Büyük Türkçe Sözlük
* Zabıta işlerinde üst görevli.
* Belediye kanununda belirtilmiş görevleri yerine getiren, özel kanunlarla belediye meclisince verilen görevleri, belediye meclisi toplu...
* Belediye tüzel kişiliğine tanınan yetkileri kendinde toplayan organ.
* Medenî kanuna göre kıyılan resmî nikâh.
* Zabıta görevlisi.
* Belediye başkanı.
* Belediyeye ait bütün işlerin yapıldığı ve büroların bir arada bulunduğu büyük yapı.
* Belediye buyruklarına ve yasaklarına aykırı davranışlar.
* Nüfusu iki binden fazla olan yerleşim yerlerinde hükûmet kararıyla kurulan, belediye başkanı, belediye meclisi, belediye encümeni ve belediye...
* Belediye işleri görevlisi.
* Belediye işleri.
* Belediyeyle ilgili.
* belediye ile ilgili bir işi olmak.
* Kundak, çocuk bezi.
* Beşiğe konulan yatak.
* Belemek işi.
* (çocuğu) Kundaklamak.
* Beşiğe yatırıp bağlamak.
* Bulamak, bulaştırmak.
* Orta Anadolu'da tarlalarda yetişen, çiçekleri mavimsi renkte bir yıllık bir bitki, peygamber çiçeği, mavi kantaron (Cephalaria syriaca).
* Bel.
* Tepe, yüksek yer, bayır.
* Dağ üzerindeki yüksek geçit, dik dağ yolu.
* Belenmek işi.
* Kundaklanmak.
* Bulanmak, bulaşmak, örtülmek.