Büyük Türkçe Sözlük
* Düşünceleri açıklama biçimi.
* Görüşmek işi, mülâkat, müzakere.
* tartışmak, müzakere etmek.
* Görüşmeye giden kimse.
* Buluşup konuşmak, konuşup sohbet etmek.
* Dostluk, ahbaplık etmek.
* Bir iş, bir konu üzerinde karşılıklı düşünceleri ileri sürmek, müzakere etmek.
* Görüştürmek işi.
* Görüşmelerini sağlamak.
* Görüştürülmek işi veya durumu.
* Görüşmeleri sağlanmak.
* Görüşülmek işi veya biçimi.
* Görüşmek işi yapılmak, müzakere edilmek.
* Herhangi biriyle görüşmek.
* Goşizm yanlısı olan (kimse veya tutum), aşırı solcu, ihtilâlci solcu.
* Aşırı solculuk, ihtilâlci solculuk.
* Açık açık, alenen.
* Gösterilenle birleşerek göstergeyi oluşturan ses veya sesler bütünü.
* Bir şeyi belirtmeye yarayan şey, belirti, im, işaret.
* Bir aracın işlemesiyle ilgili bazı ölçümlerin sonucunu kendiliğinden gösteren araç...
* İletişim amacıyla kullanılan her türlü gösterge dizgesinin yapısını, işleyişini inceleyen bilim, im bilimi, semiyoloji, semiyotik.
*...
* İlgi, dikkat çekmek için, bir topluluk önünde gösterilen beceri veya oyun.
* Bir istek veya karşı görüşün, halkın ilgisini çekecek biçimde...
* Gösterici.
* Bir topluluğun duygularını dile getirmek için ana yollar ve alanlarda yürüyerek yapılan gösteri.