Gezi Turizm Kütahya İli Tarihi ve Türistik Yerleri

Kütahya İli Tarihi ve Türistik Yerleri


kutahya.jpg kutahya.jpg


Plaka kodu:
43
Şehirlerarası Telefon kodu: 274

TARİHÇE
Ege Bölgesi’nin İç Batı Anadolu Bölümü’nde yer alan Kütahya, bilinen tarihi içinde Hitit, Frig, Roma, Bizans, Selçuklu, Germiyanoğulları ve Osmanlı Dönemi uygarlıklarıyla Türkiye Cumhuriyeti’ne ulaşmıştır. Kütahya ili sınırları içinde kalan topraklarda yerleşen ve adı bilinen en eski halk Hitit’lerdir. Buna rağmen çevredeki Arkeolojik buluntular ilin yerleşim tarihini çok daha eskilere, ilk çağlara değin götürmektedir. Kütahya için kesin bir kuruluş tarihi verilememekle birlikte; Hitit metinlerinde geçen Assuva tarihiyle ilgili IV. Tuthaliya (M.Ö. 1256–1220) yıllıklarına dayanarak M.Ö. II. binin ortalarında kurulduğu söylenebilir. Kütahya, bugün de işletilen zengin maden yatakları dolayısıyla tarihin her devresinde ilgi görmüş, bu sayede geniş ticaret yollarına sahip olmuş, hızla gelişmiştir. Malazgirt Zaferi’nin ardından XI. yüzyılın sonunda Türk uygarlıklarıyla tanışan Kütahya, Germiyanoğlu Beyliği’ne başkentlik yapmış olup Osmanlı Devleti bu topraklar üzerinde kurulmuştur. Ayrıca Kütahya “Türk ve dünya askerlik tarihi” nin en büyük zaferinin kazanıldığı yer olarak zengin bir kültürel mirasa sahiptir.

Şehre Verilen Adlar

Eski kaynaklara, sikke ve yazıtlara göre Kütahya’nın antik dönemdeki adı “Kotiaeion”dur. Ünlü Antik Çağ Coğrafyacısı Strabon bu adın, “Kotys’in Kenti” anlamına geldiğini belirtmektedir. Kotys, Trakya’da yaşayan Odrisler’den olup, Romalılar’ın M.S. 38’de Anadolu’ya gönderdiği bir komutanın adıdır. Kütahya Müzesi’nde bulunan bir sikkede bu ad “Koti” olarak geçmektedir. Kütahya adı, eskisine benzetilerek Türkler tarafından verilmiştir.


Kütahya'nın İlk Kuruluş Yeri

İlimizin ilk yerleşim yeri Kütahya kalesi ve çevresidir. Germiyanoğulları döneminde de kullanılan şehir merkezinde yapılan kazılarda Roma dönemi nekropol (mezarlık) alanları bulunmuştur. Ancak şehir merkezinde Frigler dönemine ait önemli bir buluntuya rastlanmamıştır. Kütahya’nın antik dönemdeki yerleşim alanı henüz kesin olarak belirlenememiştir. Ne zaman kurulduğu, nerede kurulduğu, ne zaman ve kim tarafından fethedildiği kesin olarak ifade edilemeyen Kütahya, bir sırlar kentidir.

Yapılan Arkeolojik Kazılar ve Eski Yerleşim Merkezleri :

Bugüne kadar Kütahya ve çevresinde yapılan sistematik kazı ve araştırma sayısı çok değildir. İngiliz Arkeoloji Enstitüsü adına Clive Foss - Kütahya Kalesi’ni, Epigraf Tomas Drew Bear - Yazıtları, David French - Roma Yolları ve Mil Taşlarını, İstanbul Üniversitesinden Yrd. Doç. Dr. Turan Efe Antik Yerleşimlerden Höyük ve Tümülüsleri araştırmıştır. Alman Arkeoloji Enstitüsü’nün Aizanoi Antik Kentinde başlattığı sistematik kazı ve araştırmalar 1970 yılından beri devam etmektedir. Müze uzmanlarının Kütahya il sınırlarında yaptığı inceleme ve araştırma çalışmalarında yüzü aşkın höyük, tümülüs ve antik yerleşim saptanıp belgelenmiş, yapılan kurtarma kazılarıyla kentin tarihini aydınlatacak önemli arkeolojik malzemelere rastlanmıştır.

Kütahya Merkez Seyitömer Höyük’te yapılan kurtarma kazılarında Eski Tunç dönemine uzanan toplu buluntular elde edilmiş olup,Kütahya Arkeoloji Müzesi’nde ayrı bir salonda sergilenmektedir. Merkez Ağızören Köyü’nde 2000 yılında yapılan kazılard,Hitit yerleşimine ait nekropol (mezarlık) alanında önemli arkeolojik malzemeler ele geçmiştir. Kütahya’da Eski Tunç Dönemi’ne uzanan toplu buluntu veren en önemli merkez, 1977 yılında kömür çıkartma işlemi sırasında ulaşılan Tavşanlı Tunçbilek, Boyalık ve Gevence mevkileridir. İlin yerleşim tarihine ışık tutan Eski Tunç buluntu merkezleri Seyitömer, Tavşanlı - Kayı Köyü, Altıntaş - Üçhöyük, Domaniç - Elmalı, Simav, Emet ve Çavdarhisar yöreleridir. Buralarda ele geçen buluntular Bitynia dışında tüm Batı Anadolu’da rastlanan tipik Troya çanak - çömleği örneklerindendir. Gaga ağızlılar, üç ayaklı kaplar, depas türü maşrapalar dışında, Balıkesir, Bursa yöresine özgü Yortan kültürünün bezekli kaplarına rastlanması, Kütahya’nın kuzeyinde bu kültürün etkin olduğunu göstermektedir.

KRONOLOJİK KÜTAHYA TARİHİ


M.Ö.(1800-1200).................Hitit Dönemi,

M.Ö.(1460-1200)..................Assuva Konfederasyonu içinde Kütahya,

M.Ö.(1200-676)....................Frigler Dönemi,

M.Ö.(607-546)......................Lidya Dönemi

M.Ö.(546-334)......................Persler Dönemi,

M.Ö.(334-281)......................İskender Dönemi,

M.Ö.(281-133)......................Bergama Dönemi,

M.Ö.(133)-M.S.(395)..............Roma Dönemi,

M.S. 395...............................Bizans Dönemi’nin başlaması,

M.S. 8.yy..............................Kütahya Kalesi’nin inşası,

1078....................................Kütahya’nı n Selçuklularca alınması,

1097....................................Haçlıların Kütahya’yı alıp Bizanslılara bırakması,

1182....................................Kütahya’nı n yeniden Selçuklulara geçmesi,

1197....................................Kütahya’nı n Bizanslılarca geri alınması,

1233....................................Kentin kesin olarak Selçukluların eline geçmesi ve Kütahya Kalesine ilaveler yapılması,

1260...................................Germiyanoğl u Aşiretinin Kütahya’ya yerleşmesi,

1277...................................Kütahya’nın Germiyanoğullarına ikta olarak verilmesi,

1300...................................Germiyanoğl u Devleti’nin kuruluşu,

1314...................................Umur-Bin Savcı Medresesi’nin yapılması,

1381...................................Germiyanlı Devlet Hatun’un Yıldırım Bayezid ile evlenmesi,

1381-1389...........................Yıldırım Bayezid’ın Kütahya Valiliği,

1390...................................Yıldırım Bayezid’ın Germiyanoğlu Devletine son vermesi,

1402....................................Timur’un Germiyanoğlu Devleti’ni tekrar canlandırması,

1410.....................................Yıldırım Bayezid’ın yapımını başlattığı Ulu Camii’nin tamamlanması,

1411.....................................II. Yakup İmaret Külliyesi’nin yapılması,

1429.....................................Germiyano ğlu II. Yakup’un ölümü ve vasiyetiyle topraklarının Osmanlılara geçmesi,

1451.................................Anadolu Beylerbeyliği Merkezi’nin Kütahya’ya taşınması,

1511..................................Şahkulu Ayaklanması,

1542-1558...........................Şehzade Bayezid’ın Kütahya Valiliği,

1558-1566...........................Sultan II. Selim’in Kütahya Valiliği,

1766..................................Fincancılar Esnafı Anlaşması,

1833..................................Mısır ordusunun Kütahya’yı işgali,

1850-1851..........................Lajoss Kossuth’un Kütahya’da misafir edilmesi,

10.09.1885..........................İlk telgrafın çekilmesi,

1892...................................Demiryolunu n gelmesi,

1905...................................Kütahya eski Hükümet Konağı’nın yapılışı,

20.09.1919...........................Kütahya Kuva-i Milliye Teşkilatının kurulması,

21.07.1920...........................Kütahya Milli Alayı’nın Kuruluşu,

06.08.1920...........................Atatürk’ün Kütahya’ya İlk Gelişi,

03.09.1920...........................Simav’ın işgali,

05.09.1920...........................Gediz’in işgali,

05.01.1921...........................Gediz’in Çerkez Ethem’den alınması,

13.07.1921...........................Altıntaş’ın işgali,

14.07.1921............................Tavşanlı’nın işgali,

17.07.1921.............................Kütahya’nın işgali,

28.07.1921............................Yunan Kralı Konstantin’in Kütahya’ya gelmesi,

30.08.1922............................Dumlupınar Meydan Muharebesi Kütahya’nın Kurtuluşu s:18.00,

01.09.1922.............................Gediz’in Kurtuluşu,

03.09.1922.............................Emet ve Tavşanlı’nın kurtuluşu,

24.03.1923............................Atatürk ve Latife Hanımın Kütahya’yı ziyaretleri,

08.10.1923.............................Kütahya’nın il olması,

30.08.1922............................Atatürk’ün Dumlupınar’a gelişleri,

1926.....................................Kütahya’y a ilk elektrik verilmesi,

1926.....................................Sümerbank Kiremit Fabrikası’nın Açılması,

23-24.01.1933.........................Atatürk’ün Kütahya’yı ziyaretleri,

21.06.1934..............................Atatürk ve Şah Rıza Pehlevi’nin Alayunt İstasyonu’nda dinlenmeleri,

24.11.1954..............................Kütahya Şeker Fabrikası’nın açılması,

1956......................................Tunçbile k Termik Santralı’nın üretime başlaması,

1958.....................................SLİ Termik Santralı’nın üretime başlaması Emet Etibor İşletmeleri’nin Açılması,

27.10.1961.............................TÜGSAŞ (Azot) Fabrikası’nın açılması,

1976......................................Kütahya Manyezit Fabrikası’nın açılması,

1981.......................................Gümüş Fabrikası’nın açılması,

1992.......................................Dumlupı nar Üniversitesi’nin kurulması.

