Büyük Türkçe Sözlük
* Öğretim kuruluşlarında, öğrencilerin yönetmeliklere ve okul kurallarına göre söz ve karar sahibi olmaları ilkesine dayanan yönetim.
* Yüzeyi ışığa karşı duyarlı bir madde ile kaplı kâğıt üzerine, kalıptan çekilmiş resim kopyası.
* Ozalit yapan veya çıkaran kimse.
* Halk şairi.
* Şiir yazar kimse, şair.
* Ozana yakışır (biçimde), ozan gibi.
* Ozan olma özelliği.
* Ozana yakışır biçimde, ozan gibi, şairane.
* Ozansı olma durumu, şairanelik.
* Özbekistan Cumhuriyeti'nde yaşayan Türk soyundan bir halk ve bu halktan olan kimse.
* Özbeklere özgü olan, Özbeklerle ilgili olan.
* Havuç, et, üzüm karıştırılarak yapılan pirinç pilâvı.
* Özbek dili.
* Gerçek, öz.
* Özet olarak, kısacası, sözün özü, sözün kısası.
* Duyularla algılanabilen, bölünebilen, ağırlığı olan nesne, madde.
* Kullanılmaya, harcamaya uygun, taşınması kolay eşya, ayniyat.
* İşyerlerinde...
* Materyalist, maddeci.
* Maddecilik, materyalizm.
* Özdekle ilgili, özdek niteliğinde olan, maddî, materyalist, tinsel karşıtı.
* Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili.
* Timüs.
* Özden olma durumu.
* Varlığı kendinden olma, kendi özüyle var olma durumu.
* Her türlü nitelik bakımından eşit olan, ayırt edilmeyecek kadar benzer olan, aynı.
* Bir ve aynı olan, bir ve aynı anlama gelen.
* Kendinde...