Turizmde Göbeklitepe Yılı Resmen Başladı – 2019 Göbeklitepe Yılı

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde bulunan ve "tarihin sıfır noktası" olarak nitelendirilen Şanlıurfa’daki Göbeklitepe Ören Yeri’nin resmi açılışı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından gerçekleştirildi.

tb

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Göbeklitepe Ören Yeri Resmi Açılış Töreni’nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasının satır başları şöyle;

"Anadolu sahip olduğu sayısız tarihi değere bir yenisini daha ekliyor"
İnsanlığın ortak kültür hazinesine yaptığı katkılarla Göbeklitepe Anadolu’daki medeniyet köklerinin derinliğini göstermesi bakımından şimdiden çok önemli bir referans haline geldi. Göbeklitepe ile birlikte insanlık ailesinin adeta ana vatanı konumundaki Anadolu sahip olduğu sayısız tarihi değere bir yenisini daha ekliyor. Burada elde edilen bulgular medeniyetimizin kadim bir kavramı olan ‘medine’, yani şehir insanlığın toplu olarak birlikte yaşama ihtiyacının nasıl ortaya çıktığına da işaret ediyor. İnsanların bunca zamandır hep öne sürüldüğü gibi önce yerleşik hayata geçip ondan sonra inançlarını sembolize eden yapılar inşa etmediklerini, sürecin tersinden işlediğini buradaki kalıntılardan anlıyoruz.

Buradaki bulgular insanın dünyada asıl varlık gayesinin ne olduğuna çok güçlü bilimsel delillerle ışık tutuyor. Bu bilgi insanlığın bizim inancımızla, medeniyet ve kültür çerçevemizle uyumlu bir geçmişe sahip olduğunu da gösteriyor. Dolayısıyla bu kazılardan elde edilen sonuçlar arkeoloji ve antropoloji yanında dinler tarihi başta olmak üzere diğer pek çok bilim disiplini için de çok önemli bir değere sahip.

"Dünya kültür mirası geçici listesindeki varlık ve alan sayımız 77’ye yükseldi"

2011’de UNESCO dünya mirası geçici listesine giren Göbeklitepe, ilgili kurumlarımızın takibi sonucunda nihayet geçtiğimiz yıl kalıcı listeye ilave edilmiştir. Böylece biraz geç de olsa ülkemizin bir değeri, önemli bir kültür varlığı tescillenmiş oldu. Daha önce Türkiye’nin 2’si karma, 15’i kültürel olmak üzere 17 miras alanı bu listedeydi. Göbeklitepe’nin dahil edilmesiyle bu sayı 18’e yükselmiş oldu. Dünya kültür mirası geçici listesindeki varlık ve alan sayımız ise 77’ye yükseldi. Elbette Türkiye gibi her karış toprağı insanlık tarihinin aynası olan bir ülkenin UNESCO dünya mirasında 18 tane geçici listede 77 tane eserinin olması bizim için yeterli değildir, kafi değildir.

Üzerinde yaşadığımız bu toprakların eşi bulunmaz bir tarih, kültür ve medeniyetler beşiği olduğu zamanla çok daha iyi anlaşılacaktır. Ben şuna inanıyorum, bizim ülkemiz bir defa bir açık hava müzesidir. Onun için de çok yoğun bir çalışmanın ortaya konulması lazım. Çünkü bizim gibi kadim yerleşim yerlerindeki tarihi eserlerin bulunması, ortaya çıkarılması biraz da nasiple oluyor.

Bütün bu gayretlerin sonucunda da işte böyle bir hazine gün yüzüne çıkmıştır. Bu süreçte ülkemizin önde gelen kuruluşlarından Doğuş Grubu’nun projeye verdiği destek çok ama çok önemlidir. Doğuş Grubu’na bu vesileyle bir kez daha yine şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Türkiye’nin diğer firmalarından da benzer projelere destek vermelerini, sosyal sorumluluklarını yerine getirmelerini bekliyoruz.

