Makale Yılbaşı Kutlanmazsa Her Şey Düzelecek mi?

Kaptan43

5 Yıldızlı Kaptan
Katılım
16 Nisan 2013
Şimdi gelelim bize asıl kültürel ve inanç yönünden ışık tutacak tarihi bilgilere. Ve kim neye hangi temelle karşı çıkıyormuş görelim.

Zannımca toplumun taciz edilmesinden özel haz alan insanlar var. Gereksiz tartışmalarla toplumun dimağında sürekli bir yorgunluk hali yaratılmaktadır. Eskiden her yılbaşı gecesi dansöz tartışması olurdu. Hiç yoktan onun bir mizahi yönü de bulunur millet dansöz toto oynayarak da eğlenirdi. Günümüzde kimi kendini bilmezler merkezi yönetimi zora düşürme pahasına “yaşam tarzına" müdahaleye vardırmışlardır işi.

Böyle kaotik atmosferler yaratanlara sormak gerekir. Güya referans aldıkları bizim o güzelim dinimiz İslam’ın saydığı tüm günahlardan kaçındınız da bir tek yılbaşını mı günah saymanız kaldı? Örneğin, tümüne olması gerektiği gibi özelinde de çocuk tecavüzlerine ve tecavüzcülerine karşı aynı kişilerin bir nümayişi görülmemektedir? Piyangoya karşı çıkılması da ayrı bir komedi durumudur. Haksız kazanç ya da kolay kazanç ha? Demek ki toplumda karşı çıkılacak tek haksız ve kolay kazanç piyango öyle mi?

Bu arada fikri ve zikriyle bu davranışlara hiç mi hiç taraf olmayacak Kul Nesimî’nin o güzelim şirini de dejenere etmişler. Belki de Nesimî’yi bilmiyorlardır. Bilseler kullanmazlardı. Şöyle yapmışlar: "Rızkı veren hüdadır, Nimet Abla'ya minnet eylemem" Nimet abla size hiç minnet eylemez. Bilir misiniz ki Nimet abla hacıdır ve ta 1970 yılında hizmete açtığı “Hacı Nimet Özden Camii" var. Ayrıca vakfı aracılığıyla 200 yoksul öğrenciyi de burslu olarak okutmaktadır.

Resmen şehirlerin alanları kilitlenmektedir. Basından öğrendiğimize göre “Taksim, Beşiktaş, Şişli, Bakırköy, Kadıköy ve Sarıyer gibi yeni yıl kutlamalarının nabzının attığı meydanlarda yılbaşı kutlamasına izin verilmeyecek. Ankara'da ise yılbaşı gecesi kentin beli başlı cadde ve meydanlarına girişler kontrollü olarak sağlanacağı duyuruldu..."

Altı üstü folklorik bir figürle sembolleşen şu Noel ve yılbaşı konusuna bir göz atalım da estirilen fırtınanın altı üstü var mıymış görelim.

NOEL
Noel ile yılbaşı zamansal ve içeriği bakımından birbirinden tamamen farklı günlerdir. Kutlaması da farklıdır. Noel bir doğum günüdür. 25 Aralık günü kutlanan bir Hristiyan yortu günü, bayramıdır. Bu gün Hz. İsa’nın doğum gönü ve onun vaftiz edilişinin onuruna kutlanan bir gündür. Ülkemizde kutlayana pek rastlanmaz. Sembolik düzeyde olursa olur. Yani Hristiyanlara ait bu ritüel günüyle bizim de dahil olduğumuz yılbaşı gecesi arasında yaklaşık bir haftalık açıklık vardır. Hat hot küfür ederek bizimle yaşayan ve diğer ortak ilişkiler içinde olduğumuz komşularımızı rencide etmeye değer mi? Hadi diyelim komşuluk saygısından dolayı üç beş Müslüman katılım gösterirse dinden mi çıkmış olur? Bu terör bilinç dâhilinde mi estiriyorlar, hiç sanmam.

Diğer inanç sistemlerinin, bu günleri büyüttüğü falan da yok. Aralarında birlik de yok. En güzeli küfürleşmeleri yok. Ayrılıklara tahammül var, saygı var. Nasıl mı? Mesela, Ermeni Kilisesi hiçbir şeklide Noel’i kabul etmezken İsa’nın doğumunu da 6 Ocak günü kutlarlar. Bu buz gibi soğuk kış gününde denize atlayıp “Haç Çıkarma Töreni" yaparlar. İstanbul’da tören yeri olarak Haliç ve Yeniköy kıyılarını seçmektedirler. Ayrılar ama tacizleri yok.

