Sevab bağışlamak ve ölüm

deniz feneri

Aktif Üye
Katılım
13 Ocak 2017
Yaş
44
Sevab bağışlamak
Sual: Hanefî mezhebindeki bir kimse, yaptığı ibadetlerin sevabını, ölü diri herkese bağışlayabilir mi?
CEVAP
Evet bağışlayabilir. İbadetler üç kısımdır:
1- Zekât, sadaka ve kefaretler gibi, yalnız malla yapılan ibadetlerin sevabını ölü diri herkese bağışlamak caizdir.

2- Hac gibi, hem beden, hem malla yapılan ibadetlerin sevabını bağışlamak caizdir.

3- Yalnız bedenle yapılan namaz, oruç, tesbih, tehlil, tahmid ve Kur’an-ı kerim okumak, dua etmek gibi ibadetlerin sevabını bağışlamak da caizdir. Bir kimse, herhangi bir ibadeti yaparken veya yaptıktan sonra, mesela namaz, oruç, sadaka, Kur’an-ı kerim okumak, hac, umre, evliyanın kabrini ziyaret ve ölüye kefen vermek gibi ibadetleri yaparken sevabını ölü diri, başkasına hediye etmeye niyet edebilir. (Etfal-ül müslimin)

18268334_715493158612076_4485316879908284590_n.png


İmam-ı Şafii ve imam-ı Malik hazretleri, (Yalnız beden ile yapılan ibadetlerin sevapları ölüye hediye edilmez) dediler. Fakat sonradan gelen Şafii âlimleri, (Ya Rabbi! Okuduğumdan hasıl olan sevabın mislini ölülere vasıl et!) gibi dua edince, vasıl olacağını bildirdiler.

Görüldüğü gibi, ölü için Kur'an-ı kerim okunur. "Okunan Kur'anın sevabı ölüye gitmez" diyenlerin yanlış söyledikleri açıktır. Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Kabristandan geçen kimse 11 ihlas okuyup, sevabını kabirdekilere hediye ederse, ölü adedince sevap verilir.) [İ.Ahlakı]

Bir kimse, farz olsun, nafile olsun, herhangi bir ibadeti yaparken veya yaptıktan sonra, sevabını, ölü diri, herkese hediye edebilir.

Namaz, oruç, hac, umre, sadaka, Kur'an-ı kerim okumak, evliyanın kabrini ziyaret, kurban, zikir gibi ibadetlerin sevapları başkasına hediye edilebilir. Hediye edenin kendi sevabından hiç azalmadan, bütün müminlere de sevabı erişir. Yani sevap, hediye edilenlere, taksim edilmeden, herbirine bütünü kadar erişir.

Her ibadetin sevabı, Resulullah efendimizin mübarek ruhuna da gönderilebilir. İbni Ömer hazretleri, Peygamber efendimiz için umre yapmıştır.

İbn-is Serrac hazretleri de Resulullah efendimiz için onbinden fazla hatim okumuş, mübarek ruhu için kurban kesmişti. (Hidaye)

Tatarhaniyye
fetva kitabında, (Sadaka veren kimse, sevabının bütün müminlere verilmesi için niyet ederse, kendi sevabından hiç azalmadan, bütün müminlere de sevabı erişir) buyuruldu. (Redd-ül-muhtar)

Şu halde, her mümin yaptığı ibadetlerin sevaplarını, başta Peygamber efendimiz olmak üzere, ana-babasına ve bütün müminlere hediye etmelidir! Sevabı hepsine de gider. Kendi sevabından da bir şey eksilmez.

İstigfar etmek
Sual:
(Ölmüşleriniz için istigfar edin!) deniyor. Ölü için nasıl istigfar edilir? İstigfar etmekle istigfar okumak ayrı mıdır?
CEVAP
Evet, ayrıdır. İstigfar okumak, (Estagfirullah) demek veya istigfar duasını okumaktır. İstigfar etmekse, hayır hasenat yaparak, günahların affına sebep olmak demektir. Sevabı ölüler için kurban kesmek, Kur’an okumak, cami ve çeşme gibi hayır hasenat yapmak veya yaptırmak istigfar etmek olur.

Bir kişi, (Ya Resulallah, ölmüş olan ana babamın günahlarının affı için ne yapmalıyım?) dedi. Ona, (Onlar için dua et, Kuran oku ve istigfar et!) buyurdu. (Ey Oğul İlmihali)

Günaha sebep olmak
Sual:
Bir âyet ve bir hadiste, (Kimse kimsenin günahını çekmez) denirken, başka bir hadiste, (Kötülüğe sebep olan, o kötülüğü işleyenin günahını çeker) deniyor. Bunda bir tenakuz yok mudur?
CEVAP
Hiç bir tenakuz yoktur. Son hadis-i şerifin meali şöyledir:
(Dinimizde bir “Sünnet-i hasene” çıkaran [İyi bir çığır açan] bunun sevabı ile, bununla amel edenlerin sevabına kavuşur, o yolda gidenlerin sevabından da hiçbir şey eksilmez. Kim de, dinimizde bir “Sünnet-i seyyie” çıkarırsa, [Kötü bir çığır açarsa] bunun günahı ile, bu yolda gidenlerin günahı, ona da verilir, o kötü yolda gidenlerin günahından da hiçbir şey eksilmez.) [Müslim]

Bu hadis-i şerifte, iyiliğe vesile olanın sevap kazandığı, kötülüğe vesile olanın günah işlediği bildiriliyor. Günaha sebep olan, kendi günahını çekiyor. Günah işleyenin günahı azalmıyor, onun günahı başkasının sırtına vurulmuyor. Günaha sebep olan da aynı günaha ortak oluyor. Kimse kimsenin günahını çekmiyor, herkes ektiğini biçiyor.

Mürted olarak ölürse
Sual:
Bir kimse, bize dua etse, hakkını ve sevablarını bağışlasa, daha sonra da mürted olarak ölse, onun bize bağışladığı sevabları bizden geri alınır mı?
CEVAP
Hayır, geri alınmaz.

Kur’an okuyup bağışlamak
Sual:
Okunan Kur’an-ı kerimi kimlere bağışlamak uygun olur?
CEVAP
Başta Peygamber efendimize, diğer peygamberlere, Ehl-i beyte, Eshab-ı kirama, Tâbiine, mezhep imamlarımıza, Silsile-i aliyyeye, meşâyıh-ı izâma ve bütün müminlere hediye etmek iyi olur.

