Sure İNSÂN Suresi Latin Harfli Okunuşu ve Türkçe Meali

Celik

Emekli Admin
Katılım
8 Nisan 2013
Medine döneminde inmiştir. 31 âyettir. Sûre, adını birinci âyetteki "insan" kelimesindenalmıştır. Aynı âyette geçen "ed-Dehr" kelimesinden dolayı Dehrsûresi diye de anılır. Dehr, zaman demektir. Sûrede başlıca, ahiret hayatıyla ilgilimeseleler ve özellikle takva sahiplerinin cennette kavuşacakları çeşitli nimetlerkonu edilmektedir.,,


İNSÂN Suresi (Sure No:76)​




Bismillâhirrahmânirrahîm

  • 76/İNSÂN -1: Hel etâ alel insâni hînun mined dehri lem yekun şey’en mezkûrâ(mezkûren)

    1. İnsan (henüz) anılır bir şey değilken (yaratılmamışken) üzerinden uzunca bir zaman geçti.


  • 76/İNSÂN -2: İnnâ halaknel insâne min nutfetin emşâcin nebtelîhi fe cealnâhu semîan basîrâ(basîren)

    2. Şüphesiz biz insanı, karışım hâlindeki az bir sudan (meniden) yarattık ve onu imtihan edeceğiz. Bu sebeple onu işitir ve görür kıldık.


  • 76/İNSÂN -3: İnnâ hedeynâhus sebîle immâ şâkiren ve immâ kefûrâ(kefûren)

    3. Şüphesiz biz onu (ömür boyu yürüyeceği) yola koyduk. O bu yolu ya şükrederek ya da nankörlük ederek kat eder.


  • 76/İNSÂN -4: İnnâ a’tednâ lil kâfirîne selâsile ve ağlâlen ve seîrâ(seîren)

    4. Şüphesiz biz, kâfirler için zincirler, demir halkalar ve alevli bir ateş hazırladık.


  • 76/İNSÂN -5: İnnel ebrâra yeşrebûne min ke’sin kâne mizâcuhâ kâfûrâ(kâfûren)

    5. İyiler ise, katkısı kâfur olan içecekler dolu bir kadehten içerler.


  • 76/İNSÂN -6: Aynen yeşrebu bihâ ibâdullâhi yufeccirûnehâ tefcîrâ(tefcîren)

    6. Bir pınar ki Allah’ın kulları ondan içer, onu (istedikleri şekilde) fışkırtıp akıtırlar.


  • 76/İNSÂN -7: Yûfûne bin nezri ve yehâfûne yevmen kâne şerruhu mustetîrâ(mustetîren)

    7. O kullar adaklarını yerine getirirler. Kötülüğü her yanı kuşatmış bir günden korkarlar.


  • 76/İNSÂN -8: Ve yut’imûnet taâme alâ hubbihî miskînen ve yetîmen ve esîrâ(esîren.)

    8. Onlar, seve seve yiyeceği yoksula, yetime ve esire yedirirler.


  • 76/İNSÂN -9: İnnemâ nut’imukum li vechillâhi lâ nurîdu minkum cezâen ve lâ şukûrâ(şukûren)

    9. (Yedirdikleri kimselere şöyle derler: ) "Biz size sırf Allah rızası için yediriyoruz. Sizden bir karşılık ve bir teşekkür beklemiyoruz."


  • 76/İNSÂN -10: İnnâ nehâfu min rabbinâ yevmen abûsen kamtarîrâ(kamtarîren)

    10. "Çünkü biz, asık suratlı, çetin bir günden (o günün azabından dolayı) Rabbimizden korkarız."


  • 76/İNSÂN -11: Fe vekâhumullâhu şerra zâlikel yevmi ve lakkâhum nadreten ve surûrâ(surûren)

    11. Allah da onları o günün kötülüğünden korur ve yüzlerine bir aydınlık ve içlerine bir sevinç verir.


  • 76/İNSÂN -12: Ve cezâhum bimâ saberû cenneten ve harîrâ(harîren)

    12. Sabretmelerine karşılık da onları cennet ve ipek(ten giysiler) ile mükâfatlandırır.


  • 76/İNSÂN -13: Muttekiîne fîhâ alel erâik(erâiki), lâ yeravne fîhâ şemsen ve lâ zemherîrâ(zemherîren)

    13. Orada koltuklar üzerine kurulmuş olarak bulunurlar. Orada ne güneş (yakıcı sıcak) görürler, ne de dondurucu soğuk.


  • 76/İNSÂN -14: Ve dâniyeten aleyhim zılâluhâ ve zullilet kutûfuhâ tezlîlâ(tezlîlen)

    14. Üzerlerine cennetin gölgeleri sarkmış, cennetin meyveleri (kolayca alınacak şekilde) yakınlaştırılarak hazırlanmıştır.


