Büyük Türkçe Sözlük
* Eziyet etmek.
* Bir söz veya davranışı görünür anlamından başka bir anlamda kabul etme, tevil.
* Anafor, burgaç.
* Çevrilmiş, dönük.
* Çevrilemek işi.
* Çevriye uğratmak, tevil etmek.
* Çevrilmiş, kuşatılmış.
* Dönük.
* Çevrilmek işi veya biçimi.
* Çevrilmek işi.
* Çevirmek işine konu olmak.
* Kendini çevirmek, birine dönmek.
* Devir.
* Bir elektrik akımının iletken üzerinde aldığı yol, devre.
* Elektrik enerjisinin bir başka enerjiye dönüştürülmesi.
* İşi iyi yöneten, becerikli, idareli.
* Çevrimle ilgili veya çevrim biçiminde olan, devrî.
* Çevrinmek işi, tavaf.
* Bir şeyin etrafında saygı ile dolanmak, tavaf etmek.
* Bir şeyin kendi ekseni çevresinde sürekli dönmesi.
* Su ve hava çevrintisi.
* Çeşitli tahıl karışığı.
* Bir yazıyı bütün ses inceliklerini belirterek başka bir alfabeye çevirme yolu, yazı çevrimi, transkripsiyon.
* Davranışları çabuk ve kesin olan.
* Çabukluk, hareketlilik.
* Atmosfer ile ilgili, atmosferik.
* İkizler burcu.