Büyük Türkçe Sözlük
* Birinin eteğini saygı göstermek amacıyla öpmek veya öper gibi yapmak.
* Yaranmaya çalışmak, dalkavukluk etmek.
* çok telaşlanmak.
* çok sevinmek.
* Eteklemek işi veya biçimi.
* Vücudun belden aşağısını örten, beli dar, altı geniş, genellikle kadın giysisi, etek.
* Etek yapmaya elverişli (kumaş).
* Bir şeyin aşağıya...
* Kötü davranmak.
* Etene.
* Yemişlerin yenilen bölümü.
* Memelilerde ana ile dölüt arasında kan alıp verme işini sağlayan organ, son, eş, döl eşi, meşime, plasenta.
* Meyve yaprağında yumurtacıkların...
* Embriyon veya eklentileriyle ana arasında kimyasal değiş tokuşu sağlamak amacıyla ilgi kurma.
* Embriyon veya eklentileriyle ana arasında ilgi kurmak.
* Etenesi olan.
* Etenesi bulunan memeliler alt sınıfı.
* Etenesi olmayan.
* Etenesi bulunmayan basit yapılı memeli hayvanlar.
* Oksijenli asitlerin alkollerle birleşmesinden oluşan sıvılara verilen ad.
* Hekimlikte kullanılan, çok uçucu, renksiz ve kendine özgü kokusu...
* Eterlemek işi.
* Eter buharı koklatarak anestezi yapmak.
* Eterleşmek işi.
* Bir alkol veya bir asit eter durumuna dönüşmek.
* Eterleştirmek işi.