Büyük Türkçe Sözlük
* Dürtücü kılıç, kesici kılıç ve delici kılıç adı verilen silahlarla yapılan spor, kılıç oyunu.
* Eskrim yapan kimse, kılıç oyuncusu.
* Kargacık, burgacık, özensiz.
* Bizden öncekiler, geçmişler, öncel, ahlaf karşıtı.
* Ekvator.
* Başkasının buyruk ve dileklerini yerine getiren, söz tutan, yumuşak başlı, itaatli, muti.
* Ekvatoral.
* Kopya.
* Eşlemek işi.
* Görüntü ve ses kuşakları arasındaki bağ, senkronizasyon.
* Eslemek işi veya durumu.
* Benzer iki şeyi bir araya getirmek.
* Ses ile görüntü arasında gerekli bağı sağlamak.
* Önem vermek, aldırış etmek.
* Eşlemesi yapılmış (film).
* Görüntü ve ses kuşakları veya ses kuşakları arasında eşleme bulunmayan (film).
* Eşlemesi bozulmuş olan (film).
* Herhangi bir biçimde birbiriyle oranlı bulunan (nokta, çizgi, sayı).
* Eşlenmek işi.
* Eşlemek işine konu olmak.
* Eşleşmek işi.
* Birbiriyle eş olmak, eş tutmak.
* Çiftleşmek.
* Eşleştirmek işi.