COĞRAFİ YAPI


İlin Konumu


Kütahya, Ege Bölgesi’nin İç Batı Anadolu Bölümü’nde yer alır. İç Anadolu Bölgesi ile denize kıyısı olan Ege Bölümü arasında geçiş alanıdır. Kütahya ili, 38 derece 70 dakika ve 39 derece 80 dakika kuzey enlemleri ile 29 derece 00 dakika ve 30 derece 30 dakika doğu boylamları arasındadır. İlimiz 11.875 km²’lik yüzölçümüyle Türkiye topraklarının yaklaşık %1,5’nu kaplamaktadır. Kütahya, kuzeyinde Bursa, kuzeydoğusunda Bilecik, doğusunda Eskişehir ve Afyon, güneyinde Uşak, batısında Manisa ve Balıkesir illerimizle çevrilidir

Jeolojik Yapı

Kütahya’nın Jeolojik bakımdan oluşumu çok eskilere dayanmaktadır. I.Jeolojik zaman ve III. Jeolojik zamanda bugünkü şeklini almıştır. Bu devirlerde çökmelere, yer yer volkanizmaya ve kıvrılmalara uğramıştır. Kıvrılmaya dayanamayan tabakalar kırılarak fay hatlarını oluşturmuştur. Kütahya il merkezi ve doğusu II.derece deprem kuşağı, merkezin batısında yer alan ilçeler I.derece deprem kuşağı içerisinde yer almaktadır. Bu fay hatlarının sonucu olarak, ilimiz yeraltı sıcak suları bakımından güçlü bir potansiyele sahiptir. Kütahya ilinin arazi yapısında kireç taşı, kil, kum taşı tabakaları oldukça yaygındır. İlimizin jeolojik yapısını oluşturan yer katmanları daha çok yatay ve yataya yakın şekilde sıralanmıştır.

Yeryüzü Şekilleri

Kütahya ilinde ortalama yükselti 1.200 metredir. Dağların ve platoların ağırlıkta olduğu ilimizde yeryüzü şekillerinin %57,5‘ini dağlar, %11 ‘ini ovalar, %31,5‘ini platolar oluşturmaktadır. Kütahya tek kütlevi dağlardan ve sıradağlardan oluşan yeryüzü şekillerinden ibaret değildir. Dağların uzanış biçimleri sistematik dağılış göstermez. Kütahya; kuzeydoğusunda Türkmen Dağı, batısında Karlık Tepe, kuzeybatısında Eğrigöz Dağı, güneybatısında Şaphane Dağı, güneyinde Murat Dağı ile çevrilidir. İlin önemli ovaları, Kütahya Ovası, Yoncalı Ovası , Köprüören Ovası, Aslanapa Ovası, Altıntaş Ovası, Tavşanlı Ovası, Örencik Ovası ve Simav Ovasıdır. Akarsuları: Felent Çayı, Porsuk Çayı, Murat Çayı, Kureyşler Deresi, Kokar Çayı, Avşar Deresi, Gediz Çayı, Emet Çayı, Bedir Deresi, Tavşanlı Çayı, Simav Çayı, Kocaçay’dır. İlin tek doğal gölü Simav Gölü; baraj gölleri ise Porsuk, Enne, Kayaboğazı, Söğüt ve Çavdarhisar baraj gölleridir. Göletler; Pazarlar, Çalköy, Belkavak, Sofular, Karagür, Çerte ve Kuruçay göletleridir.

521.jpg 521.jpg

Tavşanlı KAYABOĞAZI Barajı

a. Dağlar :

Akdağ: Simav çöküntü ovasının kuzeybatısında yeralan kütle, Simav çöküntü oluğunun tabanından 1300 m yüksekliktedir. Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan Akdağ’ın en yüksek noktası 2089 m’dir. Dağın kuzey kesimlerinde yükselti azalır. Bu kesim akarsularla derin bir biçimde yarılmış bir yayla görünümündedir. Dağın doğu ve güney kesimleri daha yüksek olup, yine akarsularla parçalanmış durumdadır. Bu yamaçlarda yükselti, kademeli olarak düşer ve kademeler Simav çöküntü oluğuna doğru eğimlidir.

Eğrigöz Dağı: Dağın güney uzantılarını oluşturan Katran ve Gölcük Dağları, Simav çöküntü oluğunu, kuzey-güney doğrultusunda uzanan Emet çöküntü oluğundan ayırır. Akdağ kütlesinde Kocadere Vadisi’yle ayrılan kütlenin doruğu 2181 m’ye ulaşmaktadır. Kuzey-güney doğrultusunda olan Akdağ’ın kuzeyden güneye doğru, özellikle Simav çöküntü oluğuna dönük olan, batı ve güney-batı yamaçları derin vadilerle parçalanmıştır. Eğrigöz Dağı akarsularca derince yarılmış yanlarıyla bir plato özelliği gösterir.

522.jpg 522.jpg

Emet Eğrigöz Dağı

Yellice Dağı: Merkez ilçenin hemen güneyinden geçen fay çizgisinin gerisinde bulunan 1100 m. ortalama yükseltili dar plato alanının kıyısında yükselir. Dağın en yüksek noktası İncebel Tepesi’dir (1764 m). Genel görünümü ile üst kesimi hayli düz olan Yellice kütlesinin üzerinde, doğu-batı doğrultusunda dizilmiş bir takım tepeler mevcuttur. Bunlar, İncebel Tepesi’nin doğusundaki İminicik Tepesi (1699 m), batısındaki Bakırtepe (1758 m) dir.

Gümüşdağ: Yellice Dağı’ndan bir plato alanını oluşturduğu boyun noktası ile ayrılan Gümüşdağ’ın en yüksek noktası Nalbant Tepesi’dir (1872 m). Dağın diğer önemli yükseltileri Karlıktepe (1890 m), Arapdede Tepesi (1872 m), Çayırgöztepe (1796 m), Almaalan Tepe (1731 m) ve Çalkıran Tepe (1762 m) dir. Doğu-batı doğrultusunda sıralanan bu tepeler, Kirazlı Köyü doğrultusundan başlayarak daha alçak ikinci bir tepeler dizisi ile güneydoğu-kuzeybatı doğrultusunda uzanır. Böylece, Gümüşdağ kütlesinin asıl yönü olan kuzeybatı-güneydoğu doğrultusu ortaya çıkar. İkinci diziyi oluşturan bu tepelerin başlıcaları, Gölgeliktepe (1760 m) Çatalçamtepe (1758 m),Böğülcektepe (1749 m) ve Oyuktepe (1774 m) dir.

Yeşildağ: Kütahya, Köprüören ve Tavşanlı ovalarının kuzeyindeki en önemli yükselti Yeşildağ kütlesidir. Bu dağın yükseltisi olan Tepelcetepe 1533 m.dir. Diğer önemli tepeler doğudan batıya doğru; Sarıtaştepe (1346 m), Çıplaktepe (1430 m), Kocaeyrektepe(1426 m) ve Küçükhasantepe (1342 m.) dir. Yeşildağ, batıya doğru yükseltisi daha az tepelik bir alana dönüşür. Yeşildağ kütlesi, Porsuk Çayı’nın kuzey ve güneyden gelen kollarınca parçalanmıştır. Kuzey yamacında bu parçalanma daha belirgindir.

Türkmen Dağı: İlin doğu kesiminde olan Türkmen Dağı’nın en yüksek noktası 1826 m dir. Kütlede kuzey-güney doğrultusunda dizilen tepelerin en önemlileri; Tekketepe (1429 m), Kocataştepe (1519 m), Tokmaklıtepe (1395 m), Sansartepe (1669 m), Kalegüneytepe (1693 m), Damlakale Tepesi (1631 m), Deliksınırtepe (1694 m), Yongalıgeyik Tepesi (1682 m), Ardıçlıktepe (1673 m) ve Kızılsivritepe’dir.

Simav Dağları: Simav çöküntü ovasını güneyden sınırlayan bu dağlar, Saruhan-Menteşe eski kütlesinin kuzeyindedir. Bu dağların batı kesimleri Sındırgı’ya kadar uzanmakta ve burada Demirci dağları adını almaktadır. Simav dağları, kütlesel ve yüksek görünümdedir. Dağın Simav çöküntü alanının tabanına göre yükseltisi 800 m’yi bulur. Simav dağlarının doruğu olan Ziyaret Tepesi (1800 m) bu kesimdedir. Eteklerinde çöküntü alanına adını veren Simav ilçesi kurulmuştur. Simav kütlesinin yükseltisi doğudan batıya ve kuzeyden güneye doğru azalır. Bu eğimlere uyan akarsular kuzey yönünde akar. Simav Drenaj Kanalı ve Simav Çayı’nı besleyen bu akarsular dar ve derin vadiler açmıştır.

Murat Dağı:
Kütahya İlinin güneyinde, Gediz ve Altıntaş ilçeleri ile Uşak ili arasında doğu-batı yönünde uzanır. İlin en yüksek dağıdır (2309 m). İlin önemli kaplıcalarından olan Murat Dağı Kaplıcaları, dağın batı yamaçlarında ve 1550-1570 m. yüksekliklerinde bulunmaktadır

523.jpg 523.jpg

Murat dağı


b. Ovalar ve Vadiler :

Kütahya ili toprakları, çok sayıda akarsu vadisiyle parçalanmıştır. İl alanının %11’ni kaplayan ovalar ise geniş tabanlı çöküntü alanları özelliğindedir. Ovalar; Porsuk Çayı Vadisi, Kocasu Vadisi ve Simav Çayı Vadisi içinde değerlendirilebilir.

