Super Moderator
İtlerin kardeşliği, aralarına kemik atılana kadardır..! Ormanın çakalları küs olsalar da aslanı görünce birleşirlermiş !
Bir aslan düşünün şimdi; eski günlerinde asaletiyle, adaletiyle örnek, tilkinin kuyruğunu kıstırıp kaçtığı, Aslanın avladıklarının sakatatlarını anca yiyebilen bir tilki... Hayat güzel tilkicik için, aslanın asaletinin gölgesinde karnını doyururken, gel zaman git zaman aslanın yediklerinden arda kalan sakatatlar az gelmeye başlamış kurnaza ama asla aslanın cesaret ve asaletinin karşısına mertçe çıkmayı da gözüne yedirememiş.
Demiş ki bir gün, yaa bir kaç aptal çakal var etrafımda şunları bir toparlayayım azıcık da karınlarını doyurayım sonrada aslanın üstüne salayım, öyle ya kurnazzzz!!! Maşa varken dokunur mu eliyle ateşe, çakalları toplamış, aslan asil demiş, cüretkar, dürüst ama avını tek başına yiyor bize de avın geri kalan sakatatları kalıyor. Gelin el birlik bu aslanın asaletine zarar verelim, kendine güveni kalmasın, avlanamasın bu ormanda, çeksin gitsin, bizde böylece ormandaki tavşanları kendimiz yakalar kendimiz yeriz afiyetle ..
Karar verdikleri gibi aslanın geçtiği yerlere hain kapanlar kurmaya başlamışlar, bir gün ayağını sakatlamışlar kalleşçe, bir gün kuyruğunu tutturmuşlar kapana .. Aslan yaralanır ama duymazdan gelirmiş .. Bu duymazdan gelmezliği tilkiye ve yalaka çakallara cesaret vermiş başlamışlar daha fazla saldırmaya korktuğunu sanıyorlar ya Aslan ..Ama Aslanın da canına tak etmiş artık .. Yine kapan kurdukları bir gün aslan, kendine saldıracak tilki ve çakalları pusu kurarken görmüş ve kapanların üstlerine basa basa varmış enselerine her birini talan etmiş, önce tilkiyi sonrada çakallarını hacamat etmiş ve şu cümleyi kurmuş tepelerine basıp...
“Kendini uyanık zanneden tilki, sen anca kümesten tavuk çalarsın ne işin var senin ormanda? tavşan yakalamakla o mertlerin işi namerdin değil ... ve siz çakallar siz anca leş yersiniz ne uydunuz bu kurnazın aklına.. de varın gidin çöplüğe kargalardan zıkkımlanın..”
“Siz benim ayağım topal, kuyruğum kopuk diye asaletimi yitireceğimi mi zannettiniz.”
Bir aslan düşünün şimdi; eski günlerinde asaletiyle, adaletiyle örnek, tilkinin kuyruğunu kıstırıp kaçtığı, Aslanın avladıklarının sakatatlarını anca yiyebilen bir tilki... Hayat güzel tilkicik için, aslanın asaletinin gölgesinde karnını doyururken, gel zaman git zaman aslanın yediklerinden arda kalan sakatatlar az gelmeye başlamış kurnaza ama asla aslanın cesaret ve asaletinin karşısına mertçe çıkmayı da gözüne yedirememiş.
Demiş ki bir gün, yaa bir kaç aptal çakal var etrafımda şunları bir toparlayayım azıcık da karınlarını doyurayım sonrada aslanın üstüne salayım, öyle ya kurnazzzz!!! Maşa varken dokunur mu eliyle ateşe, çakalları toplamış, aslan asil demiş, cüretkar, dürüst ama avını tek başına yiyor bize de avın geri kalan sakatatları kalıyor. Gelin el birlik bu aslanın asaletine zarar verelim, kendine güveni kalmasın, avlanamasın bu ormanda, çeksin gitsin, bizde böylece ormandaki tavşanları kendimiz yakalar kendimiz yeriz afiyetle ..
Karar verdikleri gibi aslanın geçtiği yerlere hain kapanlar kurmaya başlamışlar, bir gün ayağını sakatlamışlar kalleşçe, bir gün kuyruğunu tutturmuşlar kapana .. Aslan yaralanır ama duymazdan gelirmiş .. Bu duymazdan gelmezliği tilkiye ve yalaka çakallara cesaret vermiş başlamışlar daha fazla saldırmaya korktuğunu sanıyorlar ya Aslan ..Ama Aslanın da canına tak etmiş artık .. Yine kapan kurdukları bir gün aslan, kendine saldıracak tilki ve çakalları pusu kurarken görmüş ve kapanların üstlerine basa basa varmış enselerine her birini talan etmiş, önce tilkiyi sonrada çakallarını hacamat etmiş ve şu cümleyi kurmuş tepelerine basıp...
“Kendini uyanık zanneden tilki, sen anca kümesten tavuk çalarsın ne işin var senin ormanda? tavşan yakalamakla o mertlerin işi namerdin değil ... ve siz çakallar siz anca leş yersiniz ne uydunuz bu kurnazın aklına.. de varın gidin çöplüğe kargalardan zıkkımlanın..”
“Siz benim ayağım topal, kuyruğum kopuk diye asaletimi yitireceğimi mi zannettiniz.”