  • 76/İNSÂN -15: Ve yutâfu aleyhim bi âniyetin min fıddatin ve ekvâbin kânet kavârîrâ(kavârîren)

    15. Etraflarında gümüş kaplar, şeffaf kadehler dolaştırılır.


  • 76/İNSÂN -16: Kâvarîra min fıddatin kadderûhâ takdîrâ(takdîren)

    16. Gümüşten billur kaplar ki, onları (ihtiyaca göre) ölçüp düzenlemişlerdir.


  • 76/İNSÂN -17: Ve yuskavne fîhâ ke’sen kâne mizâcuhâ zencebîlâ(zencebîlen)

    17. Orada kendilerine, katkısı zencefil olan içecekle dolu bir kâseden içirilir.


  • 76/İNSÂN -18: Aynen fîhâ tusemmâ selsebîlâ(selsebîlen)

    18. Orada bir pınar ki ona "selsebil" adı verilir.


  • 76/İNSÂN -19: Ve yetûfu aleyhim vildânun muhalledûn(muhalledûne), izâ reeytehum hasibtehum lu’luen mensûrâ(mensûren)


    19. Çevrelerinde, gördüğünde saçılmış inciler sanacağın, hep aynı gençlik ve güzellikte kalacak hizmetçiler dolaşır


  • 76/İNSÂN -20: Ve izâ reeyte semme reeyte naîmen ve mulken kebîrâ(kebîren)

    20. Orada, görünce (sonsuz) nimetler ve büyük bir mülk (hükümranlık) görürsün.


  • 76/İNSÂN -21: Âliyehum siyâbu sundusin hudrun ve istebrakun ve hullû esâvira min fıddah(fıddatin), ve sekâhum rabbuhum şarâben tahûrâ(tahûren)

    21. Üstlerinde ince ve kalın ipekten yeşil elbiseler vardır. Gümüş bileziklerle süsleneceklerdir. Rableri onlara tertemiz bir içecek içirecektir.


  • 76/İNSÂN -22: İnne hâzâ kâne lekum cezâen ve kâne sa’yukum meşkûrâ(meşkûren)

    22. Onlara şöyle denecektir: "Şüphesiz bu sizin için bir mükâfattır. Çalışma ve çabanız makbul görülmüştür."


  • 76/İNSÂN -23: İnnâ nahnu nezzelnâ aleykel kur’âne tenzîlâ(tenzîlen)

    23. Şüphe yok ki, Kur’an’ı sana elbette biz indirdik biz.


  • 76/İNSÂN -24: Fasbir li hukmi rabbike ve lâ tutı’minhum âsimen ev kefûrâ(kefûren)

    24. O hâlde, Rabbinin hükmüne sabret. Onlardan hiçbir günahkâra ve hiçbir nanköre itaat etme.


  • 76/İNSÂN -25: Vezkurisme rabbike bukreten ve asîlâ(asîlen)

    25. Sabah akşam Rabbinin adını an.


  • 76/İNSÂN -26: Ve minel leyli fescud lehu ve sebbihhu leylen tavîlâ(tavîlen)

    26. Gecenin bir kısmında O’na secde et; geceleyin de O’nu uzun uzadıya tespih et.


  • 76/İNSÂN -27: İnne hâulâi yuhıbbûnel âcilete ve yezerûne verâehum yevmen sekîlâ(sekîlen)

    27. Şunlar (inanmayanlar) dünyayı tercih ediyorlar ve çetin bir günü arkalarına atıyorlar.


  • 76/İNSÂN -28: Nahnu halaknâhum ve şedednâ esrehum, ve izâ şi’nâ beddelnâ emsâlehum tebdîlâ(tebdîlen)

    28. Onları biz yarattık ve eklemlerini (birbirine) biz bağladık. Dilediğimizde (onları yok eder) yerlerine benzerlerini getiririz.


  • 76/İNSÂN -29: İnne hâzihî tezkireh(tezkiretun), fe men şâettehaze ilâ rabbihî sebîlâ(sebîlen)

    29. İşte bu bir öğüttür. Dileyen, Rabbine ulaştıran bir yol tutar.


  • 76/İNSÂN -30: Ve mâ teşâûne illâ en yeşâallâh(yeşâallâhu), innallâhe kâne alîmen hakîmâ(hakîmen)

    30. Allah’ın dilemesi olmadıkça siz dileyemezsiniz. Şüphesiz Allah hakkıyla bilendir, hüküm ve hikmet sahibidir.


  • 76/İNSÂN -31: Yudhilu men yeşâu fî rahmetih(rahmetihî), vez zâlimîne eadde lehum azâben elîmâ(elîmen)

    31. O, dilediği kimseyi rahmetine sokar. Zalimlere ise elem dolu bir azap hazırlamıştır.





Diyanet İşleri Meali (Yeni)

image.jpg image.jpg
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
FETİH Suresi Latin Harfli Okunuşu ve Türkçe Meali
  • Celik
  • Celik,
  • Sureler ve Türkçe Mealleri
  • 1    181K
İnşirah Suresi Faziletleri
  • deniz feneri
  • deniz feneri,
  • Dini Konular
  • 9    9K
Kadir Suresi nin Faziletleri
  • deniz feneri
  • deniz feneri,
  • Dini Konular
  • 0    6K
Kehf Suresi'nin Fazileti
  • deniz feneri
  • deniz feneri,
  • Dini Konular
  • 0    3K
Geri