Kütahya Ovası: İlin kuzeydoğusunda geniş bir çöküntü alanının tabanında yeralan ova, 93 km2 lik bir alan kaplamaktadır. Deniz seviyesinden yüksekliği 930 m’dir. Yer yer genişleyen ve daralan Kütahya Ovası’nın en geniş yeri Merkez İlçenin yer aldığı Plato kıyısı ve Porsuk Çayı’nın ova dışına çıktığı kesim arası olup, yaklaşık 5.5 km’dir. Doğuya doğru gittikçe daralan ovanın genişliği İkizhöyük ve Siner köyleri arasında 1 km’ye iner. Ova ve çevresinde geçim kaynağı tahıl tarımı ve bir ölçüde hayvancılıktır. Ova ve çevresi yağış rejimi ve kurak dönem süresi açısından Marmara Bölgesi, bitki örtüsü bakımından ise Ege, Marmara ve İç Anadolu Bölgesi özelliklerini taşır.

Yoncalı Ovası: Kütahya Ovası’ndan alçak tepelerle ayrılan Yoncalı Ovası’nın ortalama yükseltisi 1000 m’dir. Ovadaki sıcak su kaynakları, orta kesimlerdeki kuzey ve güney doğrultulu kırık hat boyunca sıralanmıştır. Ova düzlüğü, Felent Çayı ve kolları tarafından önce doğu-batı, sonra kuzey-güney doğrultusunda aşındırılmıştır.

Köprüören Ovası: Kütahya Ovası’nın kuzeybatısında ve yine bu ova gibi kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan, buna karşılık daha küçük ve genişliği ile uzunluğu arasındaki fark daha az olan (uzunluğu 6 km, genişliği 4 km) Köprüören Ovası’nın yükseltisi 1000 m civarındadır. Felent Çayı ile sulanan ova, çayın güneyden gelen kollarının oluşturduğu birikinti konileri nedeniyle kuzeye doğru hafifçe meyillidir.

Aslanapa ve Altıntaş Ovaları: Porsuk Çayı tarafından sulanan bu ovalar, kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanır. Aslanapa ve Altıntaş ovaları geniş bir çöküntü alanının tabanında gelişmiştir. Altıntaş Ovası’nın ortasını kaplayan bataklık sonradan kurutulmuştur.

Tavşanlı Ovası: Kütahya’nın kuzeyindeki Tavşanlı Ovası, Köprüören ve Kütahya ovalarından daha alçaktır. Ovanın denizden yüksekliği 840 m’dir. Akarsu ağının sıklığı, Tavşanlı Ovası’nın doğu kesiminin fazla girintili çıkıntılı olmasına yol açmıştır.

Örencik Ovası: İlin orta kesimindeki bir çöküntü alanına yayılan bu ova, Aslanapa Ovası’ndan bir eşikle ayrılır. Kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda uzanan bu ovadan Kocasu kaynaklanır.

Simav Ovası: Kütahya’nın güneybatısında yer alan Simav Ovası, bir çöküntü alanının tabanında oluşmuştur. Ova; kuzeyden Akdağ, doğudan Eğrigöz, güneyden ise Simav dağları ile çevrilidir. Uzunluğu 90 km olan ovanın Çaysimav - Kalkan köyleri arasındaki uzunluğu 15.5 km, bu kesimdeki genişliği ise 8.5-9 km’yi bulmaktadır. Ovanın en dar yeri 3 km ile Yeşilköy - Gökçeler köyleri arasındadır. Yükseltisi yaklaşık 800 m olan Simav Ovası’nın en çukur kesimini Simav Gölü’nün tabanı oluşturur.

Platolar


Yeryüzü şekilleri bakımından çeşitlilik arz eden Kütahya yöresinde, üç tane plato vardır.

Sabuncupınar Platosu: Kütahya Ovası ile Eskişehir Ovası arasında bulunur. Bu plato üzerinde Frig Vadisi yer alır.

Yazılıkaya Platosu: Kütahya ile Afyon illeri arasında yer alır. Sabuncupınar ve Yazılıkaya platoları Porsuk Çayı kolları tarafından parçalanıp meydana gelmişlerdir.

Özbek (Sazak) Platosu: Merkez ilçenin güneyinde bulunan Yellice Dağı’nın eteklerinden itibaren başlayan Aslanapa Ovası’na kadar devam eden platodur. Yapısı kalkerli yapıdan meydana gelmiştir.

c. Akarsular:

Kütahya il alanı, Susurluk, Sakarya ve Gediz havzalarında kalmaktadır. Su toplama alanı 22.399 km2 olan Susurluk Havzası’nın yıllık ortalama su hacmi 4.16 milyar m3 dür. 529.455 hektardır. Ovalık alanı bulunan Susurluk Havzası’nda sulanabilecek alan miktarı 396.073 hektardır. Su toplama alanı 58.160 km2 olan Sakarya Havzası’nın yıllık ortalama su hacmi 4.09 milyar m3 tür. Havzanın ovalık alanı 2.075.100 hektar civarındadır. Gediz Havzası’nın su toplama alanı 18.000 km2, yıllık ortalama su hacmi 2.22 milyar m3 tür. 521.172 hektar ovalık alan bulunan havzada 386.013 hektar Sulanabilecek alan bulunmaktadır.

Felent Çayı : Köprüören Havzası’nın kuzeybatısından Şahmelek yöresinde doğar, Enne Baraj Gölü’ne ulaşır. Daha sonra Kütahya’nın kuzeyinden Porsuk Çayı’na ulaşır. Uzunluğu 35 km, ortalama debisi 0.56 m3/s’dir.

Porsuk Çayı: Porsuk Ovası’nın en önemli akarsuyu Porsuk Çayı’dır. Havza dışından doğan ve Çat Tepenin güneyinde havzaya giren Porsuk Çayı havza dahilinde Güvezdere, Çaydere ve Değirmendere’yi alarak Porsuk Baraj Gölü sahasına ulaşır. Porsuk Barajından çıktıktan sonra Kargın Deresi, Uludere ve Musaözü Deresini de alarak havzayı terk eder. Kuzeybatıda bulunan Koca Dere, Güvernaz Dere ve Kapaklı Dere, Yeniköy’de birleşir ve baraj gölü sahasına girer.

Murat Çayı (Oysu): Murat Dağı’nın kuzeyinden doğar. Gediz Çayı’na ulaşır. Uzunluğu 35 km, ortalama debisi 2.5 m3/s’dir.

Kureyşler Deresi: Yellice Dağı’nın batı eteklerinden doğan küçük debili kaynaklardan oluşur. Kuzeyden gelen Mantarlık, Kuruçayır, Oluklu, Eyrek ve Güvem derelerini içine alarak, Kureyşler Köyü’ne ulaşır. Bu noktadan sonra Çukurcaadaköy Boğazından Altıntaş Ovası’na ulaşır. Debisi 0.178 m3/s’dir.

Kokar Çay: Dumlupınar ilçesi civarından başlar, Kızılca, Selkisaray ve Yıldırım Kemal İstasyonuna kadar batı-doğu yönünde akar. Daha sonra yön değiştirerek güneyden kuzeye akmaya başlar ve Beşkarış Köyü’nden ovaya ulaşır. Debisi 0.423 m3/s’dir.

Avşar Deresi: Allıören Köyünün 3 km güneyindeki Karapınar ve Gökpınar kaynaklarından doğar. Zafertepeçalköy’ün doğusunda ani bir dirsek çizerek kuzeye doğru akmaya başlar. Bu noktada Çatak Deresi ismini alır, Karakaya ve Ürkmez Dere ile birleşerek Avşar Deresi ismini alır. Genişler Köyü ve Altıntaş ilçesinin 2 km kuzeybatısından Altıntaş Ovası’na ulaşır. Debisi 0.026 m3/s’dir.

Gediz Çayı: Akkaya Köyü civarından doğar ve Akyarmadenoğlu ve Dereoğlu dereleri ile birleşerek Ege Denizi’ne ulaşır. İl sınırları içersindeki uzunluğu 45 km, ortalama debisi 82.5 m3/s’dir.

Emet Çayı:
Saruhanlar ve Aşıkpaşa köyleri yakınındaki kaynaklardan oluşup Kocadere adını alır. Doğanyakası Deresi ile Kayaköy altında birleşip Emet Çayı adını alır. Hisarcık, Emet ilçelerinden geçerek Uluçam Köyü yakınlarından il topraklarını terk eder. Uzunluğu 90 km, ortalama debisi 130 m3/s’dir.

Bedir Deresi: Bedir Deresi güneybatı-kuzeydoğu yönünde akar. Yenisusuz’un 1 km kuzeyinden Çavdarhisar’dan geçerek, Zobu’nun 1 km güneydoğusundan akar. Barağı Deresi, İmam Deresi ve Çat Deresi ile birleşir. Ortalama debisi 0.178 m3/s’dir.

Tavşanlı Çayı: Esatlar Köyü yakınındaki kaynaklardan doğar. Gökler Köyü’nün 2 km batısında Bedir Deresi ile birleşir, buradan kuzeye doğru akarak Tavşanlı Ovası’na ulaşır. İl sınırları içindeki uzunluğu 65 km, ortalama debisi 8 m3/s’dir.

Simav Çayı: Gökçeler ve Muradınlar köylerinin güneyinde Kalkan Çayının bittiği yerden başlar, Beciler Köyünden sonra il sınırlarını terk eder. İl sınırları içindeki uzunluğu 40 km, ortalama debisi ise 68 m3/s’dir.

Hamzabey Çayı (Kocaçay): Naşa kasabasının 5 km güneyinden doğar. Bedirler Köyü yakınlarında il sınırını terk eder, daha sonra Emet Çayı’na dökülür. Uzunluğu 45 km, ortalama debisi 31.46 m3/s’dir.