Sevabını hediye etmek
Sual:
Okuduğumuz dua ve tesbihlerden hâsıl olan sevab, bir kimseye hediye edildikten sonra, başkasına da hediye edilebilir mi?
CEVAP
Başkasına da hediye edilir, ölü diri, dünyadaki bütün Müslümanlara hediye edilebilir. Tek tek hediye edilebildiği gibi toptan da hediye edilebilir. Hediye ettiklerine, aynı şeyi tekrar hediye edemez. Mesela, 70 bin kelime-i tevhid okudu. Bu hatm-i tehlili, ölen birine hediye etse, daha sonra başkası ölse, ona da hediye edebilir, daha sonra başkaları ölse hepsine teker teker hediye edebilir. Aynı hatm-i tehlili aynı kişilere ikinci defa hediye edemez, çünkü daha önce hediye etmişti.

Bütün sevaplar hediye edilebilir
Sual:
Bir kimse, kıldığı namazlardan, tuttuğu oruçlardan, verdiği zekâtlardan, evliya kabirlerini ziyaret etmekten, birine verdiği ödünç paradan, ilim öğrenmekten, mesela ilmihâl okumaktan, Ehl-i sünnet kitaplarını başkalarına ulaştırmaktan kazandığı sevapları, kısacası hayatta kazandığı farz veya nafile bütün sevabları ölü diri herkese bağışlayabilir mi?
CEVAP
Evet, hepsini bağışlayabilir. Kendi sevabından da hiç eksilme olmaz. Ancak bunların duası yapılmak üzere başkasına bildirilmez. Mesela (40 yıldır kıldığım namazların, tuttuğum oruçların, okuduğum ilimlerden hâsıl olan sevapların duasını yapar mısınız?) demek âdet olmamıştır. Yadırganacak şeyler yapmamalı. Sevap bağışlamak ayrı, bunların dualarının yapılması için birine hediye etmek ayrıdır.

Sevab bağışlamak
Sual:
Ben İmam-ı Rabbani hazretlerinin Mektubat-ı şerifini okuyup bitirince, bir arkadaşa, (Okumakla hâsıl olan sevabı sana bağışladım) dedim. O da, (Kitap okuma sevabını bağışlamak bid’at olur) dedi. Sevab bağışlamak bid’at olur mu?
CEVAP
Her türlü sevabı, ölü diri her müslümana bağışlamanın mahzuru olmaz. Mesela verdiğimiz zekâtın, ettiğimiz cihadın, yaptığımız haccın, tuttuğumuz orucun, kestiğimiz kurbanın, okuduğumuz Kur’an-ı kerimin sevabını yani bunlardan hâsıl olan sevabı, ölü diri bütün müminlere bağışlayabiliriz. Evliya kabrini ziyaret eden, ziyaret sevabını başkasına bağışlayabilir. Selamlaşınca farz sevabı hâsıl olur. Bu farz sevabını da bağışlayabiliriz. İlim öğrenmek için kitap okusak, hâsıl olan sevabı yine herkese bağışlayabiliriz. Birine iftar versek, hâsıl olanı sevabı da bağışlayabiliriz. Sözün özü, bağışlanmayan sevab yoktur.

Sevab hediye etmek
Sual:
Yaptığımız ibadetlerin sevabını ölmüşlerimize gönderince, haberdar olup çok seviniyorlar. Hayatta olanlara gönderince, haberleri olmadığına göre, bunlara sevab hediye edilmez mi?
CEVAP
Hayatta da olsa, ölmüş de olsa, her mümine, yaptığımız ibadetlerin sevabı hediye edilir. Bizim sevabımızdan hiç eksilmeden, onlara da aynı sevab gider. Kabul olması için haberdar olmaları gerekmez. Yani haberdar olmasa da, o sevab onların amel defterine yazılır.

Mümin, ibadetlerinin sevabını ölü diri herkese hediye edebilir. Kendi sevabından da hiç eksilme olmaz. (Hidaye)

Hatm-i tehlilin, ölü diri, herkese faydası vardır. (Mekatib-i şerife)

Bir hadis-i şerif meali de şöyledir:
(Kendisi için veya başka Müslüman için 70 bin kelime-i tevhid [hatm-i tehlil] okuyanın günahları affolur.) [Makamat-ı Mazheriyye]

Sevabları bağışlamak
Sual:
S. Ebediyye’de, (Farz veya nâfile bir ibadet yapılırken veya yapıldıktan sonra, mesela, namaz, oruç, sadaka, hatm-i tehlil, Kur’an-ı kerim okumak, zikir, tavaf, hac, umre, evliyanın kabrini ziyaret ve ölüye kefen vermek gibi ibadet ve taatlerin sevabı diri veya ölü başkasına hediye edilebilir) deniyor. Faideli Bilgiler kitabında, Fetava-yi Hindiyye kitabından alınarak, (Yapılan ibadetin sevabını başkasına bağışlamak caizdir. Böylece namaz, oruç, sadaka, hac, Kur’an-ı kerim okumak, zikretmek ve peygamberlerin, şehitlerin, evliyanın, salihlerin kabirlerini ziyaret etmek, ölüye kefen vermek ve bütün hayrat ve hasenat sevabları bağışlanabilir) deniyor. Bu kitaplarda bildirildiği gibi, yapılan ibadet ve iyiliklerin sevabını şöyle söyleyerek bağışlayabilir miyiz?
1- Farz veya nâfile, kırk yıllık kıldığım namazların ve tuttuğum oruçların sevabını bağışladım. Aldığım abdestlerin sevablarını bağışladım. 2- Geçen sene yaptığım umrenin sevabını sana bağışladım. 3- Hindistan’a gidince İmam-ı Rabbânî hazretlerinin kabrini ziyaret etmiştim. Hâsıl olan sevabı sana bağışladım. 4- Komşu ölünce, ona yaptığım kefenden hâsıl olan sevabı sana bağışladım. 5- Yaptırdığım çeşmeden hâsıl olan sevabı sana bağışladım. 6- Mektubat-ı Rabbânî’yi okudum. Ondan hâsıl olan sevabı sana bağışladım. 7- Katıldığım dînî sohbetten hâsıl olan sevabı sana bağışladım.
Bir de, Kur’an-ı kerim okuyunca bağışlandığı gibi, bunları duaları yapılmak üzere başkalarına verebilir miyim?
CEVAP
Yukarıda bildirilen ibadet ve taatlerin hepsini ölü veya diri bir kişiye yahut bütün Müslümanlara bağışlamak caizdir. Ancak bunları, Kur’an-ı kerim gibi duaları yapılmak üzere başkalarına vermek âdet değildir. Dikkat çekici işlerden sakınmalıdır.

Ölü için namaz kılmak
Sual:
Namaz kılıp, oruç tutuyorum, sevablarını ölmüş ana babama bağışlıyorum. Bir hoca, (Kimse kimsenin yerine namaz kılamaz, oruç tutamaz) hadisini bildirip, (Yaptıkların caiz değildir) dedi. Hocanın dediği doğru mudur?
CEVAP
Doğru değildir. O hadis-i şerif, (Herkes, kendisine emredilen ibadeti kendisinin yapması gerekir. Bir kimse, başkasının veya ana babasının yerine namaz kılar, oruç tutarsa, ana babası namaz ve oruç borcundan kurtulamaz) demektir, fakat kıldığı namazların ve tuttuğu oruçların sevabları ana babasına gider. Kendileri kılmış gibi sevaba kavuşurlar. (Bahr)

Biri (Ya Resulallah, ölmüş ana babam için ne yapabilirim?) diye sorunca, Resulullah efendimiz, “sallallahü aleyhi ve sellem” (Onlar için namaz kıl, oruç tut!) buyurmuştur. (Redd-ül muhtar)

Tutulan orucun, kılınan namazın sevabı ana babaya bağışlanırsa, sevabları onlara ulaşır. Yapılan ibadetlerin sevablarını bütün Müslümanlara bağışlamalı. Kendi sevabından da hiç eksilme olmaz.

Başkasına sevab bağışlamak
Sual:
Bekara veya Haşr sûresinin sonunu imam okuyunca bizim de okumamız gerekir mi? Necm sûresinde, (İnsana çalışmasından başka bir şey yoktur) dendiği için, bizim de bu ikisini ayrıca okumamız gerekiyormuş. Bize faydası yoksa, imam niye sesli okuyor ki?
CEVAP
Kur'an-ı kerimi okumak sünnet, dinlemek ise farzdır. Sünnet, farzın yanında denizde damla gibidir. Elbette imamın okuduğu Kur'an-ı kerimi dinlemek, böylece farz sevabına kavuşmak gerekir. O âyet-i kerime, (İnsana, ancak dünyada çalışarak yaptığı işler fayda verir) mealindedir. Kur'an-ı kerimi dinlemek de kendi yaptığımız bir iştir. Dinleyerek sevab kazanıyoruz. Dinlemeyene sevabı olmaz. Dinleyenin sevab alması bu âyet-i kerimeye de zıt değildir. Şeyhzade tefsirinde, bu âyet-i kerimenin mânası açıklanırken, (Çalışan kimse, başkasının da sevabdan hissedar olmasına niyet ederse, bu takdirde o da onun amelinin sevabından faydalanır. Çünkü amel eden bu niyetle şer'an başkasına da vekâlet etmiş olur) buyuruluyor. Başkaları işlediği sevabları bize bağışlayabilir. Biz kendimiz yapmasak da bu sevablara kavuşuruz. Makamat-i Mazheriyye’deki hadis-i şerifte, (Bir kimse, başkası için yetmiş bin adet Kelime-i tevhid okursa, o kişinin günahları affolur) buyuruldu. Demek ki, başkaları da bir insanın günahlarının affolması için çalışabilir. Sevablarını ona bağışlamakla kendi sevablarından da bir eksilme olmaz.

Mürtedin sevabları
Sual:
Kişi, mürted olunca bütün sevabları gidiyor, tekrar Müslüman olsa da sevabları gelmiyor. Bir kimse, bize çok sevab hediye etse, sonra mürted olsa, bizdeki sevablar da silinir mi?
CEVAP
Hayır, onu vermiştir. Verince ondan çıkmıştır. Onunla bir ilgisi kalmamıştır.

Sevab bağışlamak
Sual:
Namaz Kitabı’nda, (Namaz, oruç, sadaka gibi nâfile ibadetlerin sevabını başkasına hediye etmek caizdir) deniyor. Buradan farz ibadetlerin sevablarının bağışlanmayacağı mı anlaşılmaktadır?
CEVAP
Evet, öyle anlaşılıyor, ama bu bir kavildir. Farzların sevablarının da bağışlanabileceğini bildiren kavil de vardır. İslam Ahlakı kitabında deniyor ki:
Namaz, oruç, sadaka ve Kur’an-ı kerim okumak, zikretmek, tavaf yapmak, hac, umre yapmak, peygamberlerin, evliyanın kabirlerini ziyaret etmek, mevta kefenlemek gibi farz veya nâfile ibadetlerin ve hayrat ve hasenatın sevabını, başkalarının ruhuna hediye etmek caizdir. İbadeti yapana da ve onların ruhlarına da sevab verilir. Bunun için, kabir başında veya başka yerde Kur’an-ı kerim okuyup, sevabı mevtalara hediye edilmeli ve onlar için hemen dua etmelidir. Çünkü Kur’an-ı kerim okunan yere, rahmet ve bereket iner. Burada edilen dua kabul olur. Kabir yanında okununca, kabre, rahmet, bereket dolar. Hanefî mezhebine göre, bir kimse, nâfile oruç, namaz, sadaka, okumak sevabını ölü veya diri başkasına hediye ederse bunlara da sevabı gider. (Farzların sevabı hediye edilince de gider) diyen âlimler vardır. Sevablar, meyyitlere taksim edilmez. Her birine hepsi verilir. (İslam Ahlakı)
Sual: Bir Müslüman, farz veya nafile olarak yaptığı bütün ibadetlerinin sevabını, diri veya ölmüş olanlara hediye edebilir mi?
Cevap:
Bir kimse, farz olsun, nafile olsun, herhangi bir ibadeti yaparken veya yaptıktan sonra, mesela namaz, oruç, sadaka, hatm-i tehlil, Kur’ân-ı kerim okumak, zikir, tavaf, hac, ömre, evliyanın kabrini ziyaret ve meyyite kefen vermek gibi ibadet ve taatların sevabını diri veya ölü başkasına hediye edebilir. Şâfii ve Maliki mezheplerinde ise, beden ile yapılanlar hediye edilemez. İmâm-i Sübkî ve sonra gelen Şâfii âlimleri bunlar da hediye olunur dediler. Ücret ile ibadet yaptırmak veya ibadetin sevabını başkasına satmak batıldır. İbadeti yapmadan pazarlık edilirse, ücret olur. Yaptıktan sonra pazarlık edilirse, ibadeti satmak olur. Bu ibadetleri ücret karşılığı, pazarlık ederek yapmak caiz değildir. Allahü teâlâ için Kur'ân okuyup, verilen hediye kabul edilir.
Sual: Yapılan bütün ibadetlerin, iyiliklerin sevabı, diri veya ölü herkese hediye edilebilir mi?
Cevap:
Yapılan ibadetin sevabını, ölü veya diri başkasına hediye etmek caizdir. Hac, namaz, oruç, sadaka, Kur’ân-ı kerim, mevlid okumak, zikir ve dua okumanın sevaplarını başkasına hediye etmek, Hanefî mezhebinde caizdir. Mâliki ve Şâfii mezheplerinde, sadaka, zekât ve hac gibi mal ile yapılan ibadetlerin sevabını hediye etmek caiz olup, namaz, oruç ve Kur’ân-ı kerim okumak gibi beden ile yapılanları caiz değildir. Hanefî olan, sevabını hediye eder. Mâliki ve Şâfii ise, meyyitin affı için dua eder.

