Büyük Türkçe Sözlük
* Seçmek işini yaptırmak.
* Ses, sada.
* Sesli, ünlü.
* Sedalı olma durumu.
* Klâsik Türk müziğinde bir şet makam.
* Sessiz, ünsüz.
* Sedasız olma durumu.
* Çok büyük ve sağlam (yapı).
* Arap yazısında, bir ünsüzün iki kez okunması gerektiğini gösteren harfin üstüne konulan işaret.
* Üzerinde şedde işareti bulunan veya yan yana iki tane imiş gibi okunan (harf).
* Çok kaba ve yeteneksiz kimse.
* Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan sedefçilikte kullanılan, pırıltılı, beyaz, sert bir madde.
* Bu maddeden yapılmış...
* Sedefi andıran pulcukların belirmesiyle ortaya çıkan bir deri hastalığı.
* Abanoz, maun, ceviz gibi değerli ahşapların üzerine değişik motiflerin gömme yöntemiyle yapılan süsleme.
* Sedef otugillerden, 50 cm kadar yükselebilen, özel kokulu, sarı çiçekli ve hekimlikte kullanılan, çok yıllık bir ağaçcık (Ruta graveolens).
* Ayrıtaç yapraklı iki çeneklilerden, örnek bitkisi sedef otu ve alt familyasıturunçgiller olan geniş bir bitki familyası.
* Sedef üzerinde çalışan, sedef kullanarak eşya yapan kimse.
* Sedefçinin işi.
* Sedefçi, sedef işleyen usta.
* Sedefle işlenmiş.