şanlıurfa ve Mardin sınırları içinde yer alan 1957 rakımlı sönmüş volkanik Karacadağ'da, kendi türünü yerken görüldü. İlk kez 2011 yılında bulunan ve Kırmızı Liste'ye alınması için de 2017 yılında Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği'ne başvurulan tombul çekirge, kanatsız olduğu için geniş bir alana yayılamıyor. Dicle Üniversitesi Zooloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ali Satar, tombul çekirgenin genellikle tarım alanlarından...
Kuş gözlem rehberi ve yaban hayatı uzmanı Emin Yoğurtcuoğlu, gözlem yapmak için gittiği alanda Türkiye'de nesli tükenmekte olan yaban hayvanları arasında yer alan saz kedisini görüntüledi. Yoğurtçuoğlu, yaptığı açıklamada, Türkiye`de nesli tükenmekte olan yaban hayvanları arasında yer alan saz kedisi ile şans eseri göz göze geldiğini söyledi. Yerin bilgisini paylaşmayacağını belirten Yoğurtçuoğlu, gördüğü kedinin yaklaşık olarak bir köpek boyunda olduğunu belirtti. İlk gözlemlediği saz kedisinin dişi olduğunu ifade eden Yoğurtçuoğlu, şunları anlattı: "Şans eseri dişi saz kedisini gördüğüm alana kameralar yerleştirdim. Bu sefer hem erkek bireyi hem de dişiyi bir arada görüntülemeyi başardım. Türün soyu tehlike altında olduğundan...
Kafkas keleri (Laudakia caucasica) , Kafkaslarda ve Doğu Andolu'da yaşayan bir tür keler türüdür. Türkiye'de Doğu Anadolu Bölgesi'nde Van, Kars ve Ağrı illerinde yaşar. Vücut boyu 35 cm kadar veya daha fazla, başın üstü simetrik dizilmemiş küçük ve düz plak ve pullarla örtülüdür. Göz bebekleri yuvarlak, sırt ortasında uzunlanasına bulunan büyük pul sırası, düz veya hafif karinalı ve kiremit gibi birbirini örten pullardan oluşur. Vücut yanlarındaki pullar az dikenlidir. Karın ve baş altı pulları düz, dikenli kuyruk pulları halkalar halinde dizilir ve iki halkası bir segment teşkil eder. Kuyruk çabuk kopmaz. Sırt bölgesinin renkleri zeytini grimsi ve zeytini kahverengi olabilir. Sırttaki beneklerin rengiyse, koyu kahverengi ve sarımsı...
Dünyada sadece Kafkasya ve Türkiye'nin Doğu Anadolu Bölgesi'nde yaşadığı bilinen Kafkas keleri, Ağrı Dağı eteklerindeki kayalıklarda yaşıyor. Burada 2017 yılında görüntülenerek kayıt altına alınan Kafkas keleri, doğada en zor görülebilen sürüngen türleri arasında bulunuyor. Bilimsel adı paralaudakia caucasia olan Kafkas keleri, birçok doğa fotoğrafçısının da görüntülemek istediği türler arasında yer alıyor. Kafkas kelerinin, Ağrı Dağı eteklerindeki Yazlık köyü kırsalında haber çalışması yapan muhabirler tarafından fotoğraflandı.
Güneş balığı ya da Ay balığı, Molidae familyasına ait balık türüdür. Lezzetsiz ve kötü kokan etinden dolayı ticari değeri yoktur. İsmi, İngilizce Sunfish, Latince Mola mola'dır. (Latince mola değirmen taşı demektir.) Asya'nın, Afrika'nın ve Avustralya'nın ılık denizlerinde bulunurlar ve 1000 metre derinliğe kadar dalabilirler. Yaz zamanında yoğunlukla Akdeniz'de de görülebilirler. Türkiye'de Ege ve Marmara denizinde nadiren de olsa görülmektedir. Derisi 15 cm kalınlığındadır, İspermeçet balinasından sonra bütün organizmalar içinde en kalın deriye sahip canlı olma özelliğini taşır. Bu kalın derisinin üzerinde 50 civarı değişik parazit türü ve çeşitli mikroorganizmalar yaşar. Bu canlılar, ay balığının karanlıkta parlamasına yol...
Nesli tükenmekte olan ve korunması gereken hayvanlar kategorisinde "kırmızı listede" yer alan çizgili sırtlan, Adıyaman'da doğa fotoğrafçıları tarafından görüntülendi. Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) kategorilerine göre "Nesli Tükenme Tehlikesi Altında Olan Türlerin Kırmızı Listesi"nde yer alan çizgili sırtlan, Adıyaman'ın Besni ilçesi Fırat Havzası yakınlarındaki mağaralarda doğa fotoğrafçılarının objektifine yansıdı. Çizgili sırtlanı yaklaşık 2 metreden görüntüleyen doğa fotoğrafçısı Musa Gürbüz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Fırat Havzası boyunca uzanan mağaralarda varlığını duyduğu çizgili sırtlanı Hasan Çelik ve Metin Saruhan'ın rehberliğinde doğal yaşam alanındaki mağarasına giderek fotoğrafladığını...