Sevab bağışlamak - Dinimiz İslam
 
1f334.png
1f337.png
Hz.Peygamber Efendimiz (SALLALLAHU TEÂLÂ ALEYH VESSELLEM) şöyle buyuruyor:
1f340.png
“Ölü için kabre bırakıldığı ilk geceden daha çetin bir saat yoktur.
1f340.png
Öyleyse sadaka vermekle ölülerinize merhamet edin;
26a0.png
⚠sadaka verecek bir şey bulamadığınız takdirde iki rekat namaz kılın;
1f339.png
birinci rekatta Fatiha’dan sonra iki defa “İhlas” suresini okuyun;
1f339.png
ikinci rekatta ise Fatiha’dan sonra, on defa “Tekasür” suresini okuyun(bilmeyenler bilmedikleri sureler yerine ihlası şerif okusunlar) ;
selam verdikten sonra da şöyle deyin:
1f31f.png
“Allahumme salli ala Muhammed’in ve âl-i Muhammed veb’as savabeha ila kabri zalik’el-meyyit fulan bin fulan” (Allah’ım, Muhammed ve âline salat eyle ve namazın sevabını, filan oğlu filan ölünün kabrine ulaştır.”
1f68f.png
(Arapça duadaki ''fulan bin fulan kısmına'' ölünün ismini söyleyinn ! ((MESELA . Ölünün ismi adem babasının ismi de hasan olsun.O halde duanın sonunda ''Adem bin hasan'' denecektir!
Kadın ise : ölünün ismi zeynep babasının ismide yine adem ise : Duanın son kısmında '' Zeynep binti adem '' DİYECEK !
1f340.png
Bu namazı kılıp bu duayıda yaparsa:
Allah Teala Hz. CELLE ŞANUHU
1f449.png
1f4a5.png
O ANDA
1f4a5.png
1f447.png

1f48e.png
bin meleği o kabre doğru gönderir,
1f48e.png
her melekle bir giysi gönderir,
1f48e.png
sura üflenen güne (kıyamet gününe) dek onun kabrinin darlığını genişletir,
1f48e.png
namaz kılana, güneşin kendisine doğduğu bütün varlıkların sayısınca sevap yazılır
1f48e.png
ve kırk derece makamı yükselir! ”
( Hadis-i şerif | Sefinet’ul-- Bihar, cilt 5, sayfa 163. SADAKA HZ.RASULULLAH SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM )

Başka bir namaz...
1f6a6.png
''Ölünün kabre bırakıldığı ilk gece, vahşetin giderilmesi için (sahih bir rivayete göre),
iki rekat namaz kılınmalıdır.
1f331.png
Birinci rekatta Hamd suresi ve Ayet’el-kürsü okunur,
1f331.png
ikinci rekatta ise Hamd suresi ve on defa da İnna enzelnah (Kadir) suresi okunur; selam verildiğinde de şöyle denilmelidir:
1f331.png
1f331.png
“Allahumme salli ala Muhammed’in ve Âl-i Muhammed veb’as sevabeha ila kabri fulan.”(Fulan kelimesi yerine ölünün ismi söylenmelidir.)
(Hadis i şerif | Kafi, c. 3, s. 285. SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM)

1f333.png
(Ölüler yaptığınız iyi işlerinize sevinir, kötü işlerinize üzülürler)
[İbni Ebiddünya Hadis -i şerif | SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM ]

1f33f.png
(Ölü kabre konurken, ayak seslerini işitir.) [Buhari Hadis -i şerif | SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM] (Diri olan işitir.)

1f33c.png
(Ölüler yaptığınız iyi işlerinizi görünce sevinir, kötü işlerinize üzülürler.) [İ.Ebiddünya Hadis -i şerif | SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM] (Diri olan sevinir, üzülür.)

