Ansiklopedi Fırtına Deresi - Fırtına Vadisi

Fırtına Deresi, Doğu Karadeniz'de yer alan akarsulardan birisi olup, Kaçkar Dağları'nın Karadeniz'e bakan yamaçlarındaki derelerin birleşmesi ile oluşmuştur. Rize Ardeşen'in yaklaşık 2 km batısında Karadeniz'e dökülen Fırtına deresi, 57 km uzunluğundadır. Çay bahçeleri içerisinden geçen, üzerindeki kemer köprülerle süslü Fırtına deresi, raftinge elverişli parkurlara sahiptir.
firtina1.jpg firtina1.jpg

Parkur


Rize - Ardeşen kara yolundan, güneye çıkan karayolu takip edilerek 22. km'de Çamlıhemşin ilçesine ulaşılır. Çamlıhemşin'in yaklaşık 1 km güneyinden parkura başlanılabilinir. (km: 0) 5. kilometrede iri kayalara dikkat edilmelidir. 7. km, 8. km ve 9. kilometrede tehlike arz eden geçişler olduğu için suyun iyi incelenmesi gerekir. 12. kilometrede batı yönünde kalan yamaçtaki Duygulu şelalesi yöreye ayrı bir güzellik vermektedir. Parkuru, Fırtına deresinin Karadeniz'e dökülmeden önce uygun bir yerinde bitirmek mümkündür.

Yaklaşık 23 km süren parkur boyunca derenin yatağı çok taşlık olup, suyun debisine göre 3 - 4 - 5 zorluk derecesinde yerler vardır. Aşırı yağmurlarda dikkat edilmelidir. Fırtına Deresi bütün yıl boyunca akarsu sporu için uygundur.

Fırtına Deresi, Kaçkarlarda bulunan ve yerli turistler kadar yabancı turistlerin ve doğa tutkunlarının uğrak yeridir.

Fırtına deresi yükseklerden inerken birçok kola ayrılır. Bu kollar dağın yamaçlarında akarken ormanın içinde birçok irili-ufaklı göller ve çağlayanlar meydana getirirler. Fırtına deresi özellikle son yıllarda rafting sporuna meraklı olanlar için ideal bir merkez halini almıştır.
2013 senesinde Fırtına Deresi'ni denizle birleşiminin olduğu yerde, Recep Yazıcıoğlu'nun adını taşıyan Türkiye'deki ikinci yapay parkuru yapılmıştır.
firtina2.jpg firtina2.jpg

Dere Havzası


Fırtına Deresi havzası Rize ilinin Ardeşen ve Çamlıhemşin ilçelerinin Sınırları içerisinde yer almakta olup, 1177,03 km²’lik yüzölçümü ile Doğu Karadeniz’deki en büyük akarsu havzalarından biridir. Kuzeyden Karadeniz, güneyden Kaçkar ve Soğanlı dağlarının su bölümü çizgisi ile sınırlanmıştır. Deniz kıyısından hemen duvar gibi yükselen dağlar 40 km kuş uçuşu mesafede 3900 metrelere ulaşır.

Türkiye’nin 4. büyük zirvesi olan Kaçkar Dağı 3932 m çalışma sahasını güneyden sınırlayan su bölümü hattının en yüksek noktasıdır. Yine, Verçenik Dağı (3711 m), Altıparmak Dağı (3562 m) sahayı güneyden sınırlayan yüksek kütlelerdir. Çalışma sahasını doğuda Çağlayan Deresi havzası, batıda ise Ortaköy Deresi havzası ile sınırlanmıştır.
firtina3.jpg firtina3.jpg

Klimatik Özellikler


Dünya iklimlerinin yapısı genel olarak atmosfer sirkülasyonuna bağlı olmakla beraber, bulunan yerin matematiksel konumu v.b özellikleri de bağlıdır. Böylece yüksek enlemlerde kutup ve kutup altı iklimleri görülürken, orta enlemlerde ılıman iklimler, tropikal iç bölgelerde ise ekvatoral ve tropikal iklimler görülmektedir. Özellikle yer-deniz-atmosfer ilişkileri, karasallık, yerşekli, yükseklik etkisi bölgesel iklimlerin kökenini tayin eder. Çalışma sahası polar hava kütleleri ile tropikal hava kütlelerinin geçiş sahasında yer alır. Bu kütlelerin gezici karakterde olması nedeniyle bölgede iklim mevsimlere göre değişiklik gösterir.