İklimi

Kütahya ili; Ege Bölgesi’nde yer almasına rağmen, denizden uzaklık ve yükseltiye bağlı olarak iklimi kıyı Ege’den daha farklıdır. Kütahya ve çevresinin iklimi Ege, Marmara ve İç Anadolu Bölgeleri arasında bir geçiş tipidir. İklim ve sıcaklık şartları bakımından, her üç bölgenin özelliklerini taşır. Sıcaklık şartları İç Anadolu, yağış şartları Marmara Bölgesi tesiri altındadır.

a. Sıcaklık : İlde yazlar sıcak ve kurak, kışlar soğuk ve yağışlı geçer. Kütahya ‘da yıllık sıcaklık ortalaması 10,5º dir. En sıcak aylar, temmuz ve ağustos, en soğuk aylar ocak ve şubattır. İlimizde ölçülen en yüksek sıcaklık, 38,6º dir. En düşük ölçülen sıcaklık ise –28,1º dir. Buradan da anlaşılacağı gibi, yıllık sıcaklık 66,7º ile büyük bir fark gösterir.

b. Yağışlar: Kütahya’da yağışlar, karasal iklime bağlı olarak, kış, ilkbahar ve sonbaharda görülür. Yazları genellikle kuraktır. Yıllık ortalama yağış miktarı 565 mm.dir. En yağışlı ay aralık, en kurak ay ağustostur. Yağışların %38,8 i kış, %29,4 ‘ü İlkbahar, %12,5 ‘i yaz, %19,3 ‘ü sonbahar aylarında düşer. Kış aylarında, sıcaklığın düşük ve yükseltinin fazla olması nedeniyle yağışlar, genellikle kar şeklinde, diğer mevsimlerde yağmur şeklindedir. Kar yağışlı günlerin, yıllık ortalama sayısı 19 gündür. Kar kalınlığı ortalama 12 cm civarındadır.

c. Basınç ve Rüzgarlar: Kütahya çevresinde ortalama hava basıncı, 904,7 milibardır. En düşük hava basıncı 873 milibar, en yüksek hava basıncı 928,4 milibardır. Kütahya, yaz aylarında bir alçak basınç merkezi olduğu için, özellikle kuzey sektörlü rüzgarlara açıktır. Kütahya’da hakim rüzgâr yönü, kuzeydir. Yıldız adlı kuzey rüzgârı, her yıl ortalama 2944 kez eser. Bunu kuzeybatıdan esen karayel izler. Daha sonra güneybatıdan esen lodos rüzgârı görülür. İlimizde ortalama rüzgar hızı 1,7 m/sn dir. Ölçülen en yüksek rüzgâr hızı değeri, kuzeybatıdan esen karayele ait olup 27,6 m/sn.dir.

d. Göller ve Baraj Gölleri :

Simav Gölü: İlimizin tek doğal gölüdür. İlçenin kuzeybatısında 5 km2 lik bir alana sahip olan gölün bir kısmı sazlık ve bataklıktır.

Porsuk Baraj Gölü: Sulama ve taşkınları önleme amacı ile Porsuk Çayı üzerine kurulmuştur. Bir bölümü Eskişehir il sınırları içerisinde kalır. Yüksekliği 49,70 m. ve su depolama hacmi 525.000.000 m3 tür.

Enne Baraj Gölü: Porsuk Çayı’nın bir kolu olan, Felent Çayı üzerinde kurulan Enne Barajından içme suyu olarak yararlanılmakta olup, Seyitömer Termik Santrali’nin soğutma ünitelerinde de kullanılmaktadır. Yüksekliği 24,50 m. olup, su depolama hacmi, 7.000.000 m3 tür.

Kayaboğazı Baraj Gölü: İçme ve sulama amaçlı kullanılan baraj göldür.

Söğüt Baraj Gölü: İçme ve sulama amaçlı kullanılan baraj göldür.

Çavdarhisar Baraj Gölü: İçme ve sulama amaçlı kullanılan baraj göldür.

Yukarıda sözü edilen baraj göllerinin kapladığı alanlar iklime bağlı, yağışlar ve kar erimeleri miktarı ile orantılı olarak yıldan yıla değişmektedir.

Bitki Örtüsü :

İlimizde yer alan doğal bitki örtüsü Akdeniz, Karadeniz ve İç Anadolu bölgelerinin özelliklerini taşır. Kütahya’da kuru ormanlar çoğunluktadır. Bunu bozkır bitki toplulukları takip etmektedir. İlimiz ormanları, daha çok dağ eteklerindeki platolarda yer alır. Yerleşim birimlerine yakın ormanlık alanlar çeşitli amaçlarla bilinçsizce tahrip edilmiştir. Bu oran %2-3 civarındadır. Kütahya 1.279.000.000 hektarlık yüzölçümüne sahip olup bu alanın 611.592.000 hektarlık bölümü, orman sahasıdır. Sevinerek söyleyebiliriz ki, ilimizin %52,97‘sini ormanlık alanlar oluşturmaktadır. Orman alanlarımızın 296.464.000 ‘lik hektarı, %48’lik ekonomik değeri olan verimli ormanları oluşturur. Geri kalan kısmı ise, bozuk orman özelliği taşır.

Kütahya’da Yer alan Ağaç Türleri

%48 karaçam, %5 kızılçam, %1 kayın %14 meşe (Baltalık), %6 ardıç, %25 karışık orman, %1 sedir, kızılağaç, kestane, Kavak, köknardan ibarettir. Kütahya’da orman altı alanlarında toprak şartlarından dolayı bozkır bitki örtüsü hakimdir. Bozkır bitkileri içerisinde gelincik, yavşan, kuzukulağı, çoban çantası, aslanağzı gibi doğal bitkiler yer almaktadır.
524.jpg 524.jpg

İlde Yetişen TOPÇAM..

525.jpg 525.jpg

Kütahya, Dumlupınar Kurtuluş Savaşı Müzesi

Kütahya ili, Dumlupınar İlçesinde bulunan müze, Ulusal Kurtuluş Savaşımızın geçtiği topraklar üzerinde onun anısına kurulmuştur. Şehir merkezinde olup iki katlı müstakil bir binadadır.

Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğünün izni ile 30 Ağustos 1997 yılında ziyarete açılmıştır. Çevre ve Orman Bakanlığı’na (Milli Parklar ve Yaban Hayatı Koruma Genel Müdürlüğü) ait Özel Müze Statüsünde bulunmaktadır. Müzede Kurtuluş Savaşına ait çeşitli silah, kılıç vb. gibi malzemeler ile o günleri yansıtan fotoğraflar ve eserlerden oluşan toplam 139 eser mevcuttur.



Ziyaret saatleri :08.00/17.00

Kapalı olduğu günler :Cumartesi Pazar

Ücret :Ücretli

Tel :0 274 3712524

ATEŞTE AÇAN ÇİÇEKLER KENTİ

Yerleşim tarihi itibariyle 7 bin yıllık bir geçmişe sahip olan Kütahya İli, topraklarında barındırdığı uygarlıklara ait çok zengin bir kültürel mirasın da sahibidir.
Sanat değeri yüksek kaliteli seramikleriyle ünlü Hititlerin, barışçı bir toplum oldukları, müzisyen ve sanatçıları korudukları bilinen Friglerin, heykeltraşlıklarıyla ünlü Roma ve Bizanslıların, anıtsal mimaride ileri gitmiş, edibi, şairi, mutasavvıfı bol Selçuklu, Germiyanlı ve Osmanlıların birikimini yansıtan Kütahya, tarihinin her devresinde önemli bir ilim ve kültür merkezi olagelmiştir.
Antik kaynakların, masalcı Ezop''un doğum yeri olarak gösterdiği Kütahya, Germiyanoğulları Devletinin başkenti, Anadolu Beylerbeyliğinin merkezi ve şehzadelerin valilik yaptığı kent olarak Osmanlı tahtının staj yerlerinden biridir.

Ünlü gezgin ve edebiyatçı Evliya Çelebi''nin de memleketi olan Kütahya, Osmanlı sarayına gelin verdiği Devlet Hatun''un sürekli himayesini görmüş, Kütahya''dan yetişen çok sayıda bilim adamı ve sanatkar şehzadelere öğretmenlik yapmıştır. Bu durum, saray kültürünün Kütahya''da da yaşanmasını sağlamıştır.

Kütahya, her alanda yetiştirdiği insanlarla Anadolu kültürüne büyük hizmetlerde bulunmuştur. Kütahyalı, tarih boyunca iyinin, güzelin, doğrunun yanında olmuş, insani değerleri korumuş, çelebilik mevkiine taşımıştır.

Kültür Turizmi
Kütahya’da tarihin ilk dönemlerinden günümüze kadar çok çeşitli medeniyetler ve devletler hüküm sürmüştür. Ev sahipliği yaptığı bu medeniyetlerin hemen hepsinden pek çok kültürel değer günümüze miras olarak kalmıştır.
Friglerden günümüze kadar ulaşan binlerce barınma ve korunma amaçlı mağaralar, erken Hıristiyanlık dönemi şapel ve kiliseleri, Romalılardan kalan Aizanoi antik kenti, ilk hali Bizanslılardan kalan Kütahya Kalesi, Selçuklulardan kalan Hıdırlık Mescidi, Osmanlı İmparatorluğunun kurulduğu topraklar olan Domaniç, Germiyanoğullarından kalan Vacidiye Medresesi ve II.Yakup İmaret Külliyesi, etnik kültürün son şahidi Yeni Mahalle Rum Ortodoks Kilisesi, Osmanlılardan kalma Ulu Camii, Adliye Binası (Eski Hükümet Konağı) ve Kütahya Lisesi ile Türkiye Cumhuriyetinin temellerinin atıldığı ve Başkumandan Meydan Savaşı’nın kazanıldığı Dumlupınar ve Altıntaş - Zafertepe Çalköy’deki Şehitlikler ve Anıtlar bu topraklarda yaşayan medeniyetlerin bizlere bıraktıkları kültürel mirasın ilk akla gelenleridir.

Müzeler
Kütahya, müzeler açısından zengin bir ildir. Arkeoloji Müzesi, sahip olduğu eserler açısından emsalleri arasında önemli bir yere sahiptir. Çini Müzesi, Türkiye ve Dünyadaki ilk olma özelliğine sahiptir. Kossuth Müzesi, tarihi değerinin yanı sıra etnografya müzesi olarak da nitelenebilecek bir konumdadır. Ayrıca İlimizde Tavşanlı Belediye Müzesi ile Dumlupınar Kurtuluş Savaşı Zafer Müzesi de bulunmaktadır.