1f339.png
Hz.Peygamber Efendimiz(SALLALLAHU TEÂLÂ ALEYH VESSELLEM) :
1f622.png
1f68f.png
(Ölü, mezarda, denize düşmüş, boğulurken imdat diye bağıran kimseye benzer.
26a0.png
⚠Boğulmak üzere olan, kendisini kurtaracak birini beklediği gibi, ölü de, ana baba, kardeş ve arkadaşından gelecek bir duayı gözler.
1f4a5.png
Ona bir dua gelince, dünya ve dünyadakilerin hepsine kavuşmaktan daha çok sevinir.
1f48e.png
Allahü teâlâ, yaşayanların duaları sebebiyle, ölülere dağlar gibi çok rahmet verir.
1f31f.png
Dirilerin, ölülere hediyesi, onlar için dua ve istigfar etmektir.) [Deylemî Hadis -i şerif | SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM ]

1f6a7.png
Ölüye, HZ.Kur'an-ı kerim, salevatlar, tesbihler okunup sevabı gönderilir, dua edilir, kurban kesilir, onun adına nâfile hac yapılır, sadaka verilir, çeşme, cami gibi yapılan hayırların sevabları gönderilir.
1f337.png
1f339.png
Hazret-i Enes (RADIYALLAHÜ TEÂLÂ ANH), (Ya HZ.Resulallah(SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM) ,
1f340.png
ölülerimiz için yaptığımız dua, verdiğimiz sadaka, ettiğimiz hac gibi şeyler, onlara ulaşıyor mu?) diye sorunca,
1f340.png
Evet, ölülere ulaşır. Birinize tabakla bir hediye gelince nasıl sevinirse, öyle sevinirler) buyurmuştur. (Redd-ül-muhtar)

1f48e.png
“Kim, her gün için yüz defa; “ La ilahe illellah’ul--melik’ul--mubin ” derse,
hayatta olduğu müddetçe fakirlikten emanda kalır, kabir vahşetinden korunur, zenginliği kendi taraf çeker, cennet kapıları ise (onun için) açılmış olur.”(Hadis -i şerif | SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM)

''Yine her kim, uyumadan önce Yasin suresini okursa veya her kim “Leyt’ur-Reğaib” namazını kılarsa, kabir vahşetinden korunmuş olur.” [ Hadis -i şerif | SALLALLAHU TEALA ALEYHİ VESSELLEM]

Hz.Peygamber Efendimiz(SALLALLAHU TEÂLÂ ALEYH VESSELLEM)
“Kim, “Tekasür” suresini uyuduğu zaman okursa, kabir azabından korunmuş olur.”
“Kim, farz ve müstahap namazlarda “Kalem” suresini okursa, Allah Teala onu kabir sıkıştırmasından korur.”

İmam Sadık Hz. (RAHMETULLÂHİ TEÂLÂ ALEYH)’den şöyle rivayet etmektedir:
⛔“Kim, bir mümin kardeşinin kendisinden istediği bir ihtiyacı karşılamaya gücü yettiği halde onu karşılamazsa, ister bağışlanmış olsun, ister azaba uğrayacak olsun, Allah Teala, kabirde sürekli olarak (başka bir rivayete göre, kıyamete dek) onun tırnaklarını ısıran bir yılanı ona musallat kılar.”

Hz.Peygamber Efendimiz(SALLALLAHU TEÂLÂ ALEYH VESSELLEM) :
“Mümin öldüğünde onunla birlikte altı suret de onun kabrine girer; onlardan biri diğerlerinden daha güzel, daha güzel kokulu ve daha tertemizdir. ????Onlardan biri ölünün sağ tarafında, biri sol tarafında, biri önünde, biri arkasında, bir ayak tarafında, hepsinden daha güzel olan da baş tarafında dururlar; soru veya azap her taraftan gelmiş olursa, o yönde durmuş olan suret ona mani olur; hepsinden daha güzel olan suret diğer suretlere;
“Siz kimsiniz? Allah Teala benden taraf size mükafat versin.” der. Sağ tarafta olan; “Ben namazım.”der. Sol tarafta olan; “Ben zekatım.”der. Önünde olan; “Ben orucum.”der. Arkasında olan; “Ben mümin kardeşlere iyilik ve ihsanım.”

Hz. Ali (KERREMALLAHU VECHE) şöyle buyurmuştur:
“Ey Allah’ın kulları! Ölümden sonraki merhaleler, bağışlanmayan kimse için ölümden daha şiddetlidir; o da kabirdir.Öyleyse onun darlığından, karanlığından ve gurbetinden sakının. Şüphesiz kabir her gün için şöyle diyor: ‘Gurbet evi benim, vahşet evi benim, kurt (böcekler) evi benim.’ Kabir ya cennet bahçelerinden bir bahçedir veya ateş çukurlarından bir çukurdur.”

Sözünün devamında da şöyle buyurdular: “Allah’ın, düşmanlarını kendinden sakındırdığı zor ve sıkıntılı yaşam kabir azabıdır. Allah Teala kabirde kafire doksan dokuz ejderha musallat kılmaktadır; bu ejderhalar, kıyamet gününe dek onu ısırır ve kemiklerini kırar. Eğer o ejderhalardan biri, yeryüzüne üflerse, yeryüzünde artık ekin bitmez! Ey Allah’ın kulları! Sizin nefisleriniz (canlarınız) zayıf, bedenleriniz yumuşak (güçsüz) ve incedir; ondan pek azı bile onlar için yeterlidir; can ve bedenleriniz bu azaba karşı çok güçsüzdürler.”

KİM Recep ayından dört gün veya Şaban ayından oniki gün oruç tutarsa, kabir azabından korunmuş olur.“Kim, Şaban ayından dokuz gün oruç tutarsa, Nekir ve Münker, ondan sorgu sual ettiklerinde ona karşı şefkatli olurlar.” [ Hadis-i şerif SALLALLAHU TEÂLÂ ALEYH VESSELLEM]

Kim Recep ayının ilk gününde, her rekatta bir defa Hamd, üç defa da Tevhid (İhlas) suresini okumak üzere on rekat namaz kılarsa, kabir sıkıştırması ve kıyamet gününün azabından korunmuş olur. Recep ayının ilk gecesinde, akşam namazı kıldıktan sonra, Hamd ve Tevhid sureleriyle yirmi rekat namaz kılmak, kabir azabının yok olması için faydalıdır.

