Büyük Türkçe Sözlük
* Gözetleme deliği.
* Duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplama, uyanıklık.
* İlgi, özen.
* Dikkat ediniz!.
* ilgi toplamak.
* uyarmak.
* duygularla düşünceyi bir şey üzerinde toplamak, uyanık davranmak.
* gözüne çarpmak veya ilgisini çekmek.
* bütün dikkatini bir şey üzerinde toplamak.
* Dikkatin sürekli olarak bir nesne veya konunun belirli bir yönü üzerinde toplanması, konsantrasyon.
* göz önünde bulundurmak, hesaba katmak, gereğini düşünmek.
* Dikkat eden, özen gösteren (kimse).
* Titiz, araştırıcı, sorgulayıcı.
* İşinde dikkatli davranmayan, dalgın, savruk, özensiz.
* Dikkatsiz olma durumu, dalgınlık, savrukluk, özensizlik.
* dalgınlık etmek, savrukluk etmek.
* Dik olarak.
* Dik duruma gelme.
* Dik bir duruma gelmek.
* Birine karşı ters bir davranışta bulunmak, karşı gelmek, kafa tutmak.
* Dikleşmek işi.
* Dik duruma gelmek.
* Birine karşı ters tutum içine girmek, karşı durmak.
* Dikleştirmek işi.
* Dik duruma getirmek.
* Sert duruma getirmek.
* Dik olma durumu.
* Dikmek işi.
* Dikey olan doğru veya düzlem, amut.
* Fidan, yeni dikilmiş fidan.
* Bir evde aileyi sürdürecek olan tek çocuk.
* Ağaç, direk.
*...