Kendinize Dikkat edin Aşıklar Kel Kalmak istemiyorsanız

Kaptan43

5 Yıldızlı Kaptan
Katılım
16 Nisan 2013
Saçlar aşk acısından nasıl etkilenir? İşte yanıtı...

Saç Sağlığı Uzmanı (Trikolojist) Evrim Bayraktar anlatıyor...

Bahar ve yaz aylarında artan güneş ışığı vücut kimyasını da değiştirir. İnsan vücudunda kışın yüksek düzeyde bulunan uyku hormonu ‘melatonin’ gün ışığıyla birlikte azalır, mutluluk hormonu ‘seratonin’ yükselir. Üremeyi artıran ‘Luteinizan Hormon’u ilkbahar aylarında 20 artar; bu da erkekte testosteronu yani erkeklik hormonunu artırır, kadında ise yumurtlamayı tetikler. Sonuç; Aşk Tanrısı Eros yayını eline alır ve okunu en doğru kişiye fırlatmak için harekete geçer.

AŞK ACISI SAÇ DÖKÜLMESİNE SEBEP OLUR MU?

Ani duygusal değişiklikler veya kayıplar, ayrılık, aşk acısı, ölüm, boşanma kişinin ruhsal hayatı için ne kadar travmatik ise saç için de fiziksel olarak o kadar olumsuzdur. Uzun süren zihinsel stres saç kaybını ısrarcı hale getirebilir. Bu tür kayıplarda kişi kendisini ne kadar kısa sürede toparlarsa saç kaybı da o oranda hızlı düzelecektir. Ancak yaşanan stresin uzun sürmesi durumunda saç kaybı ısrarcı hale gelip kişiyi endişelendirecek boyutlara gelebilir.

Uzun süren stres saç kaybına genetik yatkınlığı olan kişilerde kalıcı saç kaybını hızlandıran tetikleyen faktör olarak da devreye girebilir. Aşk acısı da zihinsel stres kaynağı olduğu için üzüntüyle birlikte saç kayıpları yaşanabilir.

STRESİ YOK ET SAÇI GERİ KAZAN!

Saçın geçici olarak dökülmesine “Telogen Effluvium” adı verilmektedir. Normal koşullarda bitkilerin yaprak ve çiçekleri gibi saçlar da belirli bir süre büyür, sonra büyümesi durur ve dökülür. Saçın %85’i büyüme evresindedir.

Saçın büyüme süresi erkekler için genellikle 1-3 yıl, kadınlar için ise 2-5 yıl olarak tanımlanabilir. Saç telleri aynı zamanda büyüyüp dökülmez. Her bir saç teli farklı sürelerde büyüme-dökülme evresi içindedir ve normal koşullarda günlük dökülmeye bağlı saçta hacimsel azalma veya kayıp gözlemlenmez. Ancak geçici dökülmelerde saçlar bir dış etken sebebiyle toplu halde büyüme evresini ani şekilde erken sonlandırıp, dökülme evresine geçer. Bu durum saçta yoğun dökülme görülmesine sebep olur. Saç tellerinin %50 ‘ye kadar olan kısmı bu durumdan etkilenip dökülebilmektedir.

Geçici saç kayıpları, sebep olan faktörün ortaya çıkmasından 6-12 hafta sonra meydana gelir, günlük 150 tel ve üstü sayılarda dökülebilir. Geçici saç kayıplarında saçın sadece bir bölgesinde kayıp yaşanmaz, homojen bir dağılım gösterir. Saçta genel bir seyrelme oluşur. Bu tür saç kayıpları normal koşullarda kendiliğinden düzelir. Sebep ortadan kalktığında veya düzeltildiğinde, saç eski kalitesinde geri gelmektedir.

STRES KELLEŞTİRİYOR


Geçici saç kayıplarında temel etken genetik değildir. Bunun sebeplerinden biri stres faktörüdür. Stres günümüzde pek çok rahatsızlıkta tetikleyici rol üstlenmektedir. Bugün mide ülseri, kalp hastalıkları, yüksek kan basıncı rahatsızlıklarında stres başrol oynamaktadır. Saç da yapısal olarak fiziksel ve duygusal stres faktörlerine kolaylıkla tepki vermektedir.

BU TÜR SAÇ KAYIPLARINDA DİĞER ETKENLER:

*Yüksek ateşle seyreden rahatsızlıklar
*Yüksek dozda antibiyotik kullanımı yapılan soğuk algınlığı, grip tipi rahatsızlıklar
*Geçirilen ameliyatlar
*Hormon-terapi ve anti-depresan tarzı ilaçların kullanılıp bırakılması
*Kısa sürede-şok diyetlerle veya hastalık sonucu- hızlı kilo kaybı
*Doğum sonrası – hormon seviyelerindeki ani değişimlere bağlı- saç kaybı
 
Bilgi içerikli paylaşımınız için tşklr.

Erosun okları bitmiş. Şimdilerde çalı çırpı atıyormus, doğru ve ya yanlış kişilere, ayrılma ve boşanma sebebleride şiddetli geçimsizlikmiş:)
 
Rica ederim Eylül güzel yorumunuz icin.

Bundan sonra kelligin teshisi ortaya cikmis oluyor. :)
 
" İnsan vücudunda kışın yüksek düzeyde bulunan uyku hormonu ‘melatonin’ gün ışığıyla birlikte azalır," bu bölüm çok dikkatimi çekti...
yaklaşık 1 haftadır masa başında uyuyorum..uykumunen tatlı yerinde (rüya bile görüyordum) bu gün pat diye içeri girdiler bende sıçrayarak korktum, asıl içeri girenede ne oluyorsa oda çığlık attı..hahahahahaha
 
" İnsan vücudunda kışın yüksek düzeyde bulunan uyku hormonu ‘melatonin’ gün ışığıyla birlikte azalır," bu bölüm çok dikkatimi çekti...
yaklaşık 1 haftadır masa başında uyuyorum..uykumunen tatlı yerinde (rüya bile görüyordum) bu gün pat diye içeri girdiler bende sıçrayarak korktum, asıl içeri girenede ne oluyorsa oda çığlık attı..hahahahahaha

Iceri girende tik'mi var. bazisi karsisinda ne görürse veya ne yaparsa o da onu yapar. hahaha
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Geri