Sadık Atakan Çini Evi
Avukat Sadık ATAKAN tarafından düzenlenen evde, son 250 yılın en güzel çinileri sergilenmektedir. Değerli çini ustalarının eserlerinin görülebildiği ev, geçmiş ile gelecek arasında bir köprü oluşturmaktadır.


526.jpg 526.jpg

Frig Vadisi

Kütahya-Eskişehir karayolunun 26. km’si yakınlarındaki Sabuncupınar’dan başlayıp Ovacık Köyüne kadar, İlin doğusu boyunca uzanan ve büyük bölümü çam ormanları arasında kalan alana "Frig Vadisi" denilmektedir.
Frig Vadisi iki ana bölümde incelenebilir. Birinci bölüm; Sabuncupınar, Fındık, İncik, İnli, Söğüt mağaralarının bulunduğu kuzey bölümüdür. İkinci bölüm ise, daha güneydeki Ovacık Köyü, İnlice mahallesi ve çevresidir.Kütahya’nın doğusunda, eski bir yanardağ olan Türkmen Dağı’nın tüfleri ile örtülü olan Frig yaylaları, eski çağlardan beri çeşitli kavimler tarafından iskan edilmiştir. Volkan tüfünün kolay işlenebilir bir kaya çeşidi olması, bölgenin en eski halklarından biri olan Frigler’in, bunları oyma ve yontma yoluyla çeşitli amaçlar için kullanmalarını sağlamıştır. Frigler’in ana tanrıçası Kybele’ye adanmış açık hava tapınakları ile savunma amaçlı yapılar, en çok göze çarpan eserler arasındadır. Bunların yanında Roma devrinde kayaları oymak suretiyle meydana getirilmiş çeşitli barınaklar, mezar odaları, ağıl ve ahır olarak kullanılan mekanlar, sarnıçlar ve ambarlar da bulunmaktadır. Erken ve Geç Bizans devirlerinde ise bunlara ilaveten kilise ve şapeller de inşa edilmiştir.
Frig Vadisi’nin ikinci bölümü ise Kütahya’ya 55 km. uzaklıkta bulunan Ovacık Köyü’nün İnlice Mahallesi’nin doğusunda başlayan çam ormanları arasındadır. Bölgenin bilinen tarihi M.Ö. 900-600 yıllarında Frigler, daha sonra Romalılar ve Bizanslılar tarafından kullanıldığı şeklindedir. Frig Vadisi’nde kayalara elle oyulmuş kaya mezarlar, kiliseler ve sığınma-barınma amacıyla kullanılmış yüzlerce mağara bulunmaktadır.

ANTİK KÖPRÜLER : Penkalas denilen Koca Çayın üzerindedir. Antik çağda iki yakayı birbirine bağlayan 5 köprü mevcuttu. Bunlardan birisi yayalar için yapılmış olan ahşap bir köprü, diğer dördü ise kemerli taş köprüleridir. Günümüze bunlardan sadece iki tanesi ulaşmıştır.

527.jpg 527.jpg

SÜTUNLU YOL : 1992 -1995 yılları arasında yapılan kazılarda ortaya çıkartıldı. M.S. 400. yıllara tarihlenmektedir. Restore edilerek ayağa kaldırılan cadde kenarlarındaki sütunlar erken antik yapılardan sökülmüştür. Dükkan kapıları bu sütunlu yola açılmakta olup yakınında onunla ilişkili borsa yapısı bulunuyordu.

Germiyan Sokak

Merkez Pirler mahallesinde 18. yüzyıl Kütahya evlerinin topluca korunduğu Germiyan Sokak, Arnavut kaldırımlı yolu, elektrik ve telefon direkleri ile tellerinin bulunmadığı, Kütahya’daki tarihi kent dokusunun en güzel örneğidir.
Germiyan Sokak’taki Kütahya Evleri iki veya üç katlı ahşap evlerdir. Payandalarla desteklenmiş çıkmaları, çiftli koca kapıları, kafesli pencereleri ile ahşap Anadolu mimarisinin en güzel örneklerini oluşturur. 17. ve 18. yüzyıl Kütahya evleri açık sofalıdır. Sofalar odalar arası bağlantıyı sağlar. Ayrıca sofalarda seki yada köşk adı verilen dinlenme mekanları bulunur.
Giriş katlarına taşlık denir. Evlerin ön kapıları dışında geniş arka bahçelere açılan arka kapıları da vardır.
Depo, kiler samanlık hatta ahırlar buradadır. Birinci katta günlük yaşama ait odalar vardır. Bunlar oturma odası, mutfak ve yatak odasıdır. İkinci katta ise misafir odaları ve gelin odaları bulunur. 19. ve 20. yüzyıl Kütahya evleri kapalı sofalıdır. Önceki dönemlerin aksine, bu dönem evlerinin dışları, saçakları, pervazları ve payandaları süslenirken, iç mekanlar aksine sade tutulmuştur. Yine bütün Kütahya evleri payanda destekli çıkartmalara sahiptir. Bu çıkartmalar yola uyum ve iç mekanı düzeltme amaçlı yapılmıştır.

Bedestenler

Gedik Ahmet Paşa Vakfı olarak XV. yüzyılın ikinci yarısında yaptırılan bedestenler iki tanedir. Büyük Bedesten dört kapılıdır. Yapının içinde ortada bir şadırvan ve onyedi dükkan vardır. Kapı girişi üstünde madalyon içinde hayat ağacı ve aslan motifleri altında 1868 tarihi yazılıdır. Diğer kapı üstündeki madalyonda ise denizkızı figürü yer alır. Halen sebze bedesteni olarak kullanılmaktadır. Küçük Bedesten; iki kapılı olup duvarları tuğla ve saç örgüden yapılmıştır. Uzunlamasına dikdörtgen geniş alanın iki kenarında karşılıklı dörder geniş niş bulunmaktadır. Eskiden ağır elbiselerin ve elmas işlemeciliğinin yapıldığı yapı günümüzde eski eşya pazarı olarak kullanılmaktadır.


528.jpg 528.jpg

Kütahya Kalesi

Antik çağlardan günümüze kadar yerleşimin olduğu Hisar Tepesindedir. 70 burca sahip olan Kütahya Kalesi üç bölümden oluşur. Bunlar Kale-i Bala, Kale-i Sagir ve dış surlardır. Roma, Bizans, Selçuklu, Germiyan ve Osmanlı izleri görülen kalede herhangi bir döneme ait kitabe yoktur. Fakat yapılan incelemeler sonucunda 8.yy Bizans, 12.yy Bizans, 13/14.yy Türk dönemlerine ait inşaat özelliklerine rastlanmıştır. Kalede bilinen son inşaat Fatih Sultan Mehmet zamanında yapılmıştır. (1451-1481) Kale’de iki çeşme, iki mescid vardır. Kütahya

Kara Ahmet Bey Türbesi Kalesinde, kendi ekseninde 45 dakika da bir tur atan Döner Gazino 1973 yılı yapımıdır. Lokanta olarak hizmet veren Döner Gazino’nun altındaki Kır Kahvesi yaz aylarında açıktır.Ünlü Seyyah Evliya Çelebi’nin dedesi olan Kara Ahmet Bey’in türbesi, Şehir merkezindedir. Evliya Çelebi’nin Kütahyalı olduğunu ve dedesinin mezarının yerini, Kütahya’yı da anlattığı ünlü Seyahatname’sinin 9.cildinden öğreniyoruz.


529.jpg 529.jpg

Ulu Cami

Kütahya’nın en güzel ve en büyük camisi olan yapı Yıldırım Beyazıt zamanında başlanmış, Şehzade Musa Çelebi tarafından 1410 yılında tamamlanmıştır. Mimar Sinan tarafından tamir edilmiştir. Ortalama 45x25 m2’lik bir alanı kaplayan cami avlusuzdur. Caminin 3 kapısı, 64 penceresi, 2 kubbesi, 6 yarım kubbesi ve 5 bölümlü son cemaat yeri vardır. Caminin içindeki 4 sütunlu müezzin mahfeli ve mihrabın sağındaki Kabe tasvirli pano görülmeye değerdir.

Adliye Sarayı (Eski Hükümet Konağı)

Yapımına 1905 yılında Fuat Paşa zamanında başlanan ve 1907 yılında tamamlanan Eski Hükümet Konağı, son dönem sivil Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinden birisidir. Üç katlı yapının, giriş bölümü ile doğu ve batı kanatları hafif çıkıntılıdır. Girişi dört yüksek sütun ve ortadaki geniş üç kemerle bağlanmıştır. İki renkli taş tekniği, iki katı ayıran korniş hattı ve çinileriyle cephe örgülü bir görünüme sahiptir. Vali Odasının bacaları ortaya ayyıldız gelecek şekilde çini kaplıdır. Bina içinde tamamen çini kaplı bir mescit de yer almakta olup, 1998 yılında restore edilerek Adliye Sarayı olarak kullanılmaya başlanmıştır.


530.jpg 530.jpg

Hayme Ana ve Osman Gazi Anıtı

Hayme Ana Osmanlı Devleti’nin kurucusu Osman Gazi’nin ninesi, Ertuğrul Gazi’nin annesidir. Ertuğrul Gazi, Sürmeliçukur’dan Anadolu’ya geldiğinde kendisine Söğüt kışlak, Domaniç yaylak olarak verilmiştir. Yılın beş ayını geçirdiği Domaniç’te bir yayla mevsiminde Hayme Ana’yı yitiren Ertuğrul Gazi, annesini her yıl çadır kurduğu Çarşamba’da bir tepeye defnettirmiştir. Sultan, II. Abdulhamit, l886’da Devlet Ana diye anılan büyük büyük ninesi Hayme Ana’nın kabrini buldurarak üstüne bugünkü türbeyi yaptırmıştır. Kütahya Valiliği, Osmanlı Devletinin kuruluşunun 700.Yılı dolayısıyla bu türbe ve müştemilatını restore ettirerek çevre düzenlemesine tabi tutmuş, her yıl Hayme Ana adına törenler yapılan alana 2500 kişilik tribün yaptırmış, 100 bin fidanlı 700.Yıl Koruluğu kurdurarak, bir Osmanlı Çeşmesi ve iki Kütahya evi yaptırmıştır.