Cornell Üniversitesinde görevli böcek bilimci Erin Krichilsky ve ekibi tarafından Panama'da Barro Colorado Adası'nda ormanlık alanda yarısı erkek yarısı dişi bir arı bulundu. Ekibin arıya, Orta ve Güney Amerika'ya özgü, geceleri ortaya çıkan "Megalopta amoenae" türünün sirkadiyen ritimlerini inceledikleri sırada rastladığı belirtildi. Keşifle ilgili ayrıntılar "Journal of Hymenoptera Research" dergisinde yayımlandı. Uzmanlar, arının sol yanının fizyolojik açıdan erkek olduğunu, bu tarafta küçük, narin bir çene kemiği, uzun anten, daha az tüylü, zayıf ve hassas arka bacak bulunduğunu belirtti. Hayvanın fiziksel açıdan dişi olan sağ yanında ise daha kısa anten, belirgin bir çene kemiği, kalın ve tüylü arka bacağın dikkati çektiği...
Denizli'nin sembolü olan "Denizli Horozu", Denizli iline özgü, yerel Tavuk Irkları'ndan biri ve horoz ırkıdır. Bazılarına göre Osmanlı imparatorluğu zamanında Arnavutluk'tan İstanbul'a getirilen uzun ötüşlü Berat Horozlarının Denizli'deki yerli tavuklarla melezleşmesinden oluştuğu üretildiği söylenmekte ise de bu doğru değildir. Zira renk ve vücut yapısı bakımından aralarında hiç bir benzerlik yoktur. Denizli Horozu bu bölgedeki insanların eskiden beri uzun ötüşlü horozlara gösterdikleri özen sonucu kendiliğinden oluşmuş bir ırktır. Denizli Horozunun gözleri siyah ve sürmelidir. Bacakları koyu gri veya mor, ibik balta ibik şeklinde, kulakçık kırmızı veya kırmızı üzerinde beyaz benekli genel renk, siyah kirli beyaz ortaklaşa karışım...
Türkiye'de ilk kez 1970'te Ağrı Dağı'nın 4 bin metre rakımında kaydedilen ve 12 bin yıl önce Son Buzul Çağı'ndan kaldığı bilinen kelebek türü "Kuzeyli Nazuğum", yaklaşık 50 yıl sonra Ağrı Dağı'nda yeniden görüntülendi. Son Buzul Çağı'ndan kaldığı bilinen, Türkiye'de ilk kez 1970'te Ağrı Dağı'nın 4 bin metre rakımında kaydedilen "Kuzeyli Nazuğum" isimli kelebek türü, yaklaşık 50 yıl sonra yeniden görüntülendi. Latince ismi, "Euphydryas iduna" olan, kalın kenar çizgileri ve beyaz benekleriyle görenleri kendine hayran bırakan "Kuzeyli Nazuğum", dünyada nesli tükenme tehlikesi altına girebilecek canlılar kategorisinde yer alıyor. Yaygın olarak İskandinav ülkelerinde yaşayan, Türkiye'de ise yalnızca Ağrı Dağı'nın yüksek yamaçlarında...
Ekvador'un yağmur ormanlarında, sekiz adet uzun sarı bacaklı ve kafası köpeği andıran bir eklem bacaklı keşfedildi. Ekvador'un yağmur ormanlarında sekiz uzun sarı ayaklı ve büyük bir köpeğin kafasını andıran bir yapıya sahip bir eklem bacaklı fotoğraflandı. Bilim yazarı Ferris Jabr, bilim insanı ve fotoğrafçı Andreas Kay tarafından çekilen görüntüler sosyal medyada pek çok kişinin dikkatini çekti. Bu yaratığa tavşan gibi kulaklara sahip olduğu için Bunny Harvestman deniyor. Uzun ve sarı bacakları olan bu canlı bir eklem bacaklı olmasına rağmen aslında bir örümcek değil. Zehirli olmayan bu canlılar yaklaşık 400 milyon yıldır yeryüzünde dolanıyor olabilir. Ayrıca neden memelilere benzer bir kafa yapısına sahip oldukları bilinmiyor...
