Van Gölü’nde Yeni Bir Balık Türü Keşfedildi

Bugüne kadar sadece balık türü olarak inci kefalinin yaşadığı düşünülen Van Gölü’nde yaşayabilen yeni bir balık türü bulundu. Balığın dünyanın başka herhangi bir yerinde görülüp görülmediğini ve türünü tam olarak tespit etmek için ise çalışmalar sürerken, Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, "Yani artık Van Gölü’nde endemik Van Gölü inci kefaline ilave olarak yeni bir balık türümüz daha var. Van Gölü’nde yaşayabilen ikinci bir tür balığımız var artık" dedi.

Van İl Jandarma Komutanlığı’nın Sualtı Timi’nin eğitim dalışları sırasında bir balık türü tespit edildi. Bunun üzerine araştırmalar yapan Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı ile Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, araştırmalara başladı. Van Gölü’nün 800 bin yıllık tarihi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Sarı, yaklaşık 3 ay süren araştırma sonucunda Van Gölü’nde yaşayan ikinci bir balık türünün olduğunu tespit etti.

Yıllardır Van Gölü’nde yaptığı çeşitli araştırmaları ve dünyada sadece Van Gölü’nde yaşayan İnci Kefali’ni koruma çalışmalarıyla adından söz ettiren Prof. Dr. Sarı, Van Gölü’nün 3 bin 712 kilometre karelik çok büyük yüzey alanına sahip olduğunu ve 451 metrelik bir derinliği olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Sarı, Van Gölü’nün çok farklı bir ortamı olduğunu belirtirken, bu yönüyle gölün dünyanın en büyük soda gölü olduğunu söyledi.

Van Gölü’nün hem tatlı sulardan hem denizlerden çok farklı bir takım ekolojik özelliklere sahip olduğunu belirten Prof. Dr. Sarı, "Van Gölü’nün altında dünyanın en büyük mikrobiyalitleri bulunuyor. Bu mikrobiyalitler gölün dibindeki çatlaklardan çıkan kalsiyumca zengin suların göldeki karbonat ve bikorbonatlarla reaksiyona girmesi ve bu reaksiyona biyolojik süreçlerin de katılmasıyla bir çökelme meydana geliyor. Ve göl dibinde yukarıya doğru yükselen taşlaşmış yapılar ortaya çıkıyor. Bu yapılan ağaç gibi sürekli büyüyor. Van Gölü’nün sıfır ile100 metre derinlikleri arasında 2013 yılından beri mikrobiyalit alanlarını tespit etmeye çalışıyoruz. Şu ana kadar yüzde 90’ndan fazla alanı taradık. Ve büyük ölçüde mikrobiyalit alanlarını belirledik. Geri kalanı için çalışmalarımız devam ediyor" dedi.

İnci kefali yalnız değil

Mikrobiyalitlerle ilgili yaptıkları çalışmalar sırasında çok ilginç bulgular elde ettiklerini belirten Prof. Dr. Sarı, "Bunlardan en ilgincini bugün sizinle paylaşmanın heyecanını yaşıyoruz. Bugüne kadar biz Van Gölü biyolojik çeşitliliğinden bahsederken ‘şimdiye kadar yapılan tespitlere göre 103 tür bitkisel plankton (fitoplankton), 36 tür hayvansal plankton (zooplankton) ve tek bir tür balık yani inci kefali yaşar’ dedik. Bu ifademiz bugün itibariyle değişti. Plankton türleriyle ilgili henüz yeni bir ifademiz yok. Fakat bu saat itibariyle Van Gölü’nde artık 2 tür balık yaşıyor diyebileceğiz" diye konuştu.

Yeni balık mikrobiyalitin üstünde yaşıyor

Van Gölü’nde yeni keşfedilen balıkla ilgili bilgiler veren Prof. Dr. Sarı şöyle konuştu:

"Van Gölü’nde çok sınırlı bir alanda bir mikrobiyalitin üstünde yaşayan yeni bir balık türü tespit ettik. 3 aydır bunun üzerinde çeşitli çalışmalar yapıyoruz. Bu çalışmalar kapsamında çok uzun süreli dalışlar, gözlemler, incelemeler yapıldı. Büyük olasılıkla bu balığın yeni bir tür olduğu kanaati oluştu bizde. Bu balık türü küçük bir balık türü. 5-6 santimetre boyunda gölün ortasındaki yaklaşık 13 metre boyundaki mikrobiyalitin üzerinde yaşıyor. Bu mikrobiyalit göl tabanından çıkan tatlı su kaynağı çatlağının üzerinde oluşmuş. Mikrobiyalitin gövdesinden göl suyunun etrafına sürekli tatlı su sızıyor. Bu yüzdende bu 13 metrelik mikrobiyalitin etrafında bir mikro tatlı su habitatı oluşmuş. Ve bu habitatta sadece o mikrobiyalitte yaşayan küçük bir balık türü ile karşı karşıyayız"

İnci kefaline kardeş geldi

Yeni bulunan balık türü ile ilgili bilimsel çalışmaların devam ettiğini belirten Prof. Dr. Sarı, "Yani artık Van Gölü’nde endemik bir canlı olan inci kefaline ilave olarak yeni bir balık türümüz daha var. Yani inci kefaline kardeş geldi diyebiliriz. İnci kefali yalnızdır diyebiliyorduk fakat artık yalnız olmadığını biliyoruz. Van Gölü’nde ikinci bir tür balığımız var artık. Bu balık grimsi ve sarımtırak, üzerinde siyah noktaları olan bir balık türü. Bu balığın adıyla ve bilimsel türüyle ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Bunların tamamlanması biraz zaman alacak. Bunun yeni bir tür olup olmadığını, yeni tür ise hangi gruba dahil olduğu adının ne olduğuyla ilgili bilgileri daha sonra paylaşacağım" dedi.