Başkumandan Tarihi Milli Parkı
Kurtuluş Savaşımızın geçtiği Zafertepe Çalköy ve Dumlupınar’daki bu topraklar 137.000 şehidimizin aziz hatırasına şehitlik, müze ve anıtlarla donatılmıştır. Milli parktaki bu anıt,müze ve şehitlikler şunlardır:
Zafertepe Çalköy’de; Zafer Anıtı, (Başkumandan Meydan Savaşı Komuta Yeri), Şehit Sancaktar Mehmetçik Anıtı, Yüzbaşı Harputlu Şekip Efendi Anıtı, Atatürk Anıtı,
Dumlupınar İlçemizde; Atatürk Anıtı, Dumlupınar Kurtuluş Savaşı Müzesi, Dumlupınar Şehitliği ve içinde; Mehmetçik Anıtı, Şehit Baba ve Oğul Anıtı, Milis Anıtı ve Gazi Mustafa Kemal-İsmet Paşa-Mareşal Fevzi Çakmak Anıtları bulunmaktadır.

Sağlık Turizmi
6 Termal Turizm Merkezi ile Türkiye’nin en zengin termal kaynaklarına sahip olan Kütahya, romatizmadan, felç hastalıklarına, kadın hastalıklarından, sinirsel rahatsızlıklara kadar bir dizi hastalığa derman olan termal suları ile yerli ve yabancı turistlere şifa dağıtmaktadır.

Ilıca-Harlek Kaplıcaları: Kütahya’nın kuzeyinde yer alan Ilıca Harlek Kaplıcaları Kütahya - Eskişehir karayolunun 2l.km.sinden 4 km. içeridedir. Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Ilıca Harlek Kaplıcaları Bakanlar Kurulu tarafından 23.03.1989 tarihinde "Termal Turizm Merkezi" ilân edilmiştir. Kaplıca suları 25-43 C derece sıcaklıkta olup oligometalik sular grubuna girer. Kalsiyum, magnezyum ve bikarbonat içeren kaplıca suları muhtelif hastalıklara iyi gelmektedir. Kaplıca merkezinde 10 apart, 57 oda ve 168 yatak kapasiteli Harlek Otel, Belediye Belgeli diğer otel ve moteller, 3 hamam, 2 kapalı 4 açık havuz, spor tesisleri ve konferans salonu bulunmaktadır.

531.jpg 531.jpg

Yoncalı Kaplıcaları: Kütahya’nın batısında yer alan Yoncalı kaplıcaları merkeze 16 km. uzaklıktadır. Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Yoncalı Kaplıcaları 17.09.1993 tarihinde "Termal Turizm Merkezi" ilan edilmiştir. Kaplıca suları 42 C derece sıcaklıkta olup bikarbonatlı sular grubuna girer. Kalsiyum, magnezyum ve kükürt içeren kaplıca suları muhtelif hastalıklara iyi gelmektedir. Ayrıca parafin banyosu, seliluit tedavisi vb. uygulanmaktadır. Yoncalı Termal Turizm Merkezi’nde S.S.K’ya ait 200 yataklı Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi bulunmaktadır. Kaplıca merkezinde 73 oda ve 180 yatak kapasiteli 4 yıldızlı Yoncalı TÜTAV Termal Otel ve kür merkezi ile 4’er kişilik 37, 2’şer kişilik 20 apart, Belediye belgeli otel ve moteller, 4 hamam, 3 kapalı, 2 açık havuz bulunmaktadır.

Emet-Yeşil ve Kaynarca Kaplıcaları: Kütahya’nın batısında bulunan kaplıcalar Emet ilçe merkezindedir. Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamam olan Yeşil ve Kaynarca Kaplıcaları 17.09.1993 tarihinde "Termal Turizm Merkezi" ilân edilmiştir. Kaplıca suları 43-56 C derece olup, hipotonik sular grubuna girer. Sülfat, bikarbonat, kalsiyum ve magnezyum içeren kaplıca suları muhtelif hastalıklara iyi gelmektedir. Kaplıca merkezinde Belediye Belgeli 4’er kişilik 36 apart, 3 hamam, 3 kapalı havuz, 1 açık havuz, Osmanlı Hamamı, sauna, özel banyolar, spor tesisleri, botanik parkı ve bir karavan parkı (kamping) bulunmaktadır.

532.jpg 532.jpg

Gediz-Ilıcasu Kaplıcaları: Kütahya’nın güneyinde Gediz’e 18 km. uzaklıktadır. Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Ilıcasu Kaplıcaları 18.03.1897 tarihinde "Termal Turizm Merkezi" ilan edilmiştir. Kaplıca suları 65-98 C derece sıcaklıkta olup hipotonik sular grubuna girer. Sülfat, bikarbonat, sodyum ve magnezyum içeren kaplıca Suları muhtelif hastalıklara iyi gelmektedir. Kaplıca merkezinde Belediye belgeli 4’er kişilik 40 apart, 3’er kişilik 52 apart, 22 ahşap baraka, 10 betonarme baraka, 1 buhar banyosu, 1 çamur banyosu, 2 hamam ve 2 havuz bulunmaktadır. Kaplıca merkezinde seracılık başlamıştır.

Gediz-Muratdağı Kaplıcaları: Kütahya’nın güneyinde Gediz’e 30 km. uzaklıktadır. Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Muratdağı Kaplıcaları 18.03.1987 tarihinde"Termal Turizm Merkezi" ilan edilmiştir. Kaplıca suları 29-50 C derece sıcaklıkta olup, meteorik vadoz sular grubuna girer.

Simav-Eynal Kaplıcaları: Kütahya’nın güney batısında Simav’a 4 km. uzaklıktadır. Altyapısı ve çevre düzenlemesi tamamlanmış olan Eynal Kaplıcaları 23.03.1989 tarihinde "Termal Turizm Merkezi" ilan edilmiştir. Kaplıca suları 70-90 C derecedir. Kalsiyum, sodyum, bikarbonat ve sülfat içeren kaplıca suları muhtelif hastalıklara iyi gelmektedir. Kaplıca merkezinde, Belediye belgeli biri 37, diğeri 30 odalı iki otel, 440 yataklı 125 apart, özel banyolar, 2 hamam ve l kapalı havuz bulunmaktadır. Kaplıca Merkezinde seracılık gelişmiş olup ilçe merkezi Jeotermal enerji ile ısıtılmaktadır.

Hisarcık - Esire Kaplıcaları: Kütahya’nın batısında Hisarcık’a 10 km. uzaklıktadır. 51 C derece sıcaklıktaki kaplıca suları içme uygulamaları ile değişik rahatsızlıklara iyi gelmektedir.

Tavşanlı-Göbel Kaplıcaları: Kütahya’nın batısında Tavşanlı’ya 7 km. uzaklıktadır. Altyapısı ve çevre düzenlemesi yapılmıştır. Kaplıca sularının sıcaklığı 32 C derece olup muhtelif hastalıklara iyi gelmektedir. Kaplıca merkezinde moteller ve 2 hamam bulunmakta olup, yöre havasında oksijen oranı yüksek olduğundan astımlı hastalar kış aylarında dahi motellerde konaklamaktadırlar.

Simav Çitgöl Kaplıcaları: Simav’a 5 km. uzaklıkta olan kaplıca suyunun sıcaklığı 162 C olup, muhtelif hastalıklara iyi gelmektedir. Kaplıca merkezinde Belediyeye ait 60 daireli moteller ve spor kompleksi vardır.

Dereli Kaplıcaları: Dereli Kaplıcaları Emet-Tavşanlı yolu üzerinde olup, Günlüce Beldesine 20 km. uzaklıktadır. Kaplıca suları 38-40 C olup, muhtelif hastalıklara banyo yolu ile iyi gelmektedir. Kaplıca merkezinde 3 adet havuzlu hamam, özel banyolar ve moteller mevcuttur.

Diğer Kaplıcalar: Kütahya’da başka termal kaynaklar da mevcuttur. Bunlar; Emet’te Samrık Ilıcası, Hisarcık’ta Sefaköy Kaplıcaları ve Yukarı Yoncaağaç Mürdesenk Suyu, Simav’da Naşa Kaplıcalarıdır.

Doğa Turizm
Kütahya topraklarının % 53’ü ormanlarla kaplı olduğu için ilin her köşesi zengin doğa güzelliklerine sahiptir. Bu güzellikler güçlü bir çevre bilinciyle korunmakta, günübirlik olduğu kadar uzun süreli dinlenme ve kamp imkanları içinde faydalanılabilmektedir. Yayla turizmi için önemli imkanları olan ilimiz, trakking için de aynı potansiyele sahiptir.

Çamlıca: Kütahya’nın batısında, şehir merkezine 5 km. uzaklıktaki Çamlıca, orman içi dinlenme yeri olarak düzenlenmiştir. Orman İşletmesince yapılan altyapısı, piknik yerleri ve hizmet birimleri özelleştirilmiştir. Çamlıca çam ağaçları, soğuk suları, temiz havası ve insanı rahatlatan manzarası ile geniş bir mesire yeridir.
533.jpg 533.jpg

1000 Yıllık Kestane Ağacı: Kütahya’nın 7 km. güneyindeki Kumarı Köyü Boyacılar mevkiinde bulunan 3 adet kestane ağacı halen meyve vermekte olup özellikle bir tanesi 8 m.’yi bulan çevresi ve 20 m.’ye yaklaşan yüksekliği ile 1000 yıldır ayakta durmaktadır.

Hıdırlık : Kütahya merkezdeki en önemli mesire yerlerinden birisidir. Aynı isimle anılan mescidin de, bulunduğu mesire yerinin altyapısı ve çevre düzenlemesi yapılmıştır. Hıdırlık Mescidi’nin restorasyonu ünlü ressam Ahmet YAKUPOĞLU tarafından 1984 yılında yapılmıştır.

