Super Moderator
İçindekiler
Kamuoyunda “Kırmızı Kitap” ve “Gizli Anayasa” olarak bilinen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi, varlığı kabul edilen ancak içeriği açıklanmayan bir belgedir.Bu belge, Türkiye Cumhuriyeti'nin milli menfaati ve milli hedeflerini, milli hedeflere ulaşılması için takip edilecek iç ve dış güvenlik ile savunma siyasetlerine ilişkin esasları kapsamaktadır.
MGK Genel Sekreterliği resmi web sitesinde Milli Güvenlik Siyaset Belgesi şöyle tanımlanmaktadır:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin milli menfaatleri ve milli hedefleri, milli hedeflere ulaşılması için takip edilecek iç ve dış güvenlik ile savunma siyasetlerine ilişkin esasları kapsayan bir Bakanlar Kurulu dokümanıdır. Bakanlar Kurulu kararlarıyla yürürlüğe konulan MGSB'nin; diğer Bakanlar Kurulu kararları gibi normlar hiyerarşisine uygun bir doküman olması da tartışma götürmez bir gerçekliktir. Bu nedenle MGSB'ye anayasa benzeri bir üstünlük ve değişmezlik atfedilmesi şeklinde basında yer alan değerlendirmelerin hukuki temeli bulunmamaktadır. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin güncelleştirilmesi için belirlenmiş bir süre yoktur. MGK tarafından ulusal, bölgesel ve küresel güvenlik ortamındaki değişiklikler ile milli güvenlik siyasetinin uygulama sonuçları çerçevesinde, Türkiye'nin milli güvenlik ihtiyaçları değerlendirilerek belgenin güncelleştirilmesine ihtiyaç olduğu hükümete tavsiye edilmektedir."
Türk Silahlı Kuvvetleri ise, MGSB'de öngörülen değerlendirmeler ışığında Milli Askeri Stratejik Konsepti'ni (MASK) hazırlayarak, askeri yapılanmasını buna göre gerçekleştiriyordu. Gelişmiş demokrasilerde devleti milli irade yönetir. Ülkemizde de mevcut anayasa ve kanunlarda, yasama, yargı ve yürütme erklerinin kimler tarafından ne şekilde kullanılacağı, bu erkler arasındaki koordinasyonun ne şekilde sağlanacağı açıkça belirtilmesine rağmen, ordunun sivil yönetimlere ve halka güvenmediği, ordu mensuplarının kendilerini daha Atatürkçü, vatansever, laik ve Cumhuriyet'in kurucusu, sahibi gibi gördükleri de bir gerçekti. Bu nedenle Türkiye'nin iç ve dış tehditlerinin belirlendiği Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde son döneme kadar askerlerin mutlak ağırlığı kendini hissettirmiştir. Bugün, "Milli Güvenlik Siyaset Belgesi" dediğimiz kırmızı kitap için, Avrupa Birliği Uyum Yasaları çerçevesinde kurumlar arasında çok sert tartışmalar yaşanmaktadır.Kırmızı Kitap’ta birinci hedefte irtica, ikinci hedefte bölücülük vardı. İrtica artık bir paranoya haline gelmişti. Bir insanın başında takkesi varsa, evinde namaz kılıyorsa, dindar yayın yapan televizyonları izliyorsa, ailesinde başörtülü insanlar varsa, her kurumun içerisinden temizlenmesi gerektiğine inanılmış ve laikliğin hiçbir dünyada benzeri olmayan bir tarifi ve uygulamasıyla yola çıkılmıştı.
1992 yılında, MGK Genel Sekreterliği tarafından hazırlanan “Gizli” gizlilik dereceli “Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi” ilk kez basına yansımıştır. Gazeteler tarafından “Kırmızı Kitap” olarak adlandırılan bu belge ile “devlet aklı” açısından nelerin iç ve dış tehdit kapsamında olduğu ilk kez öğrenilmiştir.
