THY’nin ilk Rüya Uçağı Boeing 787-9 Dreamliner Gökyüzü İle Buluştu

THY’nin ‘rüya uçak’ olarak adlandırdığı Boeing 787-9 Dreamliner’ı gökyüzü ile buluştu. Uçak ,bu ay sonu THY filosuna dahil olacak. İlk uçuş İstanbul’dan Antalya’ya yapılacak.

[IMG]https://www.topragizbiz.com/blog/wp-content/uploads/2019/06/thy-ruya-ucak-1.jpg[/IMG]
Türk Hava Yolları (THY), ABD’nin Boeing firmasından 25’i kesin, 5’i opsiyon olmak üzere toplam 30 adet Boeing 787-9 tipi yolcu uçağını filosuna katacak. Kompozit malzemeleri gövde ve kanadı da içeren ana yapısının yüzde 50’sini oluşturan ‘rüya uçak’ olarak adlandırılan Boeing 787-9 tipi uçakların ilki bu ay sonu THY filosuna katılacak. Dreamlinar’ların 3’ü temmuz, kalan 2’si ise ağustos aylarında filoya katılacak.

[KBASLIK]İlk teslim alınacak uçak gökyüzünde[/KBASLIK]
THY’nin ilk teslim alacağı Boeing 787-9 uçağı da, ABD’deki Boeing tesislerinde ilk test uçuşunu yaparak gökyüzü ile buluştu. TC-LLA kuyruk tescilli alan uçak, Boeing’in Everett tesislerinden test uçuşu için havalanan ‘rüya uçak’ Everett(PAE)-Moses Lake(MWE) uçuşu yaptı. İlk uçuş da başarıyla tamamlandı.

Uçağın uzunluğu 63 metre, kanat genişliği 60 metre ve yüksekliği 17 metre…Uçağın menzili ise 14 bin 140 kilometre. Boeing 787’lerin günümüzün aynı büyüklükteki uçaklarından yüzde 20 daha az yakıt tükettiği, diğer uçaklara kıyasla yüzde 20 ile yüzde 45 arasındaki oranda daha çok kargo taşıyabildiği belirtiliyor.

[KBASLIK]İlk uçuş Antalya’ya yapılacak[/KBASLIK]
THY’nin ilk Boeing 787-9 uçakları teslim alındıktan sonra kısa süre iç hatlarda uçacak. Daha sonra ise Bali, Bogota-Panama, Washington ve Atlanta hatlarına da tahsis edilecek. THY’nin ilk ‘rüya uçağı’nın da Türkiye’de hangi kente ve ne zaman uçağı da belli oldu.

THY’nin ilk Boeing 787-9 tipi uçağı 8 Temmuz’da saat 08:35’de TK2410 sefer numarası ile İstanbul Havalimanı’ndan Antalya’ya uçacak. 1 saat 30 dakika sürecek uçuşun programına Boeing 787-9 tipi uçağın girdiğini öğrenen yolcular ise ilk tarifeli uçuşta yer almak için sefere ilgi gösterdiği öğrenildi. Uçuş programına göre THY’nin Boeing 787-9 tipi uçaklarının ilk dış hat uçuşları 17 Temmuz’da İstanbul’dan Denpasa’ya (Bali), 8 Ağustos’ta İstanbul’dan Washington’a, 10 Eylül’de İstanbul’dan Bogota-Panama City’ye ve 11 Eylül’de de İstanbul’dan Atlanta’ya olacak.

[IMG]https://www.topragizbiz.com/blog/wp-content/uploads/2019/06/thy-ruya-ucak-2.jpg[/IMG]

[KBASLIK]Yeni tasarımla geliyorlar[/KBASLIK]
2020 yılından itibaren itibaren filodaki yerini alacak THY’nin Airbus 350’lerinin ilkinin teslim tarihi ise gelecek yıl mart ayı olarak planlandı. A350 tipi uçakları da bu tarihten itibaren belirli tarihlerde filoya girecek. THY’nin yeni nesil uzun menzilli uçakları Boeing 787-9 ve Airbus 350 yeni tasarımlarıyla gelecek. Geniş gövdeli uçakların yolcu kapasitesi 280 ila 320 arasında olacak.

Dreamliner’ların business sınıfı 30 yolcu, A350’lerin ise business sınıfı 32 yolcu kapasiteli olacak. Yolcu konforunun artırılması hedeflenen Business sınıfı tasarımında önemli değişiklikler var. Bunlardan en çok dikkat çekeni ise her koltuktan koridora çıkış olması. Ayrıca yeni nesil kabin eğlence sistemleri uzun yolculukların daha konforlu geçmesi sağlanacak.

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Tacizciye Fırlattıkları Terlik “Silah” Sayıldı 5 Yıla Kadar Hapis İsteniyor

Denizli’de yaşayan H.H. adlı kadın ile 2 kadın arkadaşının birlikte tatil için gittiği Aydın’ın Kuşadası ilçesinde eğlence mekanından çıktıktan sonra kendilerini elle taciz ettiğini iddia ettikleri kişiye tepki gösterip, fırlattıkları terlik, ‘silah’ sayıldı. İki yıl önce yaşanan olayla ilgili taciz soruşturması açılmazken, terlik atan 3 kadına, 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

[IMG]https://www.topragizbiz.com/blog/wp-content/uploads/2019/06/terlik-taciz.jpg[/IMG]

Olay, 9 Temmuz 2017 tarihinde Kuşadası ilçesinin Türkmen Mahallesi’nde meydana geldi. Denizli’de yaşayan fotoğraf stüdyosunda çalışan H.H., çalışmayan iki kadın arkadaşıyla birlikte tatil yapmak için Kuşadası’na gitti. Gece bir eğlence mekanına giren ve saat 03.00 sıralarında kaldıkları Türkmen Mahallesi’ndeki eve gitmek için yola çıkan H.H., iddiaya göre kendisiyle aynı yaştaki iki kadın arkadaşıyla yolda yürürken karşılarından gelen M.E.K.’nin (24) tacizine uğradı.