YILBAŞI
Yılbaşı ise tamamen takvimsel bir gündür. 25 Aralık gibi değil. Tüm toplumlar kutlamaktadır. Her toplum ve ülkede insanların kendi geleneksel anlayış ve zevklerine göre çeşitli şekillerde kutlamalar yapılmaktadır. Bir anlamda arınma, eskiyle hesaplaşma ve manen kendini yenileyerek, dinamik bir edayla önümdeki zamana başlangıç yapacağım/yapmalıyım der gibi bir iç muhakeme yapmaya vesile yapılan gün. Diğer anlamıyla kendini canlandırma ve zinde tutma pompalaması diyelim. Buna benzer başka dönemsel takvimler de yaparız. Diyelim ki tatile gidip geldiğimizde; zorlu bir işin üstesinde geldiğimizde iç rahatlama esenliğiyle böyle hevesler doğurmaz mıyız? Hele şu başımdaki işi bir savuşturayım her şeyi geride bırakacağım, dediğimiz günün benzeri bir gündür. Yılbaşının, yalnızca resmi bir yönü vardır. Nedir o? Takvimin yenilenmesidir.

Dünya toplumları/milletleri, dâhil oldukları hukuki, sosyokültürel, siyasi ve ekonomik paktlar içinde kabul edip kullandıkları Gregoryn/Miladi takvim gereğince yaşamlarını sürdürürler. Yılı 31 Aralık’ta bitirir, tekrar 1 Ocak’ta başlarlar.

Yılbaşı kutlamaları ta Babil’den tutunuz Asur’dan beri gelmektedir. Talihe bakınız ki tıpkı Noel’de olduğu gibi yılbaşı konusunda da birlik yoktur. Değişik toplum ve kültürler içerisinde farklı tarihlerde kutlaması yapılan yılbaşı nihayet İÖ 153 yılından bu yana 1 Ocak tarihine alınmıştır.

Şimdi gelelim bize asıl kültürel ve inanç yönünden ışık tutacak tarihi bilgilere. Ve kim neye hangi temelle karşı çıkıyormuş görelim.

Diğer Müslüman toplumlarda her ne kadar yeni yıl kutlama geleneği bulunmasa da Osmanlılarda kutlama ve tebrik etme, kabul buyurma geleneğinin olduğunu kayıtlardan anlıyoruz. Hem de para ve hediyeler sunulması kaydıyla. Pek kim bu para ve hediyeleri sunan? Devletin yüksek görevlileri, Padişah’ı ziyaret ederek yeni yıl tebriklerini bildirirlerken Padişah’ta buna karşı para ve hediyeler sunardı. Bunanla birlikte bu gelenek aşağılara sirayet etmiş durumdaydı. Diğer devlet büyükleri de emirlerindeki kişilere de hediye takdim etmeyi bir gelenek haline getirmişlerdi. Dönemin şairleri de sırf yeni yıl nedeniyle “muharremiye" olarak adlandırılan kasideler dizerek Padişah ve diğer devlet yetkililerinden yine para ve hediyeler alırlardı. Halktan kişiler de yeni yıldan elde ettikleri paraların bereket getireceğine inanırlardı.

Dolayısıyla medeni toplumların bir üyesi olarak padişahların da dâhil oldukları yılbaşı kutlamalarının dinsel bir yönünün olmadığı gibi ona halel getirecek bir yönü de bulunmamaktadır. Yemekli, eğlenceli bir kutlamanın ve dilekler dilemenin kutsal dinimize zarar verme tılsımının olacağını kabul etmek bize yakışır mı?

“Ezcümle, Osmanlı padişahları, yeni nesil İslamcı ya da Osmanlıcı olduğunu sananlardan İslam’a karşı daha mı lakayttı? Padişah’ın İslam’ı koruma güdüsü ve bilinci yokmuydu.

Kaynak
 
Evet. Noel hristiyanlara ait bir gündür. Yılbaşı farklı. Bir müslümanın bir müslümana yeni yılın kutlu olsun demesinde bir sakınca yoktur.

Ama yılbaşı diye bu güne özel anlam yükleyip sohbetler yapıp, mevlid okuyup normal zamanda yapmadıklarımızı bu gün yapmak ta uygun olmaz. Yılbaşı sıradan bir gündür. Dini bir anlam yüklenemez. Kutlamasında da bir yasak yoktur.
 
Bunlar da ilginizi çekebilir...
Hicri Yılbaşı
  • Ugur
  • Ugur,
  • Ansiklopedi
  • 0    467
Yılbaşı hediyesinde en bonkör Türkler
  • Kaptan43
  • Kaptan43,
  • Güncel
  • 1    1K
Diyanet'in Açıklamasında Yılbaşı
  • MURATS44
  • MURATS44,
  • Gelenek ve Göreneklerimiz
  • 0    2K
Yılbaşı kutlamak ve Noel hakkında
  • MURATS44
  • MURATS44,
  • Sohbet Odası
  • 0    3K
Mehmet Akif Ersoy'un Yılbaşı Mesajı
  • deniz feneri
  • deniz feneri,
  • Makaleler
  • 0    2K
Geri