Hem iç ve dış tehditlerinin tanımlanış şekli hem de belge içinde yer alan “iç güvenlik tehditlerine karşı ordunun kullanılması” ifadesi kamuoyunun dikkati
çekmiş ve İnsan Hakları Derneği ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı tarafından onaylanmasının ardından MGSB'nin iptali için Danıştay'a başvuru yapılmıştır. 2006 yılı sonunda aldığı karar ile Danıştay belgenin “tavsiye niteliğinde” olması gerekçesiyle davayı reddetmiştir.[6]
Bakanlar Kurulu ve kolluk güçleri için bir rehber niteliği taşıyan Kırmızı Kitap, geçmişte daha çok asker kontrolünde hazırlanıyordu. 2010’da belgenin güncellenmesinde hükümetin de ağırlık sahibi olduğu bilinmektedir. Belge, en son 2005’te yazılmıştır. Kırmızı Kitap, 5 yılda bir yazılmaktadır; ancak ekleriyle her yıl yeniden güncellenmektedir. Milli Güvenlik Kurulu’nun dünkü toplantısında yeni Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi uygun bulundu. MGSB'den, irtica, cumhuriyet tarihinde ilk kez isim olarak tamamen çıkarıldı.
ANKARA - MGK (Milli Güvenlik Kurulu), tartışmalı geçen YAŞ toplantısının ardından ilk toplantısını dün yaptı. Yeni komuta kademesinin hazır bulunduğu toplantıdan önemli kararlar, tesbitler ve vurgular çıktı. MGK, yeni Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ni uygun buldu ve tavsiye kararının Bakanlar Kurulu’na bildirilmesine karar verdi. MGK ayrıca “dost ve müttefik ülkelere”, terör örgütü mensupları ve yandaşlarının ülkelerinde faaliyet göstermesine imkan tanımama ve terörün maddi kaynağının kurutulması bakımından etkin tedbirler alma çağrısında bulundu. Terör örgütünün bölge halkının huzur ve refahını engellemeye çalıştığını ortaya koyduğunu vurgulayan MGK, sivil halka yönelik saldırılarda kara mayını kullanmaktan çekinmemesini de “insani değerlere bakış açısını açıklıkla sergilediğini” de ifade etti. MGK’nın dün 5 saat 15 dakika süren toplantısından sonra yayınlanan bildiride yer alan kararlar, tesbitler, değerlendirmeler ve vurgulamalar şöyle:
MGK Genel Sekreterliği resmi web sitesinde Milli Güvenlik Siyaset Belgesi şöyle tanımlanmaktadır:
"Türkiye Cumhuriyeti'nin milli menfaatleri ve milli hedefleri, milli hedeflere ulaşılması için takip edilecek iç ve dış güvenlik ile savunma siyasetlerine ilişkin esasları kapsayan bir Bakanlar Kurulu dokümanıdır. Bakanlar Kurulu kararlarıyla yürürlüğe konulan MGSB'nin; diğer Bakanlar Kurulu kararları gibi normlar hiyerarşisine uygun bir doküman olması da tartışma götürmez bir gerçekliktir. Bu nedenle MGSB'ye anayasa benzeri bir üstünlük ve değişmezlik atfedilmesi şeklinde basında yer alan değerlendirmelerin hukuki temeli bulunmamaktadır. Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nin güncelleştirilmesi için belirlenmiş bir süre yoktur. MGK tarafından ulusal, bölgesel ve küresel güvenlik ortamındaki değişiklikler ile milli güvenlik siyasetinin uygulama sonuçları çerçevesinde, Türkiye'nin milli güvenlik ihtiyaçları değerlendirilerek belgenin güncelleştirilmesine ihtiyaç olduğu hükümete tavsiye edilmektedir."