İlk kez karşılaşıldı

Bu balık türünden bahsederken çok heyecanlandığını belirten Prof. Dr. Sarı, "Şöyle düşünün Van Gölü oluşalı 800 bin yıl oldu. Ve bu süre boyunca bu balık burada yaşıyor ama hiç kimse bunun farkında değil. Üstünden tekneler geçiyor, balıkçılar dolaşıyorlar, insanlar dalıyor, çıkıyor ama hiç kimse bu balığın farkında değil. 800 bin yıllık tarih içerisinde bu balıkla ilk karşılaşan kişiler bizler olduk. Bu balığın ilk görüntülerini sualtı fotoğrafçısı Saygın Dura görüntüledi. Bu çalışma kurumlar arası işbirliğinin bir ürünü. Hiç kimse bir şeyi tek başına tam olarak yapamaz. Akademik yaşamı boyunca Van Gölü ve inci kefaliyle ilgili araştırmalar yapan bir akademisyen olarak çok heyecanlı ve duyguluyum. Çünkü Van Gölü’nün 800 bin yıllık ömrü içinde bu balık ilk defa insanla karşılaştı. Bizler bu türün, bu balık neslinin karşılaştığı ilk insanlarız. Bu bir bilim insanı için çok heyecan verici. Ama aynı zamanda büyük sorumluluk gerektiriyor. Bilimsel çalışmalar tamamlanır tamamlanmaz bu balığın yaşam habitatı olan bölgenin korunması için gerekli birimlere müracaatlarda bulunacağız" dedi.

Kaynak: Van Gölü’nde yeni bir balık türü keşfedildi – Yurt

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Uçan Balık

Uçan balık, 64 cinsten oluşan Exocoetidae familyasını oluşturan balık türlerinin ortak adıdır. Yüzgeçlerini kanat olarak kullanıp kısa mesafeleri uçabilirler. Çoğunun görünüşleri sardalyalara benzer ama bunlarla akrabalıkları yoktur. Özellikle tropik ve subtropik denizlerde bulunurlar. Bu familyanın Türkiye’deki Exocoetus volitans türü, güney Ege denizi ve Akdeniz’de bulunur. Boyları 45 cm’ye kadar ulaşabilir.

Bilinen en eski uçan veya kayan balık fosili, 235-242 milyon yıl önceye ait Potanichthys xingyiensis’tir, Ancak bu balık modern uçan balıklarla bir akrabalığı yoktur. Modern uçan balıklar 66 milyon yıl önce bağımsız bir tür olarak ortaya çıkmıştır.

Uçuş mesafesi

Mayıs 2008’de Japon NHK televizyonundan bir ekip Yakushima Adası açıklarında bir uçan balığı görüntülediler. Balık havada 45 saniye kaldı. Bundan önceki rekor 42 saniye idi. Uçan balıkların uçuşları genel olarak 50 metre civarındadır, fakat dalgaları ve akıntıları kullanarak 400 metreye kadar uzağa gidebilirler. Hızları saatte 70 kilometreye varabilir. En fazla uçuş yüksekliği deniz seviyesinden 6 metre yukarıdadır.

Bazen yanlışlıkla küçük teknelerin içine düşebilirler. Uçan balıklar sudan dışarı sıçrayabilmek için kuyruklarını saniyede 70 kereye kadar sallarlar. Daha sonra havalanmayı sağlaması için ön yüzgeçlerini yana açıp hafif aşağı doğru çevirirler. Suyun üzerinde kaymayı bitirdiklerinde yüzgeçlerini tekrar kapatır veya kuyruklarını suya vurarak yeniden başka bir yöne doğru kayarlar.

Balıkçılık

Uçan balıklar Japonya, Vietnam, Çin ve Endonezya’da ticari olarak ağ veya kepçe ile avlanmaktadır. Salomon Adalrında balıklar uçarken kanoların üstünde elde tutulan ağlarla yakalanırlar. Balıklar el feneri ışığına gelmektedir, avlanma sadece ayışığı olmadığı günlerde yapılmaktadır.

Mutfak

Japon mutfağında kurutulmuş olarak tüketilir veya tobiko adı verilen sushi yapımında kullanılır. Uçan balıklar Tayvan’da Orkide Adaları’nda yaşayan Tao halkının da günlük diyetlerinde yer alır. Uçan balıklar ‘Uçan balık ülkesi’ olarak adlandırılan Barbados’un milli yiyeceği kabul edilir. Barbados pasaportunun üzerinde hologram olarak bulunur.

Göç

Uçan balıklar Venezuela’da bulunan Orinoko Irmağının etrafı ile Barbados etrafında plankton tarafından zengin Atlantik mercanlarının arasında göç ederler. Ancak günümüzde göç en fazla 120 km ötede bulunan Tobago adasına kadar sürmektedir. Uçan balık avcılığı Tobago ve Barbados arasında diplomatik sorunlara yol açmaktadır.

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın