Genel Kültür Dünyanın En Pahalı Kahvesi Misk Kedisinin Dışkısından Üretiliyor

Ugur

Administrator
Katılım
8 Nisan 2013
Kopi luwak, dünyanın en pahalı ve en az üretilen kahvesidir. Kopi luwak, Endonezya'nın Sumatra adası ile çevresindeki birkaç adada yaşayan palmiye misk kedisinin (Endonezce: luwak) yediği ve sonrasında dışkıladığı kahve çekirdeklerinden üretilmektedir. Hayvan dışkısındaki kahve çekirdekleri toplanmakta ve paketlenmektedir. Kilosu 350 $'a (950 TL) ulaşan fiyatlarla Kopi luwak dünyanın en pahalı kahvesi olma özelliğine sahiptir.
kopiluwak1.jpg kopiluwak1.jpg

Kopi luwak çoğunlukla Sumatra, Java, Bali, ve Sulawesi'deki Endonezya adalarında üretilmektedir. Ayrıca Filipinler ve Doğu Timor da bu kahvenin üretildiği yerlerdendir.

Kopi luwak, misk kedisinin dışkısından elde edilen çekirdeklerle yapılan bir kahve türü. Bu ise misk kedileri için kötü haber anlamına geliyor.

Dünyanın en pahalı kahvesi kakadan yapılıyor. Daha doğrusu misk kedisinin yediği ve kısmen sindirdiği, daha sonra da dışkıladığı kahve çekirdeklerinden elde ediliyor. Bir fincan kopi luwak'a (bu kahveye bu ad veriliyor) ABD'de 80 dolar kadar fiyat biçilebiliyor.

Güneydoğu Asya'da ve Sahra-altı Afrikası'nda bulunan misk kedisi, maymunun uzun kuyruğuna, rakunun yüzüne ve çizgili bir gövdeye sahip. Kahve meyvesi, mango ve diğer meyvelerin yanı sıra böcekler ve küçük sürüngenlerle de beslenen, ve leoparların, büyük yılanların ve timsahların avları arasında yer alan misk kedisi besin zincirinde önemli bir yer tutuyor.

Misk kedisi kahvesi ticareti başlangıçta bu hayvanlar için olumlu sonuçlar doğurdu. Endonezya'da ticari meyve tarlalarına dadanan Asya palmiye misk kedisi genelde bir bela olarak görülüyordu; dolayısıyla kopi luwak endüstrisinin gelişmesi, yerel halkın bu hayvanları değerli dışkıları nedeniyle korumasını sağladı. Sindirim enzimleri kahve çekirdeklerindeki proteinin yapısını değiştiriyor, böylece asit oranı bir ölçüde kayboluyor ve daha yumuşak bir kahve ediliyor.
kopiluwak2.jpg kopiluwak2.jpg

Ancak misk kedisi kahvesi bilinirlik kazanınca ve Endonezya, yaban hayatına yakından tanık olmak isteyen daha çok turist ağırladıkça daha fazla sayıda yabanıl misk kedisi kahve plantasyonlarındaki kafeslere tıkıldı. Bu durum misk kedisi kahvesi üretimi kadar bu canlılara yakından tanımak isteyen turistler nedeniyle de kârlı bir hal aldı.

Kısmen sindirilmiş kahve çekirdekleriyle donatılmış misk kedisi dışkısı eskiden yabandan toplanıyordu. Ancak günümüzde git gide daha fazla misk kedisi kahve plantasyonlarındaki sıkış tıkış, sağlıksız kafeslerde tutuluyor.

Oxford Üniversitesi'nin Yaban Hayatı Koruma Araştırma Birimi ve Londra merkezli Dünya Hayvan Koruma Topluluğu, Bali'deki 16 kafeste alıkonan yaklaşık 50 yaban misk kedisinin yaşam şartlarını inceledi. Geçtiğimiz haftalarda yayımlanan sonuçlar oldukça karamsar bir tablo çiziyordu.

Kafesleri ziyaret eden araştırmacılar, kafeslerin boyutundan hayvanların davranışlarına temel standartların bile karşılanamadığını görmüş. "Bazı kafesler inanılmaz derecede küçüktü; onlara tavşan kafesi demek daha doğru olur. Hayvanların idrarları ve dışkılarıyla sırılsıklam olmuşlardı," diyor araştırmacılardan Neil D'Cruze.

