Büyük Türkçe Sözlük
* Zambakgillerden, süs bitkisi olarak yetiştirilen, çiçeği diş ve yüz şişlerinin tedavisinde kullanılan bir bitki (Lilium candidum).
* Alüminyum'un kısaltması.
* Aldatma, düzen, tuzak, hile.
* Kanın rengi, kızıl, kırmızı.
* Bu renkte olan.
* (at donu için) Dorunun açığı, kızıla...
* işte.
* gizli tutulması elde olmayan şeyler için söylenir.
* loğusa albastı hastalığına tutulmak.
* Türk bayrağı.
* ben de aynı durumdayım veya ben de aynı düşüncedeyim.
* hiçbiri işe yaramaz, hepsi bir ayarda.
* değerli kimselere sataşan çok olur.
* "bu işle hiçbir ilgim olmadığı için söylenen sözleri kendi üzerime almadım" anlamında kullanılır.
* iki sevgilinin birbirine sevgi gösterisinde bulunmaları.
* bir kimseye yapılan hizmetin hemen karşılığını bekleme durumu.
* Doymuş alifatik hidrokarbonların genel adı, parajin.
* yaralanmak, vurularak ölmek, şehit olmak.
* Loğusalara musallat olarak onları boğduğu sanılan görüntü.
* düşünülmeyen, beklenilmeyen şeylerin de olabileceğini anlatır.
* yeni bir aksilik olunca bezginlik bildirmek için "işte" anlamında söylenir.
* uzun bir çekişmeden sonra, çekişe çekişe.
* aralarındaki senli benli ilişkiyi sürdürerek.
* Karışık renkli, çok renkli, alaca.
* Açık kestane renginde olan, elâ (göz).
* Kekliğin boynundaki siyah halka.
* Alabalığın kısaltılmış adı.
* İyi, pek iyi.
* Toplu olarak yapılan işlerde bağrışarak söylenen ala ala hey! ünleminde geçer.