Belçika'da Türk kökenli vekile 'soykırım' ihracı

Celik

Emekli Admin
Katılım
8 Nisan 2013
Belçika’daki ilk türbanlı milletvekili olan Türk kökenli Mahinur Özdemir, 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımlamadığı için partisinden ihraç edildi.

- -
İhraç kararı 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımlayan Hümanist Demokrat Merkez’in (CDH) bu konudaki politikasıyla ters düşen Brüksel Bölge Parlamentosu milletvekili Özdemir’in, parti yönetiminin kendisinden de aynı tutumu benimsemesi ve “soykırımı” tanıdığını beyan etmesi yönündeki talebini geri çevirmesi üzerine geldi.

Bir Belçika televizyonunun Türk kökenli parlamenterlerin 1915 olayları konusundaki tavırlarını belirlemek üzere yaptığı haberde kameralardan kaçması Özdemir hakkındaki kararı tetikleyen unsurlardan oldu. CDH Başkanı Benoit Lutgen geçtiğimiz günlerde, “CDH içinde bir inkârcı varsa anında kapı dışarı edilir” açıklamasını yaptı.

Bu sözler tehdit olmakla kalmayıp hayata geçirildi. CDH’den yapılan açıklamada partinin deontoloji komitesinin Özdemir’den 1915 olaylarını “soykırım” olarak tanımasını istediği ancak bu talebin “CDH tarafından savunulan değerlere karşı olarak” reddedildiği belirtilerek, “Bir soykırımın tanınması muğlak bir tutumu kaldırmaz ve tam bir açıklık gerektirir” denildi.

İHRACIN YANI SIRA...

CDH, ihraç ettiği Özdemir’den bölgesel parlamento üyesi ve belediye meclisi danışmanı görevlerini de iade etmesini istedi.

CDH’nin parlamenter seçilenlere ve adaylara imzalattığı deontoloji kodu, “ulusal, Avrupa ve uluslararası düzeyde tanınan tüm soykırımların tanınmasını” şart koşuyor. İlgili belge son olarak 10 Nisan 2014 tarihinde Özdemir tarafından da imzalandı.

1982 doğumlu Özdemir, 2009’da yapılan bölgesel seçimlerin en önemli sürprizlerinden birini yaparak partisi CDH tarafından 21’inci sırada aday gösterilmesine rağmen aldığı tercihli oylar sayesinde Brüksel Bölge Parlamentosu'na girmeyi başarmıştı. Özdemir geçen yıl yapılan seçimlerde tekrar seçilmişti.

Kaynak: Hürriyet.


Her firsatta "Avrupa'daki gibi demokrasi ve düsünce özgürlügü isteriz" diyerek meydanlari kan gölüne çeviren vandallara kapak olsun bu haber...
 
Medeni (!) avrupayı örnek alıp sürekli onlardan bahseden kapak adamlar, artık ne zırvalayacak merak ediyorum. İngiltere referanduma gidiyor AB üyeliği için. en kısa zamanda Türkiye'de bu referandumu yaparak kesinlikle ve kesinlikle bu işten vazgeçmelidir.
 
Avrupa'da oldugu gibi "düsünce özgürlügü" olsun özlemiyle yanip tutusan bir kesim var ki, o kesime seslenmek isterim; Türkiye'de olan düsünce özgürlügü, Avrupa'nin hiçbir ülkesinde yoktur.

Belçika'da "sözde soykirim" iddialarini kabul etmeyen bir vekil partiden atilirken, Türkiye'yi "soykirim"la suçlayan Papa'yi protesto bildirisine tüm siyasi partiler imza atarken, HDP imza atmayarak ve adeta Papa'ya destek çikarcasina açiklama yapmasina ragmen, genel seçimlere diger siyasi partiler gibi katilabiliyor.

25 yilini Avrupa'da geçirmis biri olarak söylüyorum; Avrupa'da düsünce özgürlügü diye bir sey yoktur. Özgürlükten kastiniz ahlaksizlik, sübyancilik, namussuzluk, zina, peygamberlere saygisizlik vs.. ise, evet bizden daha özgürler zira onlar din, ahlak ve namus kavramini yitirmis toplumlardir.

Fakat söz konusu siyaset olunca, düsünce özgürlügü konusunda elimize su dökemezler...
 
Medeniyeti, insanlığı , kültürü, ahlakı osmanlıdan aldılar kendilerine göre çevirip şimdi medeni avrupa gibi görünmeye çalışıyorlar. Avrupa medeniyeti Türk Medeniyetinin yanından bile geçemez. Ama bizim avrupa sevdalısı yaratıklar her ne hikmetse ısrarla Türkiye avrupa birliğine girsin türküsü söyleyip duruyorlar.
Türkiye Avrupa birliğine giremeyecek. Kesinlikle de kabul etmeyecekler. Zaten defalarca söylenmişti. "Avrupa birliği hristiyan birliğidir" diye. Biz avrupa birliği için kendimizi parçalarken , Türkiyenin çeyreği olamayacak ülkeler sıra sıra bu birliğe üye olarak kabul edilirken biz ne diye bizi istemeyenlerin kapısında ağlıyoruz ? anlamak güç.
Türkiye avrupa birliği ile oyalanırken aslında bu sadece oyalama taktiği. Kabul edilmeyeceğimiz halde oyalanıyoruz ki Başka birliklere girmeyelim. Onlara bağımlı olalım. Bizdeki muhalefette bu amaç doğruştusunda onlar için çalışıyor.
Ben kesinlikle karşıyım. Onların bize verebileceği hiç birşey yok. Ne medeniyet alanında ne kültür alanında ne de başka birşey. Düşünce özgürlüğü konusunda edebiyat yapanlar bu konu hakkında tek kelime etmeyecekler. Söyleyecekleri fazla da birşey yok. Kısacası Avrupa birliği olsa da sözü edilebilecek bir medeniyet yok.
 
Evet batı son 200 yılda insanlığa çok şey kattı ama bir o kadarını da yıktı. İfade özgürlüğü batılı standartlarda oldukça ileri sayılsa da işte böyle Ermeni soykırımı gibi kendilerinden olmayan alanlarda ifade özgürlüğü söz konusu oldu mu çifte standartları hemen ortaya çıkıyor. Oysa bir başörtülü vekil Türkiye'den önce Avrupa başkentinde vekil olarak seçilmişti ve buna hepimiz alkış tutmuştuk.
Şimdi ise son derece yobaz bir tavır. "İnkarcı" diye itham ettikleri kendi vekilleri ve ispatlanmış bilimsel bir soykırım da söz konusu değil
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Faymonville - Belçika'daki Türk Köyü
  • Ugur
  • Ugur,
  • Ansiklopedi
  • 1    1K
Belçika Polisi Türk Düğünlerini Sıkı Takibe Alacak
  • Ugur
  • Ugur,
  • Güncel
  • 0    2K
Geri