Gölcük Yaylası: Kütahya’nın güneybatısındaki Gölcük Yaylası, Simav’a 10 km. uzaklıktadır. Çam ormanları arasındaki yayla, her türlü altyapıya sahip olup, 1450 m. yükseklikte harika bir piknik yeri olarak hizmet vermektedir.

Vakıf Ormanları: Kütahya - Tavşanlı karayolunun güneyinde, Kütahya’ya 40 km. uzaklıktadır. Piramidial Karaçamlar’ın orman olarak bulunduğu tek yer olan Vakıf Çamlığı koruma altındadır.

Muratdağı : Kütahya’nın güneyindeki Muratdağı Gediz’e 30 km. uzaklıktadır. 23l2 m. yükseklikteki Muratdağı, Kütahya’nın olduğu gibi İç Ege’nin de en yüksek dağıdır. Kestane, meşe ve çam ormanlarından oluşan zengin bir bitki kuşağına sahip olan Muratdağı, temiz havası, soğuk suları ve özellikle zengin termal kaynaklarıyla çok önemli bir merkezdir. Muratdağı yayla turizmi için uygun bir merkezdir.

Porsuk Barajı : Kütahya’nın kuzeydoğusunda şehir merkezine 20 km. uzaklıktadır. Porsuk Çayının taşkınlarından çevreyi korumak amacıyla yapılmış olan baraj son yıllarda balıkçılığın da önemli bir merkezi haline gelmiştir. Porsuk Barajında, Softça Köyü civarında su sporları (sörf, kürek, yelken vb.) için sabit iskele ve yüzey iskele, alt yapı ve sosyal çalışmaları tamamlanmakta olup 2002 yılında hizmete sunulacaktır.

Mızık Çamı: Domaniç’in Domur Köyü’ndedir. Osmanlı İmparatorluğunun kurucusu Osman Gazi’nin bebeklik beşiğinin kurulduğu bu çam koruma altına alınmıştır. Zaman içinde yıkılan bu tarihi ve anıtsal çam ağacı özel bir kaide üzerine alınarak ziyarete açılmıştır.

Domaniç Ormanları: Kütahya’nın kuzeyindeki Domaniç Ormanları ilçenin çevresinde çok geniş bir alana yayılmış durumdadır. Çok zengin bir bitki örtüsüne sahip olan Domaniç Ormanlarında pek çok endemik tür ve anıtsal değerde birçok ağaç bulunmaktadır.

Kuruçay Göleti: Tavşanlı’nın güneyinde, ilçeye 7 km. uzaklıktadır. Sulama amaçlı yapılmış olan gölet, asıl işlevinin yanısıra temiz çevresi ile önemli bir piknik yeridir.

Enne Barajı: Kütahya’nın batısında şehir merkezine l8 km. uzaklıktadır. Seyitömer Termik santralının su ihtiyacını karşılamak için yapılan baraj zamanla olta balıkçılığının da yapıldığı güzel bir mesire yeri haline gelmiştir.

Çinicilik:
İlimizin simgesi ve onu bütün dünyaya tanıtan "Çinilik" Kütahya’da en önemli sanat dalı olmanın yanısıra halkın önemli bir geçim kaynağı olma özelliği de taşır. Kütahya’da Friglerle başlayan seramik yapımı Bizans dönemi sonuna kadar sürekli gelişme göstermiştir. Kütahya, 100 yılı aşkın bir süre Selçuklularla Bizanslılar arasında tampon bölge olarak kalmıştır. Bu dönem çiniciliğinde Bizans ve Selçuklu kültürünün özellikleri birlikte kullanılmıştır. Daha sonra Beylikler dönemine giren Kütahya’da Osmanlı etkisi görülmeye başlamıştır. 13l4 tarihli Vacidiye Medresesi’ndeki Abdülvacit Efendi’nin sandukasında, 1428 tarihli Yakup Bey Türbesi’nde ilk Osmanlı dönemi renkli sırlı çini tuğlalar kullanıldığı görülmektedir. 15. yy. Osmanlı seramik ve çini sanatı, mavi beyaz grubu çinileri ile dikkat çeker. Bu orijinal mavi beyazlar Hisarbey Cami (1487) ile Kükürt Köyü Camiinde (l697) görülmüştür. 15. yy. mavi beyaz çinileri Kütahya’daki bazı yapıların yanı sıra İstanbul ve Kudüs mimari eserlerinde de kullanılmıştır. 16. yy.’da Kütahya çini ve seramik sanatı faaliyetlerinin yavaşladığı görülmekle beraber, İstanbul ve diğer önemli merkezlerde yapılan mimari eserlerde, Kütahya Günümüzde ihraç malları arasına giren, desen ve renk zenginliği kazanan Kütahya Çiniciliği olumlu bir yoldadır. İrili, ufaklı 500’e yakın atölyede yapılan çiniler yurt içi ve yurt dışındaki pek çok eseri süslemektedir. Çinicilikte kullanılan hammaddeler, Kütahya ve komşu illerden sağlanmaktadır. Bu hammaddeler, plastik ve plastik olmayanlar diye ikiye ayrılır. Plastik hammaddeler grubuna; Kırklar Toprağı, Gri Bilecik Kili, Maya ve Çamaşır Kili, plastik olmayanlar grubuna; Çakmak Taşı, Beyaz Bilecik Kili ve Tebeşir girmektedir. Bu hammaddelerin belli oranlarda karıştırılmalarıyla Çark, Döküm ve Pres diye adlandırılan üç tür harman hazırlanır. Çark harmanında; düz duvar tabağı, vazo, saksı ve şekerlik, döküm harmanında; biblo, bardak, tabak ve küllük, pres harmanında düz veya desenli duvar karoları yapılır.
534.jpg 534.jpg


İldeki Kültürel Kurumlar
çinilerinin kullanıldığı görülür.

Kütahya Kültür Merkezi:
Hizmetin amacına uygun düzenlemeleri 2000 yılı sonunda bitirilen 3300 m² kapalı alanlı Kütahya Kültür Merkezi henüz kuruluş sürecindedir. Merkezin hizmetleri Kültür Müdürlüğünce yürütülmektedir. Bodrum katında Eğitim Dairesi Başkanlığı Seramik Atölyesi, zemin katta Döner Sermaye İşletmeleri Merkez Müdürlüğü Kitap Satış Mağazası, Resim Atölyesi ve Kütahya Devlet Güzel Sanatlar Galerisi, birinci katta Kültür Müdürlüğü, sürekli sergi salonu ve folklor arşivi, ikinci katta değişik amaçlı salonlar, müzik kütüphanesi, hobi kurs atölyeleri, üçüncü katta Vahit paşa İl Halk Kütüphanesi ve Yazmalar Kütüphanesi, dördüncü katta kafeterya yer almaktadır.Çok amaçlı salonunda periyodik gösterilerin yapılabileceği bir cep sineması, bale salonu, fotoğraf atölyesi kurulmasına çalışılmaktadır. Kültür Merkezinde halen üniversiteye hazırlık ve hobi resim kursları, sim sarma, ney yapımı, geleneksel seramik ve çini desenleri kursları verilmektedir.


535.jpg 535.jpg

Kütahya Devlet Güzel Sanatlar Galerisi:

1963 yılında kurulan Kütahya Devlet Güzel Sanatlar Galerisi değişik binalarda hizmet verdikten sonra 2001 yılı başında Kültür Merkezi zemin katına taşınmıştır.
Halkın sanat zevk ve kültürünü geliştirme, plastik sanat alanındaki usta ve amatör sanatçıları desteleme, sergiler açmak, düzenlenecek kurslar, seminerler, konferans ve öteki etkinliklerle yaygın bir eğitim verme amaçlı çalışmalarımız bu kuruluşumuz eliyle yürütülmektedir.
Galeri atölyelerinde verilen temel sanat eğitimi kurslarından başka, Kütahyalı Gezgin Evliya Çelebi adına, ulusal boyutlu bir de Çocuk Resimleri Yarışması düzenlenmektedir. Bu yıl 9’uncusu düzenlenecek olan yarışmanın sergisi geleneksel olarak 23 Nisan’da açılmaktadır.
Galeri’de arşivlenen; Kütahya Valiliği Kültür ve Sanat Koleksiyonunda 60 tablo, 58 çini eser, 2001 yılı başında edinilen Atatürk Fotoğrafları Koleksiyonunda 103 eser, Vahid Paşa İl Halk Kütüphanesi Koleksiyonunda Ahmet (Çalışel) Yakupoğlu’nun 30 orijinal tablosu ve kendi koleksiyonunda 8 tablo mevcuttur. Sanat sezonu boyunca ayda iki sergi açılan Galeri, öğle saatlerinde ve cumartesi günleri de açıktır.Bünyesindeki sanat kütüphanesi gelişkin bir koleksiyona sahiptir.

Kütüphaneler:

536.jpg 536.jpg

Vahid Paşa İl Halk Kütüphanesi

19 . yüzyılın ilk yarısında yetişmiş önemli bir devlet adamı olan Kilisli Vahid Paşa, Reisül-küttab iken azledilerek Kütahya’ya gönderildiği 1809-1811 yılları arasında vakfiyesini de el yazması olarak hazırladığı kütüphaneyi kurmuş ve hafızı-kütüplüğüne Fikri Abdülbaki ve Mehmet Efendileri getirerek 1812 yılında halkın istifadesine açmıştır.
Daha sonra kapanan Mollabey kütüphanesi ile Mevlevihane’nin el yazmaları da koleksiyona katılmış, Vahid Paşa İl Halk Kütüphanesi Türkiye’nin sayılı yazma eser kütüphanelerinden biri olmuştur.
Bugün kütüphane koleksiyonlarında 2.514 Arapça, 192 Farsça, 423 Türkçe, 1 diğer dillerde olmak üzere 3.130 yazma ; 1.975 Arapça, 150 Farsça, 4.141 eski harfli Türkçe, 875 diğer dillerde olmak üzere 7.141 eski harfli basma kitap vardır. Yeni harfli basma kitap sayısı 27.000, toplam kitap sayısı 37.271’ dir. 2000 yılı istatistiklerine göre toplam 140.171 okuyucuya sahiptir. Bünyesinde 1 gezici, 1 çocuk, 1 şube kütüphane vardır.

