Büyük Türkçe Sözlük
* Seçmek işine konu olmak.
* Seçerek ayrılmış.
* Aynı cinsten olan nesneler arasından iyi ve seçkin olanlar çıktıktan sonra geride kalanlar.
* Seçmek işi.
* Kanunlar, yönetmelikler uyarınca kanun koymak ve yönetmek için bir veya daha çok aday arasından belli bir veya birkaçını seçme...
* Seçimlerde her muhtarlığa bağlı bölge.
* Bir milletvekilinin seçilmiş olduğu bölge.
* Seçim bölgelerinde oyların kullanılacağı sandık.
* Özellikle milletvekili seçiminde, yetkili kurulca seçim sonuçlarının tespit edildiği resmi belge.
* seçmek.
* Seçim günü Yüksek Seçim Kurulu tarafından ilân edilen yasaklar.
* Seçme işine konu olma.
* Seçmeli olarak alınabilecek ders, seçmeli ders.
* Seçmek işi veya durumu.
* Yaradılış, huy, karakter.
* Sağlam karakterli, kendisene güvenilir (kimse).
* Karakteri bakımından güvenilmez (kimse).
* Seciyesiz olma durumu.
* Şairlerin, yazarların, bestecilerin eserlerinden alınmış, seçme parçalardan oluşan eser, güldeste, antoloji.
* Benzerleri arasında niteliklerinin yüksekliğiyle göze çarpan, üstün, mümtaz, güzide, mutena, elit.
* Seçkin kimselerden yana olma durumu.
* Bir toplumda gücü ve saygınlığı olan küçük toplumsal küme, elit.