Tarih Dünyada İslam Mimarisi

Müslüman mimarisine ait çok sayıda unsur,esir alınan usta ve sanatçılar aracılığıyla Avrupa'ya ulaşmış olup, Romenesk stilinin ortaya çıkması, İspanya ve kutsal topraklarda müslümanlara karşı başlatılan ilk seferlerle aynı döneme denk gelir. Bu şekilde esir alındıktan sonra yeni efendisi İngiliz Richard de Grandville için 1129 yılında Galler'in güneyindeki Neath Manastırı'nı tasarlayan Lalys,daha sonra I. Henry'nin mimarı oldu.

Sicilya Palermo'daki Paletine Şapeli'nin tasarımı ve süslemeleri Norman Kralı II. Roger döneminde müslüman sanatçılar tarafından yapılmıştır. Sicilya Palermo'daki Paletine Şapeli'nin tasarımı ve süslemeleri Norman Kralı II. Roger döneminde müslüman sanatçılar tarafından yapılmıştır.
Avrupa'yı bir fetih dalgası halinde boydan boya geçtikten sonra 1066 yılında İngiltere'yi işgal eden Normanlar İngiliz mimarisine çok şey ilave ettiler. Aynı zamanda Sicilya'yı da işgal eden Normanlar, müslümanlarla temas halindeydiler. İşte bu noktada barbarlıkları dindi, önlerine geleni yakıp yıkmak yerine büyük ve güzel eserler inşa etmeye başladılar. Tıpkı BBC'nin Avrupa'da İslam Tarihi adlı pogramının sunucusu Rageh Omar'ın söylediği gıbi "Mimari bakımdan Sicilyada müslüman döneminden fazla birşey kalmamış olup, İslami tarzda görünen binalar aslında müslümanlarca yapılmamıştır. Bu binalar ,11. yüzyılda bu bölgeyi fethettikten sonra Arap kültürüne hayran kalan Normanlar tarafından inşa edildi. Özellikle 12. yüzyıl Norman kralı Sicilyalı II. Roger müslüman mimarisine büyük bir tutkuyla bağlıydı ve iyi derecede Arapça biliyordu." Mimari bakımdan İslamlaşan Normanlar sonraki dönemlerde Avrupa'nın inşa edilmesinde öncü rol oynamıştır.Norman Krallarının yönetiminde Gotik stili mimari gelişmiştir.

Kral I. Edward, bölgeyi ele geçiren ve müslümanların düşmanı konumunda olan Moğollarla ittifak kurma amacıyla İran'a elçi seviyesinde bir heyet göndermişti. Geoffrey Langley yönetiminde 1292 yılında bu misyon bir yıl sürdü. Misyona katılanlar arasında yer alan Robertus Sculptor kaş kemer gibi bir dizi fikri dönüşte beraberinde getirerek,14. yüzyılın sonunda İngiliz mimarisinde uyguladığı düşünülmektedir.

Sonraki dönemde II. Edward, İran'la iyi ilişkileri sürdürmüş, ayrıca Haçlı seferi deneyimi ve Kastilyalı Elenaor ile evli olması sayesinde Müslüman İspanya ile daha fazla temas kurmuştur. Bu temaslar İngiliz folklorunda başlangıçta Morisco olarak bilinen Morris dansı ile anılır. Müslümanlarla kurulan temasların bir sonucu da Windsor'daki VII. Henry kulesinde ve buradaki ayin odasının pencerelerinde görülen yıldız poligon plan ve bugün Tom Tower adıyla bilinen Oxford'daki büyük Wolsey kapısının kuleleri ile kendini gösteren Tudor mimarisi oldu.

Müslüman ülkelerinde gördükleri fikirleri Avrupaya götüren diğer kişiler arasında Mısır'ı ziyaret eden hacılar, Simon Simeon ve Hugh the illuminator gibi sanatçılar yer alıyordu. Her ikisi de İrlandalı olan bu kişiler 1323 yılında Kutsal Toprakları ziyaret ederken Mısırdan geçmiş ve Kahire'deki Mustafa Paşa Türbesi'ni (1269-1273) görmüşlerdi. Bu türbe, sonraki dönemlerde İngiltere'de Gotik mimarisinin yaygın bir özelliği haline gelen, müslümanlara ait şakuli süsleme örnekleri içerir.

Tac Mahal Tac Mahal
İlk Haçlı Seferi sonrasında 1118 yılında Kudüs'te dokuz Fransız şövalye tarafından kurulan "Tapınak Şövalyeleri Tarikatı"nın ayin odaları, Kudüs'teki Kubbetü's-Sahra Camisi'nden alınan merkezleyici bir form ile inşa edilmişti. Bu kilise formu daha sonra batıda yaygınlaştı. Londra'da 1185 yılında inşa edilen yuvarlak Tapınak Kilisesi'nde görülebilir. Normanların son dönemine ait olan rotond ve 1240 yılında inşa edilen gotik koro yeri birkaç ortak özelliğe sahip olup her ikisi de aynı geometrik sisteme tabidir. Bazı batılı akademisyenler bu sistemin Avrupa ve Fransa'ya Yunanlılardan, özellikle de Eflatun ve Romalı Vitruvius'tan geldiği konusunda ısrar eder, ancak bu hususta zamanlamaya dikkat çekmek gerekir. Acaba Fransızlar Eflatun'u neden daha erken ya da daha geç farketmemiştir? Bu özellikler Haçlıların,gezginlerin ve tüccarların gördüğü müslüman yapılarında kullandıları bir zamanda Avrupa'da ortaya çıkması gerçekten de çok ilginç bir tesadüf olur.

Elhamra Sarayı Elhamra Sarayı
Çoğu kimsenin müslüman eseri olduğunu anlamadığı diğer ünlü bir bina ise, Babür Sultanı Şah Cihan'ın ondördüncü çocuğunu doğururken hayatını kaybeden eşi Mümtaz Mahal adına Hindistan'da yaptırdığı "Tac Mahal"dir. "Sonsuzluğa düşen gözyaşı" adı verilen ve yapımı 1648 yılında tamamlanan bu binada kullanılan değerli ve yarı değerli kakma taşlar ve bol miktarda beyaz mermer yüzünden imparatorluk iflasın eşiğine gelmiştir. Tac Mahal'in tasarımı, girişin bir altındaki kript odasında merkezin dışında bulunan sultan türbesi hariç tamamen simetriktir.

İslam mimarisinin daha hayret verici örnekleri arasında İspanya, Kurtuba'daki Katedral Camisi ve Granada'daki Elhamra Sarayı yer alır. Bu yapılar insanları büyülemeye devam etmektedir. Yılda 2.2 milyon ya da günde 7,700 kişi tarafından ziyaret edilen Elhamra Sarayı, ziyaretçi sıralamasında yılda 3 milyon kişinin ziyaret ettiği Tac Mahal'in hemen ardında yer alır.

Kaynak; Dünyamızda İslam Mirası
 
İslam mimarisi bütün dünyaya örnek. Daha ne örmekleri var. dubaideki dünyanın en büyük camiisini canlı görmek lazım.
 
Avrupalilar Islam mimarisine hayran,biz Avrupa mimarisine :)
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Açlık Grevi Nedir? Türkiye ve Dünyada Açlık Grevleri
  • MURATS44
  • MURATS44,
  • Ansiklopedi
  • 0    1K
Bırak bu dünyada böyle geçsin
  • M
  • Muhtazaf,
  • Şiirler
  • 1    975
Geri