Hedefimiz bu yıl 50 milyon turisti geride bırakmak, 2023’te de 70 milyon turist hedefine ulaşmak. Bunu başaracağız.

Vatandaşlarımızın sahip çıkmadığı, devletin destek vermediği, özel sektörün de inisiyatif alıp elini taşın altına koymadığı bir çalışmanın başarıya ulaşma şansı çok zayıftır. Şu anda perdede gördüğümüz gibi bu görüntüler inanıyorum ki dünya kamuoyuna çok ama çok tesir edecek şekilde yansıyacaktır.

100-150 senelik mazisi bile olmayan eserlerin nasıl reklamının yapıldığını, nasıl korunduğunu, nasıl her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği bir çekim merkezi haline dönüştürüldüğünü görüyoruz.

"Ülkemizin tabii güzellikler ve insan sıcaklığı bakımından da rakiplerinden geri kalır hiçbir yanı yoktur. Bilakis Göbeklitepe gibi insanlık tarihine ait yerleşik kalıpları ve ezberleri bozan yeni kültür varlıklarıyla hazinemizi sürekli güçlendiriyoruz. Bizim eksikliğimiz bunların reklamını, tanıtımını layıkıyla yerine getirememiz sebebiyledir.

Ne yazık ki Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgemiz uzun yıllar çatışmalarla, yasaklarla bölücü terör örgütünün baskılarıyla anılmıştır. Az önce gelirken onu öğrendim, ‘Dün bin kadar ziyaretçi buraya geldi.’ dediler. Daha bunu herkes bilmiyor ama bakın herhalde basit bir seslendirmeyle bir günde buraya bin kişi geliyorsa, demektir ki bu binler olacaktır. Çok daha mevsimin de inşallah şöyle yazla birlikte hele hele baharla çok daha farklı bir hale gelecektir.

"Çok geniş bir turizm potansiyelimiz bulunuyor"

Halbuki bizim tarihten tabii güzelliğe, müzikten gastronomiye kadar çok geniş bir turizm potansiyelimiz bulunuyor. Bu çerçevede hükümetlerimiz döneminde ülkemizdeki 142 müzeyi yeniledik, 52 yeni müze açtık. Ülkemizin zenginliklerini yurt dışında geniş kitlelere göstermek için 68 yurt dışı kültür varlığı sergisi açtık. Sinema ve dizi sektörüne verdiğimiz desteklerle ülkemizin tanıtımında yepyeni ve gerçekten etkili bir mecrayı şu anda harekete geçirmiş bulunuyoruz.

Ülkemize gelen turist sayısını, göreve geldiğimizde 13 milyondu, şu anda 46 milyona çıkardık. Turizm gelirimiz de 12 milyar dolardan 30 milyar dolar sınırına geldi. İşletme belgeli tesis sayımız 419’dan bin 506’ya, bakanlık belgeli tesis sayımızı 4 bin 888’e, turizm bölgesi sayımızı 143’ten 267’ye yükselttik. Sürdürülebilir turizm amacıyla belediyelerimize bu doğrultuda yapacakları çevre düzenlemesi ve alt yapı çalışmaları için de yaklaşık 2 katrilyon liralık destek verdik. Şimdi hedefimiz bu yıl 50 milyon turisti geride bırakmak, 2023’te de 70 milyon turist hedefine ulaşmak. Bunu başaracağız, bunda kararlıyız. Bunun için de Göbeklitepe gibi gerçekten özel ve önemli bir hazinemizi çok iyi değerlendirmeliyiz.

tb
"Şanlıurfa tam bir tarih hazinesidir"

Akad, Sümer, Babil, Hitit, Roma, Emevi, Selçuklu, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi eserleriyle Şanlıurfa tam bir tarih hazinesidir. Bunların hepsini birlikte düşündüğümüzde Şanlıurfa’nın her yıl tek başına milyonlarca turisti ağırlaması gerekiyor. Bunun için de ciddi bir alt yapıyı süratle geliştirmemiz lazım. Bundan neyi kastediyorum? Tabii buralardaki otel hizmetlerini de artırmamız gerekecek. Daha önce hiç yokken şimdi tabii burada gayet lüks otellerimiz de var ama bu sayı yeterli değil. Hedef bu kadar büyük olunca tabii ki bunun alt yapısı olan otellerimizi de burada artırmamız, geliştirmemiz gerekiyor. İnşallah bunu da başaracağız. Bir kez daha Göbeklitepe’deki çalışmalara katkı veren, destek sağlayan herkese teşekkür ediyorum. İnsanlık tarihinin bir dönemine ışık tutacak bu eserlerin hayırlara vesile olmasını diliyorum.

