İsmini Mars’a Gönder

NASA’nın başlatmış olduğu “İsmini Mars’a Gönder” kampanyasında, Türkiye en fazla katılım gösteren ülkeler arasında yer aldı.

[IMG]https://www.topragizbiz.com/blog/wp-content/uploads/2019/05/ismini-marsa-gonder.jpg[/IMG]

Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesinin (NASA) 2020’deki Mars görevi için başlattığı proje sosyal medyada büyük ilgi çekti.

NASA’nın “İsmini Mars’a Gönder” kampanyasında, Türkiye en fazla katılım gösteren ülkeler arasında.

Konunun sosyal medyadan duyulması üzerine dünya çapında 1 milyon 615 bin 864 kişi başvurdu. Türkiye’den ise 308 bin 454 kişi, ismini Mars’a göndermek istedi.

[KBASLIK]Formu doldurana temsili biniş kartı veriliyor[/KBASLIK]
NASA, 2020 yılında Güneş sistemindeki en yakın komşumuz olan Mars’a yeni bir Rover uzay aracı gönderecek. Uzay meraklılarını bu görevin içine isimleri ile dahil etmek isteyen NASA, “Send Your Name to Mars” (İsmini Mars’a Gönder) adlı bir kampanya başlattı.

Bu kampanya sayesinde hazırlanan web sayfasını ziyaret edenler formu doldurduktan sonra isimleri, gidecek uzay aracının içine yerleştirilecek çipe yazılacak.

Formun doldurulmasından sonra 2020’deki Mars görevi için temsili bir biniş kartı veriliyor. Kartın şekli aynı uçak biletlerini benzetilerek tasarlanmış hatta esprili bir yaklaşımla uçaklarda uçulan mesafeye göre verilen mil puanları bile yer alıyor.

Kayıtlar, 30 Eylül’e kadar sürecek.

NASA, Mars 2020 isimli projesinde geliştirdiği insansız izci aracıyla, kızıl gezegende eski mikrobik yaşam formları arayacak.

2012 yılında Mars’a inen Curiosity uzay aracının devamı niteliğinde geliştirilen ve 2020’nin temmuz veya ağustos ayında uzaya gönderilmesi beklenen yeni araç, aynı zamanda Mars arazisinde yüzey altı ve üstünde taş ile toprak örnekleri toplayacak.

[KAYNAK]Kaynak: Trt Haber[/KAYNAK]

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

İzinsiz Drone Kullanana 5 Yıl Hapis Cezası

Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü(SHGM) verilerine göre, 2018 yıl sonu itibarıyla İHA (İnsansız Hava Aracı) kullanıcı sayısı 35 bin 366’ya, İHA sayısı ise 27 bin 439’a ulaştı. Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Sami Aksoy, izinsiz veya kayıtsız, tescil olmadan drone uçurmanın cezasının oldukça yüksek olduğuna dikkat çekerek, “Günümüzde droneların maliyeti çok düşük olsa da başta özel hayatın gizliliğine dikkat edilmeli. Ayrıca 5 yılı bulabilen hapis ve 14 bin 705 lirayı bulan yüksek para cezalarından korunmak için tedbirli davranılmalı” uyarısında bulundu.

[IMG]https://www.topragizbiz.com/blog/wp-content/uploads/2019/05/drone.jpg[/IMG]

Medyadan kargo taşımacılığına, sağlıktan askeri amaçlı kullanıma kadar hayatımızın hemen her alanında hızla yer almaya başlayan dronelar, daha çok hobi amaçlı kullanılsa da kullanım için kurallara uymak ve gerekli izinleri almak gerekiyor. Ülkemizde de ağırlıklarına göre sınıflandırılan droneları kaydetmeden, uçuş izni almadan uçurmanın cezası büyük. Taşıma hukuku alanındaki çalışmalarıyla bilinen Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Sami Aksoy, sayısı her geçen gün artan dronelarla ilgili ülkemizdeki yasal düzenlemeler ile ilgili bilgi verdi.