Türk Silahlı Kuvvetleri ise, MGSB'de öngörülen değerlendirmeler ışığında Milli Askeri Stratejik Konsepti'ni (MASK) hazırlayarak, askeri yapılanmasını buna göre gerçekleştiriyordu. Gelişmiş demokrasilerde devleti milli irade yönetir. Ülkemizde de mevcut anayasa ve kanunlarda, yasama, yargı ve yürütme erklerinin kimler tarafından ne şekilde kullanılacağı, bu erkler arasındaki koordinasyonun ne şekilde sağlanacağı açıkça belirtilmesine rağmen, ordunun sivil yönetimlere ve halka güvenmediği, ordu mensuplarının kendilerini daha Atatürkçü, vatansever, laik ve Cumhuriyet'in kurucusu, sahibi gibi gördükleri de bir gerçekti. Bu nedenle Türkiye'nin iç ve dış tehditlerinin belirlendiği Milli Güvenlik Siyaset Belgesi'nde son döneme kadar askerlerin mutlak ağırlığı kendini hissettirmiştir. Bugün, "Milli Güvenlik Siyaset Belgesi" dediğimiz kırmızı kitap için, Avrupa Birliği Uyum Yasaları çerçevesinde kurumlar arasında çok sert tartışmalar yaşanmaktadır.Kırmızı Kitap’ta birinci hedefte irtica, ikinci hedefte bölücülük vardı. İrtica artık bir paranoya haline gelmişti. Bir insanın başında takkesi varsa, evinde namaz kılıyorsa, dindar yayın yapan televizyonları izliyorsa, ailesinde başörtülü insanlar varsa, her kurumun içerisinden temizlenmesi gerektiğine inanılmış ve laikliğin hiçbir dünyada benzeri olmayan bir tarifi ve uygulamasıyla yola çıkılmıştı.
1992 yılında, MGK Genel Sekreterliği tarafından hazırlanan “Gizli” gizlilik dereceli “Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi” ilk kez basına yansımıştır. Gazeteler tarafından “Kırmızı Kitap” olarak adlandırılan bu belge ile “devlet aklı” açısından nelerin iç ve dış tehdit kapsamında olduğu ilk kez öğrenilmiştir.
Hem iç ve dış tehditlerinin tanımlanış şekli hem de belge içinde yer alan “iç güvenlik tehditlerine karşı ordunun kullanılması” ifadesi kamuoyunun dikkati
çekmiş ve İnsan Hakları Derneği ile Türkiye İnsan Hakları Vakfı tarafından onaylanmasının ardından MGSB'nin iptali için Danıştay'a başvuru yapılmıştır. 2006 yılı sonunda aldığı karar ile Danıştay belgenin “tavsiye niteliğinde” olması gerekçesiyle davayı reddetmiştir.[6]
Bakanlar Kurulu ve kolluk güçleri için bir rehber niteliği taşıyan Kırmızı Kitap, geçmişte daha çok asker kontrolünde hazırlanıyordu. 2010’da belgenin güncellenmesinde hükümetin de ağırlık sahibi olduğu bilinmektedir. Belge, en son 2005’te yazılmıştır. Kırmızı Kitap, 5 yılda bir yazılmaktadır; ancak ekleriyle her yıl yeniden güncellenmektedir. Milli Güvenlik Kurulu’nun dünkü toplantısında yeni Milli Güvenlik Siyaseti Belgesi uygun bulundu. MGSB'den, irtica, cumhuriyet tarihinde ilk kez isim olarak tamamen çıkarıldı.
ANKARA - MGK (Milli Güvenlik Kurulu), tartışmalı geçen YAŞ toplantısının ardından ilk toplantısını dün yaptı. Yeni komuta kademesinin hazır bulunduğu toplantıdan önemli kararlar, tesbitler ve vurgular çıktı. MGK, yeni Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ni uygun buldu ve tavsiye kararının Bakanlar Kurulu’na bildirilmesine karar verdi. MGK ayrıca “dost ve müttefik ülkelere”, terör örgütü mensupları ve yandaşlarının ülkelerinde faaliyet göstermesine imkan tanımama ve terörün maddi kaynağının kurutulması bakımından etkin tedbirler alma çağrısında bulundu. Terör örgütünün bölge halkının huzur ve refahını engellemeye çalıştığını ortaya koyduğunu vurgulayan MGK, sivil halka yönelik saldırılarda kara mayını kullanmaktan çekinmemesini de “insani değerlere bakış açısını açıklıkla sergilediğini” de ifade etti. MGK’nın dün 5 saat 15 dakika süren toplantısından sonra yayınlanan bildiride yer alan kararlar, tesbitler, değerlendirmeler ve vurgulamalar şöyle: