Sohbet Memleketimize Yazık Ediyoruz

Sibel Çiçekçi

topragizbiz.com
Katılım
20 Eylül 2017
Biz memleketimizin kıymetini bilmiyoruz yeminle. Hoş başımızdakiler de bilmiyolar ya neyse… Komşum geçen sene dünyanın parasını verdi Avrupa turu attı. Sağ olsun bi sürü hediye almış bizler için de. Öyle buzdolabı magneti filan değil, kendine ne aldıysa ondan almış. Geçen sene yazın gittiği için genelde yazlık kıyafetler, tişört, bluz, etek, mayo bikini gibi şeyler getirmişti. Biz de bayıla bayıla giymiştik geçen sene. Yakın dostuz, yıllardır kapı komşusuyuz olacak o kadar. Sağ olsun da canım burda bulacaklarının kat kat fazla parasına resmen çöp almış. Onu bu sene fark ettik maalesef.

Tekstil dendi mi Türkiye ve Hindistan’dan daha başarılı coğrafyalar olduğunu zannetmiyorum. Hatta açıköğretimde okuyorum ben. Geçen final sınavlarına çalışırken de bu konudan bahsedilen yerler okudum. Taa Osmanlı zamanında da tekstilde bir numaraymışız. Sonra padişahlar yemiş de yamiş. Avrupa sanayileşmiş, bizde tekstil atölyeleri bir bir kepenk indirmiş. Düşünsenize elinizde moda gibi bir pazar var. Bu pazarda kalite ve fiyat açısından dünyada neredeyse bir numarasınız. Ekonomik, siyasi gücünüz de var. Neyse girmiyorum tekrar oralara… Bugün de farklı değil. Tekstil fabrikaları tek tek gidiyor. Batı ise elindeki forsu kullanarak tasarım ve üretimde öne geçiyor ama ondan da altyapı yok. Bunu ilk olarak dün fark ettim. Komşumun aldığı mayoları filan aldık yanımıza, tatile çıktık hafta sonu. Dün de ilk kez denize girdim. Bakın sadece geçen sene birkaç kez havuzda ve denizde giydiğim bikini bu sene ilk giyişimde elimde kaldı. Lastikli kısımları lime lime olmuş, kumaş erimiş neredeyse. Tişörtlerin filan da rengi atmıştı da biz yıkamayı yanlış yaptık diye düşünmüştük. Ve bunlara büyük paralar harcandığını da biliyorum üstelik.

Nereden nereye… Çok yazık gerçekten. Şurda Mahmutpaşa’dan 3 kuruşa aldığımız kıyafetler bile bizi yıllarca taşımıyo mu? Ben yok demiyorum, mutlaka iyisi de vardır hatta bizden çok daha iyisi de vardır ama onlar da herkesin rahatlıkla satın alabiliceği gibi fiyatlarda değiller. Ben evlenene kadar hayatımı bir terzi dükkanının üstündeki bi evde geçirdim. Dikiş dikmeyi hiç öğrenmedim ama o dükkanın kokusunu hep sevdim. Bizde mahalle kültürü, komşuluk vardı her zaman. Kıyafetlerimin yarısından çoğunu terzi Kadir amca dikmiştir benim için. Çoğu da hediye. Mekanı cennet olsun, yaptığı tasarımları bugün hiçbir modacıda bulamazsınız, öyle bi şey. Ama işte ufak mahalle terzisi. Kim nerden bilicek? Adamın diktiği etek modelleri fakültede olay olmuştu. Bi sürü kişi beni zengin sanıyodu o zamanlar. Kesin yurt dışından alıyo bu kıyafetleri diye. Hayır efendim, terzi komşumdan alıyodum. Yurtdışından alınanları da görüyoruz işte.

Vallahi üzülüyorum ne diyim. Kim bilir daha ne Kadir amcalar var. Yüzyıllardır iyi olduğumuz, ustalığımızı konuşturduğumuz bir alan var ve biz yüzyıllar içinde elbirliğiyle yok ettik bu sektörü memleketimizde. Kendi ellerimizle kendi işimizi yabancıya verdik. Şaka gibi. Şimdi ara ki bulasın öyle etek modelleri, öyle kaliteli bikini ve mayolar, değme modacılara taş çıkaracak seri ürettiğimiz kıyafetler… Kıymet bilmiyoruz. Yazık bize, çok yazık.
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Yazık!
  • M
  • Muhtazaf,
  • Şiirler
  • 1    1K
Geri