Hz.Peygamber Efendimiz(SALLALLAHU TEÂLÂ ALEYH VESSELLEM) :
(Namaz kılmayanın kabri ateşle dolar. Gece-gündüz onu yakar. Bir tinnin, her namaz vaktinde onu sokar.) [Kurretül-uyun]

(Tebareke suresini okumak kabir azabından korur.) [İbni Mürdeveyh Hadis-i şerif | SALLALLAHU TEÂLÂ ALEYH VESSELLEM]

(Cuma günü veya gecesi ölen mümine kabir azabı olmaz.) [Tirmizi, Ebu Nuaym Hadis-i şerif | SALLALLAHU TEÂLÂ ALEYH VESSELLEM]

(Sadaka, kabir azabından korur.) [Beyheki Hadis-i şerif | SALLALLAHU TEÂLÂ ALEYH VESSELLEM]

(Kovuculuk, kabir azabına sebep olur.) [Beyheki Hadis-i şerif | SALLALLAHU TEÂLÂ ALEYH VESSELLEM]

(Kabir azabının çoğu, üzerine idrar sıçratmaktan olacaktır.) [İ.Mace, Nesai, Hakim, Dare Kutni Hadis-i şerif | SALLALLAHU TEÂLÂ ALEYH VESSELLEM]

(Cuma gecesi "Fâtiha" ve 15 kere "İzâ zülzilet" okuyarak iki rekât namaz kılan kabir azabından emin olur.) [Deylemi Hadis-i şerif | SALLALLAHU TEÂLÂ ALEYH VESSELLEM]

(Fisebilillah gözcü olarak vefat eden kabir azabı görmez.) [İ. Ahmed Hadis-i şerif | SALLALLAHU TEÂLÂ ALEYH VESSELLEM]

(Recebin ilk Cuma gecesini ihya eden [saygı gösteren], kabir azabından kurtulur.) [S. Ebediyye Hadis-i şerif | SALLALLAHU TEÂLÂ ALEYH VESSELLEM]

(Kabir, ahiret konaklarından ilkidir. Bundan kurtulan için ötesi kolaydır. Kurtulamayana ise ötesi çok zordur.) [Tirmizi Hadis-i şerif | SALLALLAHU TEÂLÂ ALEYH VESSELLEM]

(Bir müminin kabrini ziyaret ederken, Allahümme inni eselüke-bi-hurmet-i Muhammed aleyhisselam en la tüazzibe hazelmeyyit derse, o ölünün azabı kıyamete kadar kaldırılır.) [Etfal-ül müslimin]

⚠ Hazret-i Ali (RADIYALLAHU TEALA ANH) buyurdu ki ⛔kabir azabından kurtulmak için⛔, şunlar tavsiye edilmiştir? :
1- Âyet-el-kürsiyi çok okumak.
2- Cuma günleri iki rekât namaz kılmak. [Birinci rekatte Fatiha ile Tebareke, 2. rekatte Fatiha ile İhlâs okunur.]
3- Her gün yüz İhlâs okumak. (Zühre-tür-Riyaz)

((Şimdiye kadar (yukarıdaki) yazının EN başındaki İLK tarif edilen bu (ölünün ilk gecesindeki) namazı kılmayanlar ilk fırsatta kılsınlar İNŞAALLAH Ve sevabını bağışlayıp duasını etsinler inşaALLAHURRAHMAN⚠((Bu namazı VASİYET-Nasihat dosyamıza ekleyelim yazalım inşaALLAHURRAHMANbU NAMAZ TEK BİR MERHUM-MERHUME(vefat eden müslüman) için kılınır. 1 'den fazla kişi kılacaklar tek tek kılsınlar. Efdal olan ölünün ilk gecesinde sadaka vermek hem de bu namazı kılmaktır..✨Ancak ölü her an garip ve hediye beklemekte olduğu için ilk fırsatta hem sadakamızı verelim hem de bu namazı kılalım inşaALLAHURRAHMAN. (Bu namazı niyet edilen ölü için (en az) 1 defa kılmak yeterlidir.Ancak sadaka ve hayır hasenatlar mümkün mertebe her zaman hediye gönderilmelidir!

*
2764.png
* KABİR NUR NAMAZI *
2764.png
*
(Vitir namazını kıldıktan sonra yerinden kalkmadan,oturarak 2 rek'at kılınan bir namazdır.
-İlk rek'atta SUBHANEKE,1 FATİHA VE ZİLZAL SURESİ,
-İkinci rek'atta 1 FATİHA 1 TEKASUR SURESİ Okunur . ***Bilmeyenler bilmedikleri sureler yerine İHLAS I ŞERİF (Gul Huvallahu ehad....) Suresini okuyabilirler.
(((((VİTİR NAMAZINI KILDIKTAN SONRA(yerinden kalkmadan) veya Yatmadan evvel (abdestli olarak) yatağın kenarında oturarak kılınan KABİR NAMAZIMIZI KAÇIRMAYALIM VE HER GECE TEBAREKE SURESİNE DEVAM EDELİM. Kabir azabından,karanlığından,dehşetinden sığınalım, Kabirdeki Ümmeti HZ.MUHAMMED'E ﷺ dua edelim ve kabir ehline hediyeler göndermeyi hiç ihmal etmeyelim , bunlar hep bizlerede gelecek biz kabirdeyken
1f622.png
:'( )))))
..*.. Namazdan sonra :
-İstiğfar
-iman ni'metine şükür
-Salavat-ı şerife okuma
-Kendimiz ve tüm müslümanlar için kabir azabından kurtulmak için dua etmek
-Tüm ehli iman ehlinin ruhlarına hediye göndermek için 3,11,33 defa İHLAS-I ŞERİF ve sonra 1 FATİHA ŞERİFE Okuyup ruhlarına hediye ediyoruz.
HZ.ALLAH CELLE CELALUHU KABUL BUYURSUN.
Kaynak:
Adem ŞENER HOCAEFENDİ
'' üç aylar Mubarek günler nafile ibadetler ve Taatler Risalesi '' (sayfa 27)
 

Ekli dosyalar

  • 1f48e.png
    1f48e.png
    984 bayt · Görüntüleme: 31
  • 1f331.png
    1f331.png
    1.2 KB · Görüntüleme: 36
  • 1f622.png
    1f622.png
    1.4 KB · Görüntüleme: 35
  • 1f68f.png
    1f68f.png
    859 bayt · Görüntüleme: 35
  • 26a0.png
    26a0.png
    844 bayt · Görüntüleme: 35
  • 1f4a5.png
    1f4a5.png
    1.1 KB · Görüntüleme: 32
  • 1f331.png
    1f331.png
    1.2 KB · Görüntüleme: 33
  • 1f6a7.png
    1f6a7.png
    942 bayt · Görüntüleme: 30
  • 1f337.png
    1f337.png
    1.2 KB · Görüntüleme: 34
  • 2764.png
    2764.png
    870 bayt · Görüntüleme: 28
  • 1f449.png
    1f449.png
    1 KB · Görüntüleme: 34
  • 1f334.png
    1f334.png
    1.1 KB · Görüntüleme: 34
  • 1f337.png
    1f337.png
    1.2 KB · Görüntüleme: 34
  • 1f340.png
    1f340.png
    1.3 KB · Görüntüleme: 34
  • 1f340.png
    1f340.png
    1.3 KB · Görüntüleme: 35
  • 1f339.png
    1f339.png
    1.1 KB · Görüntüleme: 36
  • 1f31f.png
    1f31f.png
    1.1 KB · Görüntüleme: 34
  • 1f331.png
    1f331.png
    1.2 KB · Görüntüleme: 34
  • 1f4a5.png
    1f4a5.png
    1.1 KB · Görüntüleme: 35
  • 1f4a5.png
    1f4a5.png
    1.1 KB · Görüntüleme: 34
Ölüleriniz için sadaka veriniz!

Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etti: Resûlullah Efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) sordum. “Anam-babam sana feda olsun yâ Resûlallah, biz ölülerimize duâ ediyoruz, onlar için sadaka veriyoruz, onların yerine hac yapıyoruz. Bu onlara ulaşır mı?” dedim. Buyurdu ki; “Şüphesiz ki o, onlara ulaşır. Sizden birinize hediye verildiğinde sevindiğiniz gibi sevinirler.” Bir hadîs-i şerîfte de buyuruldu ki: “İnsanın öldükten sonra geriye bıraktığı şeylerin en hayırlısı üç tanedir: Kendisine duâ eden sâlih evlâd, kendisine sevâbı ulaşan sadaka-i câriye ve kendisi ile amel olunan ilim.”

Temîm-i Dâri (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etti: Resûlullah Efendimiz buyurdu ki:

“KİM ÂYET-EL-KÜRSÎYİ OKUR DA SEVÂBINI KABİR EHLİNE BAĞIŞLARSA, Allahü teâlâ yeryüzünde bulunan bütün kabirlere onun sevâbını ulaştırır. Kabir ehlinin kabirlerini, gözün görebildiği mesafe kadar genişletir. O âyet-el-kürsîyi okuyana da, bin şehid sevâbı verir. Derecesini bin derece yükseltir. Her kelimesi için on hac ve on umre sevâbı yazılır. Allahü teâlâ onun okuduğu âyet-el-kürsînin her harfi için iki melek yaratır. Bu melekler kıyâmet gününe kadar Allahü teâlâyı tesbih ederler ve bunun sevâbı, o âyet-el-kürsîyi okuyup, sevâbını kabir ehline bağışlayan kimseye olur.”

Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etti: Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: “Ölüye en şiddetli gelen şey, kabirdeki ilk gecedir, ölüleriniz için sadaka vermek sûretiyle merhamet gösteriniz.” Eshâb-ı kirâm, “Yâ Resûlallah, sadaka verecek bir şey bulamayanlarımız var” dediler. Buyurdu ki: “Onlar iki rekat namaz kılsın. Her rek’atte Fâtiha ve Âyet-el-kürsîyi birer kere, Tekâsür sûresini ve İhlâs sûresini on bir defa okusun. Namazı bitirdikten sonra, bana yetmiş kere salevât okusun. Bunların sevâbını ölüsüne bağışlasın. Allahü teâlâ, onun ölüsüne yetmiş melek gönderir. Her melekle birlikte Cennetten bir hulle ve hediye gönderir. O, (sevap bağışlanan) ölünün kabrini nurlandırırlar ve kabri, gözün görebileceği kadar mesafe genişletilir.”

Vehbi Tülek – 22.01.2018
 
ÖLÜ EVİNDE SAKINCALI DAVRANIŞLAR
Bir kardeşimiz şöyle bir paylaşımda bulunmuş:
“Arkadaşımın babası bu akşam vefat etti şimdi cenaze evinden ayrılıdım ve öfkeliyim. Bazı insanların duygusuzluğu gerçekten inanılmaz. Ananemin vefatında yaşadıklarım aklıma geldi ben acıdan nefes alamıyorken lahmacununa limon istemişti biri. Cenaze evinde, futboldan, siyasetten çocuğunun hangi okulu kazandığından söz etmek edep dışıdır. Gülünmez, gevezelik yapılmaz, cenaze sahibine “çok çekti rahmetli, kurtuldu” tarzı şeyler söylenmez. Başsağlığı dilenir ve ciddiyetle sessizce bir köşede oturulur.”
Ne dersiniz çok yerinde değil mi?
Bu paylaşım üzerine yapılan yorumlarda yabana atılacak cinsten değil. Bakınız farklı deneyimler yaşamış kardeşlerimizin lisanından ibretlik vak’alara halimize, pür melalimize:
-Cenaze evinde gelenlere yemek verilmesi olayının abartıldığını düşünüyorum. Sevdiğini kaybeden kişi acısını yaşayamadan o doydu mu aman öbürüne ayran verildi mi yok berikine çay gitti mi gibi telaşlarla koşturup duruyor. Pilava karabiber istemek nedir yahu?
-Cenazeye gelenlerden biri babaannemin 87 yaşında vefat ettiğini öğrenince yine iyi yaşamış demişti.
-Doktor arkadaşımın babası ölmüştü, kız üzüntüden kafasını kaldıramıyordu, bir akrabası ona dizlerindeki ağrının sebebini sormuştu. Biz çıkışınca da kafası dağılsın diye yaptım demişti.
-Babamı kaybettiğimde anne tarafından hanım akrabam mutfakta bir komşuyla birbirlerine fıkra anlatıp gülüyorlardı. Çok üzgün ve yorgun olduğum için uçarak tekme atamadım.
-Babasının vefatında taziyeye gelenlere ikram etmek için kredi çekip dana kesen arkadaşım var, yeminle! Yer: Yozgat
-Dedemin cenazesinde milletin etliekmegin yanina limon istemesi hala aklimdadir baya sövmüştüm..
-1 hafta önce babamı kaybettim..hadi yemek neyse de ben nefes alamıyorken cenazeye gelen kadınların hangi saç rengi daha güzel tartışması yaptığını gördüm..galiba ateş sadece düştüğü yeri yakıyor..ve kimse kimsenin acısına dahi saygı göstermiyor..
-Valla demli çayını açtıran gördü bu gözler.
-Acılı aile ile selfie çekmeye çalışanını gördüğümde içim yanmıştı
-Eğer ölümü 1 dakikacık tefekkür edebilseydi, bu toplum bir kaşık pilav yiyemeyecek hale gelirdi.
Bakın ne samimiyetimiz kaldı, ne ciddiyetimiz, ne edebimiz, ne de Allah ve ölüm korkumuz..
Kaldi ki nerde cenaze sahibine saygı duymak ve insanları rahat bırakmak..
Evden ölüden önce pide, lahmacun, yemek kokuları çıkıyor..
Cenaze sahipleri uyuşmuş bir vaziyette gelenlere tabak taşıyıp hizmet ediyor...
Ben bunu kabul edemiyorum hanımlar!
Mahalle baskısı denen illet böyle bişey oluyor. Cenazeye gelen, önce pide vs yaptırdınız mı soruyor.
Bu işleri siz başlattınız, bitirecek olanda yine sizlersiniz...
Kim ne derse desin, reddedin bu bidatleri!
Ölümü; ölüm gibi yaşayın... Resulullah evlatlarının arkasından, Fatıma'tu Zehra ana babasının arkasından ne yaptıysa sizde onu yapın..

