Ordu Yöresel Gelenek ve Görenekleri-Adetleri

Ayyildiz

topragizbiz.com
Katılım
23 Nisan 2013
Ordu Yöresel Gelenek ve Görenekleri-Adetleri

485.jpg 485.jpg


Tarihçesi

Ordu ve çevresinde eski çağlardan bu yana birçok millet ve kültür hâkim olmuşsa da, 1071 Malazgirt Zaferinden sonra devamlı Türkmen boyları gelerek 12. asırda tamâmen Türkleşmiştir. Çepni Türkmenlerinin kurduğu Hacıemiroğlu Beyliği buraya hâkim olduğunda bölgenin çoğunluğunu Türkmenler teşkil ediyordu. 1877-1878 Türk-Rus Harbinden sonra Kırım ve Kafkasya'dan gelen kalabalık Türk topluluğu da bu bölgeye yerleşti. On ikinci asırdan bu yana Ordu ve çevresinde Türk-İslâm kültürü hâkim olmuştur.

DOĞUM:

Yöremizde doğum olayı artık hastanelerde gerçekleştirilmektedir. Eskiden evlerde ebe yardımıyla yaptırılan doğumlar neredeyse bitmiştir. Doğumdan sonra 40 gün anneye iş yaptırılmaz. 40. gün çocuk ve annesi kırk uçurma adı verilen gezmeye gider. Yeni doğan bebek diş çıkarmaya başlayınca "diş buğdayı" denilen yemek hazırlanıp, komşulara ve akrabalara ikram edilir.

SÜNNET:

Yöremizde sünnet genellikle çocukları tek yaşlarında olduğu dönemlerde (1-3-5-7-9) yapılır. Sünnet kıyafetleri giydirilen çocuklar, sünnet olmadan önce arabayla konvoy eşliğinde gezdirilir. Evde sünnet yatağı hazırlanır. Sünnet olan çocuk için Kur'an okutulur ve konuklara ikramda bulunulur. Salonda yapılan sünnet düğünlerinde de eğlenceler yapılır.sünnet olan çocuğa çeşitli hediyeler alınır ve bahşiş olarak para yada altın takılır.

EVLENME:

Gerek sahil gerekse ilçe ve beldelerimizim büyük bir kesiminde görücü usulü ile evlenme unutulmaya yüz tutan adetlerimiz arasındadır. Erkek evinde veya şehir merkezinde salonlarda yapılan düğünlerden bir gece önde kız evinde yapılan kına gecesi gelenekselliğini sürdürmektedir. İlimizde kına gecelerinde bilhassa köylerde erkek evi kız evine kına, kız evi de erkek evine bohça adı altında çeşitli çeyiz eşyası ve hediye götürür. Kına gecelerinde kına yakma ve gelin ağlatma töreni yapılır. Gelin ağlatma esnasında yöresel türküler söylenir.


Düğün de düğün kahyası ve görevlendirilen bir başka kişi öncülüğünde davul, klarnet ve kemençe gibi çalgı takımı ile birlikte davetlilerin karşılanması, düğün evi baca ve saçaklarını hedef alan tüfek ve tabanca atışları, davetlilere başta keşkek olmak üzere yemek ikram edilmesi, mahalli oyunların oynanması, gelin almaya gidilmesi, gelin evinde karşılama, gelin evinde sandık ve kapı bahşişlerinin verilmesi, bahşiş almak için yol kesmeler, kurban kesme gibi bölümlerden oluşmaktadır.

Askerlik- Gurbetlik:

İlimiz genelinde Askerlik çağı gelmiş gençler; akrabalarında bulunan büyüklerin ellerini öpmek ve vedalaşmak için ziyaretlerine giderler. Askere yolcu etme töreninde davul zurna eşliğinde oyunlar oynanır, uğurlama arkadaşlar ve akrabalar eşliğinde yapılır.

Hıdrellez:
6 Mayıs Hıdrellez Kültür ve Bahar Bayramıdır. Halkımızın bu günle ilgili örf - adet, gelenek ve göreneklerini sergileyerek 7'den 70'e Hıdrellez kuşaktan kuşağa yaşatılmaktadır. Aynı zamanda bolluk, bereket, dileklerin kabul edileceği, Hızır ile İlyas'ın buluştuğu gün olarak da inanılan Hıdrellezin toplumumuzdaki yeri çok büyüktür. Halkımız çeşme başlarına su ve deniz kenarlarına, koruluklara v.b. yerlere giderek çeşitli şekilde eğlenirler.

