Büyük Türkçe Sözlük
* Çifte demir atıldığında geminin dönmesiyle zincirlerin karışmasını önlemek için kullanılan x biçiminde ve fırdondüye bağlı zincir düzeni.
* Önemsiz kimse veya şey.
* Bir kimse veya şeyi ufak, önemsiz saymak.
* Karanfilgillerden, güzel renkli çiçekler açan bir süs bitkisi (Dianthus caryophyllus).
* Mersingillerden, Molük adalarında, Filipinler'de ve...
* Karanfilin tomurcuklarından elde edilen uçucu yağ.
* Karanfil yetiştiricisi.
* İki çeneklilerden, örnek bitkisi karanfil olan, çöven, karamuk, sabun otu ve benzeri cinsleri içine alan bir familya.
* Tehlikelere ve güçlüklere göğüs gerebilmek.
* Koyu karanlık içinde kalmak.
* Büyük sıkıntı ve keder içinde kalmak.
* Varılacak yere varmadan akşam olmak.
* Karanlıkta görmeye çalışmak, aydınlığa çıkmak için çaba harcamak.
* Büyük sıkıntı ve üzüntüden kurtulmak için çabalamak.
* Işığı olmayan, bütünü veya bir parçası ışık olmayan.
* Işık olmama durumu.
* Gereğince anlaşılıp bilinemeyen, ne olacağı, sonu belli olmayan...
* (hava) Kararmak.
* Bir şeyin önünde durarak görünmesine engel olmak.
* Fotoğraf çam banyo, röntgen muayenesi gibi işlerin yapıldığı ışıksız oda.
* Bir şeyi anlatmak isterken karşısındakinin anlayamayacağı bir işarette bulunmak veya bir söz söylemek.
* Bulaşıcı bir hastalığın yaygın olduğu bir yerden gelen kişileri, gemileri ve malları geçici olarak ayırma biçiminde alınan önlem.
*...
* Karantina süresi.
* Karantina için gerekli olan ve öngörülen süre.
* Bir iş veya sorun hakkında düşünülerek verilen kesin yargı.
* (Herhangi bir durum için) Tartışılarak verilen kesin yargı.
* Bu yargıyı bildiren...