Kışın polar hava kütleleri hakim iken yazın tropikal hava kütleleri sahada etkili olur ve bol yağış alır.
firtina4.jpg firtina4.jpg

Sıcaklık


Sahanın dağlık olması ve kısa mesafelerde 3900 metreye kadar yükseltinin artması sıcaklık değerlerinin havza içindeki farklı noktalarda farklı değerler göstermesine neden olur. Yükseklikle sıcaklığın değişmesinde, atmosferin yerden ısınması, atmosferin ve su buharının alt kısımlarında daha yoğun olması önemli faktörlerden biridir. Yıllık ortama sıcaklık Ardeşen’de 13,9 °C dir. Ortalama yüksek sıcaklık 17,5°C ve ortalama düşük sıcaklık 11,3 °C değerlerinin birbirine çok yakın olmasında en önemli faktör sahadaki nem oranıdır.

Ardeşen meteoroloji istasyonun kıyıda yer alması ve yıllık ortalama bağıl nem değerinin % 70–80 arasında değişmesi aşırı ısınmaya ve soğumaya engel olmaktadır. Ayrıca fön rüzgarlarının kış aylarında sahayı etkilemesi aşırı soğumayı engellemektedir. Sahada en soğuk mevsim kış olup; en düşük ortalama sıcaklık şubat ayında görülür (3,1 °C). Şubat ayından sonra ısınan hava hafif değişkenlikler göstererek en yüksek değerlere Ağustos ayında ulaşır. Ağustos ayı ortalama sıcaklığı 23,4 °C iken ortalama en yüksek sıcaklık ise 27,3 °C dir. Ağustos ayından sonra Aralık ayına kadar düzenli bir şekilde düşen sıcaklık Şubat ayında yine minimum değerlere ulaşır.

Yağış


Çalışma sahası Türkiye genelinde en fazla yağış alan bölgesi içerisinde yer alır (Yıllık toplam yağış miktarı 1956 mm). Her mevsim bol yağış alan sahada Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında aylık ortalama yağış 200 mm’nin üzerindedir. En fazla yağış Ekim ayında düşer (273 mm,). Yağışlar bahar ve yaz aylarında yağmur şeklinde iken, kış aylarında kıyıda yağmur zaman zaman kar, yüksek sahalara doğru kar şeklinde düşer. Sonbaharda sağanak karakter taşıyan yağışlar, çalışma sahasında sel ve taşkın gibi doğal afetlere yol açar. Sahada yağışın en az olduğu ay Nisan ayı olup (57 mm) genel itibariyle bahar mevsiminde yağış diğer mevsimlere göre daha azdır. Sahanın topografik şartları yağışın fazlalığında rol oynayan en önemli etkenlerden biridir. Çalışma sahasında dağların denize paralel şekilde ve kıyıdan kısa mesafeler içinde yükselmesi orografik yağışların oluşmasına sebebiyet vermektedir.

