Büyük Türkçe Sözlük
* Kuvvetleştirme, sağlamlaştırma, üsteleme.
* kuvvetleştirmek, sağlamlaştırmak, pekiştirmek, üstelemek.
* Tarikattan olanların barındıkları, ibadet ve tören yaptıklarıyer, dergâh.
* İşsiz güçsüz kimselerin buluşup sığındıkları yer.
* Esrar içilen...
* Teklemek işi.
* (sık fideleri) Seyrekleştirmek.
* (motorda) Pistonun biri çalışmamak.
* (tabanca) Bozulup tutukluk yapmak.
* (kalp için) Sağlığıbozulmak.
*...
* Bir kelimenin içindeki çift ünsüzün bire inişi: Kassap > kasap, sarraç > saraç gibi.
* Tek özellik göstermek.
* Müzik dünyasında tek kişi tarafından doldurulan kaset veya yoğun teker.
* Birinden yapılmasızor, eziyetli bir işisteme.
* İncelenmek veya kabul edilmek için bir şey sunma, önerme, öneri.
* İncelenmek için ileri sürülen...
* önermek, öne sürmek, öneride bulunmak.
* evlenmek işini birine diğer cinsten olanıönermek.
* Samimî olmama, resmî olma durumu, teklifli olma.
* Kendisiyle samimî, içli dışlı olunmayan, resmî.
* Samimî, içli dışlı, sıkıfıkı.
* Senli benli, samimî, resmî olmadan konuşma ve davranma.
* Teklifsiz bir biçimde, içten olarak.
* Teklifsiz olma durumu veya teklifsiz davranış.
* Tek, bir olma durumu.
* Kelimelerde, tek kişiyi veya varlığıbildiren biçim, çoğul, çokluk karşıtı: öğrenci-y-im, ev-im, gel-di-m vb.
* Bir lira.
* Tek özellik gösteren ek.
* Ayakla vuruş.
* Hayvanın art ayağıyla vurması, çifte.
* ayakla bir yere sertçe vurmak.
* çifte atmak.
* ihanet etmek.