Makale Kara Sevdam Mesleğimdir

Kaptan43

5 Yıldızlı Kaptan
Katılım
16 Nisan 2013
Dijitalleşmeyle birlikte unutulan mesleklerden biri mekanik saatçilik. Mikail Toraman, mesleğin Türkiye'deki son 7 ustasından biri.

2017090314384819_24744592014ak4etknthsvgcc61.jpg 2017090314384819_24744592014ak4etknthsvgcc61.jpg


Gölcük'ün merkezinde 10 metrekarelik bir dükkan var. Camında 'Saatçi' yazar. Dışarıdan bakınca dikkat çekmeyecek kadar sıradan. Dükkanın içine adım attığınızda, su sesine benzeyen bir ses karşılar. Önce içeride bir akvaryum ararsınız. Ama o ses, tamiri bitmiş mekanik saatlerin tınısıdır. Saniyelerin, yani zamanın sesi bir orkestra gibi kulaklara çarpar. Tabi orkestranın bir de şefi var. 70 yaşındaki Mikail Toraman, 55 yıllık bir meslek hikayesi, bitmekte olan el sanatının son temsilcisi olarak tezgahının başındadır. Dedesi, Osmanlı saraylarının saatlerini tamir eden, babasında da 10 yaşındayken mesleğini öğrenmeye başlayan Mikail Toraman, küçük dükkanın kapılarını Aydınlık okuruna kendi hikayesini anlatmak için açtı:

'10 YAŞINDA AŞIK OLDUM'​

“Erzurumluyum, 70 yaşındayım. Meslek aşkı bende 10 yaşındayken başladı. Okuldan gelirdim babamın yanında çalışırdım. Kullanılmaya parçaları kendime tezgah yapardım. Babamın da hoşuna giderdi. Babamın yanında saatçiliği öğrenmeye başladım. O zamandan beri mesleğime aşık oldum. Okula giderken harçlığımı bu meslekten çıkardım. Sonra evlendim, çocuklarımı saatçilikten büyüttüm. Kars, Ağrı, Adapazarı, Tekirdağ, İstanbul ve Gölcük'te çalıştım. 40 yıldır Gölcük'teyim. Saatçilik dede mesleği. Erzurum'da Osmanlı saray saatlerini tamir edermiş. Adı İsmail ama o zaman soyadı kanunu olmadığı için lakabını da bilmiyorum.

'2 YILI KALDI'​

Mekanik saat tamiri yapan ustalardan son yedi kişi kaldık. Bizler son kuşağız. Gençler merak sarmıyor. Getirisi yok diyorlar. Haklılar. Çünkü el sanatları sönmeye yüz yuttu. Mesleğimiz 2 sene sonra yok. Yeni nesil paraya bakıyor. Onları da hakir görmüyorum, serbest piyasa böyle istiyor.

Artık mekanik saat üretimi de durdu. Rusya, Çin ve Kore'de mekanik saatlerin çakması yapılıyor. İsviçre'de elle yapılan mekanik saatler de siparişle yapılır. Yılda bir ya da iki tane yapılır. Onun fiyatı da en az 600 bin dolardır.

'ZAMANI ÇALIŞTIRMAK'​

Bizim işimiz mekanik dişlilerin zaman ayar dilimini tutturabilmektir. Elektronikte kit devreleri programın içinde yürür. Biz de ise program yok. Tabiri caizse yaptığımız iş zamanı çalıştırmaktır. Bazen içimden iş yapma aşkı geliyor ama buraya gelince sönüyor. Mesela saate bakım yapıyorum. 25-30 lira diyorum, 'Yapma ya o kadar çok mu' diyorlar. Sanatkâra verilen para insanlara çok geliyor. Ama bir paket sigaraya para veriliyor. Bu beni mesleğimden soğutmuyor ama kırgınlık yaratıyor. Benim kara sevdam, mesleğimdir, tezgahımdır. Çünkü saati bitirdikten sonra arkama yaslanıp onun 'tik-tak' sesini dinlemeye aşığım.”

Kaynak
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Seğmenlik Geleneği - Ankara
  • Ugur
  • Ugur,
  • Gelenek ve Göreneklerimiz
  • 0    321
Gordion Antik Kenti - Ankara
  • Ugur
  • Ugur,
  • Ansiklopedi
  • 0    326
Ankara Çiğdemi Başkentin Renkli Bahar Şenliği
  • B
  • bitkisen,
  • Bitkiler
  • 0    214
Geri