[KBASLIK]3 GÜN İÇİNDE KAYIT ZORUNLU[/KBASLIK]
Türk Sivil Havacılık Kanunu’nun 144’üncü maddesinin İHA’lara ayrıldığını ancak esas hükümlerin İHA Sistemleri Talimatı içerisinde olduğunu belirten Aksoy, “Öncelikle azami kalkış ağırlığı 500 gramdan hafif araçlar hem talimatın kapsamı dışında hem de bu araçlar için tescil söz konusu değil. Talimata göre 500 gram- 4 kilogram kalkış ağırlığındaki insansız hava araçları İHAO, 4 kilogram- 25 kilogram İHA1, 25 kilgramg-150 kilogram arasındakiler ise İHA2 olarak sınıflandırılmış durumda. İHA0 ve İHA1 kategorisindeki hava araçlarının SHGM tarafından oluşturulan elektronik sisteme kaydı gerekiyor. Kayıt zorunluluğu hem ithal eden satıcılar hem de hava aracını bireysel olarak satın alanlar için geçerli. Ayrıca bireysel olarak yurtdışından getirilen veya yurt içinde devir alınan 500 gram üzerindeki aracın 3 gün içinde sisteme kaydettirilmemesi halinde 7 bin 353 lira para cezası kesileceği açıkça hükme bağlanmış durumda” diye konuştu.

İHA0 ile İHA1 uçuracak kişiler için SHGM tarafından herhangi bir lisans düzenlenmediğini ifade eden Aksoy, “Ancak söz konusu kişiler, oluşturulan internet tabanlı kayıt sistemine kayıt olmak zorunda. İHA0 sınıfı pilotlar en az 12 yaşında, İHA1 sınıfı pilotlar en az 15 yaşında olmalı. İHA2 ve İHA3 sınıfındaki araçların ise SHGM tarafından hava aracı siciline kayıt edilerek, tescil işareti alması gerekiyor. Hatta bu sınıftaki araçlar için sorumluluk sigortası yaptırma zorunluluğu da mevcut. Daha hafif araçlardan farklı olarak, İHA2 sınıfındaki aracı kullanacak pilot için genel müdürlük tarafından 3 yıl süreli İHA2 pilot lisansı düzenlenmesi şarttır” dedi.

[KBASLIK]’YÜKSEK CEZALARLA KARŞILAŞABİLİRSİNİZ'[/KBASLIK]
Ağırlığı ve hangi amaç için kullanıldığı fark etmeksizin İHA’lara yönelik cezaların azımsanmayacak derecede yüksek olduğunu belirten Dr. Sami Aksoy, “2019 yılı rakamlarına göre, insansız hava araçları ile izinsiz veya kayıtsız uçuş gerçekleştirilmesinin cezası 8 bin 498 lira. Bu nedenle özellikle İHA0 satın alacakların buna dikkat etmesi gerekiyor. İdari para cezalarına dair yönetmelikte, özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesinin cezası ise 2 bin 124 lira olarak belirlenmiş. Ancak bu rakamın idari para cezası olduğu hatırlatılmalı. Nitekim mağdurların mahkemeler huzurunda tazminat talep hakkı bunun dışında. Türk Ceza Kanununun 134. maddesinde de kişilerin özel hayatının gizliliğini ihlal eden kimsenin 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılacağı, gizliliğin görüntü veya seslerin kayda alınması suretiyle ihlal edilmesi halinde verilecek cezanın 1 kat artırılacağı ifade edilmiş” diye konuştu.

[KBASLIK]PARA CEZASI 14 BİN TL’Yİ GEÇİYOR[/KBASLIK]
Dronelar ile havalimanları yakınlarında uçuş yapıldığını da hatırlatan Sami Aksoy, “Bu hususta irtifaya bağlı olmaksızın, havalimanlarında pist kenarından 9 kilometre mesafeden daha yakın sahada uçuşun yasak olduğu, aksi takdirde hangi sınıfta olursa olsun drone kullanan kişinin ağır para cezasıyla karşılaşabileceği unutulmamalı. Zira Türk Sivil Havacılık Kanununun 144. Maddesi’nde, Ulaştırma Bakanlığı veya mülki idare amirlerince belirlenen alanlar dışında insansız hava aracı uçuran kişilere 14 bin 705 liraya kadar idari para cezası uygulanabileceği ifade edilmiş” dedi.

