Büyük Türkçe Sözlük
* küçük aptesini tutamaz olmak.
* Beli bükülmüş, güçsüz, zavallı.
* yaşlılık yüzünden güçsüz kalmak, bir iş yapamayacak duruma düşmek.
* kamburlaşmak.
* cinsel birleşme sırasında salgı boşalmak.
* Belâgati olan, belâgatli.
* Saç örgüsü.
* Örgü örgü, örgü hâlinde.
* Beliklemek işi.
* Saçları örmek.
* birinin dölü olmak.
* çaresizlik içinde bırakmak.
* yeniden durumunu düzeltmek.
* birini bir şeyi yapamaz duruma getirmek.
* dayamak,yaslanmak.
* Belinlemek işi.
* Birden uyanarak çevresine korku ile şaşkın şaşkın bakmak, irkilmek.
* Belirmiş durumda olan, besbelli, açık, bariz, sarih.
* Belirgin duruma gelme.
* Belirgin duruma gelmek.