ÖLÜ EVİNİN YEMEK HAZIRLAMASI
Ölü evinin gelen gidenlere yemek hazırlaması mekruhtur, bidattır
Hele ki birde ölünün varisleri arasında ergenlik çağına girmeyen çocuklar varsa, böyle bir evde yemek hazırlayıp misafirlere ve ziyaretçilere takdim etmek haramdır.

ÖLÜ EVİNE YEMEK İKRAMI KOMŞULARDAN
Peygamberimiz, komşu ve akrabalarının ölü sahiplerine yemek getirmelerini tavsiye etmiştir.
“Cafer’in ev halkına yemek hazırlayınız. Çünkü onların başına kendilerini meşgul eden bir iş gelmiştir.” (Ebu Davud)
Fakat bununla beraber:
"Eğer yemek yapmaya ihtiyaç varsa caizdir. Çünkü ölü evine cenaze ve taziye için köylerden ve uzak yerlerden gelenler olur, ölü evinde gecelemeleri gerekirse, o takdirde yemek yapılıp yedirilebilir."

CENAZE NAMAZI
Cenaze namazı ezansız ve kametsiz kılınır.

Zira onun ezan ve kameti, doğduğumuzda kulağımıza okunmuştur.

Rabbim ezan ile namazımız arasındaki şu kısa ömrü zayi etmekten muhafaza eylesin. Amin.
Mahmut Efendi Hazretleri Cenaze Namazı Kıldırırken..

Mübareğin Ayaklarına Dikkat..!!!

"Cenaze namazında ihtiyata uygun olan, ayaktan pabuçlarını çıkarıp üzerine basmaktır" (H. Ec. 1/15).

Yerin temiz olduğunda şüphe varsa, ayakkabılarını çıkarıp üzerine basmak lazımdır. Ancak, ayakkabının üzerinin de temiz olması şarttır.
 
Ölüleriniz için sadaka veriniz!

Enes bin Mâlik (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etti: Resûlullah Efendimize (sallallahü aleyhi ve sellem) sordum. “Anam-babam sana feda olsun yâ Resûlallah, biz ölülerimize duâ ediyoruz, onlar için sadaka veriyoruz, onların yerine hac yapıyoruz. Bu onlara ulaşır mı?” dedim. Buyurdu ki; “Şüphesiz ki o, onlara ulaşır. Sizden birinize hediye verildiğinde sevindiğiniz gibi sevinirler.” Bir hadîs-i şerîfte de buyuruldu ki: “İnsanın öldükten sonra geriye bıraktığı şeylerin en hayırlısı üç tanedir: Kendisine duâ eden sâlih evlâd, kendisine sevâbı ulaşan sadaka-i câriye ve kendisi ile amel olunan ilim.”

Temîm-i Dâri (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etti: Resûlullah Efendimiz buyurdu ki:

“KİM ÂYET-EL-KÜRSÎYİ OKUR DA SEVÂBINI KABİR EHLİNE BAĞIŞLARSA, Allahü teâlâ yeryüzünde bulunan bütün kabirlere onun sevâbını ulaştırır. Kabir ehlinin kabirlerini, gözün görebildiği mesafe kadar genişletir. O âyet-el-kürsîyi okuyana da, bin şehid sevâbı verir. Derecesini bin derece yükseltir. Her kelimesi için on hac ve on umre sevâbı yazılır. Allahü teâlâ onun okuduğu âyet-el-kürsînin her harfi için iki melek yaratır. Bu melekler kıyâmet gününe kadar Allahü teâlâyı tesbih ederler ve bunun sevâbı, o âyet-el-kürsîyi okuyup, sevâbını kabir ehline bağışlayan kimseye olur.”

Ebû Hüreyre (radıyallahü anh) şöyle rivâyet etti: Resûlullah Efendimiz buyurdu ki: “Ölüye en şiddetli gelen şey, kabirdeki ilk gecedir, ölüleriniz için sadaka vermek sûretiyle merhamet gösteriniz.” Eshâb-ı kirâm, “Yâ Resûlallah, sadaka verecek bir şey bulamayanlarımız var” dediler. Buyurdu ki: “Onlar iki rekat namaz kılsın. Her rek’atte Fâtiha ve Âyet-el-kürsîyi birer kere, Tekâsür sûresini ve İhlâs sûresini on bir defa okusun. Namazı bitirdikten sonra, bana yetmiş kere salevât okusun. Bunların sevâbını ölüsüne bağışlasın. Allahü teâlâ, onun ölüsüne yetmiş melek gönderir. Her melekle birlikte Cennetten bir hulle ve hediye gönderir. O, (sevap bağışlanan) ölünün kabrini nurlandırırlar ve kabri, gözün görebileceği kadar mesafe genişletilir.”

Vehbi Tülek – 22.01.2018
Bunların kaynaklarınida yazsaydınız daha olurdu en azinda bir sohbette soylerken kaynak isteyenlere cevap olurdu
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Roza Shanina - 59 Kişiyi Öldüren Sovyet Ölüm Meleği
  • Ugur
  • Ugur,
  • Biyografiler
  • 0    4K
Ölüm ve zaman
  • M
  • Muhtazaf,
  • Şiirler
  • 5    2K
Geri