Jeomorfolojik Özellikleri


Fırtına Deresi havzası Doğu Karadeniz Dağlarının Karadeniz aklanında yer alan akarsu havzalar içerisinde en büyük ve yüzey şekilleri bakımından en arızalı görünüme sahip olanıdır. Çalışma sahasında, deniz kıyısından güney yönünde 40 km gidildiğinde 3900 metrelere kadar çıkan (Karçar zirvesi 3932 m) ani bir yükselti artışını görmek mümkündür. Fırtına Deresi Havzasının Jeomorfolojik görümüne bakıldığında, öncelikle kıyıdan başlayan ve basamak şeklinde yükselen taraçalar dikkati çeker. Havzanın iç kısımlarına doğru, akarsu boyunca vadi tabanlarında ve eğim şartlarının da müsaade ettiği yüksek kısımlarda dağ içi ovaları yer alır. Havza genelinde diğer dikkat çekici jeomorfolojik özellik ise gittikçe daralan ve derinleşen V şekilli vadilerdir. Daha yüksek sahalarda kademeli yamaçlar, 2000 metrenin üzerinde yerine kayalıklara geçilir. 2500 metrenin üzerinde ise büyük glasiyal vadilerinin ve üst seviyelerde ise hakim sivri tepeler ve daimi karlarla ve buzlularla kaplı dağlar yer alır (Şekil 15). Katılaşım kayaçlarının büyük alanlara yayıldığı çalışma sahası, üst kreatese de meydana gelen tektonik deformasyonlar sonuncu kıvrılmış ve yükselmiştir. Neotektonikte de devam eden tektonik deformasyonlar, sahada kabaca KD-GB ve DB doğrultusunda uzanan tektonik hatlar ile, akarsu şebekesinin oluşum ve gelişimini yönlendirmiş, yer yer 300 metreyi bulan su düşüşlerine ve eğim kırıklıklarına neden olmuştur. Tektonizma sonucunda yükselen saha, dış etken ve süreçlerin günümüze kadar devam eden faaliyetleri sonucunda bugünkü görünümüne kavuşmuştur. Alçak alanlarda ve platolarda flüviyal süreçler, okyanusal iklim şartlarını yansıtan bir yağış etkinliği ile sahayı hızla aşındırırken, yüksek kesimlerde de son buzul çağının morfolojik izleri hala görülebilmektedir. Yüksek kesimlerde, buzul topoğrafyasına ait izler 3900-2100 metreler arasında görülebilir. 2100 metreden daha alçak irtifalara inildikçe Fırtına deresi, yatağını iyice yararak bazı kesimlerde 1500 metreye varan dik yamaçlı derin vadiler açar. Fırtına deresi havzasının profil serilerine bakıldığında sahadaki kademeli yapı ve kuvvetli aşınımın izlerini görmek mümkündür. Fırtına deresi havzasında, eğim güneyden kuzeye doğru, diğer bir deyişle Doğu Karadeniz dağların zirvelerinden Karadeniz’e doğru yönelmekle birlikte, aynı zamanda çalışma sahasında doğudan batıya doğru bir çarpılma söz konusudur.

Toprak Özellikleri


Fırtına deresi havzasında yüksek yağış etkinliği, mevsimler arasında fazla değişkenlik göstermeyen sıcaklık faktörleri, kıyıdan 3900 metrelere hızlı bir şekilde ulaşan arızalı topoğrafyası ve jeolojik yapıda volkanik kayaçların yoğunlukta olması farklı toprak gruplarının oluşmasına neden oluşmuştur. Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan kapsamlı arazi çalışmalarına göre, Rize toprakları altı ana grupta toplanmaktadır. Bunlar; alüvyal topraklar, kolüvyal topraklar, kırmızı-sarı podzolik topraklar, gri-kahverengi podzolik topraklar, kireçsiz kahverengi orman toprakları ve yüksek dağ çayır toprakları şeklindedir.

Köprüler


-Çamlıhemşin Köprüsü
-Kaptanpaşa Köprüsü
-Buzlupınar Köprüsü
-Köprüköy Köprüsü
-Mikron Köprüsü
-Ardeşen Köprüsü
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Dervent Deresi Türküsünün Söz ve Notaları
  • Celik
  • Celik,
  • Türküler - Söz ve Notalar
  • 0    9K
Geri