DHA’nın aktardığına göre, 3 genç kadın, karşıdan iki kolunu da yana açarak gelen M.E.K.’nın, göğüslerine dokunduğunu ileri sürüp, tepki gösterdi. H.H. ve yanındaki iki kadın arkadaşı ile M.E.K. arasında çıkan başlayan tartışma kavgaya dönüştü. Kavga sırasında H.H. ile kadın arkadaşları M.E.K.’ya ayaklarındaki terliği fırlattı. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine gelen polis ekipleri kavgaya ayırdı. Taraflar, polis merkezine götürüldü.

[KBASLIK]İki yıl sonra gelen tebligatla şaşkına döndüler[/KBASLIK]
Polis merkezinde ifade veren H.H. ile iki arkadaşı daha sonra memleketleri Denizli’ye döndü. Olaydan iki yıl sonra gelen mahkeme tebligatıyla H.H. ile arkadaşları şaşkına döndü. Kuşadası’nda meydana gelen olayla ilgili kadınları taciz ettiği iddia edilen M.E.K.’nin darp edildiği gerekçesiyle şikayetçi olduğu, savcılığın ise soruşturma başlattığı öğrenildi. Kuşadası Cumhuriyet Savcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, şüpheli konumunda olan H.H. ile iki kadın arkadaşı hakkında, saldırıda kullanmaya elverişli terlik ve ayakkabı ile yaralamaya teşebbüs ettikleri, kasten basit yaraladıkları, şüphelilere atılı suçun bu haliyle silahla basit yaralama suçunu oluşturdukları ve eylem birliği içinde hareket ettikleri gerekçesiyle Kuşadası Asliye Ceza Mahkemesi’nde 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

[KBASLIK]”Bir taciz olayı var ama karşı taraf darp edildiğini söyleyince biz yargılanmaya başladık”[/KBASLIK]
Attıkları terliğin silah sayılmasına çok şaşırdıkları belirten H.H., “Eğlence mekanından çıktıktan sonra eve giderken, karşımızdan gelen kişi, iki kolunu da yanlara açarak üzerime doğru geldi. Elleriyle bizim göğüs bölgemize dokundu. Biz de tepki gösterdik ve aramızda arbede çıktı. Bu sırada ayağımızdaki terlikleri fırlattık. Terlikler ona isabet etmedi. Kendisi de ilk mahkemede terliğin isabet etmediğini söyledi. Terlik silah sayıldı ve hakkımızda dava açıldı. Mağdurken, suçlu konumuna düştük. Bir taciz olayı var ama karşı taraf darp edildiğini söyleyince biz yargılanmaya başladık. Bu durumda hapis cezası alabiliriz. 2 yıl önce yaşanan bir olayda mağdurken sanık olduk” dedi.

[KBASLIK]”Soruşturmada ihmal var”[/KBASLIK]
Üç kadının avukatı olan Ozan Orpak ise soruşturma aşamasında ihmal olduğunu düşündüklerini belirterek, “2 yıl önce yaşanan bir olay için yeni dava açılıyor. Tatil için gittikleri yerde tanımadıkları bir kişinin kollarını açarak gelmesiyle tacize uğruyorlar. Üç kadın müvekkilim her kadının vereceği tepkiyi veriyor. Karşı tarafın şikayetçi olması üzerine dava açılıyor. Ancak biz soruşturma aşamasında ihmal olduğunu düşünüyoruz. Polis merkezinde tacize uğradıklarını söylemelerine rağmen taciz soruşturması açılmamış. Neden kaynaklandığını bilmiyoruz. Tacize uğrayan kadınlar olmasına rağmen, şüpheli konumunda oluyorlar ve silahla basit yaralama suçundan yargılanmaya başladılar. Terliğin silah olup olmadığı tartışılan bir konu. Ancak, tacize uğrayan bir kadının kendisini korumak amacıyla kullandığı terlik bir silah değildir” diye konuştu.

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

İsmini Mars’a Gönder

NASA’nın başlatmış olduğu “İsmini Mars’a Gönder” kampanyasında, Türkiye en fazla katılım gösteren ülkeler arasında yer aldı.

[IMG]https://www.topragizbiz.com/blog/wp-content/uploads/2019/05/ismini-marsa-gonder.jpg[/IMG]

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesinin (NASA) 2020’deki Mars görevi için başlattığı proje sosyal medyada büyük ilgi çekti.

NASA’nın “İsmini Mars’a Gönder” kampanyasında, Türkiye en fazla katılım gösteren ülkeler arasında.

Konunun sosyal medyadan duyulması üzerine dünya çapında 1 milyon 615 bin 864 kişi başvurdu. Türkiye’den ise 308 bin 454 kişi, ismini Mars’a göndermek istedi.

[KBASLIK]Formu doldurana temsili biniş kartı veriliyor[/KBASLIK]
NASA, 2020 yılında Güneş sistemindeki en yakın komşumuz olan Mars’a yeni bir Rover uzay aracı gönderecek. Uzay meraklılarını bu görevin içine isimleri ile dahil etmek isteyen NASA, “Send Your Name to Mars” (İsmini Mars’a Gönder) adlı bir kampanya başlattı.

