Büyük Türkçe Sözlük
* Aynı anne babadan doğmuş ya da sadece bir ebeveyni aynı olan çocukların birbirine göre adı.
* Yaşça küçük olan kardeş.
* Aralarında değer...
* Soy ve ırk bakımından aralarında yakınlık bulunan, kan bağı.
* Dostlukla, dostça, sevgiyle.
* Bir ülkede vatandaşların birbirine karşıt düşüncelerinden doğan silahlı çatışma.
* Bir okulun, toplumsal ve kültürel bakımdan yardıma ihtiyaç duyduğu için seçtiği ve çeşitli yardımlarda bulunduğu okul.
* Belli bir ortak amaca yönelen siyasi toplulukların her biri.
* Yarı yarıya bölüşme, eşit paylarla bölüşme.
* Ülkemizdeki bir şehirle yabancı bir ülkedeki bir şehir arasında ilişkileri özel olarak geliştirmeyi ve yakınlaştırmayı kabul eden şehirler için...
* Kardeşe yaraşır şekilde, dostça, içtenlikle.
* Kardeşkanı ağacından alınan, hekimlikte ve boyacılıkta kullanılan koyu renkte bir sakız.
* Baklagillerden, en çok Asya'nın sıcak bölgelerinde yetişen bir ağaç (Draceane draco).
* Kardeşlenmek işi.
* (Ekin için) Bir kökten birkaç sap birden üremek.
* Kardeş olma durumu, uhuvvet.
* Kardeş kadar yakın sayılan kimse, yakın dost.
* Birlik, beraberlik.
* Kardeş gibi hareket etmek, kardeşçe davranmak.
* Papayı seçen, danışmanlığını yapan başpapazlardan her biri.
* İspinozgillerden, parlak kırmızı renkli, iri gagalı, tepelikli, ötücü bir kuş türü (Cardinalis cardinalis).
* Kardinal olma durumu.
* Kardinalin görevi veya makamı.
* Kardırmak işi.
* Karmak işini yaptırmak.