100. Yıl Çocuk Kütüphanesi
1954 yılında İl Halk Kütüphanesi bünyesinde kurulan Çocuk Bölümü 1981 yılında Atatürk’ün doğumunun 100.yılı dolayısıyla ayrılarak aynı yerde şube haline getirilmiş, 1999 yılında restore edilen eski Vilayet Matbaası binasına taşınarak bağımsız çocuk kütüphanesi olmuştur. 10.788 kitaplık bir koleksiyona ve 25.571 okuyucuya sahiptir

75.Yıl Halk Kütüphanesi
Cumhuriyetimizin kuruluşunun 75.yılı dolayısıyla 1998 yılında kurulmuştur. 2 katlı modern bir binaya sahip kütüphanenin kitap sayısı 1.476 olup, İl Halk Kütüphanesinin şubesi olarak Seyitömer Beldesindedir.
Ayrıca, Altıntaş’ta 1988, Aslanapa’da 1996, Çavdarhisar’da 1993, Domaniç’te 1992, Dumlupınar’da 1989, Emet’te 1960 ve 1994 (Çocuk Kütüphanesi), Gediz’de 1972, Hisarcık’ta 1994, Pazarlar’da 1995, Simav’da 1956, Şaphane’de 1979 ve Tavşanlı’da 1969 yıllarında kurulmuş İlçe Halk Kütüphaneleri ile 13 beldede kurulmuş halk ve çocuk kütüphanelerinin 2001 yılı Ocak ayı itibariyle kitap mevcudu 91.947 dir.
2001 yılı Ocak ayı itibariyle Kütahya İlinde Kültür Bakanlığına bağlı hizmet veren 1 gezici, 2 çocuk, 27 halk kütüphanesi vardır. İl Halk Kütüphanesi ve Tavşanlı Zeytinoğlu İlçe Halk Kütüphanesinde birer Yazma Eserler Bölümü bulunmaktadır. Kütahya İli genelindeki kütüphanelerimizde, toplam 140.006 adet kitap mevcut olup, bu kütüphanelerimizden bir yılda 449.872 okuyucu yararlanmıştır.

Kütahya Müzeleri ve Ören Yerleri:

Kütahya’da ilk müze, Ulu Cami yanındaki halkın Demirkapı dediği Vacidiye Medresesi’nde 1965 yılında ziyarete açılmıştır. Etnoğrafik ve Arkeolojik eserlerin birlikte sergilendiği bu yapı, 1999 yılındaki restorasyondan sonra Arkeoloji Müzesi olarak düzenlenmiştir. Burada sergilenen çini eserler, yine 1999 yılında restore edilen ve Çini Müzesi olarak ziyarete açılan II. Yakup Külliyesinin İmaret Bölümü’nde sergilenmeye başlamıştır. Kültür Bakanlığı’na ait üçüncü müze, 1982 yılında ziyarete açılan Kossuth Müzesi’dir.
Müzelerin koleksiyonlarındaki toplam eser sayısı 35.563 tür. Bunların 10.395’i Arkeolojik, 3.765’i Etnografik eserdir. 21.397 adet sikke ve 6 adet mühüre sahip müzede 44 adet de 18. yüzyıla ait Macarca kitap vardır. Kurumsal kütüphanesinin kitap mevcudu ise 1.269 dur.

2001 yılı Ocak ayı itibariyle; dini, askeri, idari, sivil yapılar; arkeolojik, kentsel, doğal, tarihi sitler olmak üzere tesbit ve tescili yapılmış kültür ve tabiat varlıklarının sayısı 1.133 tür . Bulardan 647’si Kütahya İl Merkezindedir.

Ulu Cami yanında, halkın Demirkapı ve Vacidiye Medresesi diye adlandırdığı binadadır. 1314 yılında Germiyan Beylerinden Umur Bin Savcı tarafından yaptırılan kesme taş yapının portali Selçuklu sanatının özelliklerini gösterir. Müze vitrinlerinde Geç Miyosen döneminden itibaren Paleolitik, Kalkolitik, Eski Tunç, Hitit , Frig, Helenistik, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait eserler teşhir edilmektedir.

Girişten sonra sağ taraftaki vitrinlerde Fosiller, Eski Tunç ve Frig dönemine ait eserler sergilenmektedir. Bunlar içinde Frig çocuk oyuncakları ilginçtir. İç salonda Helenistik ve Roma döneminden kalma keramik ve cam örnekleri ile kandiller ve cerrahi aletler, orta mekan eyvanda mermer taş eserlerden güzel ve nadir örnekler yer almaktadır. Soldaki odada Seyitömer Höyükte çıkan kap, kacaklar küpler, kemik aletler, kalıplar, çatı kiremitleri gibi değişik örnekler, dış orta mekanda takılar ve altın süs eşyaları vitrininden sonra, Aizanoı Ören yerinde 1990 kazılarında bulunan Amazon Lahdi sergilenmektedir. Üzerinde Grek Amazon kadın savaşçılar mücadelesi anlatılmakta olup, M.S 160 yıllarına tarihlenmektedir.


537.jpg 537.jpg

Kossuth Müzesi

İlimiz merkezinde Börekçiler Mahallesi Macar Sokakta bulunan 18. yüzyıl Türk evidir. Halk arasında Macar Evi olarak ta bilinir. Macar özgürlük savaşının önderlerinden Avukat Lajos Kossuth (1802-1894) ailesiyle birlikte 1850-1851 yılları arasında bu evde misafir edilmiş ve Macaristan Anayasa tasarısını yine bu evde hazırlamıştır. Kossuth, Şumnu’dan başlayarak Türkçe bir gramer de yazmıştır.
Bahçe içinde yer alan ve Macar sokağa penceresi olmayan ev, iki katlı ve yedi odalıdır.Kütahya geleneksel ahşap mimari tarzındadır. Müzede birinci katta selamlık,Türk yemek odası, yatak odası, bitişiğinde çocuk yatak odası ve çalışma odası bulunmaktadır.
Çalışma odasındaki eşyalar Macarlarla ilgilidir. Üst kata ahşap bir merdivenle çıkılır. Bu katta baş oda, aile odası ve anı odası olmak üzere üç oda bulunmaktadır. Baş oda misafir odası olup, camekan içinde Kossuth ile ilgili müzik aletleri, tütün kıyacağı tabaka vb. ile Şumnu’dan başlayarak yazdığı Türkçe Gramer kitabının kapak sayfasının fotokopisi bulunmaktadır. Aile odasında 18.yüzyıldan kalma bir piyano, porselen yemek takımları, bayanlara ait eşyalar ve Budapeşte’nin eski fotoğrafları bulunmaktadır.

Çini Müzesi

Germiyanoğlu Beyi II. Yakup (1387-1429) Külliyesinin imaret bölümü olan bu yapı restorasyon sonrası Çini Müzesi olarak ziyarete açılmıştır. Halk arasında Gökşadırvan ya da Vahid Paşa Kütüphanesi olarak da bilinir. Kubbeli ve şadırvanlı orta mekana, üç yönde kubbeli eyvan ile iki oda açılmaktadır. Türbe bölümü; kesme taş işçilikli olup, Germiyanoğlu beyi II. Yakup’un çinili sandukası bulunmaktadır. Bahçede yer alan ve 1965’li yıllarda yıkılan Medresenin taş vakfiye kitabesi giriş kapısının solundaki niş içine yerleştirilmiştir. Müze vitrinlerinde; 14. yüzyıldan başlayarak, günümüzde yapılanlara kadar nadide çini örnekleri sergilenmektedir. Rıfat Çini’nin müzeye bağışladığı çok değerli çiniler, Mehmet Çini adı verilen bölümde teşhire sunulmuştur.

Özel Müzeler

538.jpg 538.jpg


Tavşanlı Belediye Müzesi :
Tavşanlı ilçe merkezindedir. Belediye Başkanlığına bağlı olup, Kültür Bakanlığının denetimindedir. İki katlı bir yapının üst katındadır. Müzede, yöreye ait arkeolojik ve etnoğrafik eserler sergilenmektedir. Müzenin toplam 362 adet arkeolojik ve etnoğrafik eseri vardır.

Dumlupınar Kurtuluş Savaşı Müzesi:

Dumlupınar ilçe merkezindedir. Orman Bakanlığı, Afyon Başkomutan Tarihi Milli Parklar Müdürlüğü’ne bağlı olup Kültür Bakanlığının denetimindedir. Müzede Kurtuluş Savaşına ait çeşitli silah, kılıç, vb. gibi malzemeler ile o günleri yansıtan fotoğraflar ve eserler vardır.Müzenin toplam 71 adet eseri bulunmaktadır.

Altıntaş Belediyesi Açık Hava Müzesi:
Altıntaş ilçe merkezindedir. Belediye Başkanlığına bağlı olup, Kültür Bakanlığının denetimindedir. Yöreye ait arkeolojik taş eserler açık hava müzesinde sergilenmektedir. Açık hava müzesinde toplam 45 adet eser bulunmaktadır.

Sadık Atakan Sanat Evi:
Avukat Sadık Atakan tarafından düzenlenen müze evde son 250 yılın çinileri sergilenmektedir.

KÜTAHYA'DAKi ANITLAR

539.jpg 539.jpg

540.jpg 540.jpg

541.jpg 541.jpg

542.jpg 542.jpg

543.jpg 543.jpg

544.jpg 544.jpg

545.jpg 545.jpg
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Aizanoi Antik Kenti (Kütahya)
  • Ugur
  • Ugur,
  • Ansiklopedi
  • 0    4K
Kütahya Antlaşması (1833)
  • Ugur
  • Ugur,
  • Tarih
  • 0    1K
Kütahya
  • Evliya Çelebi
  • Evliya Çelebi,
  • Şehirler
  • 0    3K
Afyon Kütahya Yolunda Katliam Gibi Kaza: 3 Ölü
  • Kaptan43
  • Kaptan43,
  • Güncel
  • 0    4K
Geri