Bu kampanya sayesinde hazırlanan web sayfasını ziyaret edenler formu doldurduktan sonra isimleri, gidecek uzay aracının içine yerleştirilecek çipe yazılacak.

Formun doldurulmasından sonra 2020’deki Mars görevi için temsili bir biniş kartı veriliyor. Kartın şekli aynı uçak biletlerini benzetilerek tasarlanmış hatta esprili bir yaklaşımla uçaklarda uçulan mesafeye göre verilen mil puanları bile yer alıyor.

Kayıtlar, 30 Eylül’e kadar sürecek.

NASA, Mars 2020 isimli projesinde geliştirdiği insansız izci aracıyla, kızıl gezegende eski mikrobik yaşam formları arayacak.

2012 yılında Mars’a inen Curiosity uzay aracının devamı niteliğinde geliştirilen ve 2020’nin temmuz veya ağustos ayında uzaya gönderilmesi beklenen yeni araç, aynı zamanda Mars arazisinde yüzey altı ve üstünde taş ile toprak örnekleri toplayacak.

[KAYNAK]Kaynak: Trt Haber[/KAYNAK]

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Askerlik Süresi Kısalıyor – Yeni Askerlik Sistemi

Askerlik süresi kısalıyor, bedelli kalıcı hale getiriliyor. Zorunlu askerlik sisteminde köklü değişiklikler planlanıyor. Yeni sistemle ilgili yasa teklifi artık Mecliste.

[KRSAG=https://www.topragizbiz.com/blog/wp-content/uploads/2019/05/askerlik.jpg]Yeni Askerlik Sistemi[/KRSAG] Türkiye’nin zorunlu askerlik sistemi, 1927’den beri ilk kez yeni “askeralma tasarısı” ile kapsamlı şekilde değiştiriliyor.

Yeni askerlik sistemi için verilen kanun teklifinde 3 temel unsur var: Askerlik süresinin kısaltılması, askerlik süresinin eğitim farkı olmaksızın herkes için eşitlenmesi, bedelli askerliğin kalıcı hale getirilmesi.

Amaç, hem Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) profesyonelleşerek gücünü artırması hem de gençlerin gelecek planlarını daha rahat yapmalarını sağlamak.

[B][SIZE=6]10 soruda yeni modelin detayları…[/SIZE][/B]

[KBASLIK]1- Askerlik süresi ne olacak?[/KBASLIK]
Yeni sistemde askerlik süresi, eğitim farkı gözetmeksizin 6 aya inecek. Temel askerlik eğitimi süresi de 1 ay olacak.

[KBASLIK]2- Yasa çıkınca silah altındakiler terhis olacak mı?[/KBASLIK]
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, sistemin kanunlaşmasıyla silah altındaki askerlerin terhis olabileceğini söyledi. Yani 6 ayı dolduranlar terhis olabilecek.

[KBASLIK]3- Lise mezunu ve altı gençler nasıl yararlanacak?[/KBASLIK]
Lise mezunu ve altı gençler 1 ay temel askerlikten sonra, 5 ay kıta görevi yapacak. 6 ay askerlik boyunca er ve erbaşlara her ay yaklaşık 110 lira harçlık ödenecek.

6 ayın sonunda isterlerse terhis olacaklar ya da sözleşmeli olarak, maaşlı 6 ay daha askerlik yapabilecekler. Bu dönemde aylık “harçlık” adı altındaki maaş, 2 bin lira civarında olacak.

6 ay zorunlu askerlikten sonra kalmak isteyenler için ikinci altı ayda sigorta yatırılacak.

Ayrıca hizmet borçlanması, muhtaç asker ailelerine yardım, deniz ve şehir içi toplu ulaşımdan ücretsiz yararlanma, müzelerin ücretsiz ziyareti gibi imkanlar sağlanacak.

Askerlik bittikten sonra da TSK’ya personel temininde öncelik ve TOKİ’de önceliğe hak kazanacaklar. 12 ay askerlik yapan ve adına evi olmayan er ve erbaşlar, TOKİ konutlarından öncelikli yararlanacak.

6 aylık maaşlı askerlik sonrasında TSK’nın ihtiyacına göre sözleşmeli er-erbaş, uzman erbaş rütbesiyle orduda devam edebilecekler. Burada ihtiyaç, istek ve performans değerlendirmesi yapılacak.

Bu sözleşmesinin sonunda maaş, OYAK, lojman, sağlık ve sosyal güvence ile ilgili bir takım haklardan yararlanabilecekler. Bu gençler okul, bedeni performans, sicil gibi gerekli kriterleri sağlarsa belli bir kontenjan dahilinde bir sınavı müteakip astsubay olabilecek. Astsubaylıktan belli bir süre geçtikten sonra belirlenen kriterleri sağlayanlar da subay olabilecek. Yani er olarak başlayacak, subay olacak, belki de generalliğe yükselebilecekler.

[KBASLIK]4- Üniversite mezunları için şartlar neler?[/KBASLIK]
2-3 yıllık meslek yüksekokulu mezunları ve talepleri halinde 4 yıllık üniversite ile lisansüstü mezunları, TSK’nın ihtiyacına göre yedek astsubay olarak istihdam edilecek. 2 ay temel ve sınıf eğitiminin ardından 10 ay maaş alacaklar, maaşları da mevcut astsubay – çavuş maaşlarıyla aynı olacak. 12 ayı tamamladıktan sonra isterlerse ve şartları uygunsa, astsubaylığa geçebilecekler. İstenilen kriterleri karşıladıkları takdirde subaylığa geçmeleri de mümkün.