Mayıs Yedisi:
Her yıl Mayıs ayının yirmisinde kutlanan " Mayıs Yedisi" Hızır ile İlyas'ın birbirleriyle dalgaların kırıldıktan sonra deniz sularının karada temas ettiği noktada buluştuğu gün olarak bilinmektedir. Mayıs Yedisi de Hıdrellez bayramında olduğu gibi aynı inanç ve adetler etrafında toplanmaktadır. Ancak aralarında Miladi ve Hicri takvimlerden kaynaklanan gün farkı vardır. Bu günde, yedi dalgadan geçmenin son derece yararlı olduğuna, böylece o yılki hastalık ve bunalımlardan kurtulacağının inancı hakimdir.


YÖRESEL YEMEKLER:

Hamsili pilav, karalahana çorbası, karalahana sarması ve Ünye pilâvı, hamsı tava, hamsı buğulaması, içli hamsı, pancar sarması, mısır çorbası, çerkez tavuğu, tirmit (mantar), yumurtalı sakarca ve yağlıdır.


YÖRESEL GİYİM:

Kadın Kıyafeti :

486.jpg 486.jpg


İçine beyaz renkli keten dokumadan yapılmış gömlek giyilmektedir.Gömlek dik yakalı ve uzun kolludur. Önü bele kadar açık olup gümüş düğmelidir. Önünde her iki tarafta dikişli pili süs vardır. Altına paçaları bol, ağı yukarıda don giyilir. Elbisenin altından bir karış kadar görünecek tarzda donun paçaları dize kadar çekilir ve çorabın içine sokulur. Ayağa dize kadar çıkan "Yargan Garası" veya "Alaçorap" denilen desenli çorap ile çarık giyilir.Gömleğin üzerine fistan giyilir.Fistan, belden büzgülü veya serbest pilelidir.Fistanın üstüne işlik giyilir.İşlik fistanın kumaşından olup, rengi değişiktir.Boyu göğüs altındadır.Bele çizgili yün kuşak sarılır.Dikdörgen şeklinde olan bu kuşak çapraz olarak katlanınca kaydırılmış iki üçgen şeklini alır.Başa etrafı pullu beyaz renkli çember örtülür, katlanarak üçgen yapılır. Sonra çene altından geçirilerek tepeden bağlanır. Üstüne etrafı boncuk oyalı ikinci bir beyaz çember daha örtülmektedir.Önce katlanarak üçgen yapılır, bu üçgen katlanarak daraltılır ve sivri kısmı arkaya gelmek üzere tepeye konur ve arkaya bağlanır. Boynuna kırmızı kurdeleye dizilmiş altınlar takılmaktadır.

Erkek Kıyafeti:

487.jpg 487.jpg


Önce iç gömlek giyilir. Gömleğin önü bele kadar açık olup, tek düğme ile iliklenmektedir. Üzerine entari denilen mintan giyilir. Mintan beyaz renkli, hafif dik yakalı olup, önden düğmelidir. Altına siyah koyun yününden dokunan şayak kumaşından yapılmış zıpka giyilir. Zıpkanın beli uçkurlu olup, boldur, paçaları aşağıya doğru daralmaktadır. Entarinin etek uçları içine konur ve beldeki uçkur sıkıca bağlanır. Paçaları ise dize kadar çıkan " yargan karası " veya " alaçordup" denilen yün çorabın içine sokulur. Çorabın üzerine çarık giyilir.Bele her iki tarafında gümüş şapşak ( gümüşten yassı sallantı süs )olan siyah kayış takılır. Kayışın sağ tarafına tabanca, sol tarafına kama sokulur. Arkaya ise yağlık ( Yağdanlık ) takılır.Entarinin üzerine zıpkanın kumaşından yapılmış yelek giyilir. Yeleğin boyu bele kadardır, yeleğin üzerine yine aynı kumaştan yapılmış aba giyilir. Haydari yakalı ve uzun kolludur. Göğüs cebine boncuktan örülmüş para kesesi konur ve üzerinden sarkıtılır. Abanın üzerine sağ omuzdan sol koltuktan altına doğru çapraz olarak hamail takılır. Başlık ta zıpkanın kumaşından olup içi kırmızı bez astarlıdır.