Misk kedilerinden bazıları yalnızca kahve meyvesiyle beslenmeleri nedeniyle oldukça çelimsizmiş. Bazılarıysa serbestçe hareket edememeleri nedeniyle obezmiş. D'Cruze ayrıca bazı hayvanların kafeinin verdiği enerji nedeniyle yerinde duramadığını söylüyor.

Ancak D'Cruze'un tanık olduğu şeyler arasında en rahatsız edici olan hayvanların telden oluşan bir zeminde durmak, oturmak ve uyumak zorunda olması olmuş. "Eğer bu tarz bir telden ağ üzerinde durursanız tahrişe ve sıyırmalara neden olacaktır," diyor D'Cruze. "Sürekli ve yoğun bir acı ve rahatsızlık kaynağı."
kopiluwak3.jpg kopiluwak3.jpg

Bunların yanı sıra misk kedilerinin pek çoğunun temiz suya erişimi yokmuş ve diğer misk kedileriyle etkileşime giremiyormuş. Ayrıca gündüzleri trafik ve turist gürültüsüne maruz kalıyorlarmış. Bu da bu gececil hayvanlar için fazladan bir stres unsuru.

Yabanıl mı Kafeslenmiş mi? Kim Bilir...

Tüm bunlar ikincil dereceden bir lüks ürün için. Uzmanlara göre kopi luwak'ı benzersiz kılan şey, yabanıl misk kedilerinin en uygun kahve meyvelerini bulup yemesi. Misk kedilerini kafeste tutmak ve alelade, bayat kahve meyveleriyle beslemek zaten kalitesiz bir ürüne yol açıyor.

Üstelik birçok kahve kavurucu ve barista kopi luwak'ın çok da matah bir şey olmadığını savunuyor. Misk kedisinin sindirim sistemi gerçekten kahveyi daha yumuşak bir hale getirse de, aynı zamanda çekirdeği arzu edilen asitlerden ve aromalardan da arındırıyor.

Büyük olasılıkla yabandan koparılmış, esaret altındaki bir misk kedisi kafesinden dışarı bakıyor. Misk kedisi, dünyanın en pahalı kahvesi olan kopi luwak'ı üretmesi için kafeste tutuluyor.

Bir kopi luwak paketinin yabanıl misk kedilerinden mi, yoksa kafesteki misk kedilerinden mi elde edildiğini anlamanın bir yolu yok. 2013'te yapılan gizli bir BBC haberi, insanlık dışı şartlar altında kafeste tutulan misk kedilerinin ürettiği kahvenin Avrupa pazarlarında nasıl yabanıl misk kedisi kahvesi olarak satıldığını gözler önüne sermişti.

Batı pazarlarını kopi luwak ile tanıştıran Tony Wild bile Guardian'a yazdığı bir makalede okuyucularını bu kahveye karşı uyardı. Wild bu kahvenin git gide artan bir şekilde sanayileşmiş, zarar verici ve aldatıcı olduğunu savunuyordu.

"Yabanıl" etiketine sahip bir paketin gerçekten öyle olduğunu doğrulayan bir sertifika sistemi mevcut değil. Çevresel açıdan sorumlu üretim yapan diğer kahve üreticileriyse herhangi bir kopi luwak türüne sertifika vermeyi reddediyor.

New York merkezli Rainforest Alliance ve diğer tanınmış kahve çekirdeği sertifikacılarının kullandığı Sürdürülebilir Tarım Ağı, veya kısaca SAN standartları, yaban hayvanlarının tarlalarda kullanılmak üzere avlanmasını ve yakalanmasını yasaklıyor. Endonezya'daki kahve üretimine dair SAN kuralları da kafeslerde misk kedisi kullanımının yasak olduğunu ayrıca belirtiyor.

Bir diğer önde gelen sürdürülebilir kahve sertifikacısı UTZ de yaban hayvanlarının çiftliklerde esaret altında tutulmasını yasaklıyor ve herhangi bir kopi luwak'a sertifika vermeyi reddediyor.

SAN standartlarını kullanan bir kurum olan Rainforest Alliance'tan Alex Morgan, kopi luwak'a sertifika vermenin çok riskli olduğunu söylüyor. Kahve çekirdeklerinin tamamının yabanıl hayvanlardan gelip gelmediğini belirlemek çok zor.

"Kişisel görüşüm bundan tamamen uzak durulması yönünde," diyor. "Kahvenin kafesteki hayvanlardan geliyor olması, yabanıl hayvanlardan geliyor olmasından daha büyük bir ihtimal."

Kaynak:
National Geographic Türkiye
Kopi Luwak - Vikipedi
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Geri