2019 Göbeklitepe Yılı

12 bin yıllık geçmişe sahip Şanlıurfa’daki Göbeklitepe’nin resmi açılışı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından gerçekleşti. Böylece Turizmde Göbeklitepe Yılı resmen başladı.

Şanlıurfa’ya giden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ‘İnsanlık tarihinin sıfır’ noktası olarak kabul edilen Göbeklitepe’ye çıktı.

Ören yerini gezip incelemelerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ilk kalıntıyı bulan ve tarihi keşifte büyük payı olan Mahmut Kılınç ile sohbet etti.

Peki Göbeklitepe, neden bu kadar önemli?

Dünyanın bilinen en eski dini yapılar topluluğu Göbeklitepe’nin geçmişi günümüzden 12 bin yıl öncesine dayanıyor. Yabani hayvan figürlü yontulmuş taşlar, tonlarca ağırlıktaki T biçimli sütunlar. Gizemi hala çözülemese de Göbeklitepe insanlık tarihini yeniden yazdırabilecek öneme sahip.

"Dünyanın En Eski Arkeolojik Tapınağı" Göbeklitepe’de kazı çalışmaları 1995 yılında başladı.

Toprak altındaki hazinenin ortaya çıkması ve yoğun çabalar sonucu Göbeklitepe, 2018 yılının temmuz ayında UNESCO Dünya Kültür Mirası kalıcı listesine alındı.

Bu önemli değerin daha iyi tanıtılması için de turizmde 2019 yılı "Göbeklitepe Yılı" ilan edildi.

Tarihin akışını değiştiren Göbeklitepe Ören Yeri’ne bu yıl dünyanın 4 bir yanından ziyaretçi bekleniyor.

Göbeklitepe

Şanlıurfa’nın merkez Haliliye ilçesinin, kent merkezine 18 kilometre mesafedeki Örencik Mahallesi yakınlarında bulunan ve ilk kez 1963’te İstanbul ve Chicago üniversitelerinden araştırmacıların yüzey çalışmaları sırasında fark edilen ören yerindeki kazılar, 50 yılı aşkın süredir devam ediyor.

Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müzesince 1995’ten beri ortaklaşa yürütülen çalışmalarda, Neolitik döneme ait boyları 3-6 metre, ağırlıkları da 40-60 ton olan, yabani hayvan figürlü "T" biçimli dikili taşlar bulundu.

Kazılarda aynı zamanda, 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli dünyanın en eski tapınak kalıntıları ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi çeşitli tarihi eserler de gün yüzüne çıkarıldı.

Kaynak: TRT Haber

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın

Yeni Havalimanının Adı İstanbul Havalimanı Oldu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün törenle açılışı gerçekleştirilen yeni havalimanının adını açıkladı. Erdoğan, "Paha biçilmez bu şehre yaptığımız böylesine bu büyük eser, işte bunun için adını İstanbul verdik. Hayırlı olsun" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni havalimanının açılışına katıldı. Açılışta katılımcılara, havalimanının lale figürlü, mimarlık ödüllü 90 metre yüksekliğindeki hava trafik kontrol kulesinin minyatürü şeklinde tasarlanan kürsüden seslendi. Konuşmasına, "Bugün burada iki büyük mutluluğu bir arada yaşıyoruz. Dünyanın en büyükleri arasında yer alan İstanbul Havalimanımızın açılışını, yurt dışından gelen kıymetli dostlarımızla yapıyoruz. İstanbul Havalimanının tüm dünyaya, bölgemize, ülkemize hayırlı olmasını Allah’tan temenni ediyorum." söyleriyle başlayan Erdoğan, "Cumhuriyetimizin 95. kuruluş yıl dönümünün gururunu da bugün hep birlikte yapıyoruz. Cumhuriyetimizin 95. kuruluş yıl dönümü kutlu olsun." diye konuştu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Endonezya’da düşen uçakta hayatını kaybedenlere rahmet diledi.

