Büyük Türkçe Sözlük
* Büyük şehirlerde semtler arasında işleyen yer altıdemir yolu hattı.
* Bu hatta çalışan taşıt.
* Ölçme ile ilgili bir bilim dalı.
* Ağırlıklar ve ölçüler üstüne inceleme kitabı.
* Bir müzik parçasının hangi hızla çalınması gerektiğini gösteren alet.
* Bir bölgenin veya ülkenin en önemli şehri, ana şehir, ana kent.
* Ortodokslarda patrikten sonra gelen ve bir bölgenin din işlerine başkanlık eden din adamı.
* Bir devletin veya bir ülkenin ana şehrine ilişkin.
* Metro.
* Bırakılmış, terk edilmiş.
* Kullanılmayan.
* Ölen birinin bıraktığı şeyler.
* Bırakılmış, geriye kalmış.
* Bırakılma, terk edilme.
* Ayrılma, boşanma.
* Osmanlı Devletinde görev yapan yüksek dereceli ilmiye mensuplarına verilen ad.
* Var olan şeyler, varlıklar.
* Yaratıklar.
* Var olma, varlık, var oluş.
* Var olan, bulunan.
* Bir topluluğu oluşturan bireylerin tümü.
* var olmak, bulunmak.
* Emanet edilmiş, verilmiş, bırakılmış.
* Belli bir süre sonunda veya istenildiğinde çekilmek üzere bankalara faizle yatırılan para, tevdiat.
* Yatırım.
* Bkz. banka cüzdanı.
* Bağış, vergi, ihsan.
* Tanrı vergisi.