2565 Sayılı Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu’nu da hatırlatan Aksoy, “Kanunun 25. Maddesi’nde, birinci derece kara ve deniz askeri yasak bölgelerinde çekim yapanlar ile bölgenin savunma ve güvenlik tedbirlerini aksatacak, bozacak ve açıklayacak cihazlar kullananlara 6 aydan 5 yıla kadar hapis ile 5 bin liradan 50 bin liraya kadar ağır para cezası verileceği hükme bağlanmış” diyerek, alınabilecek hapis cezalarını hatırlattı.

[KBASLIK]500 GRAM ALTINDAKİ DRONE KULLANICILARI DA TEDBİRLİ OLMALI[/KBASLIK]
Droneların 500 gram altında olmasının kullananları birtakım prosedürlerden kurtardığını belirten Sami Aksoy, “Yoksa aracın 500 gramın altında olması ne özel hayatın gizliliğini ihlal ne de askeri tesis ya da havalimanı gibi yasak bölgelerde uçuş veya çekim yapmak fırsatı sunar. 500 gram altında olsa bile, tüm drone uçuranların yasalardaki sonuçları öngörerek baştan tedbirli davranmaları kendi yararlarına olacaktır. Dolayısıyla günümüzde droneların maliyeti çok düşük olsa da başta özel hayatın gizliliğine dikkat edilmeli, ayrıca hapis ve yüksek para cezalarından korunmak için tedbirli davranılmalı” diye konuştu.

[KAYNAK]Kaynak: [URL=”https://www.dha.com.tr/yurt/izinsiz-drone-kullanmaya-5-yil-hapis-cezasi-var/haber-1646703″]İzinsiz drone kullanmaya 5 yıl hapis cezası var – Yurt[/URL][/KAYNAK]

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Dünyanın İlk Sürücüsüz Elektrikli Kamyonu Yollarda

İsveç’in Jönköping kentinde elektrikle çalışan sürücüsüz kamyonun ilk test sürüşü yapıldı. Sürücüsüz kamyon Jönköping sanayi bölgesi Ljungarum’dan aldığı malları uzaktan kumandalı operatör eşliğinde taşıdı.

[IMG]https://www.topragizbiz.com/blog/wp-content/uploads/2019/05/surucusuz-kamyon.jpg[/IMG]

Kamyonu üreten Einride şirketinin Genel Müdürü Robert Falck, test sürüşü sonrası yaptığı açıklamada, dünyada ilk kez sürücüsüz elektrikle çalışan kamyonun kullanılmaya başlandığını söyledi. Bunun bir devrim olduğuna işaret eden Falck, T-Pod ismini verdikleri kamyonun trafiğe açık yolda test edildiğini kaydetti.

Kamyonun 5G teknolojisi ile operatör tarafından kontrol edilebildiğini işaret eden Falck, kamyonun radar ve sensörlerle donatıldığını, 360 derece görüş açısına sahip olduğunu anlattı.

[MEDIA=dailymotion]x78hki6[/MEDIA]

Kamyonun ekonomik olduğunu dile getiren Falck, ”Şoförlü ve mazotlu kamyonlara göre, yeni kamyonumuz yüzde 60 daha tasarruflu. Kamyondaki güvenlik sistemi de çok geliştirildi. Teröristlerin kamyonu terör saldırısında kullanmamaları içinde her türlü önlem alındı.” ifadelerini kullandı.

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Türkiye’de Mühendislik Eğitimi Alan İki Suriyeli öğrenci “Robotik Yürüyen El” Yaptı

Karabük Üniversitesinde ([B]KBÜ[/B]) mühendislik eğitimi alan iki Suriyeli öğrenci, ülkelerindeki iç savaşta engelli hale gelenlere destek olabilmek amacıyla “Robotik Yürüyen El” yaptı.

Mekatronik Mühendisliği Bölümü son sınıf öğrencileri Abduljavad Alalı ve Ahmed Khabbaz, bitirme projeleri kapsamında, ülkelerindeki savaşta yaralanıp engelli hale gelen kişiler için proje hazırladı.

[IMG]https://www.topragizbiz.com/blog/wp-content/uploads/2019/05/robotik-el.jpg[/IMG]

Öğrenciler, bu çerçevede “[B]Robotik Yürüyen El[/B]” geliştirdi.

Proje kapsamında engelli, giydiği eldivenin yardımıyla uzaktaki bir cismi alabiliyor. Ahşaptan minyatür araba ve 3D yazıcı kullanılarak üretilen robotik el, eldivenden aldığı komutlarla ileri, geri, sağa ve sola hareket ediyor, kendi ekseninde dönebiliyor.