Güney Atlantik'te bulunan ve sönmüş bir volkan adası olan Erişilemeyen Ada'da (Inaccessible Island) 1873'ten beri insanlar yaşamıyor. Adanın yüzölçümü 12.65 km². Çok dik yamaçları olan bu ada, ana karaya oldukça uzak. Adanın en baskın canlı türü ise uçamayan, küçük bir su tavuğu türü. Onların oraya nasıl gittiği ise bilinmiyordu. Şimdiye kadar, adanın bir kara köprüsü ile ana karaya bağlı olduğu ve bu kuşların yürüyerek buraya geldikleri düşünülüyordu. Ancak araştırmacıların yaptıkları analizler sonucunda bu kuşların, Güney ve Kuzey Amerika'da bulunan bazı başka uçabilen su tavuğu türleri ile ortak atadan geldikleri ortaya çıktı. Muhtemelen kilometrelerce uçtuktan sonra buraya konmuş olan bu ilk atalar daha sonra geri dönmeye cesaret...
Saka kuşu, ispinozgiller (Fringillidae) familyasından kafeslerde çok beslenen ötücü bir kuş türüdür. Erişkinlerde gaga dibinden gözün arka ucuna kadar yayılan kırmızılığı yalnız gaga ile göz arasındaki koyu esmer bir bant keser. Gözün gerisindeki yanları beyaz, tepe ve boyun yanları siyahtır. Kanatların ortası boyunca, gövdeye doğru sarı renkli geniş bir bant uzanır. Kanatların beyaz lekeli arka kenarları dışında kalan öbür bölümleri siyah, sırt kahverengi, kuyruksokumu beyazımsıdır. Siyah kuyruk tüylerinin uçlarında da beyaz lekeler bulunur. Gençlerde kanat ve kuyruk tüyleri erişkinlerinki gibidir. Ama öbür bölümler grimsi kahverengi ve koyu çizgilidir. Yerli sakaların uzunluğu 12–13 cm, kasım sakalarının (Sibirya sakası olarak da...
Eskişehir'in Sarıcakaya ilçesinde Kızılçam mevkiinde Bilecik Doğa ve Yaban Hayatı Grubu üyeleri tarafından doğa yürüyüşünde görüntülenen şah kartal ihtişamı ile göz doldurdu. Bu kuşların nesli tükenmekte olan bir tür olduğunu anlatan Bilecik Doğa ve Yaban Hayatı Grubu Üyesi Mevlüt İkiz, "Şah kartalların soyları, çoğu yabani tür gibi tehlike altındadır. Bu türün soyunun tehlike altına girmesinin en büyük nedeni, yaşam alanlarının gittikçe daralmasıdır. Yeniden ağaçlandırma amaçlı orman kesimleri, özellikle yaşlı ormanların tahrip edilmesi, yasa dışı ağaç kesimi, şah kartalların avlarının tarımsal etkenlerden dolayı azalması soylarını tehdit eden başlıca olaylardır. Bundan dolayı şah kartalların soyu, Dünya Doğa Koruma Birliği...
Yaban hayatı konusunda oldukça zengin olan Anadolu, bünyesinde barındırdığı birçok hayvan türünün yanında kurtlara da ev sahipliği yapıyor. Avrupa ve Kuzey Amerika’da yaşayan cinslerle türdeş durumdaki Anadolu kurtları, halk arasında “gri kurt” veya “bozkurt” olarak biliniyor. Bu belgeselde bu hayvanların yaban hayatındaki mücadelelerini, insanlarla iletişimlerini, avlanma alışkanlıklarını ve daha birçok yönünü keşfedebilirsiniz.
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezinde koruma altında tutulan Van kedisi "Nazlı", tek seferde 10 yavru doğurdu. Duygusallığı, cana yakınlığı, beyaz ipeksi tüyleri, "aslan yürüyüşü" ve farklı göz renkleriyle kentin en önemli kültür varlığı arasında yer alan Van kedileri, neslinin sürdürülebilmesi için özenle korunuyor. Kaynak: trtturk
Bir And kondoru (akbaba) olan Sayani, 2012 yılında Arjantin'in Catamarca eyaletinde polis tarafından uçamaz halde bulundu. Yapılan sağlık kontrollerine göre, Sayani muhtemelen zehirlenmeye bağlı olarak su ve kilo kaybı sorunu çekiyordu. Buenos Aires Hayvanat Bahçesi'nde And Kondoru Koruma Projesinin bir parçası olarak muamele gördü. Ve Cataezca'daki Sierra de Ancasti'de Portezuelo'nun yamacında serbest bırakıldı. And kondoru, Yeni Dünya akbabaları familyasından olan ve Vultur cinsindeki tek kuş türüdür. Güney Amerika'ya özgü olan bu yırtıcı kuş türü And Dağları'nda ve Büyük Okyanus kıyılarında bulunur. Batı Yarımküre'nin en büyük uçan kara kuşudur.
Geri