[KBASLIK]5- Bedelli askerlik devam edecek mi?[/KBASLIK]
Yasa ile bedelli askerlik kalıcı hale gelecek.

[KBASLIK]6- Bedelliden kimler, nasıl yararlanabilecek?[/KBASLIK]
Lisede 29 olan erteleme yaş sınırı, 22’ye inecek. Meslek liselerine artı 3 sene daha eklenecek, 25 yaşına kadar devam etme şansı verilecek.

Meslek yüksekokulları ve lisans 28, lisansüstü 32, doktora 35, tıp 35, sporcu 35 yaş olacak.

Bu kişiler istediği zaman bedelli askerlik başvurusu yapabilecek. Bu yaşı geçirenler bedelli askerlikten faydalanamayacak.

Bedelliye talep 145 binin üzerinde olursa, kura çekilecek.

Bedelli hakkı kazananlar, 1 ay eğitim yapacak.

Yasa çıktıktan sonra bakaya ve yoklama kaçağı olanlardan isteyenler, 1 defaya mahsus olmak üzere ilk başvuru döneminde bedelli askerlikten yararlanabilecek.

[KBASLIK]7- Bedelli ücreti ne kadar?[/KBASLIK]
Bugün için belirlenen miktar 30 bin TL civarı. Dövizle askerlik ise, bunun euro karşılığı olacak.

Bedelli ücreti, 40 bin gösterge asteğmen maaşına tekabül ediyor. Asteğmen maaşı da bugün itibarıyla 5 bin lira civarında. Dolayısıyla söz konusu olan 6 aylık asteğmen maaşı.

Bedelli askerlik bedeli, 30 bin lirada sabit kalmayacak. Zira asteğmen maaşı her yıla göre değişiyor.

[B]Bedelli ücreti peşin ödenecek.[/B]

[KBASLIK]8- Öğretmenler için durum ne?[/KBASLIK]
Öğretmenler, Milli Eğitim Bakanlığının (MEB) ihtiyacı halinde, temel askerlik eğitiminin ardından öğretmen olarak görev yapabilecek. Asteğmen maaşı kadar olacak maaşlarını da görev yaptığı bakanlıktan alacaklar. Görev yaptıkları yerde resmi kıyafet giymeyecek ve mecburi hizmetten muaf tutulacaklar.

[KBASLIK]9- Doktorların şartları nasıl olacak?[/KBASLIK]
Doktorlar için, Sağlık Bakanlığının ihtiyaçları göz önünde bulundurulacak.

Askerlik hizmetini yedek subay olarak yapan doktorlar, devlet hizmet yükümlülüğünü tamamlamış olacak.

Doğu-Güneydoğu ve sınır ötesindeki birliklerin doktor ihtiyacı bu şekilde, azami düzeyde karşılanabilecek.

[KBASLIK]10- Şehit yakınlarının hakları devam ediyor mu?[/KBASLIK]
Şehit olanların anne ve babasının talebi halinde, bir kardeşi askere gitmeyebilecek.

Terörle mücadelede şehit olan sivillerin çocukları ve aynı anne babadan olan kardeşlerinin tamamı, istekli olmadığı sürece askerlik yapmayabilecek.

15 Temmuz’da şehit olan sivillerin çocukları ve kardeşlerinin tamamı askerlik yapmayabilecek.

[KAYNAK]Kaynak: TRT Haber[/KAYNAK]

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

İzinsiz Drone Kullanana 5 Yıl Hapis Cezası

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü(SHGM) verilerine göre, 2018 yıl sonu itibarıyla İHA (İnsansız Hava Aracı) kullanıcı sayısı 35 bin 366’ya, İHA sayısı ise 27 bin 439’a ulaştı. Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Sami Aksoy, izinsiz veya kayıtsız, tescil olmadan drone uçurmanın cezasının oldukça yüksek olduğuna dikkat çekerek, “Günümüzde droneların maliyeti çok düşük olsa da başta özel hayatın gizliliğine dikkat edilmeli. Ayrıca 5 yılı bulabilen hapis ve 14 bin 705 lirayı bulan yüksek para cezalarından korunmak için tedbirli davranılmalı” uyarısında bulundu.

[IMG]https://www.topragizbiz.com/blog/wp-content/uploads/2019/05/drone.jpg[/IMG]

Medyadan kargo taşımacılığına, sağlıktan askeri amaçlı kullanıma kadar hayatımızın hemen her alanında hızla yer almaya başlayan dronelar, daha çok hobi amaçlı kullanılsa da kullanım için kurallara uymak ve gerekli izinleri almak gerekiyor. Ülkemizde de ağırlıklarına göre sınıflandırılan droneları kaydetmeden, uçuş izni almadan uçurmanın cezası büyük. Taşıma hukuku alanındaki çalışmalarıyla bilinen Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Sami Aksoy, sayısı her geçen gün artan dronelarla ilgili ülkemizdeki yasal düzenlemeler ile ilgili bilgi verdi.

[KBASLIK]3 GÜN İÇİNDE KAYIT ZORUNLU[/KBASLIK]
Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun 144’üncü maddesinin İHA’lara ayrıldığını ancak esas hükümlerin İHA Sistemleri Talimatı içerisinde olduğunu belirten Aksoy, “Öncelikle azami kalkış ağırlığı 500 gramdan hafif araçlar hem talimatın kapsamı dışında hem de bu araçlar için tescil söz konusu değil. Talimata göre 500 gram- 4 kilogram kalkış ağırlığındaki insansız hava araçları İHAO, 4 kilogram- 25 kilogram İHA1, 25 kilgramg-150 kilogram arasındakiler ise İHA2 olarak sınıflandırılmış durumda. İHA0 ve İHA1 kategorisindeki hava araçlarının SHGM tarafından oluşturulan elektronik sisteme kaydı gerekiyor. Kayıt zorunluluğu hem ithal eden satıcılar hem de hava aracını bireysel olarak satın alanlar için geçerli. Ayrıca bireysel olarak yurtdışından getirilen veya yurt içinde devir alınan 500 gram üzerindeki aracın 3 gün içinde sisteme kaydettirilmemesi halinde 7 bin 353 lira para cezası kesileceği açıkça hükme bağlanmış durumda” diye konuştu.

İHA0 ile İHA1 uçuracak kişiler için SHGM tarafından herhangi bir lisans düzenlenmediğini ifade eden Aksoy, “Ancak söz konusu kişiler, oluşturulan internet tabanlı kayıt sistemine kayıt olmak zorunda. İHA0 sınıfı pilotlar en az 12 yaşında, İHA1 sınıfı pilotlar en az 15 yaşında olmalı. İHA2 ve İHA3 sınıfındaki araçların ise SHGM tarafından hava aracı siciline kayıt edilerek, tescil işareti alması gerekiyor. Hatta bu sınıftaki araçlar için sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu da mevcut. Daha hafif araçlardan farklı olarak, İHA2 sınıfındaki aracı kullanacak pilot için genel müdürlük tarafından 3 yıl süreli İHA2 pilot lisansı düzenlenmesi şarttır” dedi.

[KBASLIK]’YÜKSEK CEZALARLA KARŞILAŞABİLİRSİNİZ'[/KBASLIK]
Ağırlığı ve hangi amaç için kullanıldığı fark etmeksizin İHA’lara yönelik cezaların azımsanmayacak derecede yüksek olduğunu belirten Dr. Sami Aksoy, “2019 yılı rakamlarına göre, insansız hava araçları ile izinsiz veya kayıtsız uçuş gerçekleştirilmesinin cezası 8 bin 498 lira. Bu nedenle özellikle İHA0 satın alacakların buna dikkat etmesi gerekiyor. İdari para cezalarına dair yönetmelikte, özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesinin cezası ise 2 bin 124 lira olarak belirlenmiş. Ancak bu rakamın idari para cezası olduğu hatırlatılmalı. Nitekim mağdurların mahkemeler huzurunda tazminat talep hakkı bunun dışında. Türk Ceza Kanununun 134. maddesinde de kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimsenin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı, gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde verilecek cezanın 1 kat artırılacağı ifade edilmiş” diye konuştu.

[KBASLIK]PARA CEZASI 14 BİN TL’Yİ GEÇİYOR[/KBASLIK]
Dronelar ile havalimanları yakınlarında uçuş yapıldığını da hatırlatan Sami Aksoy, “Bu hususta irtifaya bağlı olmaksızın, havalimanlarında pist kenarından 9 kilometre mesafeden daha yakın sahada uçuşun yasak olduğu, aksi takdirde hangi sınıfta olursa olsun drone kullanan kişinin ağır para cezasıyla karşılaşabileceği unutulmamalı. Zira Türk Sivil Havacılık Kanununun 144. Maddesi’nde, Ulaştırma Bakanlığı veya mülki idare amirlerince belirlenen alanlar dışında insansız hava aracı uçuran kişilere 14 bin 705 liraya kadar idari para cezası uygulanabileceği ifade edilmiş” dedi.

2565 Sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’nu da hatırlatan Aksoy, “Kanunun 25. Maddesi’nde, birinci derece kara ve deniz askeri yasak bölgelerinde çekim yapanlar ile bölgenin savunma ve güvenlik tedbirlerini aksatacak, bozacak ve açıklayacak cihazlar kullananlara 6 aydan 5 yıla kadar hapis ile 5 bin liradan 50 bin liraya kadar ağır para cezası verileceği hükme bağlanmış” diyerek, alınabilecek hapis cezalarını hatırlattı.

[KBASLIK]500 GRAM ALTINDAKİ DRONE KULLANICILARI DA TEDBİRLİ OLMALI[/KBASLIK]
Droneların 500 gram altında olmasının kullananları birtakım prosedürlerden kurtardığını belirten Sami Aksoy, “Yoksa aracın 500 gramın altında olması ne özel hayatın gizliliğini ihlal ne de askeri tesis ya da havalimanı gibi yasak bölgelerde uçuş veya çekim yapmak fırsatı sunar. 500 gram altında olsa bile, tüm drone uçuranların yasalardaki sonuçları öngörerek baştan tedbirli davranmaları kendi yararlarına olacaktır. Dolayısıyla günümüzde droneların maliyeti çok düşük olsa da başta özel hayatın gizliliğine dikkat edilmeli, ayrıca hapis ve yüksek para cezalarından korunmak için tedbirli davranılmalı” diye konuştu.

[KAYNAK]Kaynak: [URL=”https://www.dha.com.tr/yurt/izinsiz-drone-kullanmaya-5-yil-hapis-cezasi-var/haber-1646703″]İzinsiz drone kullanmaya 5 yıl hapis cezası var – Yurt[/URL][/KAYNAK]

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Dünyanın İlk Sürücüsüz Elektrikli Kamyonu Yollarda

İsveç’in Jönköping kentinde elektrikle çalışan sürücüsüz kamyonun ilk test sürüşü yapıldı. Sürücüsüz kamyon Jönköping sanayi bölgesi Ljungarum’dan aldığı malları uzaktan kumandalı operatör eşliğinde taşıdı.

