Büyük Türkçe Sözlük
* bağrışarak gürültü etmeye kalkmak.
* Yazın güneş bulut arkasında kaldığında oluşan gölgeli durum.
* Yeni olgunlaşmaya başlamış (meyve).
* İyi pişmemiş, suluca (yemek).
* Az tavlı, yarı yaş yarı kuru olan (toprak).
* Bitkinin çimlenmesi için yeterli tavı bulmamış (toprak).
* İyice pişmemiş (yemek).
* Oğuz Türklerinin 24 boyundan biri.
* Ayağı sekili (at).
* Ara bozucu, dönek, uğursuz (kimse).
* Ala balıkgillerden, soğuk ve duru sularda yaşayan, eti turuncu ve lezzetli, 250 gr dan 2 kg a kadar gelen bir tatlı su balığı (Trutta faris).
* Omurgalı hayvanlardan, kemikli balıkların bir familyası.
* Deniz teknelerinin iç yanları, borda karşıtı.
* Geminin bir yanında bulunan toplarla birden ateş edilmesi komutu.
* dümeni sağa veya sola, sonuna kadar çevirmek.
* Dümeni sol yana doğru sonuna kadar çevirme komutu.
* Dümeni sağ yana doğru, sonuna kadar çevirme komutu.
* azarlamak, paylamak, haşlamak.
* adamakıllı azarlanmak.
* Turpgillerden, şalgama benzeyen bir bitki.
* Sınırsız, uçsuz bucaksız.
* Aşırı derecede, gereğinden çok.
* Olanca hızı ile.
* Geminin devrilecek kadar yan yatması.
* Bir serenin yatay durumdan düşey duruma getirilmesi.
* Selâmlamak için filika küreklerinin yukarıya...
* tekne, sandal vb. deniz araçları devrilip ters dönmek.
* işler alt üst olmak.