"İSTANBUL, EN DEĞERLİ MARKA"

Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un sadece Türkiye’nin en büyük şehri olmadığını, aynı zamanda ülkenin en değerli markası olduğunu belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şair ne güzel söylemiş.
‘Bu şehr-i İstanbul ki bi misl ü behadır
Bir sengine yek pare Acem mülkü fedadır
Bir gevher-i yekpare iki bahr arasında
Hurşid-i cihan-tab ile tartılsa sezadır.’

Bunu günümüz Türkçesiyle tekrarlayacak olursak,

‘Bu İstanbul şehri ki, ona paha biçilmez
Tüm Acem mülkü feda olsun onun tek bir taşına
Öyle tek bir incidir iki deniz arasında
Yeridir dünyanın güneşi ile tartılsa.’

Paha biçilmez bu şehre yaptığımız böylesine bu büyük eser, işte bunun için adını ‘İstanbul’ verdik. Hayırlı olsun. Yeşilköy’deki Atatürk Havalimanımız, burası tam kapasiteyle hizmete girdiğinde ticari seferlere kapanacak olmakla birlikte havalimanı vasfını koruyacak. Gerek havacılık fuarları gerekse başka bir takım faaliyetler için Atatürk Havalimanı aynı isimle hizmet vermeyi sürdürecektir. Atatürk Havalimanının bu faaliyetler dışındaki alanları ise söz verdiğimiz şekilde millet bahçesi olarak İstanbul halkının kullanımına açılacaktır. Şu andaki kapalı alanları da inşallah ülkemizin, İstanbul’umuzun en büyük fuarı haline getireceğiz. Dolayısıyla orası Atatürk Havalimanı, burası ise İstanbul Havalimanı olarak isimlendirilecektir. Havalimanımızın ismi de hayırlı olsun."

"BURASI ÇOK YUMUŞAK BİR ARAZİYMİŞ. BU TEKNOLOJİNİN ÖNÜNDE YUMUŞAK ARAZİ Mİ VAR?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bakanlığı döneminde Binali Yıldırım ile helikopterle bir kaç kez bölgede dolaştıklarını dile getirerek, bölge için sadece havalimanının yapılmasının yeterli olmayacağını söylediklerini, çukur olan alanların da düzenlenmesi gerektiğini söylediğini anımsattı. Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan’ın bu yönde de hazırlıklar yapması gerektiğini ifade eden Erdoğan, Kuzey Otoyolu’yla ilgili olarak kalan bütün devasa çukurlarda, bir çevre düzenlemesi yapılması, çevre, şehircilik açısından göller haline getirilmesinin, oradan bir taraftan yeşili, bir taraftan da o gölleri izleyerek, görerek geçmenin insanlara bir başka keyif, zevk vereceğini söyledi. Erdoğan, 2015 Mayıs ayında yer teslimi yapılıp inşaat başladığında dahi havalimanıyla ilgili tereddütlerin hala devam ettiğini vurgulayarak, "Oraya gitmeyelim…Geçenlerde bir televizyon kanalında bir tane kendini de çok beğenen birisi, ‘Burası çöker, şimdi o tartışılıyor.’ diyor. Niye çökermiş? Burası çok yumuşak bir araziymiş. Bu teknolojinin önünde yumuşak arazi mi var? Burada çakılan kazıklardan haberin var mı? Yok. Bütün bunlar niçin yapılır? İşte bu ileri teknolojinin elimize verdiği imkandır, bize tanıdığı imkandır. Bunlar burada yapılmak suretiyle de bu adımlar atılmıştır." değerlendirmesini yaptı.