Hareketli bir ivmeölçer, sensörler, uzaktan bağlantı sistemleri, elektronik motorlar ve özel bir yazılım kullanılan projede yer alan arabanın üzerindeki el, yine eldivenden aldığı komutlarla aşağı yukarı oynuyor, parmaklar açılıp kapanıyor.
Abduljavad Alalı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ülkesindeki iç savaş nedeniyle binlerce insanın engelli kaldığını söyledi.

Bu durumun arkadaşı ve kendisini çok etkilediğini anlatan Alalı, şöyle konuştu:
“Savaştan çok insan mağdur oldu. Onlara destek vermek, yardım etmek için böyle bir proje yaptım. Engelli insanlar kullanacak. İki kısım var. İlk kısmı araba, ikinci kısmı robotik insan kolu. Engellilerin, hareket edemeyenlerin, dışarıdan bir şeyleri getirebilmesi için bu sistemi yapmaya çalıştık. Bir eldivenimiz var. Bunu hareket ettirdiğimizde arabaya ve robotik ele komut veriyoruz.”

Kendisine bu fırsatı verenlere teşekkür eden Alalı, “Türkiye ve Karabük Üniversitesi bize bu fırsatı verdi. Bu çok önemli bizim için. İleride projemizi geliştirmek istiyoruz.” dedi.

KBÜ Rektörü P[B]rof. Dr. Refik Polat[/B] da öğrencilerin geliştirdikleri projelerle kaliteli bir eğitim aldıklarını kanıtladığını ifade etti.

Türkiye’de en çok uluslararası öğrencisi bulunan üniversitelerden birisi olduklarını vurgulayan Polat, öğrencilere her türlü imkanı sunduklarını kaydetti.

[KAYNAK]Kaynak: AA[/KAYNAK]

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Düşünceleri Sese Çeviren Cihaz Geliştirildi

Düşünceleri Sese Çeviren Cihaz Geliştirildi

Bilim insanları devrim niteliğinde bir buluşa imza atarak düşünceleri sese çeviren bir alet geliştirdiler.

Dünyanın en prestijli dergilerinden Anayurt’ dergisinde yayınlanan makaleye göre söz konusu teknoloji, konuşma yetisini kaybeden insanların düşüncelerini ses olarak aktarmasına da olanak sağlayacak.

Düşünce okuma teknolojisi iki adımda gerçekleşen bir tasarıma sahip. Buna göre ilk adım, beynin; dudakları, dili, gırtlağı ve çeneyi hareket ettiren bölümüne mini bir elektrot yerleştirmek. Bu sayede beynin bu bölgesinde elektrik sinyalleri algılanıyor.

İkinci adımda ise bilgisayar aracılığıyla ağzın ve gırtlağın hareketlerinden ses dalgaları çıkarılıyor ve düşünce sese çeviriliyor.

Sonunda ise sanal ses cihazından yapay zekalı bir algoritma, sentetik ses çıkarmayı başarıyor.

Cihaz henüz yüzde yüz doğrulukla çalışmıyor. Konuşmalar yüzde yüz ve çok net bir şekilde duyulamıyor, aktarılamıyor. Beş kişinin katıldığı testlerde yüzde 70 doğruluğa ulaşıldı. Ancak bunun ileride daha da iyi bir seviyeye geleceği belirtiliyor.

Söz konusu teknolojinin, konuşma kaybına yol açan motor nöron hastalığı, beyin hasarları, gırtlak kanseri, felçler, Parkinson hastalığı gibi hastalıklarda kullanılabileceği belirtiliyor.

Ayrıca düşünceleri sese çeviren cihaz, kolluk kuvvetleri için sorgulama esnasında da kullanılabilecek. Ancak bunun etikliği ayrı bir tartışma konusu olabilecek nitelikte.

Kaynak: Düşünceleri sese çeviren cihaz yapıldı! – ShiftDelete.Net

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Sony’den 70 Bin Dolar Fiyatlı 98 İnç 8K Televizyon

Sony 2019 televizyon serisini satışa sunmaya hazırlanırken, üst seviye modelleri ile sınırları zorluyor. Zira, Sony’nin yeni televizyon serisinin en üst modelini satın almak için sıfır bir ev veya üst seviye bir otomobil parası ödemek gerekiyor.

