Büyük Türkçe Sözlük
* Bkz. alkol.
* Bir yarışın belirli uzaklığı kapsayan bölümlerinden her biri, aşama, merhale.
* Kasap.
* Küçük et parçası.
* Genellikle etle beslenen, etobur.
* Dişleri et yiyecek biçimde gelişmiş omurgalı memeli hayvanlardan bir takım, etoburlar.
* eli ayağı dolaşmak.
* kıvrak ve hamarat (kadın).
* Pasaklı veya düşkün (kadın).
* (kadın için) namusuna dokunulmak.
* bütün bildiklerini açıklamak.
* yalvarıp yakarmak.
* birinin koruyuculuğu altına girmek.
* Giysinin belden aşağıda kalan bölümü.
* Vücudun belden aşağısına giyilen, değişik biçimlerde, genellikle kadın giysisi.
* Giysinin alt kenarı.
*...
* Kundak çocuklarının belden aşağısına sarılan bez.
* Pek çok, bol bol, alabildiğince fazla.
* Yolsuz ilişki.
* yaltaklanmak, dalkavukluk etmek.
* el etek çekmek.
* Eteklemek işi.