[IMG]https://www.topragizbiz.com/blog/wp-content/uploads/2019/05/surucusuz-kamyon.jpg[/IMG]

Kamyonu üreten Einride şirketinin Genel Müdürü Robert Falck, test sürüşü sonrası yaptığı açıklamada, dünyada ilk kez sürücüsüz elektrikle çalışan kamyonun kullanılmaya başlandığını söyledi. Bunun bir devrim olduğuna işaret eden Falck, T-Pod ismini verdikleri kamyonun trafiğe açık yolda test edildiğini kaydetti.

Kamyonun 5G teknolojisi ile operatör tarafından kontrol edilebildiğini işaret eden Falck, kamyonun radar ve sensörlerle donatıldığını, 360 derece görüş açısına sahip olduğunu anlattı.

[MEDIA=dailymotion]x78hki6[/MEDIA]

Kamyonun ekonomik olduğunu dile getiren Falck, ”Şoförlü ve mazotlu kamyonlara göre, yeni kamyonumuz yüzde 60 daha tasarruflu. Kamyondaki güvenlik sistemi de çok geliştirildi. Teröristlerin kamyonu terör saldırısında kullanmamaları içinde her türlü önlem alındı.” ifadelerini kullandı.

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Cristiano Ronaldo İftar Yemekleri İçin Filistin’e 1.5 Milyon Euro Bağışladı

[KRSAG=https://www.topragizbiz.com/blog/wp-content/uploads/2019/05/ronaldo.jpg]Cristiano Ronaldo[/KRSAG] Juventus’un Portekizli oyuncusu Ronaldo’nun, Ramazan ayı nedeniyle Filistin’e iftar yemekleri için 1.5 milyon euro bağışladığı ifade edildi.

Daha önce de yaptığı yardımlarla herkesin takdirini toplayan dünyaca ünlü futbolcu Cristiano Ronaldo, bir kez daha gönülleri fethetti.

Kariyerine İtalyan ekiplerinden Juventus’da devam eden Portekizli yıldız Ronaldo, Ramazan ayında da Filistin’i unutmadı.

[KBASLIK]1.5 milyon Euro bağışladı[/KBASLIK]
Daha önce özellikle Filistinli çocuklar için yaptığı bağışlarla takdir gören Portekizli yıldız, Ramazan ayı dolayısıyla Filistin’e iftar yemekleri için 1 milyon 500 bin euro bağışladı.

[KBASLIK]Ronaldo’dan Filistin’e Özel İlgi[/KBASLIK]
2012 yılında Altın Ayakkabı ödülünün açık arttırmada satılmasına izin veren Ronaldo, buradan elde edilen 1.5 milyon euroluk gelirin Filistinli çocuklara verilmesini sağlamıştı. Yıldız isim bununla birlikte 2013 yılında İsrail’le oynadıkları maçta formasını rakip takım oyuncusuna vermemişti.

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Türkiye’de Mühendislik Eğitimi Alan İki Suriyeli öğrenci “Robotik Yürüyen El” Yaptı

Karabük Üniversitesinde ([B]KBÜ[/B]) mühendislik eğitimi alan iki Suriyeli öğrenci, ülkelerindeki iç savaşta engelli hale gelenlere destek olabilmek amacıyla “Robotik Yürüyen El” yaptı.

Mekatronik Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencileri Abduljavad Alalı ve Ahmed Khabbaz, bitirme projeleri kapsamında, ülkelerindeki savaşta yaralanıp engelli hale gelen kişiler için proje hazırladı.

[IMG]https://www.topragizbiz.com/blog/wp-content/uploads/2019/05/robotik-el.jpg[/IMG]

Öğrenciler, bu çerçevede “[B]Robotik Yürüyen El[/B]” geliştirdi.

Proje kapsamında engelli, giydiği eldivenin yardımıyla uzaktaki bir cismi alabiliyor. Ahşaptan minyatür araba ve 3D yazıcı kullanılarak üretilen robotik el, eldivenden aldığı komutlarla ileri, geri, sağa ve sola hareket ediyor, kendi ekseninde dönebiliyor.

Hareketli bir ivmeölçer, sensörler, uzaktan bağlantı sistemleri, elektronik motorlar ve özel bir yazılım kullanılan projede yer alan arabanın üzerindeki el, yine eldivenden aldığı komutlarla aşağı yukarı oynuyor, parmaklar açılıp kapanıyor.
Abduljavad Alalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkesindeki iç savaş nedeniyle binlerce insanın engelli kaldığını söyledi.

Bu durumun arkadaşı ve kendisini çok etkilediğini anlatan Alalı, şöyle konuştu:
“Savaştan çok insan mağdur oldu. Onlara destek vermek, yardım etmek için böyle bir proje yaptım. Engelli insanlar kullanacak. İki kısım var. İlk kısmı araba, ikinci kısmı robotik insan kolu. Engellilerin, hareket edemeyenlerin, dışarıdan bir şeyleri getirebilmesi için bu sistemi yapmaya çalıştık. Bir eldivenimiz var. Bunu hareket ettirdiğimizde arabaya ve robotik ele komut veriyoruz.”

Kendisine bu fırsatı verenlere teşekkür eden Alalı, “Türkiye ve Karabük Üniversitesi bize bu fırsatı verdi. Bu çok önemli bizim için. İleride projemizi geliştirmek istiyoruz.” dedi.

KBÜ Rektörü P[B]rof. Dr. Refik Polat[/B] da öğrencilerin geliştirdikleri projelerle kaliteli bir eğitim aldıklarını kanıtladığını ifade etti.