Günümüzde 4K çözünürlüklü içerikler ve televizyonlar oldukça yaygınlaşmış olsa da, halen 4K’nın bir standart haline geldiğini söylememiz mümkün değil. Bunun için birkaç yıla daha ihtiyacımız var gibi görünüyor.

Ancak, televizyon üreticileri 8K çözünürlüklü televizyonlarını satışa sunmaya başladı. Japon teknoloji devi Sony’nin yeni 85 inçlik 8K televizyonunu satın almak istediğinizde ödemeniz gereken fiyat 13 bin dolar.

Z9G 8K olarak adlandırılan 98 inç büyüklüğünde ekrana sahip olan televizyonun fiyatı ise tam 70 bin dolar. Evet, yanlış duymadınız. Bu fiyata ülkemizdeki vergileri eklediğimizde Türkiye’de 450 – 500 Bin TL’lik bir fiyat ortaya çıkıyor.

Picture Processor X1 Ultimate işlemcinin yer aldığı 8K televizyonlar Netflix Calibrated Mode, IMAX Enhanced, AirPlay 2 ve HomeKit gibi teknolojileri doğrudan destekliyor. 4K televizyonların fiyatı ise biraz daha erişilebilir.

A9G OLED serisinin 55 inçlik modelinin başlangıç fiyatı 3500 dolar. 77 inçlik sürümün fiyatı ise 8000 dolar.

Kaynak: Sony’den üst seviye otomobil fiyatına 98 inç 8K televizyon! – ShiftDelete.Net

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın
1

NASA İki Ay Boyunca Yatarak Film İzleyecek Gönüllüler Arıyor

Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA), mikro yerçekiminin etkilerini incelemek için iki ay boyunca yatarak film izleyecek gönüllüler arıyor. Yapılacak deneyde, astronotların uzun uzay yolculuklarında yaşadıkları kas kaybı sorununa karşı mikro yerçekiminin etkileri mercek altına alınacak. Söz konusu deneyin adresi ise Almanya’nın Köln şehri.

tb

Almanya’nın Köln şehrindeki merkez için 12’si kadın 12’si erkek toplam 24 gönüllü aranıyor. Adayların bazı şartları karşılıyor olması gerekiyor.

İki ay boyunca yatacak insanlardan biri olmak için gereken şartlar şu şekilde sıralanıyor:

  • 24-55 yaş aralığında olmak,
  • Sağlıklı olmak,
  • Almanca bilmek,

Söz konusu şartları karşılayanlar gönüllü olmak için aday olabiliyor. Seçilmeleri halinde gönüllülere 19 bin dolar ödeneceği açıklandı. Yani, yaklaşık 100 bin TL.

Gönüllüler ayakları başlarından yukarıda kalacak şekilde 6 derecelik bir açıyla yatacaklar.

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Nokia Telefonlar Kullanıcının İzni Olmaksızın Çin’e Veri Göndermiş

Norveç’in önde gelen haber kaynaklarından birisi geçtiğimiz günlerde oldukça önemli bir haberle gündeme geldi. Haberde yer alan bilgilere göre Nokia 7 Plus kullanıcının izni olmaksızın kullanıcı verilerine Çin’e gönderiyordu.

tb

Çin’e özgü üretilen modellerde zorunlu bir durum olan bu veri paylaşımının ilk başta Çin için üretilen bir modelin başka bir ülkede kullanılmasından kaynaklandığı düşünüldü.

Ancak yapılan araştırmalar sonrasında durumun öyle olmadığını ve Nokia 7 Plus modellerinin telefon her açıldığında, ekranı her açıldığında ve kilidi her açıldığında; GPS koordinatları, SIM kart numarası ve cihazların seri numarası da dahil olmak üzere cihazla ilgili birçok kişisel bilginin şifrelenmemiş olarak sunucuya aktarıldığı tespit edildi.

Söz konusu veriler ise devlet destekli China Telecom tarafından yönetilen vnet.cn sitesine gönderiliyordu. Olaylar ortaya çıktıktan sonra yapılan açıklamalardan anlaşıldığı kadarıyla iddialar gerçek.