Finansmanından inşaatına kadar, her boyutuyla dünyada eşine arz rastlanır bu dev projeyi tamamladıklarını ve ilk etabının resmi açılış töreninin gerçekleştirildiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, toplam 4 etaptan oluşan projenin açılan ilk etabının yılda 90 milyon yolcu kapasiteli olduğunu vurguladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu kapasitenin tüm etaplar bittiğinde 150 milyon yolcuya yükseleceğini dile getirerek, şöyle devam etti: "Hatta gerekirse 200 milyona kadar çıkartılabilecektir. Yaklaşık 76,5 milyon metrekarelik bir alana inşa edilen ve ilk etapta 3 pistle açılan havalimanımız toplamda 6 pisti, paralel taksi yolları, 2 milyon metrekareyi bulacak kapalı alanı, 6,5 milyon metrekare apron büyüklüğü, terminalleri arasındaki ulaşımı sağlayacak raylı sistemi, kargo ve genel havacılık terminalleri, kapasiteyi karşılayacak büyüklükteki kapalı ve açık otoparkları, destek birimleri, sosyal tesisleri, diğer tüm üniteleri ile gerçekten dev bir eserdir."

"DOLAYISIYLA ÖNÜMÜZDEKİ 10 YIL BOYUNCA BU HAVALİMANIMIZ BÜYÜMEYE DEVAM EDECEKTİR"

Erdoğan, projenin ikinci etabında doğu-batı paralel pisti ve taksi yolları, üçüncü etabında ikinci terminal binası, ilave apron, paralel pist ve taksi yolu, son etabında ise ek terminal binası, paralel pist, taksi yolları ve ilave apron yer aldığını ifade etti. Tüm etapların 2028’e kadar tamamlanmasının öngörüldüğünü belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dolayısıyla önümüzdeki 10 yıl boyunca bu havalimanımız büyümeye devam edecektir. Kendi enerjisini üreten, çevreci, tabiat dostu ve engelsiz bir proje olan havalimanımızdaki hizmetler için 120 bin kişi görev yapacaktır. Havalimanımızdaki her birim uluslararası standartların üzerinde son teknolojiye sahip şekilde tasarlanmış ve inşa edilmiştir. Şehir merkezine karayolu, raylı sistem ve deniz yoluyla alternatifli ulaşım imkanları sağlanacaktır."

Hava trafiği ve güvenliği konusunda da bu projeyle birlikte pek çok yeniliğe imza atılacağını dile getiren Erdoğan, "Yatırım bedeli 10 milyar 247 milyon avro. Devlete bu kira süreci içerisinde ödenecek kira bedeli de 22 milyar 152 milyon avro olmak üzere, vergiler hariç 32,4 milyar avro ekonomik büyüklüğü ifade ediyor." diye konuştu.

"TABİİ HEPSİNDEN ÖTE İŞÇİSİNE TEŞEKKÜR EDİYORUM"

Erdoğan, ilk etabın finansmanının 4,5 milyar avro tutarındaki bölümünün Ziraat Bankası, Halk Bank ve Vakıf Bank ile 3 özel banka tarafından karşılanmış olmasını da çok önemli gördüğünü aktararak, şöyle konuştu: "Uluslararası standartta kredi formuna sahip olmasına karşılık ülkemiz hukukunun geçerliliği ve böyle bir yöntem ilk defa bu projede uygulandı. Bu projenin finansmanında herhangi bir Hazine garantisi veya benzeri bir taahhüt söz konusu değildir. Sadece toplam bütçe içerisinde sembolik bir rakamı ifade eden ve projenin işletme süresinin ilk 12 yılıyla sınırlı olmak üzere 342 milyon avro dış hat yolcu geliri garanti edilmiştir. Görüldüğü gibi İstanbul Havalimanı hem mimarisi hem inşası hem işletmesi hem finansmanı ile gerçekten ülkemizin yüz akı, dünyada da örnek olacak bir projedir. Bu dev projenin etüdünden inşasına ve işletmesine kadar her aşamasında emeği geçen, katkısı olan kamu kurumlarımıza, bankalarımıza, yüklenici firmalara, taşeronlara, mimarından mühendisine tabii hepsinden öte işçisine teşekkür ediyorum."