Türkiye’de en çok uluslararası öğrencisi bulunan üniversitelerden birisi olduklarını vurgulayan Polat, öğrencilere her türlü imkanı sunduklarını kaydetti.

[KAYNAK]Kaynak: AA[/KAYNAK]

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Dünyanın sonunu insanlar getirecek: Mariana Çukuru’nda şeker pakedi bulundu

Doğaya en büyük zararı veren insanlar yine bir doğa faciasının baş aktörü konumunda… Dünya’nın en derin noktası kabul edilen Mariana Çukuru’na dalan Amerikalı deniz altı kaşifi, deniz tabanında plastik atık ve şekerleme pakedi buldu.

[B][COLOR=rgb(184, 49, 47)][IMG]https://www.topragizbiz.com/blog/wp-content/uploads/2019/05/mariana.jpg[/IMG][/COLOR][/B]

BBC’nin haberine göre, Victor Vescovo, Pasifik Okyanusu’nda yer alan Mariana Çukuru’nda yaklaşık 11 kilometre derinliğe dalarak rekora imza attı. Dipteki yüksek basınca dayanacak şekilde üretilen dalış aracıyla 10 bin 927 metre derine inen ve çukurun dibinde 4 saat kalan Vescovo, incelemeleri sırasında deniz canlıları ile renkli kayalık yapıların yanı sıra plastik poşet ve şeker ambalajları buldu. Keşif esnasında Vescovo’nun rekor kıran dalışının ardından diğer takım üyeleri de art arda dört dalış yaptı.

Denizin üç farklı noktasında “amfipot” adı verilen 4 yeni karides benzeri kabuklu hayvan türü keşfettiğini düşünen ekip, 7 bin metre aşağıda “kaşık solucanı” diye adlandırılan canlı ve 8 bin metrede pembe deniz salyangozu gördüğünü söylüyor. Diğer yandan, toplam beş dalış sırasında muhtemelen deniz dibindeki mikroplar tarafından oluşturulmuş parlak renkli kayalık oluşumlarını keşfeden ekip, deniz tabanından kaya örnekleri topladı.

[KBASLIK]MİKROPLASTİK İÇERİP İÇERMEDİĞİ PLANLANIYOR[/KBASLIK]
Bilim adamları, mikroplastik içerip içermediklerini görmek için keşif ekibinin topladığı canlıları incelemeyi planlıyor. Son zamanlarda yapılan bir araştırma, bu durumun, denizin derinlerinde yaşayan hayvanlar için bile yaygın bir sorun olduğunu ortaya koyuyor.

Mariana Çukuru, Pasifik Okyanusu’nun batısında yer alıyor. Çukurun derinliği, 10 bin 911 kilometre ile 11 bin 30 kilometre arasında ölçülüyor. 2 bin 550 kilometre uzunluğundaki denizaltı kanyonunun genişliğinin ise 69 kilometre olduğu sanılıyor. ABD Donanması’ndan Teğmen Donald Walsh ve İsviçreli bilim adamı Jacques Piccard, 23 Ocak 1960’da Mariana Çukuru’na inen ilk insanlar olarak

tarihe geçmişti. Ünlü Amerikalı yönetmen James Cameron da 26 Mart 2012’de “Deepsea Challenger” adlı tek kişilik denizaltı ile Mariana Çukuru’nun 10 bin 908 metre derinine inerek 50 yıl aradan sonra çukura giden ilk insan olmuştu. Mariana Çukuru’ndaki çalışmalar, 2010 yılında başlamıştı. Araştırmacılar, yaşam biçimlerini araştırmak için çukura robot denizaltı göndermişti.

Bilim adamları, 2013’ün ilk aylarında deniz seviyesinin 11 kilometre altında bulunan ve Dünya’nın en derin yeri kabul edilen Mariana Çukuru’nda mikrobik yaşama rastladıklarını açıklamıştı. Daha önce deniz yüzeyindeki basıncın yaklaşık bin katı basınca sahip Mariana Çukuru’ndaki dondurucu ve zifiri karanlık ortamın herhangi bir yaşam biçimi için uygun olmadığı var sayılıyordu.

[URL=’https://www.sozcu.com.tr/2019/dunya/dunyanin-sonunu-insanlar-getirecek-mariana-cukurunda-seker-pakedi-bulundu-4790100/’]Kaynaklar[/URL]

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Avusturya’da Okullarda Başörtüsü Yasağı Meclisten Geçti

Avusturya’da aşırı sağcı hükümetin, ilkokullarda başörtüsünü yasaklayan yasa tasarısı, salt çoğunlukla basit yasa olarak meclisten geçti.

İlkokullarda başörtüsünü yasaklayan yasa tasarısını, anayasa hükmünde kanun olarak meclisten geçirmeyi hedefleyen aşırı sağcı hükümet, özellikle muhalefette yer alan Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) ve Yeni Avusturya Partisi’nin (NEOS) yasağa karşı oy kullanması nedeniyle, basit kanun olarak geçmesini sağlayabildi.

Sebastian Kurz liderliğindeki aşırı sağcı hükümetin üçüncü kez meclise taşıdığı yasa tasarısı, anayasa hükmünde kanun olarak çıkartılamadı. Basit yasa olarak mecliste kabul edilen başörtüsü yasağı için Anayasa Mahkemesinde iptal başvurusu yapılabiliyor.

