Büyük Türkçe Sözlük
* Esmerleşmek işi.
* Esmer duruma gelmek.
* Siyaha yakın bir koyu renk almak.
* Esmerleştirmek işi.
* Esmer duruma getirmek.
* Esmer olma durumu.
* Bir işin yapıldığı an, sıra.
* Küçük sermaye ve sanat sahibi.
* Kötü yola sapmış olan kadın.
* Başlıca düşüncesi, mesleğinin bütün inceliklerinden yararlanıp bunları...
* Çarşı ve pazarda satıcıların müşteri çekmek için kullandıkları dil.
* Herhangi bir meslek dalında esnafların kurduğu dernek.
* Esnaf olma durumu.
* Esnafın yaptığı iş.
* Sırasında, olduğu anda.
* Bir dış gücün etkisi altında uzamak, kısalmak, eğrilmek gibi biçim değişikliklerine uğradıktan sonra, etkinin kalkmasıyla eski biçimini alabilme...
* Esnekleşmek işi veya durumu.
* Esnek bir durum almak.
* Esnekleştirmek işi.
* Esnek duruma getirmek.
* Esnek olma durumu, elastikiyet.
* Esnemek işi.
* Uykulu, sıkıntılı veya yorgunluk duyulan bir anda ağzı genişçe açarak soluk alıp vermek.
* Bir cisim bir etki ile biçim değiştirmek.
* Bollaşıp...
* Esnetmek işi.
* Türlü sebeplerle kısalan kasları açmak ve uzatmak için bağlı bulundukları eklemlerde yapılan esnek, yaylı ve zorlu germe hareketi.