"HAVALİMANIMIZ 60 ÜLKEYİ VE 20 TRİLYON DOLARLIK EKONOMİLERİ BİRBİRİNE BAĞLIYOR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Coğrafi olarak ülkemiz özellikle de İstanbul tarih boyunca hep stratejik bir konumda yer almıştır. İstanbul Havalimanımızın hizmete girmesiyle Türkiye, kuzey, güney, doğu, batı aksları arasındaki en önemli transit merkez konumuna gelmiştir. Havalimanımız hitap ettiği bu geniş alanda 60 ülkeyi ve 20 trilyon dolarlık ekonomileri birbirine bağlıyor. Ülke olarak küresel ekonomilerin entegrasyonunda sahip olduğumuz kilit rolü bu havalimanıyla daha da ileriye taşıyoruz. Burası önemli bir hat, dolayısıyla biz İstanbul Havalimanı’nı sadece ülkemize değil, bölgemize ve dünyaya yaptığımız bir büyük hizmet olarak görüyoruz."

"HİZMETE GİRMESİYLE AVRUPA HAVA SAHASININ YENİDEN YAPILANDIRILMASI GEREKECEKTİR"

Enerji ve su verimliliğinde yüzde 40 tasarruf sağlayacak özellikleri ve teknoloji ağırlıklı yönetimiyle havalimanın geleceğin dünyasına hitap eden akıllı havalimanı olarak faaliyet göstereceğini dile getiren Erdoğan, "İstanbul Havalimanı’nın hizmete girmesiyle Avrupa hava sahasının yeniden yapılandırılması gerekecektir. Artık en önemli transfer noktası İstanbul olacağı için kıtalar arası uçuşların güzergahları da büyük ölçüde değişecektir. Konumu ve özellikleriyle tarihe damga vuracak bu eserin ülkemizde inşa edilmiş olması tesadüfü değildir." ifadelerini kullandı.

"ÖNÜMÜZDEKİ YILLARDA, HAVALİMANLARIMIZIN SAYISI 64’E ÇIKACAK"

Sadece havacılık alanında ulaştıkları seviyenin dahi başlı başına bir başarı hikayesi olduğuna işaret eden Erdoğan, "Ülkemizdeki havalimanlarının sayısı, göreve geldiğimiz zaman 26’ydı. Bugün itibarıyla 30 ilave yaparak, havalimanlarımızın sayısını 56’ya çıkarmış bulunuyoruz. Halen inşası ve projesi devam edenler buna ilave edildiği zaman, önümüzdeki yıllarda, havalimanlarımızın sayısı 64’e çıkacak. Yurt dışı uçuş noktalarımızın sayısını 60’tan 316’ya, dünyada destinasyon olarak bir numarayız. Birinci sırada biziz. Uçulan ülke sayısını da 50’den 122’ye, büyük gövdeli uçak sayımızı 162’den 506’ya çıkardık." diye konuştu.

"HAVACILIK SEKTÖRÜNÜN CİROSU 25 MİLYAR DOLARA YÜKSELDİ"

Erdoğan, tüm bu atılımlar sayesinde havacılık sektörünün cirosunun 2,2 milyar dolardan 25 milyar dolara yükseldiğine dikkati çekerek, "Diğer alanlarda da benzer gelişmeler kaydettik. Üstelik bu başarılara son 5 yılda yaşadığımız nice provokasyona, üzerimizde oynanan nice oyuna, ülkemize kurulan nice tuzağa, maruz kaldığımız nice saldırıya rağmen imzayı attık." dedi. Bugün Türkiye’nin milli gelirine göre dünyada 17’nci, satın alma paritesine göre dünyada 13. sıraya yükseldiğini dile getiren Erdoğan, bunu devlet ve millet arasında kurdukları o güçlü bağdan aldıkları feyizle gerçekleştirdikleri hizmetler sayesinde başardıklarını aktardı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 15 Temmuz’da olduğu gibi istiklaline ve istikbaline sahip çıkan, geleceğine güvenli ve ümitle bakan bir Türkiye olarak hedeflerine doğru kararlılıkla yürümeye devam ettiklerini anlatarak, "Cumhuriyetimizin ilanının 95. yılında 2013 hedeflerimize olan bağlılığımız, hizmete aldığımız bu muhteşem eserle bir kez daha güçlenmiştir. Bu vesileyle özellikle milletimizin cumhuriyet bayramını tekrar tebrik ediyorum. Gazi Mustafa Kemal Atatürk başka olmak üzere, İstiklal Harbi’mizi zafere ulaştıran, yeni devletimizi kuran, ülkemizin bugünlere gelmesinde alın teri, kanı olan tüm devlet adamlarımızı, şehitlerimizi, gazilerimizi, kahramanlarımızı rahmetle hürmetle yad ediyorum." diye konuştu.

"TARİH EN BÜYÜK ŞAHİTTİR, EN BÜYÜK HAKEMDİR"

Hüseyin Nihal Atsız’ın "Kahramanlar can verir yurdu yaşatmak için" dizesini okuyan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu ifade, bizim ilham kaynağımızdır. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Sınırlarımız içinde ve dışında milletimizin huzurla yaşaması, devletimizin payidar olması için gerektiğinde hayatlarını feda etme pahasına görev yapan güvenlik güçlerimize, kalbi şükranlarımı sunuyorum. Bu ülke için dökülen tek damla alın teri de tek damla kan da asla boşa gitmemiştir, boşa gitmeyecektir. Tarih en büyük şahittir, en büyük hakemdir. Tıpkı açılışını yaptığımız bu eser gibi, yaptığımız her işi, milletimizin takdirine ve tarihin murakabesine emanet ediyoruz. Gençlerimize vasiyetimiz olan 2053 ve 2071 vizyonlarımızın altyapısını, cumhuriyetimizin 100. yılı için belirlediğimiz hedeflerimizle oluşturuyoruz." Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri olmaya, bölgesinde ve dünyada barışın, huzurun, güvenliğin, refahın sembolü haline gelmeye kararlı olduğunu söyledi.

"CUMHURİYETİMİZİN 95. KURULUŞ YIL DÖNÜMÜNÜ TEBRİK EDİYORUM"

Erdoğan, sözlerini bu toprakların yetiştirdiği büyük gönül insanı Yunus Emre’nin şu güzel sözleriyle bitirmek istediğini belirterek, şunları söyledi: "Ben gelmedim kavga için/Benim işim sevgi için/Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmaya geldim. Gelin tanış olalım/işi kolay kılalım/sevelim sevilelim/Bu dünya kimseye kalmaz. İnşallah İstanbul Havalimanı’mız, insanları kavuşturup tanıştıracak, sevgiyi çoğaltıp gönülleri abat edecek, ülkemize, bölgemize ve dünyaya hayırlı bir hizmet olmuştur. Havalimanımızın inşasında emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum. Hepsinden öte özellikle bu 5’li konsorsiyumu tebrik ediyorum. Yılmadılar, usanmadılar ve 42 ayda bu eseri bu hale getirdiler tabii daha işleri var, henüz bitmedi. Bu güzel günde sevincimizi paylaşan dostlarımıza da şükranlarımızı sunuyorum. Cumhuriyetimizin 95. kuruluş yıl dönümünü tebrik ediyorum."

AÇILIŞ DUASI VE DEV EKRANDA UÇAK SİMÜLASYONU

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş’ın yaptırdığı açılış duasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki liderler, kürsüdeki dümeni hareket ettirip dev ekrana simülasyonla yansıtılan uçağı havalandırarak, İstanbul Havalimanı’nın ilk fazının açılışını gerçekleştirdi.

Kaynak: Yeni havalimanının adı İstanbul Havalimanı oldu – İstanbul

Beğen
Beğen Muhteşem Haha İnanılmaz Üzgün Kızgın