HMD Global bir kısım Nokia 7 Plus modelinde Çin’deki sürümleri için hazırlanmış bir kod paketini kullanmış ve bunun neticesinde söz konusu veri gönderimi gerçekleşmiş. Tabi tahmin edebileceğiniz üzere gönderilen bir güncelleme ile hemen bu hata giderilmiş.

Söz konusu cihazların hangi ülkelerde satışa sunulduğu veya başka modellerde de benzer sorun bir sorunun olup olmadığı ise şu an için bilinmiyor.

Kaynak: Nokia telefonlar izinsiz Çin’e veri göndermiş! – ShiftDelete.Net

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Yurt Dışından Getirilen Elektronik Eşyalardan Ek Bandrol Ücreti Alınacak

Resmi Gazete’de yayınlanan kararname ile, ticari ithalat maksadı dışında yurt dışından getirilecek olan telefon, televizyon ve radyo gibi görsel veya işitsel yayınlar alabilen cihazlar için, 2019’da bir defaya mahsus ek bandrol ücreti alınacağı duyuruldu.

Söz konusu kararname ile birlikte artık yurt dışından getirilen televizyonlar için 8 Euro,
51 ekrana kadar olan televizyonlar için 10 Euro,
52 – 62 ekran televizyonlar için 16 Euro,
68 – 85 ekranlar için 22 Euro,
88 – 116 ekran televizyonlar için 34 Euro,
117-148 ekranlar için 40 Euro,
148 ekran ve daha üstündekiler için 80 Euro ek bandrol ücreti alınacak.

Ayrıca, yurt dışından getirilecek olan akıllı telefonlar için 20 Euro alınacağı da belirtilirken, tabletler ve bilgisayarlar için kullanıcılardan 10 Euro gibi bir ücreti tahsil edilecek.

Her türlü görsel veya işitsel yayınları alabilen cihazlar için ücret alınacağını açıklayan yetkililer;
radyo ve radyo alıcıları için 1-2 Euro,
video oynatıcıları için 18 Euro,
set üstü medya kutuları için 7 Euro ek ücret alınacağını da belirttiler.

Kaynak: Yurt dışından telefon getirenlere ek bandrol ücreti! – ShiftDelete.Net

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Google Street View (Sokak Görünümü) Görüntüleri Nasıl Elde Edilir?

Google Street View (Google Sokak Görünümü), Google Maps ve Google Earth teknolojileri ile bütünleşik olarak dünyadaki birçok kamuya açık alanlardan caddeler boyunca panoramik görüntülerin izlenebilmesini sağlayan teknoloji servisine verilen isimdir. 2007 yılında ABD’nin çeşitli şehirlerinde başlamış ve o tarihten bu yana kırsal alanları da kapsayacak şekilde dünya genelinde sürekli olarak büyümüştür. Google Haritalar üzerinde Street View ile görüntülenmiş olan alanlar mavi çizgiler ile belirtilmektedir.

Street View Arabası

Google, 2007’de Birleşik Devletler’deki ilk lansmanından bu yana uzun bir yol katetti. Bugün, 360° fotoğraflarının kapsamını, yedi kıta üzerindeki yerleri içerecek şekilde genişletmiş bulunmakta.

Street View Gezgin Kamerası

Gezgin Kamera, dünyada araba, üç tekerlekli araç, troley veya karmobille erişilemeyen daha fazla yerin Street View’da gösterilmesini sağlıyor. Sırt çantası şeklindeki platform, üst kısmına takılı bir kamera sistemine sahip ve platformun taşınabilirliği, yalnızca yaya olarak erişebilen sıkışık ve dar alanlar veya mekanlarda gezinirken resimler toplanmasına olanak tanıyor. Bu kamera teknolojisini kullanarak oluşturulan ilk koleksiyon, Arizona’daki Büyük Kanyon’un engebeli ve sarp arazisini içeriyor.

Street View Troleyi

Bir grup sanatsever Google çalışanı Street View teknolojisini dünyanın dört bir yanındaki müzelere taşımak isteyince, müze kapılarından kolaylıkla geçip heykellerin arasında dolaşabilecek bir sistem geliştirme ihtiyacı doğdu. İç mekanlara yönelik bu ilk çalışmada, tüm gerekli ekipmanlar daha küçük bir şasi üzerine yerleştirildi. Bir kamera sistemiyle donatılan ve itmeyle yol alan bu el arabasına Troley adı verildi. Troley, yalnızca müzelerin içinin değil, aynı zamanda Beyaz Saray gibi iç mekanların ve spor stadyumlarının da görünümlerini topluyor.

