Büyük Türkçe Sözlük
* Saz çalmak veya yapıp satmak işi.
* Sazcı.
* Çalgıcılık, saz sanatçılığı.
* Klâsik Türk müziğinde bir birleşik makam.
* Kayalık bölgelerde yaşayan bir tür balık.
* Saz çalınarak yapılan.
* Saz çalınarak yapılan (eğlence).
* Sazları çok olan yer.
* Sazı olmayan.
* Antimon'un kısaltması.
* Skandiyum'un kısaltması.
* Bkz. skorbord.
* Selenyum'un kısaltması.
* Türk alfabesinin yirmi üçüncü harfinin adı.
* Uğursuzluk, kademsizlik, nuhuset.
* Mesleğini veya sanatını yapan bir kimsenin yanında, o kimsenin mesleğiyle ilgili bir işiçin harcanan süre.
* Sinema, tiyatro, konser gibi sanat...
* Bkz. gece, ruz.
* Gençlik veya gençlik yılları.
* Sözünden veya kararlarından dönmeme, bir işi sonuna değin sürdürme, direşme.
* sözünden veya kararından dönmemek, bir işi sonuna kadar götürmek, direşmek.