Büyük Türkçe Sözlük
* şişmanlamak.
* yara kapanmak.
* Deri dokusunun anormal büyüyüp yağlanmasıyla oluşan kabarcık.
* Anlayışsız, kaba, budala, enayi.
* Hristiyanların büyük perhize girmek üzere bulundukları günler, apukurya.
* Et kesimi.
* Et yemeği.
* Eti çekirdeğinden ayrılmayan bir şeftali türü (Prunus persica duracina).
* Eti için beslenen sığır.
* Bkz. kül rengi et sineği.
* Sote.
* İçinde et kaynatılmış su.
* Eti için beslenen tavuk.
* sıkı aile bağı kurmak.
* yakın hısımlar arasındaki bağ kolay kolay kopmaz.
* Yumuşak, kırmızı ve özlü toprak.
* şişmanlamak.
* Karada yaşayan memeli hayvanların deri, tırnak, boynuz ve kemikleri ile mide, bağırsak muhteviyatı ayrıldıktan sonra geriye kalan et ve diğer...
* Rafları olan, kapaksız ve taşınır dolap.
* Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş kanuni ölçü modeli.
* Pamuk, keten veya ipekten, seyrek dokunmuş delikli bir tür kumaş.