HALK OYUNLARI VE FOLKLOR:



Ordu ili kuruluşu itibariyle genelliklebirçok kavimlerin uğrak ve durak yeri olmuştur.onun için Ordu ili folklöründe, Ordu'ya gelen kavimlerin büyük etkisi vardır. Bu nedenle Ordu folklörünün yüzdeyüz kendinden gelme bir kaynağı olmamakla beraber, kavimlerin birbirleriyle kaynaşmasından doğan folklorik bir yapısı olduğu da inkâr edilemez.

Ordu İli; Horon, Kafkas ve Halay oyunlarının etkisinde bir folklor yapısına sahiptir. Onun için oyunlarında olduğu gibi türkülerinde de seri temponun ılımlı havası vardır. Trabzon ve dolaylarından gelenler "HORON"u Batum ve dolaylarından gelenler "KAFKAS"ı Orta Anadolu'dan gelenler de "HALAY"ı hem oyunlarında hem de müziklerinde geliştirmiş, kaynaştırmışlar ve böylece Ordu İli'ne has oyun stilleri meydana çıkarmışlardır. Örneğin, "METELİK", "ORDU KARŞILAMASI" gibi. Bu iki oyun ne Horon ne de Kafkastır. Ama dikkat edilirse görülürki her ikisinden de figürler vardır içinde. Bu nedenle "Metelik" ve "Ordu Karşılaması" Ordu İli'ne ait oyunlardır.



Ordu'da yaygın olarak oynanan oyunları şöyle özetleyebiliriz.

1- Horonlar :
a) Gürcü Horonu b) Dik Horon c) Mısırlıoğlu Horonu d) Sallama
2- Karşılama Türü (Kol Oyunları) Oyunlar :
a) Ordu Karşılaması b) Ordu'nun Sokakları c) Su Sızıyor Sızıyor d) Miralay
3- Her Yerde Oynanan Pıtık Oyunları
a) Horonlar -Mısıroğlu Horonu - Tulum Horonu - Sallama - Nalcı Horonu - Melet Horonu
b) Karşılama Türü (Kol Oyunu) Oyunlar -Lazutlar - Miralay - Bahçelerde Pırasa
c) Halay Karakterinde Oynanan Oyunlar -Tamzara - Temurağa
d) Dinsel Nitelikli Oyunlar -Semahlar

ORDU İLİ NELERİ İLE ÜNLÜ:

Türkiye'nin Fındık ve Bal Deposu, Boz Tepe, Çamlık Mesire Yeri, Yason Burnu ve Kilisesi, Keyfalan Yaylası


İL İSMİ NEREDEN GELİYOR?

Eski adı "Kotyora"dır. Halk tarafından bu isim değişikliğe uğramıştır.
 
Ordum benim canim memleketim

ulugol.jpg ulugol.jpg
 
Ordum canim memleketim
 
BALIKÇININ TÜRKÜSÜ

 
GEMİCİ UŞAKLARIM

 
Ordulu ünlüler

 
Izin zamani yaklasti toprak çekiyo usagum :)
 
Boztepe Ordu Şehri'nin yamaçlarına serildiği Boztepe, denizden 450 metre yüksekliktedir. Ordu'nun tüm güzelliklerini, ancak buradan görme olanağı vardır. Boztepe'den bakıldığı zaman göklerle kucaklaştığı sanılan ve mavi bir atlas gibi serilen enginler derinleştikçe daha sakin ve hareketsiz görülür. Yöresine hakim olan Boztepe, durgun denizin bitim noktasından başlayarak büyük vadilerle ayrılan haşin görünüşlü tepeleri engelsiz olarak görüş ufkuna açar.

Dikilen çam ağaçları büyümeğe başlamış ve Boztepe'yi sevilen bir mesire yeri haline getirmeğe başlamıştır.
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Adam Çobana Sordu.
  • Kaptan43
  • Kaptan43,
  • Kişisel Gelişim Hikayeleri
  • 0    1K
Ordu
  • Evliya Çelebi
  • Evliya Çelebi,
  • Şehirler
  • 0    3K
Roma'ya 6 Yıl Sonra Kar Yağdı Ordu Göreve Çağrıldı
  • Ugur
  • Ugur,
  • Güncel
  • 0    2K
Geri