Rab Sina’dan geldi ve onlara Sâir’den doğdu; Paran dağlarında parladı

MURATS44

Super Moderator
Katılım
16 Nisan 2013
“Rab, Sina’dan geldi ve onlara Sâir’den doğdu; Paran dağlarında parladı.”

Tesniye, Bâb 33, Ayet: 2:“Rab, Sina’dan geldi ve onlara Sâir’den doğdu; Paran dağlarında parladı ve mukaddeslerin on binleri içinden geldi. Onlar için sağında ateşli ferman vardı.”

1-)Tevratın bu ifadesinde: “Sina’dan gelme”: Hz. Musa’ya ve Sina Dağı’nda ilahî hükümlerin ona verilmesine, “Sâir’den doğma” ise: Hz. İsa’ya ve ona İncil’in verilmesine, “Paran dağlarında parlama” ise: Efendimiz’in Mekke’de çıkacağına işarettir. Zira Paran, Arapça okunuşuyla Faran’dır. Faran ise Mekke’nin eski bir ismidir.

Ayrıca Paran’ın Mekke olduğuna, Kitab-ı Mukaddes’in Tekvin bölümündeki, Hz. İsmail’in Paran çölünde oturduğunu anlatan cümleler de delildir.
Zira Hz. İsmail Mekke’de oturmakta idi. Demek, Kitab-ı Mukaddes’in işaretiyle de Faran, Mekke’dir.
Tevrat’ın ifadesiyle, Allah “Faran dağlarından parladığını” beyan buyurmuştur. Bu parlama, Hz. Muhammed’den başka kim olabilir?

2-)
“Mukaddeslerin on binleri içinden geldi.”cümlesiyle belirtilen mukaddesler ise Peygamberimiz’in âli, Ehl-i Beyti ve ashabıdır. Kısa bir zamanda bu mukaddes cemaat on binlere hatta yüz binlere ulaşmıştır.

3-)“Sağda ateşli ferman”ifadesi ise cihada ve gelecek peygamberin cihad ile memur olacağına işarettir. Efendimiz ve ümmetinin cihad ile vazifeli olması, bu cümlede işaret edilen zatın Hz. Muhammed (s.a.v.) olduğunu ispat etmektedir.…

Demek, Tevrat’ın bu cümlesi, üç işareti ile Efendimiz (s.a.v.)’den haber vermektedir.
denizinyar.jpg denizinyar.jpg
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Geri