Çok eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Vakit mi cehennem elbisesi mi giymişti
Yez’it mi üstüne nefreti dünyalık edepsizliği ile birlikte giymişti
Zaman koşarken sona Hz Hüseyin’e,
Gül kokan Resul’ün torununa doğru.
Zaman’a sona vakti kana bulayan merhametsiz gönüller,
Cehennem’den alev atına binmiş kendi alevlerinde yanmaya...
Ben bu âleme garip gelmedim
Yüreğimde Rahmanın verdiği merhametle geldim
O merhametle hep güldüm güldürdüm
Ağlayanı görünce ben ağladım onu güldürdüm
Ağlatmanın tutsaklığına kapılmadım hep güldürdüm
Beni böyle yaratan Rahmanı bildim onunla güldüm
Kendimi kul onu yaratıcım bildim secde ettim...
Cümle canlar Rahmandan gelir emriyle gider
Gök kubbe bu âlemde nurla manayla döner
Rahmana teslim olan cennete nurla girer
Dön bak anla âlemi secde et gör cenneti
Ziyana koşan o kul ziyan olurda gider
Merhametle koşan o kul melek olur göçer
Ecel gelir herkese bir metre bezle gider
Dön bak anla...
Doğum ile hayatın sona doğru giden çanları çalmaya başlarken, ömür bir nefes veya ikindi serinliğinde nefesle sona koşmakta. Zaman dersen, bir an durmayan ardında koştuğumuz hayatın gün ışığında peşinde koştuğumuz anın bir parçası. Bazen monotonluğu ile sıkıntı veren üzüntü ile dertlere boğan...
Saklı kalmış düşler
Paylaşılmamış hisler
Mevsimlerine hasret yollar
Paramparça sızınızı gördüm
Yaşanmamış hatıralar
Gizli gönüllerde hapis
İçi burkulmuş yollarda yarınlar
Girdaplar içinde kalışınızı gördüm
Yere göğe sığmayan gönüllerde
Sevgiler için hazırlanmış
Serenatların gözleri kapalı...
Dünya işine bir daldık
Ahreti unuttuk kaldık
Mezarda sap gibi kaldık
Kaldıkta alevde yandık
Allah’a değiliz teslim
Bozulmuş sanki neslim
Ah uslanmaz nefsim
Kaldıkta alevde yandık
Dünya kör etti gözümüzü
Unuttuk imanlı özümüzü
Yalanla doldurduk sözümüzü
Kaldıkta alevde yandık
Dünya bitmez...
Ağlarsa suç bulma gözünden
Doğruluğu ayırma özünden
Kötü söz çıkarsa dilinden
Diline biber sürt acı yesin acı söylemesin
Gözüne de suç bulma gözdür ağlasın
Bırak ağladığı kadar ağlasın
Yüreğinde biriken acılar silinsin
Merhametle güzellikler bilinsin
Eğri giden yolun çukur başına
Doldur...
-Evladım:***İnsan, insan olma anlamını gönlünde taşır, maddi varlığıyla değil gönlüyle insan olur. Bu yüzden şiirlerinnde gönüle çok önem veririm. Çünkü gönül Hakk’ın tecellilerinin aynasıdır. Nazargah-ı ilahi’dir. Beytullah’tır. “Gönül Hak yolcusunun varacağı, zirvesinde Zümrüd-ü Anka’nın...
Kırık bir cam gibi kırık düşlerin sokaklarında geziyorum
Soluk düşler bestesiz yitik bir şarkı gibi ağlıyor
Adını çıkmazlara yazanların gözlerinde hüzün
Kaldırımlar ıslak gözyaşı dolu
İncimiş kaldırım taşlarında yatıyorum
İnciyen yüreğimin derdini anlar diye
Ne kaldırımlar bana derman...
