Büyük Türkçe Sözlük
* Çeyreklemek işi.
* Süt çocuklarının kollarını ve bacaklarını çaprazlayarak vücutlarına idman yaptırmak.
* Çeyreklenmek işi.
* Çeyreklemek işi yapılmak.
* Uygun görülmeyen tepki ve davranışları önlemek için üzüntü, sıkıntı, acı veren uygulama.
* Suç işleyen bir kimsenin yaşantısına, özgürlüğüne...
* (futbol, hentbol vb. de) Bir oyuncunun bilerek yaptığı kural dışı davranışın penaltı ile cezalandırıldığı veya kalecinin topu elle tutmasına...
* öğrenci cezalandırılmak.
* (görevli, suçluya) para cezası verdirmek.
* Ceza vuruşu.
* hapiste yatmak.
* manevî bakımdan işlenen suçun ağırlığını çekip sıkıntı ve üzüntü içinde kalmak.
* Hükümlülerin içinde tutuldukları yapı, hapishane, mahpushane.
* kendisine ceza verilmek, cezalandırılmak.
* Suç kapsamı içine giren eylemler ile bunlara uygulanacak cezaları inceleyen hukuk dalı.
* (görevli) para cezası yazmak.
* Ağır ceza mahkemesi başkanı.
* Bkz. ceza alanı.
* cezalandırmak.
* para cezası ödemek.
* Özellikle futbolda, bir oyuncunun oyun alanında yanlış davranışını cezalandırmak için, karşı tarafın yapmaya hak kazandığı serbest vuruş.
* Bkz. ceza kesmek.
* cezalandırılmak.
* Ceza ile ilgili, cezaya ilişkin, cezaya dayanan.