Street View Karmobili

Street View kameralarını karla kaplı yamaçlara da götürmenin eğlenceli olacağını düşünen Google ekibi, birkaç hafta sonunu bu işe ayırarak 2×4’lük birkaç kalas, koli bandı ve dondurucu soğuklara dayanması için kayakçı montlarına sarılmış sabit sürücüler yardımıyla, Street View ekipmanlarını bir karmobil üzerine başarıyla yerleştirdi. Kayakçılar, snowboardcular ve kar yürüyüşçüleri artık Whistler Blackcomb Dağı’nı ve çevresindeki birçok kayak merkezinin engebeli ve karlarla kaplı arazisini keşfedebiliyor.

Street View Üç Tekerlekli Aracı

Street View arabasıyla dünyadaki birçok güzel yer ziyaret edilebilmesine rağmen, en ilginç ve eğlenceli yerlerin bazılarına arabayla erişmek mümkün olmuyor. Avrupa’nın Barselona ve Paris gibi şehirlerindeki dar sokaklardan bazılarına erişmek için, Google mühendis ekibi üç tekerlekli araç üzerine kurulu bir kamera sistemi geliştirdi. Üzerinde kamera sistemi bulunan ve pedalla hareket ettirilen bu üç tekerlekli araç, operatör pedal çevirerek yol alırken otomatik olarak görüntüler topluyor. Bu araç sayesinde, dünya genelinde, aralarında temalı parklar, üniversite kampüsleri, hayvanat bahçeleri, Stonehenge ve UNESCO Dünya Mirası listesindeki yerlerin bulunduğu konumlara ait görüntüler paylaşıldı.

Google’ın sahip olduğu içerik “Street View”a veya “Google Haritalar”a atfedilir. Görüntülerdeki yüzler ve araç plakaları otomatik olarak bulanıklaştırılır. ,,
Street View görüntüleri gerçek zamanlı değildir

Görüntülere yalnızca Google araçlarının ilgili konumun yanından geçtiği gün yakalayabildiği öğeler gösterilir. Daha sonra bu görüntülerin işlenmesi aylar sürer. Bu, gördüğünüz içeriğin, herhangi bir yerin birkaç ay ila birkaç yıl önceki haline ait olabileceği anlamına gelir. Uzun yıllar içinde görüntüleri toplanan bazı konumlarda, Zaman Makinesi özelliğini kullanarak bu görüntülerdeki değişiklikleri görebilirsiniz.

Her şeyden önce, Street View’da gösterilecek yerlerin fiilen gezip fotoğraflanması gerekir. Mümkün olan en iyi görüntüleri ne zaman ve nerede çekilebilecegine karar vermek için, çeşitli bölgelerin hava şartları ve nüfus yoğunluğu gibi birçok faktör dikkate alınır. ,,
Görüntüleri Hizalama

Her bir resmi haritadaki coğrafi konumuyla eşleştirmek için, arabada bulunan GPS, hız ve yönü ölçen sensörlere ait sinyaller bir araya getiririlir. Bu, arabanın kesin rotasını yeniden belirlenmesini ve hatta resimleri gerektiği gibi yatırılmasını ve yeniden hizalanmasını sağlar.

Fotoğrafları 360° Fotoğraflara Dönüştürme

360° fotoğraflarda kopuklukları önlemek için, bitişik konumlandırılmış kameralar, hafifçe birbiri üzerine binen resimler çeker ve ardından fotoğraflar “uç uca eklenerek” 360 derecelik tek bir resim oluşturulur. Ardından, “ek yerlerinin” azaltılması için özel resim işleme algoritmaları uygulanır ve pürüzsüz geçişler sağlanır.

Doğru Resmin Gösterilmesi

Arabadaki üç lazerin yüzeylerden ne kadar hızlı bir şekilde yansıdığı, bir yapının veya nesnenin ne kadar uzakta olduğunu bildirir ve 3D modeller çıkarılmasına olanak tanır. Uzaktaki bir alana gittiğinizde, bu 3D model size ilgili konum için gösterilecek en iyi panoramayı belirler.

Kaynak: Google, vikipedia

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın