Kalyon, İngilizler tarafından 16. yüzyıl'da geliştirilen rüzgarla giden, üç direkli, yelkenli, büyük savaş gemisidir.
Osmanlı'da ilk kez II. Bayezid döneminde yapılmış olan kalyona "Göke" deniliyordu. Bizans Yunanca'sında "Galea"- ve 2.000 mevcudu vardı.
16. yüzyıldan itibaren dünya denizlerinde kullanılmıştı. Kalyon, Osmanlı'da bu gemilerin devamı olarak buharlı gemiler çağına kadar kullanılmıştır.
Kalyonun mutlaka 3 direği ve mükemmel bir yelken donanımı olurdu. Güvertesi kat kat olup sırasıyla açık güverte, palavra, orta kat, top ambarı, tavlon ve kontra tavlon güverte adlarıyla anılır. En altta sintine bulunur ve bir kalyon en az 60-100 topa sahip olurdu. Kalyonlar bu katlara göre isim alırlardı (Üç ambarlı 120 toplu gibi). Ateş kudretleri bir bordadan yapabildikleri atışla ölçülen kalyonlarda, topların namluları atış esnasında lumbarlardan dışarı uzanır ve lumbarlar su girmemesi için kapaklı olurdu.
Osmanlı'da ilk kez II. Bayezid döneminde yapılmış olan kalyona "Göke" deniliyordu. Bizans Yunanca'sında "Galea"- ve 2.000 mevcudu vardı.
16. yüzyıldan itibaren dünya denizlerinde kullanılmıştı. Kalyon, Osmanlı'da bu gemilerin devamı olarak buharlı gemiler çağına kadar kullanılmıştır.
Kalyonun mutlaka 3 direği ve mükemmel bir yelken donanımı olurdu. Güvertesi kat kat olup sırasıyla açık güverte, palavra, orta kat, top ambarı, tavlon ve kontra tavlon güverte adlarıyla anılır. En altta sintine bulunur ve bir kalyon en az 60-100 topa sahip olurdu. Kalyonlar bu katlara göre isim alırlardı (Üç ambarlı 120 toplu gibi). Ateş kudretleri bir bordadan yapabildikleri atışla ölçülen kalyonlarda, topların namluları atış esnasında lumbarlardan dışarı uzanır ve lumbarlar su girmemesi için kapaklı olurdu.