Ey sevdiğim senden ayrı olacağıma
Yanımda olaydın gönlümde kor taş olaydı
Sensiz yollarda ayrı gezeceğime
Gece gündüzü sensiz yaşayacağıma
Yollar bana tuzakla dolaydı
Ah bu sızlanma yüreğimde dağ olaydı
Senden ayrı yaşamak hiç olmayaydı
Zülfün teline hasretlik etti ben deli divane
Ah...
Öylesine tertemiz dünya ve dünyanın hayalini kuranları, kendi fikirsiz fikriniz uğruna yok ederek yıkanların, kendilerine ait temiz bir dünyaları olmamasına rağmen, neden tertemiz bir dünya ve dünya hayali kuranların hayallerini yıkmaya çalışmasını aklım fikrim almıyor, saatlerce düşünüyorum bir...
Ey gönüllere keder verenler
Sizlerde kederle yok olasınız
Mutluluktan eser koymadınız
Mutsuzluk içinde yok olasınız
Yazmaya varmaz benim elim
Gözlerimizde yaş aktı dönmez dilim
Dilleriniz kilitlensin çekeceğiniz çok ola
Mutsuzluk içinde yok olasınız
Aklınıza fikrinize nasıl akıl derim...
Yüreksizler yine kana buladı Ankara’yı
Kalleşlikte üstlerine yok bulsunlar belayı
Masum insanlar öldü çekemediler halayı
Lanet olsun teröre onu destekleyenlere
Kaldır başını dimdik insanım yıkılmazsın sen
Birlik beraberliğimize düşman onlar inanma sen
Kalleşlik kanlarına yazılmış diyorum ben...
Gönülden sevince mutluyuz
Gece gündüz umutluyuz
Mutluluğa ümide sözümüz yoktur
Birlik beraberlikle biz coşkuluyuz
Zalim olana söylenecek söz çoktur
Merhametliye söylenecek söz yoktur
Haram yemeye karnımız toktur
Birlik beraberlikle biz coşkuluyuz
Birlik beraberliği nasıl öveyim
Koşarak...
Ah insan sonsuzluğa talip olmaz isen, üç günlük hayata kanar ve elin boş yüzün kara hüsran içinde, yalan dünyanın sonu olanın yalanına kanar pişmanlık içinde kalırsın! Her şeyin bir başlangıcı ve sonu var o başlangıcın içinde, iman ile merhamet insanlık var eğer onu seçmez isen sonunda...
Mecnun gibi aşk’ın nöbetini tutarım
Leyla’m gelir diye yollarına bakarım
Çöllerde Leyla’m hayali ile yatarım
Sanmayın Leyla gelmeyince bu aşk biter
Biz aşk için cümle zahmetin gönlünü okuduk
Zahmet bizi gördü zahmet olduğunu unuttu
Türlü meşakkat ile aşk içinde biz kaybolduk
Sanmayın Leyla...
Ne senin beni anlayacağın var nede ben seni anlamaya çalışmanın yolunu bulacağım bu gidişle, aslında birbirimize yakın iken bu kadar uzakta olmanın acısını yaşıyoruz dedim, bana güldün! Ben aramızdaki uçurumları bir kenara bırakalım, yakınlaşalım zamanla aramızdaki uçurumlar kapanır diyorum, sen...
Ameller yok kopmuş gidiyor bedenler(?)
Namaz niyaz karanlık gölgeler içinde
Dinden haberin yok din ne söyler bilmezsin
Müslüman’ım dersin gezersin
Müslümanlık öyle değildir yanlış yolda gidersin
Şimdi söyledim diye birde kızarsın
Herkes kendi eliyle oynar bahtı karayı
Sonrasında ağlar kaderden...
Yunus Dedem :“Tabduk Emre bir gün müridlerine yani size, “Bugün hepiniz dağa çıkınız ve bana çiçeklerden demetler getiriniz. En güzel demeti hazırlayana bir hediyem olacak” dedi. Dervişlerin hepsi kırlara çıktı... Demet demet çiçekler hazırlayıp şeyhlerine koştular. Yunus en sona kaldı... Akşam...