Müslümanlara yönelik ayrımcılık

"İlkokul öğrencilerinin 10 yaşına kadar, başlarını örtecek şekilde dini inançları temsil eden kıyafetleri giymesi yasaklanmıştır.” ifadesine yer verilen yasa metninde, İslam ve Sihizm inancına mensup çocukların diğer dini gruplardan ayrıştırılması tepkilere neden oldu.

Hristiyan ve Yahudiler kapsam dışı

Aşırı sağcı hükümet, başörtüsü yasağının çocukların uyum sürecine hizmet etmesi amacıyla hayata geçirilmek istendiğini savunurken, halihazırda neredeyse bütün okullarda bulunan Hristiyanlara ait haç sembolünün yasaklanmaması ve Yahudilerin kullandığı Kipa’nın yasağın dışında tutulması, Müslümanlara yönelik uygulanan ayrımcılığın en önemli göstergesi olarak yorumlandı.

Yasağa uymamanın bedeli 440 euro

Yasağın yürürlüğe girmesinin ardından yasaya uymayan aileler, 440 euroya kadar para cezasına çarptırılabilecek.

Avusturya İslam Cemaati (AİC) Başkanı Ümit Vural, konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, ramazan ayında hükümetin ayrımcılık içeren bir yasayı hayata geçirmek istemesine tepki gösterdi.

Vural, başörtüsünün İslam dinine ait bir uygulama olduğunu, bu durumun inanç özgürlüğü çerçevesinde ele alınması gerektiğini vurgulayarak, "Her ne sebeple olursa olsun başörtüsünün yasaklanması Avusturya’daki Müslümanların din özgürlüğüne yapılmış doğrudan bir saldırıdır." görüşünü paylaştı.

İslam Cemaati’nin başörtüsü yasağına karşı tutumunun çok açık olduğunu ifade eden Vural, "Söz konusu uyum karşıtı ve uyumu bozan yasa tasarısının yürürlüğe girmemesi için hükümete karşı her yasal yola başvuracağız." değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: Avusturya’da okullarda başörtüsü yasağı

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Harmandalı Zeybeği Oynayan Robot

Steam Cup Turkey yarışmasında harmandalı oynayan robotla birinci olan Manisa Fen Lisesi öğrencileri, final hakkı kazandıkları Avrupa’da da aynı başarıyı hedefliyor.

"Harmandalı zeybeği" oynayan robot ile Türkiye birinciliğine ulaşan Manisalı öğrenciler, aynı başarıyı Avrupa’ya da taşımak istiyor.

Manisa Fen Lisesi öğrencileri, her yaştan katılımcıların yer aldığı Steam Cup Turkey’e hazırlık kapsamında tasarladıkları robota "Harmandalı zeybeği"nin figürlerini kodladı. Robota zeybek kostümü giydiren öğrenciler, geçen ay İstanbul’da düzenlenen Steam Cup Turkey’e katıldı.

"Harmandalı zeybeği" oynayan robot ile "Sahne ve koreografi" kategorisinde ilk sırayı alan öğrenciler, sahnede robotla zeybek oynayarak birinciliği de Manisa’ya getirdi.

Katıldıkları ilk robot yarışmasından dereceyle dönen Manisalı öğrenciler, aynı başarıyı Avrupa’ya da taşımak istiyor.

Yaz tatilini en iyi şekilde değerlendirmek isteyen öğrenciler, yıl sonunda düzenlenecek Steam Cup International yarışmasında yeni bir projeyle jürinin karşısına çıkacak.
Manisa Fen Lisesi Müdürü Hüseyin Kırtaş, yaptığı açıklamada, akademik başarının yanında bilim, teknoloji ve tasarım alanlarında da iyi bir noktaya gelebilmek için çaba sarf ettiklerini söyledi.

Teorik bilgileri pratiğe dökmek amacıyla robot alanında çalışmalara başladıklarını dile getiren Kırtaş, "Robotik kodlamada çok güzel çalışmalar yapılmaya başlandı. Biz de okulumuzda katıldığımız ilk yarışmada birincilik elde ettik." diye konuştu.

Bilişim teknolojileri öğretmeni Ertuğ Gözaydın da Steam Cup’ın, robotik alanda dünyanın en büyük yarışmalarından biri olduğuna işaret etti.

"AVRUPA’DAN ÜLKEMİZE BİRİNCİLİKLE DÖNMEK İSTİYORUZ"

Yarışma sonunda doğrudan finallere katılma hakkı elde ettiklerini belirten Gözaydın, şöyle konuştu:

"İlk robotumuzu yöremizden bir şarkıyla dans ettirmeyi planladık ve harmandalıyı seçtik. Çocuklarımız robotu kodladı, giydirdi, son derece güzel ve eğlenceli bir figür ortaya çıktı. Yarışmada robotun defalarca oynaması talep edildi, yoğun bir ilgiyle karşılaştık. Öğrencilerimizle önümüzdeki yaz döneminde daha fazla çalışarak, kendimizi ve robotumuzu geliştirerek, Avrupa’dan ülkemize birincilikle dönmek istiyoruz."

İlk yarışmadaki başarılarının gelecek adına umut verdiğini dile getiren Gözaydın, öğrencilerin bundan sonra yazılım, siber güvenlik, havacılık, uzay, drone ve su altı alanlarında çalışacağını vurguladı.

Öğrencilerden Berfin Şara Koldaş ise yöresel bir dansın teknolojiyle harmanlanması sonucu ortaya çıkan robotla yarışmaya katıldıklarına işaret ederek, "Robotik alanda kendimizi geliştirerek ilerlemeye çalışacağız. İnşallah Avrupa’da yapılacak finallerde de birinci olmayı hedefliyoruz." ifadelerini kullandı.

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın